Milli takımımız bu hafta Euro 2024 elemelerinde sırasıyla Ermenistan ve Hırvatistan ile karşı karşıya gelecek. Katılmaya maalesef pek alışık olmadığımız bu tarz turnuvalar öncesinde, oynadığımız her maç bizim için oldukça kritik durumda. Bunu geçmişte yaşadığımız Dünya Kupası elemelerinde net bir şekilde gördük. Nispeten iyi diyebileceğimiz bir grubumuz olsa da her takımı aynı ciddiyetle değerlendirip, aynı ciddiyetle sahaya çıkmamız gerekiyor.
Bu elemelerde karşılaşacağımız ilk takım Ermenistan olacak. Ermenistan’ın bize göre kalite olarak aşağıda kaldığını söylemek yanlış olmaz. Ancak bu maçı kazanacağımız anlamına tabii ki gelmiyor. Milli takımların maçlarında, sistemi oturmuş bir takım olmadığınız sürece her takıma yenilme şansınız var. Bizim milli takımımız da sistemi oturmamış ülkelerden birisi. Buna karşı çıkacaklar elbette olabilir ama sürekli idari kadroların değiştiği bir yerde, istikrar ve sistemden bahsetmek oldukça abes bir durum. Nitekim bu maçların tek dezavantajı sistemsizlik de değil. Özellikle sezon ortası maçlarında, takımın birbiriyle oynama alışkanlığı olmadan, yaklaşık 1 haftalık bir antrenmanla sahaya çıkıyor oluşu bizi zorlayacak faktörlerden birisi. Bunun sahadaki performansı yansıyışını avantaja çevirecek tek durum var; oyuncuların formda bir şekilde milli maça çıkması.
Aday kadroya baktığımda çok iyi bir form grafiğini çizdiğini söyleyebileceğimiz birkaç isim var. Bunlardan en ön plana çıkanları şüphesiz; Enes Ünal, Orkun Kökçü, Hakan Çalhanoğlu, Ferdi Kadıoğlu ve Umut Nayir. Bu isimlerin ofansif olarak etki yapabileceğini öngörmek mümkün ancak takımın en ciddi sorunu şu anda savunma hattında. Abdülkerim Bardakçı ve Ferdi Kadıoğlu dışında iyi bir performansla maça çıkacak oyuncumuz neredeyse yok. Abdülkerim'in de sakatlığının bulunduğunu belirtelim. Özellikle Çağlar’ın Leicester’daki durumu bizi ciddi anlamda geriye itti. Kuntz, savunmada böyle bir oyuncudan bu kadar maç eksiğine rağmen faydalanacak mı, nasıl bir stoper tandemiyle sahaya çıkacak, tahmin etmesi ve cevap vermesi çok güç sorular.
Hal böyleyken, beni bu konuda endişelendiren mesele Hırvatistan maçı. Ermenistan’ı küçümsemek istemiyorum ama realiteden de kopmamak gerek, kalite olarak yukarıda olduğumuz bir maçı bir şekilde kazanacağımıza inancım tam. Ancak Hırvatistan için aynı şeyleri söylemek mümkün olmuyor. 2016’tan buraya kadar olan süreçte inanılmaz iyi bir nesil yakalayıp, çok başarılı oldular. Takım sistemleri oturmuş durumda ve oldukça kaliteli ayaklara sahipler. Savunmadaki bu sorun bize Hırvatistan maçında ciddi sıkıntılar doğuracak gibi hissediyorum. Özellikle orta sahanın merkezinde savunma konusunda eksik oluşumuz can sıkmıyor değil. Hırvatistan maçından içeride alınabilecek bir puan bizim için iyi bir sonuç diye düşünüyorum. Tabii o maça gelmeden önce Ermenistan’dan 3 puanla ve moralli dönmek bizim için iyi bir avantaj olacaktır.
Herkesin kafasında nasıl bir 11 sahaya çıkar sorusu dönüyordur. Kuntz’un işi oldukça zor görünüyor ama eldeki imkanlara bakınca sahaya çıkacak kadro az çok belli gibi. Benim Ermenistan maçında beklediğim 11 bu şekilde:
Stoper tandeminde ciddi sorunlar varken, en azında düzenli forma giyen oyuncuları tercih edeceğini düşünüyorum. Şayet bu kadro sahaya çıkarsa, takımın en sıkıntılı bölgesinin sol bölge olduğunu söylemek mümkün ancak Hakan’ın son dönemde savunma meziyetlerini geliştirmesiyle oraya sıkça destek atacağını düşünüyorum. Ayrıca yine Hakan’ın savunma-hücum bağlantısında olacağı ve oyunun onun üzerinden kurulacağını düşünüyorum. Çünkü İnter’de oynadığı oyuna bakınca Orkun’a göre daha defansif kalıyor. Bekler için çok fazla seçenek yok. Hocanın tercihini Eren ve Ferdi’den yana kullacağını düşünüyorum. Santraforda ise son dönemde inanılmaz bir grafik yakalayan Enes’in formayı hak ettiği kanaatindeyim.
Milli takımımız oldukça zorlu geçecek maçlara çıkacak. Ermenistan ile tarihsel ilişkimizden dolayı dışarıdaki maçta ciddi bir baskı olacağını düşünüyorum ama kalite ve soğukkanlılığı birleştirirsek kazasız atlatacağımız inancındayım. Umudumuz, dileğimiz başarılı bir şekilde elemeleri tamamlamaları yönünde. “Biz bitti demeden bitmez.”e getirmeden şu işi bitirelim. Başarılar Milli Takım!