top of page

Arama Sonuçları

"" için 1084 öge bulundu

  • Avustralya Açık'ta İlk Gün Tamamlandı!

    Uzun bir aranın ardından tenis dünyası tekrardan hareketlendi. Yeni sezonun ilk turnuvası olan Avustralya Açık'ta ilk günü noktaladık. Bana kalırsa hareketli ama şaşırtıcı sonuçların olmadığı bir günü geride bıraktık. Bu yazımda ilk gün neler oldu, onlardan bahsedeceğim. Keyifli okumalar! *Linesman ekibi olarak her gün olmasa da zaman zaman sizinle değerlendirmelerimizi paylaşacağız. Şimdiden destekleriniz için teşekkür ederiz. Rafael Nadal 3-1 Jack Draper Son şampiyon ve Dünya 2 numarası Rafael Nadal, potansiyelli genç Jack Draper'ı 3-1 mağlup etti. Jack, geçtiğimiz turnuvalarda Djokovic'ten de bir set almayı başarmıştı. Avustralya'da da Nadal'dan bir set aldı. İkinci setin ortasından itibaren baldırında sorun yaşayan Jack, iyi dayandı diyebiliriz. Keza aynı şekilde Rafael Nadal'da kötü maçlar geçirerek geldi buraya, ufak bir rahatsızlığı da vardı fakat bunların onu etkilemediğini gördük. En iyi halinde değildi belki ama yinede onun stabil hali turu geçmesine yetti. Iga Swiatek 2-0 Jule Niemeier Kadınlar Dünya 1 numarası Polonyalı Iga Swiatek, ilk turda hata yapmadı fakat zorlanmadı diyemeyiz. Alman Niemeier, 1 numarayı terletti. Maç sonunda Iga, "Kendime odaklandım ve işi bitirdim." dedi ama eminim yaptığı hatalardan o da rahatsız. Jule Niemeier, gerçekten iyi bir maç çıkardı. Belki de en üst seviyesini gösterdi fakat Iga için yeterli olmadı. Bazen şansa da ihtiyacınız var. İlk turdan Dünya 1 numarası çekmek... üzücü. Marcos Giron 0-3 Daniil Medvedev Son iki yılın finalisti Medvedev, Amerikalı Marcos Giron'u çok rahat geçti. 6-0, 6-1 ve 6-2'lik setlerle tur atlayan Medvedev, oyun sonuna doğru hakemle bir diyaloğa girdi. Bir anda sesler yükseldi ama bunu normal karşılamalıyız. Maçtan sonra konuşan Medvedev, "Marcos gayet iyi bir oyuncu." diyerek hem rakibini hem de galibiyetini yüceltti. Turnuvaya ne olursa olsun sağlam bir giriş yaptı. Jessica Pegula 2-0 Jaqueline Cristian Dünya 3 numarası Pegula, Romanyalı rakibini tabiri caizse ezdi ve geçti. Aslında pek abartılmaması gerekiyor ama turnuvaya girmek her zaman zordur. Ona rağmen Pegula 59 dakikalık mücadeleden galip ayrılan isim oldu. Stefanos Tsitsipas 3-0 Quentin Halys Dünya 3 numarası Tsitsipas, Fransız raket Halys'yi 3-0 mağlup etmesine rağmen zorlandı diyebiliriz. Setler 6-3, 6-4 ve 7-6 şeklindeydi. Tam 2 saat süren mücadele de güzel anlar seyrettik. Tsitsipas'ta turnuvaya güçlü bir başlangıç yaptı. Katerina Siniakova 0-2 Coco Gauff Dünya 7 numarası ve aynı zamanda 18 yaşında olan Gauff, turnuvaya güzel başlangıç yapanlar arasında. Çekyalı Siniakova'yı 2-0 mağlup eden Amerikalı raket finalin sürpriz adaylarından. Yeteneği onu ön plana atıyor fakat tecrübe noktasında zaman zaman sorunlar yaşayabiliyor. Vasek Pospisil 1-3 Felix Auger-Aliassime İki Kanadalı'nın mücadelesinden galip ayrılan taraf Dünya 6 numarası Felix Auger-Aliassime oldu. Tecrübeli Vasek Pospisil ilk seti alsa da Aliassime geri dönerek galibiyete uzandı. Günün keyifli mücadelelerinden birisiydi. İzlerken oldukça eğlendiğimi söyleyebilirim. Yazının sonuna geldik. İlk günde oynanan önemli mücadeleleri sizlere aktarmaya ve derlemeye çalıştım. Umarım beğenmişsinizdir. Bir sonraki yazılarda görüşmek üzere!

  • Portekiz Yıkıldı, Fas Yarı Finalde!

