top of page

Arama Sonuçları

"" için 1084 öge bulundu

  • NBA'de Final Heyecanı

    2024 NBA Finalleri gerçek anlamda iki takımın hikayesi olacak. Bir tarafta sezonun başından itibaren kazanmanın favorisi, kendi normal sezon rekorunu kıran, 17 şampiyonluğa sahip Boston Celtics, diğer tarafta ise 2011 senesinden bu yana ilk kez adını finale yazdıran, ligin son iki ayında çıkış yakalayan Dallas Mavericks. Görünen o ki bu iki basketbol şehrinin karşı karşıya gelecek olması ve ligin yeni yüzü olacak genç yıldızlarının rekabet etkisi ikincil piyasadaki bilet fiyatlarını da bir o kadar yükseltiyor. Dallas Mavericks'in NBA Finallerine yükselmesiyle birlikte, verilere göre ortalama fiyat seri için 4.000 doların üzerinde şaşırtıcı bir noktaya ulaştı; ancak taraftarlar seriyi hala çok daha ucuza yakalayabilir. Beklenilen birinci maçın ortalama bilet fiyatı 2.875 dolar. Boston'daki biletler ortalama 4.003 dolar iken Dallas'taki maçlar ortalama 4.346 dolar civarında. Seri genelindeki ortalama fiyat ise 4.150 dolar; ki bu da onu Toronto Raptors ile Golden State Warriors arasında oynanan 2019 serisindeki ortalama 3.899 dolarlık ortalama fiyatın üstüne atıyor. Çok sayıda ilgi çekici alt olay örgüsünün de olması serinin merakla beklenmesin sebepleri arasında yer alıyor. Mavericks guardı Kyrie Irving ve Celtics pivotu Kristaps Porzingis eski takımlarına karşı mücadele edecek, All-Star Luka Doncic'in finallere giden ilk yolculuğu ve Celtics’in merkez oyuncuları Jaylen Brown-Jayson Tatum 2022 finallerinin telafi fırsatına sahip olacak. Irving, TD Garden'daki bir etkinlik sırasında taraftarlara yeniden sözleşme imzalamayı planladığını söyledikten sonra 2019'da Celtics'ten kötü bir şekilde ayrılmıştı. Ve Boston'da geçirdiği iki sezon boyunca All-Star seviyesinde oynamasına rağmen, liderlik yeteneğini sorgulayan tartışmalı sözlerle hayranlarını defalarca kızdırdı. Ayrılışından bu yana, Garden'da eski takımına karşı topa her dokunduğunda yuhalamalarla karşılandı. Boston-Irving arasındaki gerilim, Kyrie’nin 2021 Celtics- Nets ilk tur 4. maçından sonra orta sahadaki Celtics'in logosuna basmasıyla başka bir seviyeye ulaştı ve birkaç dakika sonra, sahadan çıkarken bir taraftar Irving'in kafasına su şişesi fırlattı. Bu sene Boston'un Banner 18'i asıp aslında Los Angeles Lakers ile olan tarihi rekabette öne geçme fırsatına engel olunması serinin bariz en önemli hikayesi. Mavericks hayranlarının da bu seride kendi kötü adamları var: Porzingis. Dallas, Porzingis'in ön çapraz bağ ameliyatının ardından iyileşirken 2019'da takasını yapmıştı. Letonyalı oyuncu, Mavs'te geçirdiği iki yıldan fazla sürede kendi ortalamasında performans sergilese de, sakatlıklara yatkınlığı peşini bir türlü bırakmamaya devam etti. 2019-20'de sadece 57 maçta forma giydi ve 2020-21 sezonunda Dallas'ın 72 maçının sadece 43'ünde sahadaydı. Ayrıca Luka Doncic ile arasında takımın kimyasına zarar veren bir zıtlık olduğu da açıkça görülüyordu. Kötü adam hikayelerinden hoşlanıyorsanız bu final serisi tam size göre. Sadece bir ilk karşılaşma değil, aynı zamanda herhangi bir büyük spor dalında Boston-Dallas arasındaki ilk şampiyonluk karşılaşması. Taraflar, Playoff’da maç başına ortalama 25,5 sayı, 8,3 ribaund ve 4,3 asist ortalamalı Tatum ve Jaylen Brown; 25,8 sayı, 6,8 ribaund ve 7,0 asiste sahip Luka Doncic ve Kyrie Irving... Bu seri All-Star ikilisinin daha da parlayacağı noktaya gelebilir. Ve ayrıca Al Horford için belki de son şampiyonluk şansı. Bu sahnede bir kez daha oynama fırsatı bulacağı mümkün olmayabilir. Boston Celtics başantrenörü Joe Mazzulla: "Sanırım onun bir kişi olarak kim olduğu, kendisini nasıl taşıdığı ve organizasyon ve lig için gerçekten ne kadar önemli olduğu konusunda buraya geldiğimden beri bir farkındalık oluştu. Oyunu nasıl oynadığı nedeniyle benden, takım arkadaşlarından ve organizasyondan gördüğü saygı...Bence doğal olarak içinde bulunduğumuz, onun içinde bulunduğu durumu anladığımızda, evet bunda bir farkındalık var. Bu dönemde bir takımı birbirine yakınlaştıran şey de bu, birbirinize bağlı kalmalısınız ve kazanmak için yanınızdaki adama ihtiyacınız olduğunu anlamalısınız." Basketbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Atalanta, Bayer Leverkusen’e İlk Mağlubiyetini Yaşattı!

    2023-2024 UEFA Avrupa Ligi finalinde Atalanta ile Bayer Leverkusen karşı karşıya geldi. Gasperini klasik 3-4-2-1 dizilişiyle oyuncularını sahaya dizdi. Sezon genelinde kullandığı ilk 11’in neredeyse aynısını kullandığını söylemek mümkün. Zaman zaman arka üçlüde Scalvini’yi, merkezde ise Marten De Roon veya Pasalic’i görmüştük ancak bugün Ederson Koopmeiners ikilisi yer aldı. Xabi Alonso ise bu maç özelinde sezonun genelinde çıktığı kadroya göre bazı farklılıklar yaptı. Schick veya Boniface’yi ilk 11’de kullanmazken, Frimpong sağ ön, onun mevkisindeki sağ kanat bekte ise Stansic yer aldı. Adli ve Wirtz de ileri uçtaki diğer iki isimdi. İlk yarıyı değerlendirecek olursak devreye damga vuran şeyin Atalanta’nın Alman ekibine yaptığı tam saha baskı ve adam adama pres olduğunu söyleyebiliriz. Hem 3. hem de 1. bölgede aynı yoğunlukla bir pres yapan Gasperini’nin ekibi karşısında Leverkusen adeta neye uğradığını şaşırdı. 12. dakikada Lookman’ın attığı golde ise başta Palacios olmak üzere takımca bir yerleşik savunma hatası vardı. Golden sonra da Leverkusen topa hakim olsa da bu tam saha pres ve kompakt rakibi karşısında neredeyse etkili pozisyon dahi üretemedi. Lookman’ın bireysel yeteneği sonucu attığı çalımlar sonrası sağ köşeye yaptığı nefis vuruş farkı henüz 25. dakikada ikiye çıkardı. Golden sonra Alonso’nun ekibi baskısını artırsa da net fırsat üretemedi. Böylelikle devre Atalanta’nın 2-0’lık üstünlüğüyle sona erdi. İkinci yarıya başlarken Alonso Stanisic yerine Boniface’yi oyuna  alarak hem Frimpong’u asıl mevkiine çekti hem de daha hücumcu bir yapıya dönmüş oldu. Gian Piero Gasperini’den ise Kolasinac yerine Scalvini hamlesini gördük. Bu hamle ile takımının topun arkasında beklediği süreçte hava toplarındaki hakimiyeti artırmayı amaçladığını düşünüyorum. Bu bölüm yine Leverkusen’in topa hakim olmasıyla geçse de net bir fırsat üretemedikleri gibi ilk yarıda devam eden rakibinin tam saha baskı ve birebir adam savunma mekanizmasını geçemediler. Maçın 75. dakikasında yine Lookman sahneye çıktı. Nijeryalı oyuncu sol ayağıyla topu adeta tavana astı ve maçın fişini çeken golü getirdi. Hem fiziksel hem de taktiksel olarak bugün Gasperini İspanyol hocayı mat etti. Oynadıkları bu cesur, fiziksel beceriye dayalı oyunun meyvesini bu sezonun namağlup takımına karşı aldılar. Hem Boniface ve Schick’in yedek soyunması hem de Frimpong’un önde başlayarak Stanisic’in onun yerinde oynayarak ideal kadroyu bozması sebebiyle Alonso’nun oldukça hatalı olduğunu düşünüyorum. Ancak Alman ekibi tam olarak idealiyle de sahada olsa bu tam saha baskı ve adam adama birebir presi kırabilecek miydi o konuda şüphelerim var. Gasperini yıllarca bu takımda inşa ettiği sistemin meyvesini sonunda almış oldu. Böylelikle önümüzdeki sezon şampiyonlar ligine de katılım hakkını elde ettiler. Futbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Karun’un Hazinesine Giden Yol: EFL Championship Play-off Finali Neden Dünyanın En Pahalı Tek Maçı?

