2022-23 NCAA sezonu, Türkiye saatiyle 4 Nisan sabahında San Diego State Aztecs karşısında UCONN Huskies’in şampiyonluğuyla noktalandı. Son yıllarda gördüğümüz en "garip" ve sürprizlerle dolu March Madness’ı, aslında çok alışık olmadığımız bir finalle bitirdik. Alışık olmadığımız bir final diye adletmemin sebebi, San Diego State’in maçtan çok çabuk düşmesi ve UConn’un bir final maçına göre çok rahat kazanmasıydı. Yıllardır süregelen o son topa kadar "it dalaşı" basketbolunu neredeyse hiç izleyemedik. Gelin biraz daha detaylıca maçı konuşalım...
Final Yolu...
San Diego State, ilk turda Charleston’u ikinci turda da sürpriz şekilde Virginia’yı eleyen Furman’ı eleyerek son 16 turunda ülkenin en iyi takımı Alabama’nın rakibi oldu. NBA Draftı'nın ilk 3 sıra seçimlerinden biri olarak gösterilen Brandon Miller’ın sürüklediği Alabama’ya karşı 2. yarıda 9-10 sayı geri düşmesine rağmen kazanan San Diego State için okul tarihindeki ilk Final Four’un önündeki son engel Creighton idi. Birbirine benzeyen iki kaliteli takımın maçı nefesleri kesti ve San Diego State, 1.78’lik son sınıf öğrencisi ve oyun kurucusu Darrion Trammel’in son saniyedeki serbest atış basketiyle adını Final Four’a yazdırıp turnuvanın en büyük sürprizlerinden biri olarak Final Four’a gelen ve onlar gibi ilk kez Final Four sahnesine çıkan Florida Atlantic’in rakibi oldu. Ülkenin belki de en iyi yedek katkısına sahip San Diego State için tüm turnuva boyunca bu oyuncuların yedekten gelip ilk 5’e verdiği destek inanılmaz fark yarattı ki yarı finalde de bunun ekmeğini yediler. Bir ara 12 sayı geriye düşse de NCAA Final Four tarihinin en büyük geri dönüşlerinden birini yaparak son saniyede Lamont Butler’ın orta mesafe basketiyle maçı kazanan San Diego State, final maçında 99’dan beri 4 kez şampiyon olmuş UConn’un rakibi oldu.
UConn, ilginç bir istatistikle Final Four’a kadar geldi. Final Four’a kadar oynadığı 4 maçta rakiplerine ortalama 22.5 sayı fark atarak kazandı. NCAA turnuvasında hiç bu kadar dominant bir süreç görmemiştik ki bir daha da zor görürüz gibi gözüküyor. Muazzam bir savunma takımı olan UConn, muazzam dış atıcılar ve içerideki Sanogo ile çok da tehlikeli bir hücum takımı. Aslında sezona 14’de 14 ile başlamışlardı ve birçok kişi sezonu 1 numaralı seri başlarından biri olarak bitireceklerini düşünüyordu. Gel gör ki Aralık-Ocak arasındaki 8 maçta sadece 2 galibiyet aldılar ve harika sezon geçiren Alabama, Houston, Purdue ve Kansas; 1. seri başı takımlar oldu. Birçok otorite UConn’un şampiyonluğunu sürpriz olarak değerlendirmiyordu ancak tecrübe eksikliğinden biraz çekiniyorlardı. Final yolunda Iona, Saint Mary’s ve Arkansas’ı rahat geçip şampiyonluğun en büyük favorilerinden Gonzaga’yı 28 sayılık bir galibiyetle ezerek Final-Four’a yükseldiler. Yarı finaldeki rakipleri, ülkenin en disiplinli takımlarından Miami’yi 72-59 yendiler ve finalde San Diego State’in rakibi oldular. Hedef basitti: 24 yılda 5. şampiyonluk.
Final Karşılaşması!
San Diego State aslında maça iyi başladı. Matt Bradley’nin maça iyi başlaması onlar için özellikle sevindiriciydi çünkü en büyük hücum silahları olan Bradley, son maçlarda biraz düşüşteydi ve o iyi şut atmazken takım çok zorlanıyordu. İlk 5 dakikadan sonra UConn dillere desten, muazzam bir savunma yapmaya başladı ve ilk yarının son 5 dakikasına girilirken farkı 16’ya kadar çıkardı. %28 ile saha içinden oynayan San Diego State’in tam zıttına ilk yarıyı 12 denemede 6 üçlük isabetiyle geçen UCONN, ilk yarıyı da 36-24 önde bitirdi. İlk yarıdaki Newton, Sanogo ve biraz da Hawkins’in hücum dalgası San Diego State’i parçalamıştı.
2. yarının başlarında da aynı durum devam ediyordu, San Diego State hala benchten sayı veya anlamlı bir katkı alamıyordu. NBA Draftı'nda yükseklerden seçilmesi olası gözüken Jordan Hawkins’in de sorumluluk alarak 2. yarıya başlamasıyla maçın bitimine daha 10 dakika kalmadan maç bitti havalarına giriliyordu.
Tam o sıralarda benchten ilk skor katkısını veren Seiko ile bir kıvılcım geldi ve Trammel-Butler ikilisi, San Diego State’i maça ortak etti. 5 dakika kala farkın 5’e düştüğünü gören Dan Hurley mola almak durumunda kaldı. Moladan iyi dönen UConn savunma sertliğini bambaşka bir noktaya çıkardı ve üst üste üçlüklerle maçı bitirme noktasına getirdiler. En sonunda zafer 76-59’luk skorla UCONN’un oldu.
Yarı finaldeki 21 sayı, 10 ribauntluk performansının yanına 17 sayı, 10 ribauntluk bir double-double daha ekleyen Adama Sanogo turnuvanın en değerli oyuncusu seçildi ve NCAA tarihinde bunu başaran 2. Afrika doğumlu oyuncu olmayı başardı. Sanogo’ya kadar listenin tek üyesi Hakeem Olajuwon idi. Sanogo’nun NBA ümitleri de iyice kabardı çünkü turnuva boyunca Mock Draft’larda sırası yükselen oyuncuya artık 1. turdan seçilebilir gözüyle bakılıyor.
Büyük okulların dominasyonundan uzak, birçok sürprizin ve hikayenin yaşandığı kaotik ama bir o kadar da eğlenceli bir turnuvayı geride bıraktık. Sırada draft var. Bakalım March Madness yıldızlarının hangileri draftta seçilecek ya da nerede seçilecek…
Tüm basketbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!
Comments