    Bu ilginç maçın değerlendirmesini sizler için hazırladık, şimdiden keyifli okumalar. Maç düdüğü ile birlikte Fas, ilk 10 dakika boyunca top ne zaman Portekiz’e geçse anında topun olduğu yere 3-4 oyuncuyla baskıya gitti. Maç genelinde geçiş oyunu oynamak isteyen bir Fas vardı. Özellikle topu kanatlara yönlendirdikten sonra merkeze ani inişler ile hücum şekillendirmek istediler. Portekiz istediği boşlukları bulamadı buna ek olarak dediğim gibi top kimin ayağındaysa 3-4 kişilik bir baskı ile karşılaştı. Bu felsefe, işin taktik kısmından ziyade mental açıdan tebrik edilesi bir iş. Bu işin mental tarafında Faslı oyuncuların özgüven sahibi olduğunu anlamak çok zor olmasa gerek. Maçta gayet konsantre bir Fas ekibi vardı. Maçın 42. dakikasında En Nesyri sahneye çıktı. Kalecinin önünde konumlanarak ve biraz da kaleci hatasıyla çok gerekli bir gol buldu Fas. En Nesyri’ye bu maç fazla iş düşeceği belliydi. En Nesyri, Fas gibi az pozisyona giren bir takımda skor yükünü çekmesi gerekiyor. Kanatlara baktığımızda sağ tarafta Ziyech gibi hem besleyen hem de yaratıcı olan ve buna ek olarak az da olsa skor katkısı sağlayabilecek bir profil olarak onu da eklemeyi unutmayalım. Fas ekibi ilk yarının son düdüğü ile birlikte içten içe "yenebiliriz, ya olursa" derken Portekiz ekibi "ya kaybedersek" der bir ifadeyle soyunma odasına gitti. Maçın ikinci devresine önde çıkan Fas, ilk 10 dakikalık bölümde de bazı hücum aksiyonlarında bulundu. Özellikle Hakimi bazı sekanslarda kendi koridorunu iyi biçimde işledi. Maçın 50. dakikasında Raphael - Cancelo değişikliği geldi. Ek olarak son iki maça yedek başlayan Ronaldo, Neves yerine oyuna dahil oldu. Gözler Ronaldo’nun üzerindeydi çünkü son Dünya Kupası olma ihtimaliyle birlikte kötü giden bir performansı da mevcut. Bu değişiklikler ile birlikte kaleye daha çok yaklaşan bir Portekiz oluştu. Buna tedbir olarak kondisyon yenilemek isteyen Fas, dakika 64 olduğunda 2 oyuncu değişikliği yaptı. Daha öncesinde sakatlanan Saiss, sedyeyle oyundan ayrılırken Dari oyuna dahil oldu. Maç bir şekilde akarken Portekiz'de "Neden Leao ilk 11 başlamıyor?" soruları varken maç içinde de "neden artık oyuna dahil olmuyor" sesleri yükseliyordu. Aslına bakılırsa benimde anlam veremediğim bir tercih Leao’nun ilk 11 başlamaması ve oyuna geç dahil olması. Pozisyon üretmekte aceleci davranan bir Portekiz vardı. 3. bölgede garanti paslarla boşluk aramak yerine sürekli aceleci bir tavırla kaleye yüklendi. Bu süreçte elinden geldiğince savunmaya çalışan Fas, orta blok kapamasını yapan en iyi takımlardan birisi diyebilirim. Özellikle merkezde Amrabat gibi fizik üstünlüğü sağlayan oyuncusu olması Fas adına ekstra bir avantaj. Maçın uzatmalarında 10 kişi kalan Fas tüm benliği ile savunduktan sonra yarı finale yükselmeye hak kazandı. Portekizliler için şok bir gece, futbol severler için şok bir gece... Böylece Ronaldo’nun da Portekiz'le beraber Dünya Kupası, Fas’a karşı çeyrek finalde elenerek sonlanmış oldu. 22.00 seansında harika maç bizleri bekliyor. Fas’ın rakibi Fransa mı olacak, yoksa İngiltere mi? Değerlendirmeler için takipte kalınız!

