Bilgi dolu bir yazıdan daha merhaba. Bugün İngiltere'nin kuzeyine götüreceğim sizleri. Newcastle'ın en büyük rakibi olan Sunderland'in akademisinden bahsedeceğim. Her dönem önemli oyuncular çıkaran ve "underrated" kavramına uyan bir akademi. Daha fazla uzatmadan başlayalım, umarım beğenirsiniz. Şimdiden herkese iyi okumalar :)
Sunderland 'Til i Die' dizisinden de herkesin bildiği gibi Sunderland işçi sınıfı bir şehir. Orada yaşayan halkın işlerinden sonra en büyük eğlenceleri futbol. Futbolla yatar, futbolla kalkarlar. Çocuklarını her zaman futbola teşvik ederler. Neredeyse 300 bin nüfusa sahip bir şehir. Nüfusun içinde bulunan insanlarda futbola tutkulu olduğu için illa ki yetenekli oyuncular meydana geliyor.
Yakın geçmişe baktığımız zaman Academy of Light'tan Jordan Henderson, Jordan Pickford, John Egan, Conor Hourihane gibi önemli oyuncular yetişti. Ülkenin kuzey kesimlerinde olduğu gibi Sunderland'de de önemli cevherler var ve çıkmaya devam ediyorlar. Takımın başına gelen her yönetim bunun farkında ve her zaman akademi kısmına yatırım da bulunuyorlar. Fakat takımın dört yıl boyunca League One'da kalması genç yetenekleri sergilemesine engel oldu. Sergilemekten çok ellerinde tutamadılar. U18, U23 seviyelerinde yetenekli tüm oyuncuları önemli Premier League takımları çok erkenden takımlarına katıp hem sahada hem de maddi anlamda kazanç sağladı. Bende bugün o oyuncuların birkaçından bahsedeceğim.
Sam Greenwood
Zamanında en çok ümit bağlanan oyunculardan birisiydi Greenwood. Mevkisi santrafor olmakla beraber forvet arkası ve sağ kanatta da rahatça görev alan, her iki ayağını da adeta raket gibi kullan bir isim Sam. 18/19 sezonu başında Sunderland'den Arsenal'a transfer oldu. Arsenal'de U18 ve U23 takımlarında gösterdiği muazzam performans onu 1.7 milyon Sterlin karşılığında Leeds'e götürdü. Leeds ile beraber hem Premier League'de hem U23'te forma giyiyor. Arsenal'a az da olsa kazandırdığı parayı gelecekte Leeds United için çokça kazandırarak takımdan ayrılabilir.
Joel Asoro
Sunderland'in yakın geçmişini takip eden veya 'Til i Die' dizisini seyredenler Asoro'yu az çok tanıyacaktır. Hızı ile ön plana çıkan, oyunu çok iyi okuyarak yaratıcılığını konuşturan genç bir oyuncu iken 2.3 milyon Sterlin'e Swansea'ye transfer oldu. Swansea'de oynadığı ilk yılda kendini çok fazla gösteremedi ve ertesi yıl Hollanda ekiplerinden Groningen'e kiralık gitti. Orada 14 maçta 4 gollük katkı sağladı. Devamında Genoa'ya kiralanan oyuncu bu sezon ülkesi takımlarından Djurgården'de forma giyiyor. İsveç'te oldukça iyi performans gösteren Asoro'nun geleceğinin ne olacağı merak konusu.
Josh Maja
Sunderland 'Til i Die' dizisinin 2. sezonunun bolca konusu olan Maja, 18/19 sezonun da Sunderland'de gösterdiği iyi performansı sonucu Fransız ekibi Bordeaux'a 1.7 milyon Sterlin'e transfer oldu. 18/19 sezonunda Sunderland'de 30 maçta 18 gollük katkı sağladı. Bordeaux'de toplam 55 maça çıktı. 55 maçta 12 gol 4 asistlik katkı sağladı. Kariyeri adına Fransa'ya gitmeyerek İngiltere'de kalsaydı onun için daha faydalı olurdu diye düşünüyorum. Bordeaux kariyeri devam ederken Fulham ve Stoke City'de kiralık forma giydiğini de belirtelim.
Bali Mumba
Sunderland Futbol Kulübü tarihinin en genç sahaya çıkan 2. oyuncusudur. Üzerindeki beklenti onu 16 yaşında sahaya sürdü. Mevkisi sağ bek olmakla beraber orta sahada 8 numara pozisyonunu rahatlıkla terletebilir. Mumba 385 bin Sterlin karşılığında Norwich City'e transfer oldu. Geçtiğimiz yıllarda da Peterborough ve Plymouth'da kiralık forma giydi.
Joe Hugill
Henüz 18 yaşında olmasına rağmen yeteneği ile göz kamaştırıyor. 20/21 sezonu yaz transfer döneminde bedelsiz bir şekilde Manchester United'ın yolunu tuttu. Manchester United'ın U18, U21 ve U23 kategorilerinde forma şansı buldu. Manu forması altında 57 maçta forma giyen Joe; 29 gol, 6 asistlik katkı sağladı. Bu yaşına rağmen gelecekte çok parlak işler başaracağının sinyallerini veriyor.
Bu isimler haricinde:
▪︎ Logan Pye > Manchester United'a
▪︎ Morten Spencer > Leeds United'a
▪︎ Luke Hewitson > Liverpool'a
▪︎ Luca Stephenson > Liverpool'a bedelsiz bir şekilde transfer oldu. Bakalım "bedelsiz transferler" listesine ileride kimler eklenecek.
Yazıyı takımdan ayrılmayarak Wearside ekibinde kalan isimleri söyleyerek bitirmek istiyorum. Anthony Patterson, Elliot Embleton, Dan Neil, Jack Diamond ve Lynden Gooch... Takım Premier League'de yarışırken de takımdaydılar, League One'da can çekişirkende. Şimdi Championship'te yine takımları ile beraberler...
Comments