    Futbolun en çok sevildiği, kimilerine göre beşiği, resmi olarak da lokomotifi olan Ada futbolu, futbolun hissedildiği, yaşandığı ve ruhunun özgür bırakıldığı yegâne ortamlardan birine sahiptir. Yeryüzünün en çok izlenilen, statlarını dolduran, kulübüne ve kültürüne bağlı kulüplerin ve taraftarların olduğu İngiltere, sadece en tepe lig ile değil, ülkenin her yerine nüfuz etmiş alt ligleri ile de futbola can vermeye devam etmektedir. İngiltere Premier Lig tüm dünyanın gözü önünde tarihsel bir duruma evrilirken, bir alt lig olan EFL Championship ülke içerisindeki tarihsel yaklaşımların futbola döküldüğü, tutkunun, hırsın ve aidiyetin sonunda dev bir ganimete dönüştüğü ortak bir kültürdür. Rota İngiltere! Championship’e Kısa Bakış Katılımcı sayısı, format ve ödülleri belirli aralıklarla değişmiş olan Championship, 1892 yılında resmi olarak iki ligin birleştirilmesi ile kuruldu ve Football League Second Division ismini aldı. Kurulan bu ligde Ardwick (Manchester City – 1894), Bootle FC, Burton Swifts, Crewe Alexandra, Darwen, Grimsby Town, Lincoln City, Nortwich Victoria, Port Vale, Sheffield United, Birmingham City ve Walsall’ın katılımı ile başlamıştır. 12 takımlı lig, sezon geçtikçe 1894’te 15, 1898’de 18, 1905’te 20, 1919’da 22, 1987’de 23 ve son olarak 1988 yılında 24 takımlı lige dönüştürülmüştür. Ligin ilk dönemlerinde doğrudan bir üst lige yükselme pozisyonu bulunmamakta idi. Ligi üst sıralarda bitiren takımlar ile Birinci Lig’in son sırasındaki takımlar arasında oynanan eleme maçlarına göre üst lige çıkacak olan takım belli oluyordu. Ligin ilk sezonu olan 1892 – 93 sezonunda ligi şampiyon tamamlayan Small Heath (Birmingham City), play-off maçlarında Newton Heath’e yenilerek üst lige çıkamamıştır. Bunun yerine Sheffield United, rakibi Accrington’u yenerek Birinci Lig’e çıkmıştır. Ligde, herhangi bir Üçüncü Lig bulunmadığı için düşme durumu söz konusu değildi. Ancak, 1920 yılında Üçüncü Lig kuruldu ve bu tarihten itibaren ligden düşme durumları başlamıştır. 1992 yılı ise hem İngiltere futbolu hem de alt ligler için dönüm noktalarından biri olmuştur. Birinci Lig adıyla anılan lig, markalaşma yoluna giderek Premier Lig ismini almış ve İngiltere futbolunun çehresi değişmiştir. Kazançların arttığı ortamda, İkinci Lig olarak bilinen lig, isim değişikliği ile Futbol Birinci Ligi olmuş ve markalaşma yolunda büyük adım atılmıştır. Yeniden yapılanmanın ardından lige çıkan ilk takım Sunderland olmuştur. Ada futbolundaki gelişmelerin devam ettiği ilerleyen süreçlerde ise ligin marka değeri artmış ve 2004 – 2005 sezonu öncesi yeninden bir yapılanma ile Football League Championship ismini almıştır. 2004 – 2005 sezonu sonunda yapılan ölçümlerde 9.8 milyon izleyici sayısı ile Avrupa’nın Premier Lig, La Liga ve Bundesliga’nın ardından en çok izlenen 4. ligi olduğu ortaya konulmuştur. 2016 yılında yeninden bir isim değişikliğine gidilen ligde sponsorluk anlaşmaları, takımların ve ligin değerini, markalarını giderek arttırmıştır. Bu yılda resmi ismi English Football League Championship (EFL) olan lig, önde gelen markalardan olan Sky şirketi ile yaptığı isim anlaşması ile markalaşma yolunda sağlam adımlardan birini atmıştır. 2023 – 2024 EFL Championship Avrupa’nın en çok izlenilen ve en büyük ligleri arasında olan tek İkinci Lig EFL, 2023 – 2024 sezonunda da taraftarlarını, izleyicilerini ve hayranlarını hayal kırıklığını uğratmamıştır. Bu sezonu şampiyon olarak tamamlayan Leicester City, 8 şampiyonluk ile bu ligde en fazla şampiyonluk görmüş kulüp olarak tarihe geçmiştir. Sezonu 2. sırada bitiren ve sezon boyunca Leeds United ile bu pozisyon için kıyasıya mücadele eden Ipswich Town, 1691 – 62 sezonunda kazandığı lige geri dönme hakkını elde etmiştir. Güncel olarak devam eden play – offlarda ise Southampton – West Bromwich Albion eşleşmesi ile Leeds United – Norwich City eşleşmeleri oynanmıştır. İki eşleşmenin de ilk ayakları golsüz beraberlik ile sonuçlanırken, rövanş maçlarında Southampton rakibi WBA’yı kendi evinde 3 – 1’lik skorla geçerek finale yükselmiştir. Leeds United ise kendi evinde rakibi Norwich City’yi 4 – 0 gibi net bir skorla geçerek Wembley’in, yani dünyanın en büyük ödüllü maçının yolunu tutmuştur! Karun’un Hazinesi EFL Championship play – off finali, ülkede diğer kupalarda olduğu gibi Wembley’de oynanmaktadır. Wembley, Ada’nın en büyük stadyumu (90.000 kişilik kapasite) olmakla birlikte, ülkenin milli gurur kaynağıdır. İlk Wembley, 1923 yılında inşa edilmiştir. Wembley Stadyumu’nun şu anki hali, 2003 yılında var olan Wembley’in yıkılması ve aynı tarihte başlanan inşaatın 2007 yılında tamamlanması ile meydana gelmiştir. Açılışı 2007 yılında yapılan stadyuma, yaklaşık 800 milyon sterlin harcanmıştır. 26 Mayıs Pazar günü oynanacak olan Southampton – Leeds United karşılaşması, dünya futbolu üzerindeki en büyük ganimete sahip maç olarak kayda geçmektedir. Maça olan ilgi, maçın biletlerinin anında tükenmesi ve dünya üzerindeki çoğu medyanın bu maçı canlı olarak vermesi ile de ölçülebilir. Leeds United tarafına 35.796 bilet tahsis edilmiş ve bu biletler 18,50 ile 105 Sterlin arasında fiyatlarla satılarak tükenmiştir. Southampton’a ayrılan kontenjan ise 35.667’dir. Futbolun en zengin maçı olarak adlandırılan bu finalin böyle adlandırılmasına sebep olan unsurlar bulunmaktadır. Kazanan takımın finali kazanma ödülü, Premier Lig’e yükselme ödülü ve Premier Lig’de yer alma ödülü ile birlikte çoğu lig, takım ve organizasyondan yüksek meblağda para ödülü alması sebebi ile “Dünyanın En Zengin Futbol Maçı” unvanını taşımaktadır. Dünyanın önde gelen spor kuruluşlarının yaptığı araştırmalara göre bu maçın kazananının 470 milyon dolara kadar çıkan bir ödül havuzuna giriş yapacağı görülmektedir. Resmi Wembley web sitesine göre, finali kazanan takımın Premier Lig’e yükseldiği andan itibaren 100 milyon Sterlinlik bir para ödülü alacaktır. Bunun yanı sıra, kazanan kulüp takip eden sezonda küme düşmez ise gelirin iki katına çıkacağı belirtilmektedir. Bunlarla beraber yayın anlaşmaları, reklamlar gibi ek gelirler ile yaklaşık 265 milyon Sterlin değerinde bir getirinin olması söz konusudur. Deloitte Spor Grubu’nun yaptığı bir araştırmaya göre ise kazanan takım, gelecek sezon maç önü ve maç günü etkinlikleri, fırsatları ile bu rakama yaklaşık 200 milyon Sterlinlik bir getiri daha ekleyebileceğinin altını çizmektedir. Günümüzden yaklaşık 2600 yıl öncesinde, Lidya topraklarında döneminin en güçlü hükümdarlarından olan ve hazinesi ile destanlaşan, günümüze kadar ulaşan ve hali hazırda ülkeleri hazinesi ile birbirine düşüren Karun/Croesus, muhtemelen bu denli bir tesir düşünmüyordu. Özellikle de binlerce yıl sonra bir futbol maçının söz konusu varsayım ganimeti ile kendi hazinesine kafa tutması da kendisine pek olağan gözükmese gerek. Ancak futbolun aldığı mesafe, ulaştığı nokta ve hedeflediği yol EFL Championship play-off finalini kazanan takıma Karun’un Hazinesine talip olma imkânı sunmaktadır. Futbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Gözyaşılarından Finale, Edin Terzic