  • Formula 1'de Lastik Kullanımı

    Formula 1’de performans üzerinde en önemli etkenlerden biri de lastiklerdir. Takımların ilk antrenmandan yarış bitimine kadar bu süreci çok iyi yönetmesi gerekiyor. Peki takımlar yarış haftasında kaç adet lastik kullanabiliyor? Yarış haftası için Pirelli piste uygun 3 adet hamur belirliyor. Bu hamur havuzunda C1'den C5’e kadar sertliklerine göre hamurlar bulunmaktadır. C1 en serti, C5 ise en yumuşak hamur olmak üzere, lastiklerin sertlik sıralanışı bu şekildedir. C1-C3 hamuru HARD lastikler, C2-C4 MEDIUM ve C5-C3 ise SOFT lastikler için kullanılır. Yağmur yağdığında ise kullanılan oluklu, suyun geçişine izin veren INTERMEDIATE ve WET lastikler teker ve yüzeyin temasını sağlar. Intermediate lastikler, Wet’e göre daha sığ oluklara sahiptir. Toplamda bir yarış haftasında kullanılacak 5 adet lastik türü var olmaktadır. Bir yarış sırasında takımlar kendilerine verilen üç lastik türünden en az ikisini kullanmak zorundadır, ıslak koşullarda ise takımların böyle bir zorunluluğu yoktur. F1’de her yarış haftası için takımlara 13 set kuru zemin lastiği verilir. Genellikle 8 seti yumuşak, 3 seti orta ve 2 seti sert hamurdur. 4 set Intermediate ve 3 set Wet yani 7 set de ıslak zemin için verilir. Sonuç olarak bir araç için toplamda 20 lastik seti tahsis edilir. Tesis edilen 20 lastikten en iyi performansı alanı takım ve pilotlar fark yaratmış oluyorlar. Lastikler ve lastik kullanımı ile ilgili bilgiler aktarmaya çalıştım sizlere. Umarım beğenmişsinizdir. Vakit ayırıp okuduğunuz için çok teşekkürler!

  • Son Şampiyon Fransa Kaldığı Yerden Devam Ediyor!

    Günün ilk maçında favoriler kaybedip arkasından iki maçta golsüz berabere sonuçlanınca "Acaba bir diğer favoride kaybeder mi?" soruları ile başladı Fransa, Avustralya maçı. Maçın başlamasıyla birlikte son şampiyon Fransa rakip sahaya yerleşmeye başladı. Kangurular, turnuvaya en uzun yolu kat ederek gelen ekip konumunda. Tam 1008 gün sürdü yolculukları ve play-off dahil 20 maç oynadılar. Bu uzun yolculuklarının ödülünü ani gelişen ilk ataklarında golle sonuçlandırdılar. Sağ kanattan M. Leckie’nin yerden uzak kale direk dibine gönderdiği topa Fransa savunması müdahale edemeyince sol kanatta oynayan C. Goodwin topu ağlara gönderdi ve Avustralya 0-1 öne geçti. Gole kadar takım halinde topun arkasında kalan Avustralya golü bulmasına rağmen karşısında son şampiyonun olduğunun farkındaydı. M. Leckie’nin ceza sahasına gönderdiği topa müdahale etmek isteyen L. Hernandez yere ters basınca ciddi sakatlık geçirdi ve oyundan alındı. Umarız turnuvaya devam eder. Yerine ise kardeşi T. Hernandez sahaya girdi. Fransa yediği gole rağmen paniklemedi. İlk yarının iyilerinden Rabiot, T. Hernandez’in ceza sahasına gönderdiği uzun topta kafayla topu ağlara gönderdi. Hemen arkasından Rabiot’nun pasında O. Giroud, bu sefer Dünya Kupası'nda golü ve golleri ilk maçında buldu. Giroud attığı gollerle T. Henry ile Fransa milli takımının en çok gol atan iki isimden biri oldu. Bir gol daha atarsa tarihe geçen isim olacak. Avustralya takımı bu golde topla çıkmak isterken yıldızlar topluluğu ile dolu olan rakibine bu hatayı yaparsa affetmeyen oyuncu sayısı fazlalığıyla skorda geriye düşer. Fransa sol kanadı, maç boyunca Avustralya'nın sol savunmasını sahadan sildi. K. Mbappe sol çizgiye geldiğinde kendisi ceza sahasına tehlikeli toplar gönderdi. Kendisini ceza sahasına attığında o koridoru T. Hernandez etkili kullandı. Sağ kanatta oynayan Dembele’de K. Mbappe’ye üçüncü golü hazırladı. Maçın sonucunu belirleyen golü atan O. Giroud’un kafayla attığı golle maçın sonucu belirlenmiş oldu. Avustralya teknik direktörü Graham Arnold 73. dakikada oyuna geçtiğimiz sezon Kasımpaşa forması giyen A. Mabil’i aldı. Avustralya, kalan maçları için umut vermedi. Fransa daha farklı kazanacağı maçı etkili ve istekli oyunla 4-1 kazanmayı başardı. Teknik direktör Didier Deschamps, bu maçta şans verdiği iki stoperi Konate ve Upamecano’ya oyun kurması konusunda uyarılar yapması lazım. Yoksa kurt hoca Tite şimdiden ellerini ovuşturuyordur. Fransa normal şartlarda bu gruptan lider çıkacağının mesajını da vermiş oldu. Fransa’nın sıradaki maçının Danimarka ile olması, Avustralya’nın durumu ile beraber Tunus’u bu grupta farklı yerlere çıkartır.

bottom of page