    27 Mayıs 2023 Edin Terzic ekibi ve sarı duvar, Almanya'da Bayern Münih hegemonyasına son vermek için Signal Iduna Park'taydı. Eğer Bayern Münih, Köln deplasmanından galibiyetle dönerse Dortmund'a evindeki galibiyeti şampiyonluğa götürüyordu. Edin Terzic yönetiminde bulunan Dortmund yaklaşık 82 bine yakın sarı duvar destekli evinde Mainz karşısında galibiyet için maça başladı. Fakat golü kalesinde gören taraf oldu. Dortmund golü yediği dakikalarda Bayern Münih deplasmanda 1-0 önde oynuyordu. Maçın hemen başında vazgeçmek olmazdı. Kurulan baskı sonuç vermeliydi. Dortmund penaltı kazandı. Sebastien Haller penaltıyı kaçırdı. Signal Iduna Park ikinci şoku yaşadı. Üçüncü şok hemen arkasından geldi. Mainz deplasmanda farkı 2'ye çıkardı. İlk yarılar bittiğinde Dortmund mağlup, B. Münih öndeydi. İkinci yarıyla beraber Dortmund baskısı tekrar başladı. Terzic'in oyuncu değişiklikleriyle yoğun baskı sonucu gelen golle fark 1'e indi. Köln skoru eşitleyince sarı duvar desteğini, Dortmund baskıyı arttırdı. Son dakikalarda Terzic'in takımı skoru eşitleyen golü buldu. Dortmund beraberlik golünü bulduğunda kalan zaman çok azdı. Dortmund maçı 2-2 bitmeden önce Bayern Münih 2-1 öne geçti ve bu gol Bayern Münih'e şampiyonluğu getirdi. Dortmund evinde galibiyeti getiren golü bulamayınca şampiyonluğu kaybetti. Dortmund takımı ve Edin Terzic, maç sonu sarı duvarın önüne gittiğinde başarılı teknik direktör gençliğinde taraftarı olduğu tribünlerin önünde takımını şampiyon yapamadığı için göz yaşlarına hakim olamadı. Bu görüntü spor dünyasını da etkiledi. O göz yaşı döken Edin Terzic, bu sezon Dortmund'la Şampiyonlar Ligi finaline yükseldi. Genç hoca finalde Carlo Ancelotti ile bir diğer ambargocu Real Madrid'i geçip sarı duvarın önünde bu sefer mutluluktan göz yaşı dökmek isteyecektir. Siz bu yazıyı okuduğunuzda bu sezon Bayer Leverkusen, Bundesliga'da yenilgisiz şampiyon olarak Bayern Münih hanedanlığına son verdi. Futbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • EuroLeague’de Normal Sezon Ödülleri Sahiplerini Buldu!

    Euroleague’de normal sezonunun ardından play-off maçları da geride kaldı ve Final Four dönemine girildi. Bu dönemle birlikte geride bıraktığımız normal sezonun enlerine verilen ödüller de sahiplerini buldu. Biz de bu yazımızda verilen ödülleri ve ardından yaşananları sizler için derledik. Yükselen Yıldız Ödülü EuroLeague koçlarının oyları ile belirlenen ve 22 yaşından küçük oyunculara verilen bu ödülün sahibi ALBA Berlin’in İtalyan oyuncusu Gabriele Procida oldu. Procida, bu sezon 8.3 sayı, 1.6 ribaund, 0.9 asist ve 1.4 top çalma istatistikleri ile ödülün sahibi oldu. Yılın Savunmacısı Ödülü EuroLeague’de Yılın Savunmacısı ödülünü ise Olympiacos’tan Thomas Walkup kazanırken bu ödül kariyerinde ki ilk Yılın Savunmacısı ödülü olmuş oldu. Sezon boyunca 60 top çalan Walkup, 1.5 top çalma ortalamasıyla bu alanda lig üçüncüsü konumundaydı. İlk iki ödül açıklandığında çok fazla itiraz eden ya da aksi yönde bir yorumda bulunan olmadı. Ancak “Yılın Koçu” ve özellikle “Sezonun En İyi Beşleri” açıklandıktan sonra sosyal medyada spor yorumcularıyla birlikte oyuncular da ödüller hakkında yorumlarını belirten paylaşımlarda bulundular. Yılın Koçu Ödülü İlk olarak bu ödüle bakacak olursak EuroLeague’de Yılın Koçu, Real Madrid Baş Antrenörü Chus Mateo oldu. Mateo yönetiminde Real Madrid normal sezonu lider bitirirken oynadığı 34 maçın 27’sinde parkeden galibiyetle ayrıldı. Ardından play-off’ta Baskonia ile eşleşen Madrid ekibi, oynanılan 3 maç sonunda rakibini 3-0 ile geçerek adını Final Four’a yazdırmayı başardı. Mateo’nun ardından ise sıralamada Panathinaikos koçu Ergin Ataman gelirken 3. sırada da Maccabi koçu Oded Kattash yer alıyordu. Kimilerine göre ödülün asıl sahibi Ergin Ataman olmalıydı. Çünkü Koç Ataman, 3 sezondur play-off yapamayan Panathinaikos’u henüz ilk yılında normal sezonu da 2. sırada bitirerek play-off’lara katılma başarısı gösterdi. Bunun üstüne 12 yıldır Final Four da göremeyen bu takımı buraya da taşımayı başardı ancak normal sezon ödüllerinde 34 maç baz alındığını varsayarsak Final Four başarısını bir kenara bırakalım. Normal sezonda gösterilen performans bence bu ödül için yeterli olacaktır. Üstüne geçen sezonu 17. sırada bitirmiş bir takımdan bahsediyoruz. Tabii ki geçen sezonun kadrosuyla şu anki mevcut kadro arasında dağlar kadar farklar var bunu kabul ediyoruz ancak bunu henüz ilk kez birbirleriyle oynayan oyuncularla başarmak hiç de kolay olmasa gerek. Ergin Ataman’ın yanı sıra temsilcimiz Fenerbahçe Beko’ya sezon ortasında gelen Saras Jasikevicius da bu ödülü alması gereken isimler arasında çokça zikredildi. Bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi de kendisinin kurmadığı bir kadro ile play-off başarısı göstermesiydi. Çünkü Saras, bir önceki koç Itoudis tarafından kurulan bir takıma geldi ve geldiğinde sezonun geri kalanında Fenerbahçe’nin hedefi hangi yönde olacağı belirsizlik içerisindeydi. En kötü play-in potasına girip oradan play-off’a uzanılabilir planları konuşulurken Saras planları tamamen değiştirmeyi başardı. Özellikle kendi evi Ülker Arena’yı tam bir geçilmez kaleye dönüştüren Fenerbahçe, burada yakaladığı galibiyet serileriyle sezonu 6. sırada bitirmeyi başarmıştı. Sonrasında play-off’ta Monaco ile karşılaşan temsilcimiz seriyi 3-2 kazanarak adını Final Four’a yazdırmayı başardı. Sezonun En İyi Beşleri En İyi Beş ve En İyi İkinci Beş olmak üzere toplam 10 oyuncunun yer aldığı bu ödülde isimler ise şöyleydi; Euroleague Sezonun En İyi Beşi Facundo Campazzo       (Real Madrid) Mike James                  (AS Monaco) Kendrick Nunn              (Panathinaikos) Nigel Hayes-Davis         (Fenerbahçe) Mathias Lessort            (Panathinaikos) EuroLeague Sezonun En İyi İkinci Beşi Kostas Sloukas              (Panathinaikos) Mario Hezonja             (Real Madrid) Walter Tavares             (Real Madrid) Wade Baldwin IV          (Maccabi Tel-Aviv) Lorenzo Brown             (Maccabi Tel-Aviv) Beşlerin açıklamasının ardından bazı oyuncular da bu seçimlere sosyal medya hesaplarından tepki gösterdi. Anadolu Efes’ten Shane Larkin ve Baskonia’dan Chima Moneke de bu isimler arasında yer alıyor. Larkin seçimleri sadece gülücük emojiyle karşılarken, Moneke “Takımları Kim Seçtiyse Kendisinden Utanmalı” diyerek bir paylaşımda bulundu. Olaya ilk önce Larkin tarafından bakalım. Shane Larkin, kadro yapılanması, oyuncu ve koç performansı vb. birçok açıdan sezonun son dönemleri haricinde vasat bir görüntü sergileyen takımının kurtarıcısı rolündeydi. Normal sezonu 31.7 dakika ortalamalarıyla oynayan Larkin, sezonu da 16.8 sayı ve 5.1 asist ortalamalarıyla tamamlamıştı. Tabii ki sezon boyunca Larkin de takımdan bağımlı ya da bağımsız düşüşler yaşadı ancak en sonunda bitti denilen sezonu Anadolu Efes, Larkin önderliğinde play-in’e götürmeyi başardı. Elbette play-in, 2 EuroLeague şampiyonluğu yaşamış bir takım için başarı sayılmaz ve sayılmamalı ancak kötü giden bir sezonu en azından buraya taşımak ligi dipte bitirmekle kıyaslanırsa gayet iyi bir son oldu. Böyle olunca da Larkin’in en azından ikinci en iyi beşte yer almasını beklemesi doğal karşılanabilir. Moneke tarafından baktığımızda ise onun tepkisi büyük ihtimal sadece kendisinin seçilmemesi değil takım arkadaşları Markus Howard ve Codi-Miller McIntyre’ın da takımlarda olmamasının da etkisi vardı. Her ne kadar Baskonia inişli çıkışlı bir grafik sergilese de sezonu 8. bitirerek play-in oynama şansı yakalamış ardından adını play-off’a yazdırmış ancak Real Madrid’e 3-0 yenilmekten kurtulamamıştı.  Oyuncuların bireysel performanslarına baktığımızda ise Moneke 13.6 sayı, 6.6 ribaund ve 1.4 asist ortalamalarıyla oynadı. Hadi Moneke beşlere girmek için yetersiz sayıldı diyelim. Markus Howard normal sezonu 19.4 sayı ortalamasıyla tamamlarken bu istatistiği ile ligin lideri konumundaydı. 125 üçlük isabeti ile bu alanda da liderlik kendisine aitti. Bunların üstüne +30 sayı bulduğu birçok maç oldu. Durum böyleyken beşlerde yer almaması tabii ki tepkilere yol açtı. Bir de McIntyre’a baktığımızda 9.6 sayı, 4.4 ribaund ve 7.2 asist ortalamasıyla normal sezonu bitirirken asist alanında sezonun lideri kendisiydi. Sezon içerisinde bir maçta en çok asist rekorunu da eline geçirmişti. Bunları henüz ilk sezonunda yapması cidden büyük bir başarıyken üstüne en azından bir ödülü de hak ediyordu diyebiliriz. Genel olarak baktığımızda bazı takımlardan ikişer oyuncu bile seçilirken Baskonia’dan hiçbir oyuncunun olmaması EuroLeague izleyicisinin kendi takımları haricinde çok fazla maç izlemediğini bir kez daha bize göstermiş oldu. Yılın En Değerli Oyuncusu Markus Howard’ın En İyi Beşler’de olmaması acaba MVP mi olacak sorularını akla getirmişti ancak beklenen olmadı. EuroLeague’de sezonun MVP’si AS Monaco’dan Mike James oldu. Amerikalı guard, 17.9 sayı, 4.1 ribaund ve 5.1 asistlik performansıyla ödülün sahibi olmayı başardı. Hemen hemen her sezon aynı istikrarlı performansı sergileyen Mike James en sonunda MVP ödülünü aldı. Ayrıca sezon içerisinde EuroLeague tarihine de geçmeyi başarmıştı.  Ligin 28. haftasında Monaco'nun Sırbistan temsilcisi Kızılyıldız'ı 98-80 yendiği maçta 20 sayı kaydeden oyuncu, 10 sezonluk EuroLeague kariyerinde 4.464 sayıya ulaşmış ve bu alanda Vassilis Spanoulis'i geçerek EuroLeague tarihinin en skorer isimleri listesinde zirveye yerleşmişti. Basketbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • EuroLeague Final Four'u Öncesi Bilinmesi Gerekenler

    Herkese merhabalar. Bugün sizlere Euroleague Final Four turunda mücadele edecek takımları anlatmaya ve bu takımların güçlü, zayıf yönlerini belirtmeye çalışacağım. Final Four bileti alan takımlar; Saski Baskonia’yı 3-0 geçen Real Madrid, Maccabi Playtika Tel Aviv’i 3-2 geçen Panathinaikos, Barcelona’yı 3-2 mağlup eden Olympiacos ve Monaco’yı 3-2 mağlup eden temsilcimiz Fenerbahçe Beko oldu. Fenerbahçe Beko için şöyle bir parantez açmak gerekiyor; Euroleague tarihinde play-off serisinde 5. maça giden karşılaşmalarda Final Four bileti alan ilk deplasman takımı oldu. Hazırsanız başlayalım… Real Madrid Final Four biletini alan ilk takım, normal sezonu da lider tamamlayan Real Madrid oldu. Euroleague’de sezonun koçu seçilen Chus Mateo tarafından yönetilen Real Madrid, play-off turunda Saski Baskonia takımını süpürdü. Bu maçlarda ortak olan şey; Real Madrid’in kadro kalitesinin ön plana çıktığı ve Baskonia’nın buna cevap veremeyişi olduğudur. Üç maçta da Real Madrid takımında en skorer isim değişirken, Baskonia’da bu isim Markus Howard oldu. Real Madrid bu seride rakibini savunma kısmında oldukça zorlarken, Baskonia’nın top kayıplarının çift hanede olduğunu görüyoruz. Bunun haricinde topu daha iyi paylaşan takımın Real Madrid olduğu görülürken, dış şutlardaki isabet oranı bu seriyi belirleyen diğer faktörler oldu denilebilir. Final Four etabında rakibi Olympiacos olan bu ekibin en büyük tehdidi şüphesiz birbirinden çeşitli skor opsiyonları diyebiliriz. Diğer takımlara nazaran daha rahat bir seri oynayan takım hakkında söylenecek bir başka şey de Berlin’e favori olarak gittikleri olabilir. Panathinaikos Bir sonraki ekibimiz Ergin Ataman’ın çalıştırdığı Panathinaikos. Normal sezonu ikinci bitiren takım, play-off turunda sezonun çok tartışılan takımı Maccabi Playtika Tel Aviv ile eşleşti. Bu eşleşmede kağıt üstünde ağır basan taraf Panathinaikos’tu ancak serinin daha ilk maçında kazanan Maccabi oldu ve ev sahibi avantajını eline geçirmeyi başardı. Bu maçta hatırlanan en önemli şey kuşkusuz Sloukas’ın maç sonunda kaybettiği toptu. Tabii maçın bir diğer önemli olayı da Mathias Lessort’un serbest atışlarda yaşadığı problem diyebiliriz. Seride kazanılan maçlarda daha iyi şut atan takım Panathinaikos olurken, pota altına edilen penetreleri savunmakta zorlandıklarını da söyleyebiliriz. Perimetre savunmasında zor anlar yaşamalarının nedeni olarak; Maccabi takımının bu tür içeri penetrelere daha yatkın olduğunu da söyleyerek açıklayabiliriz. Panathinaikos takımı Kostas Sloukas ve Kendrick Nunn aynı anda sahadayken oldukça yaratıcı bir ekip oluyor. Bu iki oyuncuya Mathias Lessort eklendiği zamanlarda da hücumda oldukça efektif bir yapıya sahip oluyorlar. Lessort serbest atış atma konusunda pek becerikli olmasa da başarılı bir şekilde faul aldırabiliyor. Bu da karşısındaki uzunlara sıkıntılı anlar yaşatıyor. Final Four etabında belirleyici olacak şeyin Kendrick Nunn ve Kostas Sloukas’ın yaratıcılıklarının olacağını düşünüyorum. Ayrıca genel olarak Maccabi serisini incelediğimiz zamanda da kenardan skor katkısını pek alamadıklarını görüyoruz. Bu da ilk beş başlayan oyucuların performanslarının ne kadar belirleyici olduğunu gösterir nitelikte oluyor. Fenerbahçe Beko Fenerbahçe Beko belki de bu dört takımda hikayesi en garip olan takım diyebiliriz. Bunun nedeni, sezon başında takımda düşünülmeyen Nick Calathes’in game winner üçlüğü ile birlikte final four bileti almış olmaları gösterilebilir. Ayrıca sezon ortasında takım pek de parlak bir noktada değilken yapılan koç değişikliği herkesin aklına bir soru işareti daha bırakmıştı. Sezon ortasında takıma dahil olan koç Sarunas Jasikevicius takıma bir bütünlük ve ruh katarak bu durumu lehlerine çevirdi. Fenerbahçe Beko – Monaco eşleşmesine kadar hiçbir deplasman takımı 5. maçı kazanarak final four bileti alamamıştı. Fenerbahçe adına sezonun ve Monaco eşleşmesinde öne çıktığı noktaları anlatmaya çalışalım. Öncelikle Fenerbahçe Beko gücünü şut ritminden alan bir takım. Zaten bunu da bu sezon kırdıkları üçlük rekorundan anlayabiliyoruz. Eğer takım istikrarlı bir şekilde şut atarsa korkunç bir tehdit oluyorlar. Perimetre savunmaları iyi ancak pota altında savunma yaparken zorlanıyorlar. Bunun da nedeni; takımdaki uzunların bir türlü istikrarlı bir şekilde savunma yapamıyor olmaları. Zaten Monaco serisinde de bunun ceremesini sıklıkla çektikleri söylenebilir. Yine takımda sabit bir skorer yok, o gün top kimin elinde ısınıyorsa, maç kimi istiyorsa o oyuncu çıkıp skor üretiyor. Bu bazen Scottie Wilbekin bazen Nigel Hayes – Davis, bazen de Marko Guduric oluyor. Pota altında da savunmasıyla ön plana çıkamasa da Johnathan Motley’nin de skor ürettiği söylenebilir. Nick Calathes ise skorer kimliğiyle ön plana çıkmasa da gerek oyun kuruculuğu, gerek rakip kısalara uyguladığı toplu topsuz baskı ve kritik anlardaki şut performansıyla önemli bir figür oldu bu sezon boyunca. Toplamak gerekirse; Fenerbahçe Beko belki de bu sezon en komple oyunu oynayan takım olabilir lig içerisinde. Oyuncuların maç içerisinde birbiriyle yardımlaşması, topu paylaşma yeteneği ve savunmadaki gayretleri Final Four biletini getiren en önemli noktalardan bazıları oldu. Fenerbahçe Beko yarı finalde Panathinaikos ile oynayacakları karşılaşmada bu yardımlaşmaya ve özellikle Nick Calathes’in topu yönlendirmedeki ustalığına fazlasıyla ihtiyaç duyacaklardır. Olympiacos Sıra geldi Final Four da yer alan son ekibe. Bir başka Yunanistan temsilcisi olan Olympiacos savunması ile ön plana çıkan bir takım. Barcelona karşısında da bu savunmasıyla beraber, Euroleague tarihinde beşinci maça giden serilerde seriyi kazanan ikinci takım oldu (Birincisi Fenerbahçe Beko). Alec Peters ve Isaiah Canaan’ın skor yükünü yükseldiği takımda Yılın Savunmacısı ödülünü alan Thomas Walkup topu yönlendiren isim. Takımın savunma istatistiklerine gelecek olursak; takım halinde 7.1 top çalma ve 2.7 blok ortalaması tutturmuş durumdalar. Bunun haricinde takım haricinde %36 ile üç sayı isabeti buluyorlar ki bu da hiç de fena olmayan bir ortalama diyebiliriz. Pota altında yer alan Moustapha Fall ve Nikola Milutinov’un da etkisiyle beraber hücum ribaundlarında hatrı sayılır bir istatistikleri mevcut. Tüm bunlar üst üste konulduğunda yarı finalde oynayacakları Real Madrid maçının belirleyicileri yapacakları savunma ve hücum ribaundlarındaki etkinliği olacaktır. Çünkü rakiplerinin birden fazla hücum silahı mevcut ancak en dikkat edilmesi gereken isim Facundo Campazzo olacaktır. Buraya kadar güçlü yönlerini söyledikten sonra zayıf yönü aslında çok belirgin Olympiacos’un. O da tempo. Tempolu oyunda savunmalarını oturtamıyorlar ve bu da onların kolay sayı yemelerine olanak sağlıyor. Bunu yapmayıp maç boyu set oynamaya çalışırsanız büyük ihtimalle Olympiacos’un istediğini yapmış olursunuz ki bu da onları maçın kontrolünü almaları için adeta davet olur. İşte iş tempoya bağlandığında da tempolu oyunda şut sokabilen şutörleri de mevcut. İşin özü; Olympiacos’a karşı hücum ederken tempo yapmalı ancak savunmadayken o tempoya izin vermemelisiniz. Ayrıca dış şutlarda da ritim bulabildiklerinden alan savunmasını da pek tavsiye ettiğimde söylenemez… Öncelikle bu yazı profesyonel olarak bir tespit içermemektedir. Sadece bu sezon boyunca benim gözlemlediklerimi kağıda dökmeye çalıştım. Umarım tespitlerime katılırsınız. Final Four sonunda temsilcimiz Fenerbahçe Beko şampiyonluğunu kutlarız… Sağlıkla kalın, Linesman’le kalın… Basketbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Cleveland Cavaliers'ta Potansiyel Yeni Koç Adayları

    NBA'de Play-off'lardan elendikten sonra koçunun görevine son veren Cleveland Cavaliers'ta potansiyel yeni koç adayları belli oldu. 2020 yılından beri Cavaliers'ın koçluğunu yapan J. B. Bickerstaff, Play-off Yarı Final'lerinde Boston Celtics'e kaybedilen 4-1'lik serinin ardından kovulmuştu. The Athletic'ten Shams Charania'ya göre, 2018-2022 dönemlerinde Charlotte Hornets koçluğu yapan James Borrego, Cavaliers başantrenör görevi için en çok öne çıkan isim. Kariyerinin büyük çoğunluğunda Gregg Popovich'in asistanlığını yapan Borrego, Spurs döneminde 2 kez şampiyonluk yaşamıştı. James Borrego, Charlotte Hornets baş antrenörlüğü yaptığı 4 sezonda da play-off'a katılma başarısı gösterememişti. Diğer öne çıkan adaylar arasında Warriors asistan koçu Kenny Atkinson, eski Phoenix Suns koçu Frank Vogel ve takımın süperstarı Donovan Mitchell ile birlikte çalışmış olan eski Utah Jazz asistan koçu Johnnie Bryant bulunuyor. Cleveland Cavaliers için kısa gelecekte baş antrenör boşluğu kadar önemli bir konu ise Donovan Mitchell'ın sözleşme yenileyip yenilemeyecek olması. Şu an için çıkan haberler Mitchell'in sözleşme yenilemeye yakın olduğunu belirtse de güncel durumda Cleveland'ın ideal bir aday bulmasını zorlaştırıyor. Basketbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • NBA'de Sezon İçi Yan Ödüller

    Ligin bitimine yaklaşılırken kulüpler, oyuncular ve taraftarlar belirli sezon içi ödüllerin sonuçlarını büyük bir merakla bekliyor olurlar. Ki doğal olarak kariyerleri açısından onları bir basamak öteye atacak, ilerleyen yıllarda geçmişe bakıldığında hatırlanmalarını sağlayacak şekilde değer katan bu ödüllerdir nihayetinde. Ancak listede pek fazla gündeme gelmeyen görece gözardı edilen birkaç ödülümüz daha mevcut: ‘Social Justice’, ‘Sportmanship’, ‘Citizenship’, ‘Executive of The Year’ ve ‘Clutch Player’. Şimdi sırayla kazanan oyuncularımıza birlikte göz atalım. Minnesota Timberwolves'un merkez oyuncularından Karl-Anthony Towns'ın 2023-24 NBA Social Justice ödülüne layık görüldüğü ve Kareem Abdul-Jabbar Kupasını alacağı duyuruldu. Sosyal adaleti sağlamaya, Abdul-Jabbar'ı ve ligin on yıllardır süren eşitlik, saygı ve katılım değerlerini desteklemeye olan bağlılığı nedeniyle beş finalistten oluşan bir grup arasından seçilen Towns, oy kullanma hakkının kararlı bir savunucusu olarak iki partili bir yasa tasarısının kabul edilmesinde önemli bir rol oynadı. Timberwolves'un ve topluluğun lideri olarak, platformunu ve sesini tasarıyı desteklemek için kullanıp adalet sistemindeki eşitsizliklere ışık tuttu. Kilit kuruluşlarla yapılan toplantılara ve Minnesota'da etkilenmiş insanlara yatırım yapan kar amacı gütmeyen bir vakfın ev sahipliği yaptığı söyleşilere katıldı. Tüm vatandaşların demokraside söz sahibi olması yönündeki acil ihtiyacı dile getiren Towns, bu konudaki savunuculuğunun yanı sıra, eğitim sistemindeki diğer kritik konulara ilişkin farkındalığı artırmak için de adımlar attı. Dijital dönüşümün adalet sistemi içindeki değişimi nasıl mümkün kıldığını araştıran belgeselin yapımcılığını üstlenerek zamanını ve mali desteğini adadı. NBA Komiser Yardımcısı ve Operasyon Direktörü Mark Tatum: "Karl-Anthony Towns, yalnızca geçen yıl değil, tüm kariyeri boyunca yaptığı muazzam çalışmaları aracılığıyla sosyal adaleti ilerletmeye derin bir bağlılık gösterdi. İster Minnesota'da yasanın kabulü, ister belgeseli olsun, ister devam eden diğer çalışmaları olsun, Karl'ın çabaları Minnesota ve ötesindeki binlerce kişinin hayatı üzerinde gerçek bir etki yarattı." Ödülün finalistleri arasında Miami Heat'in pivotu Bam Adebayo, New Orleans Pelicans'ın guardı CJ McCollum ve Los Angeles Clippers'ın guardı Russell Westbrook da vardı. Kareem Abdul-Jabbar ödülünün kazananı, önemli liderlerinden oluşan bir seçim komitesi tarafından belirlendi. İkinci ödülümüz ise Philadelphia Sixers guardı Tyrese Maxey’e gidiyor. 2023-24 NBA Sportmenlik ödülünü kazandığı için Joe Dumars Trophy'nin sahibi olan oyuncumuz, Eric Snow'dan (1999-00) sonra kulüp tarihinde bu ödülü kazanan ikinci isim oldu. Kupanın adı, ilk NBA Sportmenlik ödülünü kazanan ve 14 yıllık kariyerinin tamamını Detroit Pistons'ta geçiren Joe Dumars'a ithafen belirlenmiştir ve 1995-96 sezonundan bu yana, sahada bu idealleri en iyi biçimde temsil eden oyunculara veriliyor. Her NBA takımı, oyuncularından birini lig yöneticilerinden oluşan bir panel tarafından altı bölümün her birinden bir finalist seçilmesi için aday gösteriyor. En sona kalan adayların listesinden aktif NBA oyuncuları oy kullanarak kazananı seçiyor. Sıra New Orleans Pelicans'tan C.J. McCollum’ın kazandığı yurttaşlık ödülüne geldi. Profesyonel Basketbol Yazarları Birliği tarafından yönetilen ve seçilen 2023-24 J. Walter Kennedy Vatandaşlık Ödülü... Adını NBA’in ikinci komiserinden alan ödül, her yıl topluma olağanüstü hizmet ve bağlılık gösteren bir oyuncuya veya antrenöre veriliyor. Ligde 11. sezonundaki McCollum, New Orleans ve çevresinde eğitim, sosyal adalet reformu ve gençlere eşit kaynaklar-fırsatlar sağlama çabalarına odaklanan kapsamlı toplumsal çalışmalarından dolayı bu ödülle onurlandırıldı. 32 yaşındaki McCollum, aralarında Dallas Mavericks guardı Kyrie Irving ve Memphis Grizzlies forveti Jaren Jackson Jr. da olduğu beş finalistinden biriydi. Kazananı, gazeteler, dergiler ve çevrimiçi haber kaynakları için düzenli olarak NBA'i takip eden 200'den fazla yazar ve editörden oluşan bir komite belirlendi. Ocak ayında McCollum, kar amacı gütmeyen bir ortaklık kurarak New Orleans'taki on bir öğrenciye dört yıllık dereceler almaları için kişi başına 100.000 Dolar taahhütü sağladı. İhtiyaç temelli olan burs, akademik koçluk hizmetleri, zihinsel sağlık kaynakları, kariyer hazırlığı ve staj yerleştirme hizmetleri de sunucak. Program, kaliteli eğitime erişim yoluyla okuryazarlık ve ortaöğretim sonrası derece elde etmeye yönelik bir yol oluşturmayı amaçlıyor. Bu hedefi daha etkili kılmak için mart ayında McCollum, dinamik bir yenilik ve ilham merkezi olarak görülen CJ McCollum Dream Center'ı açtı. Merkez yeni dizüstü bilgisayarlar, tabletler, akıllı tahtalar, lazer yazıcılar, kütüphane, sanal gerçeklik gözlükleri ve Podcast stüdyolarıyla dolu. Açtığı üçüncü Dream Center olmasına karşın Pelicans'a katıldığından beri ikamet ettiği Louisiana'daki ilk merkezi. Merkezleri gençlerin keşfedebileceği, öğrenebileceği ve gelişebileceği bir umut ışığı ve güvenli bir sığınak olarak tanımladı. Geçtiğimiz Ekim ayında, yaşları 13-18 arasında değişen öğrencilerle vakit geçirdi ve kendi yolculuğunu tartışarak eğitim ve dayanıklılığın önemini vurguladı. Boston Celtics Basketbol Operasyonları Başkanı Brad Stevens, 2023-24 NBA Yılın Basketbol Yöneticisi ünvanına layık görüldü. Henüz genel menajerlerlik görevinin başlarında olan Stevens, sekiz sezon boyunca Celtics'in baş antrenörlüğünü yaptıktan sonra şu anki pozisyonunda üçüncü sezonunu geçiriyor. Normal sezonda yaptığı Jrue Holiday ve Kristaps Porzingis eklemeriyle 64-18 giden bir takım kurmayı başardı. Ödül oylaması için NBA'in dört bir yanından basketbol takımı yöneticileri katılım gösterdi. Oklahoma City Thunder Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Sam Presti ve Minnesota Timberwolves Basketbol Operasyonları Başkanı sırasıyla ikinci ve üçüncü oldu. Artık koleksiyonuna ekleyecek bir kupası daha var. Stephen Curry, ilk olarak geçen yıl verilmeye başlanan 2023-24 Kia NBA Clutch Player ödülünün sahibi olarak açıklandı. Seçimler, Curry'nin yakından tanıdığı ve bir zamanlar Golden State Warriors'ın danışmanlığını yapmış olan Jerry West'in adını taşıyor. Curry, Chicago Bulls'dan DeMar DeRozan ve Oklahoma City Thunder'dan Shai Gilgeous-Alexander ile birlikte üç finalistten biriydi. Dördüncü çeyreğin son 5 dakikasında veya uzatmada atılan sayı olarak tanımlanan, maç içindeki skor farkının beş veya daha az olduğu kritik anlarda DeRozan'dan yedi fazla sayı yaparak ligde lider konuma yükseldi. Oylama birbirine yakın geçti; Curry 45 birincilik oyu ve 298 puanla bitirirken DeRozan 34 birincilik oyu ve 272 puan aldı. Oyuncular birincilik için beş, ikincilik için üç ve üçüncülük için bir puan hanesine yazdırdı. Bu sene aday olan 23 oyuncu antrenörler arasında yapılan oylamayla oluşturulup ligi takip eden 99 muhabir ve yayıncıdan oluşan bir grup tarafından son seçimle oylandı. Basketbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • EuroLeague’de Şampiyon Panathinaikos Oldu!

    Turkish Airlines Euroleague’de 2023-2024 sezonu şampiyonu Ergin Ataman yönetimindeki Panathinaikos oldu. Almanya’nın başkenti Berlin’de düzenlenen Final-Four final maçında rakibi Real Madrid’i 95-80 mağlup eden Panathinaikos sezonu şampiyon bitirdi. Biz de bu yazımızda Final-Four’da yaşanılanları sizler için derledik. İlk olarak Final-Four’un ilk maçlarına ufak bir göz atalım. Oynanan play-off karşılaşmaları sonrasında Real Madrid, Olympiacos, Fenerbahçe ve Panathinaikos adını Final-Four’a yazdıran takımlar olmuştu. Temsilcimiz Fenerbahçe ve Panathinaikos eşleşmesinde kazanan taraf 73-57 ile Pana olurken temsilcimizin buradaki performansı herkesi hayal kırıklığına uğrattı. Özellikle kısa oyunculardan verim alınamaması Fenerbahçe’nin hücum etmesini kısıtlarken zaman zaman takımın skor için kısalması da savunmasında büyük zafiyetler vermesine neden oldu. Hatta son çeyrek sadece 7 sayı atması da takımın halini gözler önüne seriyordu. Ancak buraya kadar gelmiş olan takımın da hakkını vermek gerek. Koç Sarunas Jasikevicius sezon ortasında geldi ve üstüne kendisinin kurmadığı bir kadroyla çok büyük bir işe imza attı. Final Four’un diğer ayağında ise son şampiyon Real Madrid, Olympiacos ile karşılaştı ve maçı 87-76 kazanmayı başardı. Maçın başından sonuna kadar Madrid dominasyonuna şahit olmuştuk. Olympiacos son çeyreğin bitimine farkı her ne kadar 7 sayıya indirse de Madrid’in tecrübeli ellerini yakalayamadılar. Final Maçı Rahat geçen bir önceki maçlardan sonra finalden beklenti de son topa kadar mücadelenin olmasıydı. Özellikle finaldeki takımların Real Madrid ve Panathinaikos olması böyle bir sonun yaşanma olasılığını arttırıyordu ancak Ergin Ataman’ın öğrencileri maçın düğümünü son çeyrekte çözmeyi başardı. Maç içine bakacak olursak Real Madrid maça çok hızlı bir başlangıç yaptı. Pana tarafında Kendrick Nunn’ın henüz 1. çeyrekte 3 faule ulaşması Ergin Ataman’ın da planlarını değiştirmesine sebep oldu. İlk çeyrek 36-25 Madrid üstünlüğüyle biterken Panathinaikos’un 2. çeyrek nasıl bir reaksiyon vereceği de merak konusu olmuştu. Kötü geçen 1. çeyreğin aksine 2. çeyrekte seyircisinin de desteğiyle beraber bambaşka bir takım izledik. Özellikle Lessort ve Sloukas’ın sorumluluk aldığı bu bölümde Real Madrid’in maçı koparmasına izin vermediler. Pana her ne kadar ivme yakalasa da ilk devreyi 54-49 geride kapattı ancak 3. çeyrekte neler olacağının sinyalini de yavaş yavaş vermişlerdi. Beklenen oldu ve 3. çeyreğin başından itibaren kontrol Panathinaikos’un eline geçti. Sloukas’a bu çeyrek Kendrick Nunn da destek verince Yunan ekibi son çeyreğe 64-61 öne girmeyi başardı. Finalin son çeyreğine geldiğimizde ise sakin kalan tarafın kupaya ulaşacağı çok bariz bir şekilde belli olmuştu. Çünkü maç içerisinde kopabilecek birçok an yaşanmış ancak takımlar bunu değerlendiremeyip panikle ataklardan boş dönmüşlerdi. Özellikle bunu Panathinaikos gerideyken çok fazla görmüştük ancak öne geçtikleri zaman geldikleri hücumları daha doğru kullanmayı başardılar. Madrid, her ne kadar henüz son çeyreğin başlarında farkı 1 sayıya indirse de Panathinaikos hiç paniğe kapılmadan rakibine cevap vermeyi başardı. Bu gecenin yıldızı ve ayrıca Final-Four MVP’si de olan Kostas Sloukas’ın son 6 dakika kala attığı üst üste 2 üçlük maçın çözülmesini de sağladı.  Sonrasında Real Madrid skor üretmeye çalışsa da Kendrick Nunn ve Lessort’un basketlerine engel olamayınca mağlup olmaktan kaçamadı. İstatistikler Kostas Sloukas attığı 24 sayı ile maçın en skorer ismi oldu. Ayrıca Sloukas, serbest atışlarda 8/9 isabet bulurken saha içi atışlarda ise 4/4 üçlük olmak üzere toplam 10/10 şut isabetiyle oynadı. Onun yanında ise her ne kadar erken faul problemine girse de sonradan toparlanan Kendrick Nunn 21 sayı, Lessort ise 17 sayı ile oynadı. Real Madrid tarafında ise Dzanan Musa 15, Campazzo 12 ve Sergio Rodriguez 11 sayı ile oynadı. Ergin Ataman'ın 3. EuroLeague Şampiyonluğu Anadolu Efes ile üst üste 2 sezon şampiyonluk yaşayan Koç Ergin Ataman, kariyerine bir şampiyonluk daha eklemeyi başardı. Bu sadece Panathinaikos tarihi için değil Türkiye ve Avrupa basketbolu için de büyük bir başarı... Özellikle koçun henüz ilk sezonunda bunu başarması ne kadar büyük bir iş yaptığını bize gösteriyor. Geçen sezonu 17. sırada tamamlamış bir takımı baştan aşağı değiştirip önce normal sezon ikincisi sonrasında şampiyon yapmak rastladığımız bir olay değil. Ergin Ataman çoğu kitle tarafından demeçleri, tavırları vb. hareketleri sebebiyle sevilmeyen bir isim olarak gösteriliyor. Hatta bazı takım yöneticileri tarafından da bunlar açık açık konuşuluyor. Tabii ki kimse kimseyi sevmek zorunda değil ama konu saygı çerçevesi dışına da çıkınca insanlar arasında ayrışmalar başlıyor ve bu da ülke basketbolunun ne durumda olduğunu maalesef bizlere gösteriyor. Ancak durumlar her ne kadar böyle olsa da koçun gittiği her takımda büyük başarılar yakalaması her daim saygı duyulacak bir olay olduğunu düşünüyoruz. Basketbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Phoenix Suns'ın Yeni Koçu Mike Budenholzer

    Frank Vogel ile yollarını ayırdıktan sonra koç arayışında olan Phoenix Suns'ın yeni koçu Mike Budenholzer oldu. The Athletic'ten Shams Charania'nın haberine göre son olarak Milwaukee Bucks'ın koçluğunu yapan Budenholzer, 50 milyon dolardan fazla kazanacağı beş yıllık anlaşmaya imza attı. Geçtiğimiz yıl takımın başına gelen Frank Vogel'ın Suns'ta geçirdiği tek sezon beklentilerin çok uzağındaydı. Devin Booker, Bradley Beal ve Kevin Durant gibi yıldızlara sahip olan Suns, play-off'un ilk turunda Minnesota Timberwolves'a süpürüldü ve sezonu erken noktaladı. Yenilginin ardından çıkan haberlerde Vogel'ın soyunma odasını kaybettiğini ve yıldız oyuncuların oynadıkları rolden memnun olmadığı söylenmişti. Hali hazırda kaliteli bir kadroya sahip olan Suns, piyasadaki iş arayan koçlar arasında kariyer olarak en başarılısını takımının başına getirmiş oldu. Basketbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

  • Lanet Bitti! F1 Monaco GP'de Zafer Charles Leclerc'in!

    Genelde sıkıcı yarışlarla takvimde uzun süredir yer alan Monaco GP'de bu sefer heyecan vardı. Hafta sonu boyunca hızlı olan Charles Leclerc bu sefer laneti kırdı ve zafere ulaştı. Kendi evinde 7 senedir kazanma mücadelesi veren Monakolu bu sefer zafere ulaşmayı başardı! Tabi konu Monaco olunca yazıya hafta sonundan başlamak gerekir. Antrenmanlar ve Sıralama turlarında iki takım ön plandaydı. McLaren ve Ferrari. Onlara yakın kalmaya çalışan Mercedes ve RedBull idi. RedBull şaşırtıcı şekilde yavaş kalırken Verstappen 6. olurken Peréz 18. olarak hayal kırıklığı yarattı. Bu sezon tek turda eski hızından uzak olan Charles Leclerc bu sefer alıştığımız kalitesini konuşturdu ve pole pozisyonu almayı başardı. Piastri 2. Sainz 3. Norris de 4. oldu. Yarışın başında Sainz-Piastri teması yaşandı lastik patlatan Sainz 4. viraja gelirken virajı alamadı ve dışarıda kaldı. Yokuşu çıkarken Haas’lar (Magnussen ve Hulkenberg) ile Peréz ciddi bir kazaya karıştı. Peréz ve Magnussen temas ederken arada kalan Hulkenberg de yarışa veda etti. Peréz’in aracındaki hasar çok ciddiydi. Bariyerlerdeki hasar ve ortaya saçılan araç parçaları (debris) neticesinde kırmızı bayrak çıktı. Ayrıca tünele gelirken Ocon ve Gasly (yine) birbirlerine temas ettiler bu temas sonrası Ocon yarışa devam edemedi ve kırmızı bayrak sırasında araçtan indi. Kırmızı bayrak sonrası yarışa veda edenler dışında diğer herkes ilk tur tamamlanmadığından yarışın başındaki start pozisyonlarını geri alırken ve ikinci durarak startta herhangi bir problem yaşanmadı. Yarışın geri kalan kısmı tempo ve strateji savaşları neticesinde geçti. Russell ve Tsunoda kendi amaçları için arkadakileri yavaşlatırken McLaren ve Ferrari başka stratejileri tercih edip onlara göre tempo ayarladılar. Lance Stroll 50. turda lastik patlattı ve puana veda etmiş oldu. İlk 10’da ilk pitstop Hamilton’dan (Tsunoda’nın yardımıyla) gelirken sert hamura geçiş yaptı. Üst tarafta (1-6 arası) ilk hamle Verstappen’den geldi ve sert hamura geçiş yaptı ve Hamilton’ın önünde çıkmayı başardı. Pit sırasında 2. sektörde sarı bayraklar çıksa da durum kısa sürede çözüldü ve güvenlik aracı çıkmadı. 54. turda da Bottas pist üzerinde Sargent’i geçerek yarışın ilk pist üstü geçişini yaptı. 73. turda da Sargent ona katıldı ve Zhou’yu geçti. Yarışın başında kırmızı bayrakla pitte lastik değiştiren ilk 4’lü (Norris, Sainz, Piastri ve Leclerc) yarışın kalanında pite girmek zorunda kalmadı. Lastiklerini çok iyi koruyan Leclerc yarışı kazandı ve 2022 Avusturya’dan sonra ilk kez kazandı ve kariyerinde 6. kez zafere ulaştı. Scuderia Ferrari, 2017’de Sebastian Vettel’den sonra ilk kez zafere ulaşırken Oscar Piastri ikinci oldu, Carlos Sainz ise üçüncü oldu ve podyumu tamamladı. Bu sonuçla birlikte şampiyona lideri Max Verstappen liderliğini sürdürürken Charles Leclerc ikinci sıradaki yerini sağlamlaştırdı. Sergio Peréz çok ağır bir yara alırken hem Norris hem de Sainz’a geçilerek 5. sıraya geriledi. Scuderia Ferrari, takımlar şampiyonadaki ikinci sırasını sağlamlaştırdı. McLaren de Mercedes ile olan farkı açtı. LANET BİTTİ! Monaco geçmiş yarışlara nazaran bu sefer biraz da olsa eğlenceli ve heyecanlıydı. Yarışın detaylı analizi için sevgili Mehmet Eren Savaşcı ve Altay Gök’ün yer aldığı “8. Vites” programımızı izlemeyi unutmayın. Avrupa Turu devam edecek ama önce Akçaağaç Yapraklarının sahibi Kanada’ya gideceğiz. Kanada Grand Prix’sinde görüşmek üzere!

  • UFC 300 İçin Heyecan Tavan!

    UFC nisan ayında 3 etkinlik gerçekleştirecek ama konuşulacak tek bir etkinlik var. Yıllardır beklediğimiz etkinlik. UFC 300. İşte size UFC 300 panoraması! Nisan ayındaki diğer UFC etkinlikleri: UFC Vegas 90: Allen vs Curtis 2 UFC Vegas 91: Nicolau vs Peréz Alt Kart 1 Gecenin açılışını eski UFC sinek sıklet şampiyonu Deiveson Figueiredo (22-3-1) ile eski UFC horoz sıklet şampiyonu Cody Garbrandt (14-5) yapacaklar. Süper bir başlangıç. Figueiredo yeni sıkletinde iyi başlangıç yaparak Rob Font’u yendi ve kemere gitmek istiyor. Garbrandt ise eski günlerine geri dönüş çabası içinde ve son iki maçını kazandı. Figueiredo’yu yenerse tekrardan kemer potasına girebilir. İki tarafında striking’i muazzam seviyede. Bu nedenle bu maçta kan dökülmesi olası. İki ismin toplamda 20 nakavtı var. Figueiredo eğer ayakta işleri yerine koyamazsa oyunu yere almayı da düşünebilir. Süper bir açılış. Alt kartın bir diğer önemli maçında Bobby Green (31-15-1-1 NC) ile Jim “F*****g” Miller (37-17-1 NC) karşı karşıya gelecek. Miller tarihe geçmek için kafeste. Daha önce UFC 100 ve UFC 200’de dövüşen Miller 3. kez dalya diyecek. Miller son 6 maçının 5’i kazandı. Ama bu sefer zorlu bir isim var karşısında. Kral Green. Bobby aslında yükselişteydi ama ona dur diyen Jalin Turner olmuştu. Şimdi ise tamamen eğlenceli bir maç var. Çünkü iki tarafında kaybedecek bir şeyi yok. Green ayakta, Miller yerde üstün. Üstünlüğünü kabul ettirecek olan taraf zafere gidecek. Patlamış mısırları hazırlayalım. Alt Kart 2 2. alt kartta kartı Sodiq Yusuff (13-3) ile Diego Lopes (23-6) açacaklar. Şahane bir eşleşme. İki tarafta harika stillere sahip. Sakın kaçırmayın. Alt kartın ilk önemli maçında eski UFC kadınlar horoz sıklet şampiyonu Holly Holm (15-6-1 NC) ile Kayla Harrison (16-1) karşı karşıya gelecek. Bir tarafta bu sıklette adından söz ettirmiş Holm diğer tarafta da olimpiyat altın madalyalısı ve UFC’de ilk maçına çıkacak olan Harrison. Tek kelime ile harika. Harrison’ın seviyesini test etmek için Holly’den başka daha iyi bir isim bulamazdınız. Holly bir kickboksçu Harrison ise judocu. Süper bir eşleşme. Holly kickboksla ayakta bir adım öne çıksa da Harrison da judo sayesinde yerde daha iyi seviyede. Maçta her an her şey olabilir. Gözünüzü ayırmayın. Alt kartın 3. maçında Calvin Kattar (23-7) ile eski UFC horoz sıklet şampiyonu Aljamain Sterling (23-4) karşı karşıya gelecek. Aljo için yeni bir sıklette yeni bir başlangıç zamanı. Horoz sıkletteki mirasını tamamladı. Artık yeni kapılarda şansını deneyecek ama ona yeni kapıyı açacak olan isim bir o kadar tehlikeli. Calvin Kattar. Kattar için son zamanlar biraz şanssız geçse de o her zaman tehlikeli bir isim. 23 galibiyetinin 11’inde rakiplerini nakavt etti. Bu nedenle ayakta mücadele ederken Aljo’nun dikkatli olması gerekecek. Keza Sean O’Malley’e aynısını denediğinde nakavt olmuştu. Bu nedenle risk almayacak ve güreşiyle Kattar’ı boğmak isteyecektir. Zafer kimin olacak? Alt kartın ana karşılaşmasında eski UFC hafif ağır sıklet şampiyonu Jiri Prochazka (29-4-1) ile Aleksandar Rakic (14-3) karşı karşıya gelecek. Jiri yenilgiden, Rakic ise sakatlıktan geri dönüyor. Jiri için hedef aynı. 25 kez rakiplerini nasıl bitirdiyse aynısını yapmak isteyecek. Rakic için de aynen aynısı geçerli. İki tarafta rakiplerini bitirmeyi seviyor. Rakic için son yıl zorlu olsa da sakatlıktan iyi döndüğü takdirde bir sorun yaşamayacaktır. Jiri de ağır Alex Pereira nakavtından sonra kafayı toparladıysa o da bir sorun yaşamayacaktır. Sakın ama sakın gözünüzü kırpmayın. 1 milisaniyede bile bu maçta her şey olabilir. Ana Kart Ana kartı Bo Nickal (5-0) ile Cody Brundage (10-5) açacaklar. Bo Nickal’ın ana kartta ne işi var diye sorabilirsiniz. Ancak Nickal üç kez NCAA’de şampiyon olmuş bir isim. Bu nedenle UFC onu yükseltmek istiyor. Bo açık ara favori ama bu spor sürprizlere açık. Bu nedenle her an her şeye hazır olun. Gecenin ilk önemli karşılaşmasında eski UFC hafif sıklet şampiyonu Charles “Do Bronx” Oliveira (34-9-1 NC) ile Arman Tsarukyan (21-3) karşı karşıya gelecek. Do Bronx için sıkletin modern zamanlarından gelen en büyük rakiplerden birisi belki de Tsarukyan. Charles için şunu diyoruz. Artık o eski kaybeden Charles değil. O tamamen farklı bir isim. Bu maçta da hedefi aynı. Rakibini bitirmek. Üstün BJJ’si de buna çok uygun. Ama Tsarukyan ayakta sert vurabildiği gibi güreşiyle de bunu savuşturabilir. Oliveira için zor bir test. Tsarukyan için ise kariyerinin en büyük karşılaşması. Zafer bu ormanların kralının mı olacak yoksa darbeyle gelecek olan yeni aslanın mı? Kazanan yıl sonunda Islam Makhachev’in rakibi olacak. Gecenin ilk kemer maçında güncel BMF şampiyonu Justin Gaethje (25-4) ile Max Holloway (25-7) karşı karşıya gelecek. Kan garanti. Hatta bu maçtan sonra UFC octagon’un matını değiştirmek zorunda kalırsa şaşırmayız. İki elit striker. İki büyük dövüşçü. Yürekli koca adamlar. Asla geri adım atmayacaklar. Dövüşecekleri gibi bizleri eğlendirecekler de… Bu adamlarda grappling yok, sarılma yok. Sadece ayakta dövüşmek var. Gaethje 25 galibiyetinin 20’sinde rakiplerini nakavt etti. Holloway de bu sayı 11. Gaethje nakavt arayacaktır ama Holloway kariyerinde nakavt olmayı bırakın hiç knock down olmadı bile. Süper bir striking kemer maçı bizleri bekliyor. Sakın kaçırmayın. Gecenin yan ana karşılaşmasında UFC kadınlar saman sıklet şampiyonu Zhang Weili (24-3) ile Yan Xiaonan (17-3-1 NC) karşı karşıya gelecek ve saman sıklet kemeri ortada olacak. UFC tarihinde ilk kez iki Çinli kemer maçında boy gösterecek. Uzak doğunun kadınlar nezdinde belki de en büyük iki dövüşçüsü kafeste olacak. Zhang tam anlamıyla MMA kavramının vücut bulmuş hali. Ayakta-yerde-havada-karada-suda kısacası her yerde üstün özelliklere sahip bir dövüşçü. 24 galibiyetinin 19’unda rakiplerini bitirdi. Yan ise Zhang’ten farklı olarak ayakta Sanda sayesinde ustalaşmış birisi. 17 galibiyetinin 9’unda rakiplerini nakavt etti. Striking konusunda Yan, grappling konusunda ise Zhang üstün. Kim ülkesine zaferi getirecek? Gecenin ana karşılaşmasında UFC hafif ağır sıklet şampiyonu Alex Pereira (9-2) ile eski şampiyon Jamahal Hill (12-1-1 NC) karşı karşıya gelecek. Poatan kısa süre önce girdiği MMA dünyasına adını altın harflerle yazdırdı. İki sıklette birden şampiyon oldu ve adından söz ettirdi. Sırada kemeri korumak var. Rakibi ise hafife alınması gereken biri değil. Jamahal Hill. Eski şampiyon şu anki şampiyonun mentoruna 5 raunt boyunca dayak atarak şampiyon olmuş sonrasında da aşil tendonu sakatlığıyla kemeri bırakmak zorunda kalmıştı. Pereira’nın en son mentorunu yenen kişiye ne yaptığını biliyoruz (bkz. UFC 295). Bu nedenle Poatan yine aynı motivasyonla kafeste olacak. Mentorunun intikamı almak isteyecek ve kemerini koruyacak. Hill için ise mentordan sonra halefi yenmek söz konusu. Pereira ayakta kickboksu sayesinde neredeyse durdurulamaz bir seviyede. Hill de keza ayakta iyi ama Pereira seviyesinde mi, onu UFC 300 gecesinde öğreneceğiz. Hill’in bir de ağır sakatlıktan nasıl döneceği önemli. Çünkü bu tarz sakatlıklar tüm sporcuları ağır etkileyen türden. Bu nedenle Hill’in rehabilitasyon ve kamp süreci bu maç için belirleyici olacaktır. Poatan mentorunun intikamını alıp kemerini koruyabilecek mi yoksa Hill sürprize imza atıp daha önce hiç kaybetmediği kemeri geri alabilecek mi? Maç başlasın! FISTIKLARI ZULADAN ÇIKARIN UFC 300 ZAMANI! UFC 300 belki biraz beklentilerin altında kalsa da yine bizleri eğlendirecek ve ekran başına kitleyecek. TSİ 01.00’den itibaren zuladan fıstıkları çıkarın, kendinize 1 litre kahve hazırlayın, kanepenin en rahat köşesine oturun ve kendinizi UFC 300’ün akışına bırakın. Bu maçları asla kaçırmak istemeyeceksiniz. Dövüş sporları ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!

bottom of page