Adana Demirspor, Türk futbolunun en köklü kulüplerinden biri olarak adını yazdırmış bir takımdır. 1940 yılında Adana'nın gururlu demir işçileri tarafından kurulan bu kulüp, sadece bir futbol takımı olmanın ötesine geçerek bir sembol haline gelmiştir.
1942-1959 yılları arasında Çukurova Ligi'nde 16 kez aralıksız şampiyon olarak Türkiye Şampiyonası'na katılan Adana Demirspor, bu turnuvalardan 1953-1954 sezonu finalinde Hacettepe'yi 1-0 yenerek şampiyon olur ve kupa ilk kez Adana'ya gelir. 1950-1960 yılları arasında Suriye, İran ve Yugoslavya gibi ülkelere giderek uluslararası düzeyde özel maçlar yapan Adana Demirspor, 1960-1961 sezonuna gelindiğinde üç büyük il dışından Süper Lig'de mücadele eden ilk futbol kulübü olur. Futbolda daha nice başarıları vardır.
''Biz zeytin ekmek yer maça çıkardık. Maçlara gitmek için 10-15 lira yolluk verirlerdi. Biz de trenle giderdik. Tren Demirsporlular’a bedavaydı çünkü. Tren İstanbul’a iki günde giderdi. O verilen 10-15 lira yollukla da biz sadece kendimize yolda yiyecek alabilirdik.'' Füze Selami
Adana Demirspor, 1983-84 sezonunda Süper Lig'de barındığı 11 sezonun ardından 1. Lig'e düştü. 1985-86 sezonunda kulüp başkanı Erol Erk'in çabalarıyla kendi lokaline kavuştu. Muhammet Kaymak'ın maddi desteği ve teknik direktör Ali Hoşfikirer'in gayretleriyle 1987-88 sezonunda tekrar Süper Lig'e çıkmayı başardı. Üç sezon boyunca Süper Lig'de mücadele eden Adana Demirspor, 1989-90 sezonunda 1. Lig'e düştü. Ardından 1991-92 sezonunda yeniden 1. Lig şampiyonu olarak Süper Lig'e yükseldi, ancak bir sezon sonra tekrar 1. Lig'e dönmek zorunda kaldı.
1993-94 sezonunda play-off finalinde Çanakkale Dardanelspor'u yenen Adana Demirspor, 1994-95 sezonunda Süper Lig'e dönme hakkı elde etti. Ancak yaşanan olaylar ve cezalar nedeniyle kötü bir sezon geçirerek son sırada kaldı ve 1. Lig'e düştü.
İşte Adana Demirspor'un makus talihi o gün başladı. Süper Lig'den düşüşünün ardından, tabiri caizse yıllarca belini doğrultamadı. Sayısız play-off oynayan ve hepsinde eli boş dönen Adana Demirspor taraftarları, her sezona ne kadar umutlu başlarsa başlasın, hikayenin sonu hep aynı sonla bitti. Yıllarca alt kümlerde mücadele eden Adana Demirspor takımı, 2012 sezonunda da aynı hevesler içerisinde başlamıştı; yine umut dolu, yine hayaller içinde. Sezon içinde birçok olumsuzluk, maddi ve manevi birçok batakla mücadele eden Mavi Lacivertliler, ligin bitmesine 6 hafta kala çok tanıdık bir ismi teknik adam koltuğuna getirmişti. Ercan Albay 6 haftada 5 galibiyet, 1 mağlubiyetle takımını play-off'a taşıyan teknik adam, yoluna inancı ve emin adımlarıyla devam ediyordu. Play-off'ların Denizli kentinde olacağı açıklandığında, Demirspor taraftarları kendilerini ufak bir flasback yaparken buldu. Yıl 2001, Adana Demirspor kulübü yine bir play-off mücadelesindeydi; teknik adamları yine Ercan Albay'dı ve final yine Denizli'deydi. Demirspor, 2001'de finalde Karşıyaka Spor ile karşı karşıya gelmişti. Maç uzatmalarda Süper Mario Taner (Taner Demirbaş'ın) uzatmadı ki altın golü ile son bulmuş ve bir üst lige yükselmişlerdi. Bu flasback'in ardından Demirsporlular, tarihin tekerrür etmesini bekliyordu ve bekledikleri gibi oldu: 2011-2012 sezonunda Adana Demirspor, Fethiye Spor ile oynadığı final maçını 2-1 kazanarak TFF 1. Lig'e yükselmeye hak kazandı. Yıllar süren hasret yine aynı şehirde, aynı teknik adam ile son bulmuştu.
Demirspor, yılların ardından özlemini çektiği üst lige ulaşsa da senaryo burada da tarihi boyunca olduğu gibi devam etmişti: maddi sıkıntılar, play-offlardaki hüsranlar. Üst lige çıkınca maddi harcamaların artması ve şehrin önde gelenlerin kulübe destek olmaması, Demirspor kulübünü ilerleyen zamanlarda maddi olarak iyice zora soktu. 2017-2018 sezonunda küme düşmekten son haftalarda kurtulan Demirspor için belki de dönüm noktası olan bir kongre yapıldı ve başkanlık koltuğuna Murat Sancak geçti.
Geldiği ilk gün kulübün parasını yetim malı gibi koruyacağını ve eski yönetimler gibi olmayacağının sözünü verdi. Sözlerine ise taraftarlarından sabır isteğini ve "Ben alt liglerde oynayacak kulübe başkanlık yapmam" diyerek belki de birçok Demirspor taraftarının hayallerini süsleyen Süper Lig'i hedeflediğini söyledi. Tabii kim bilebilirdi? Demirspor, bu maddi imkansızlıklardan, bu makus talihten buralara geleceğini. Başkanlığa geldiği ilk gün kolları sıvayan Başkan Sancak, transferleri ve kulübe getirdiği profesyonel yapılanma ile taraftarları heyecanlandırmaya başlamıştı bile. Ama Başkan Sancak'ın bile belki de hesap etmediği Demirspor'un bir play-off kabusu vardı ve bunu kendi yönetiminde de canlı bir şekilde yaşadı. Murat Sancak'ın başkanlığında 2018-2019 sezonunda fırtına gibi başlayan mavi-lacivertliler, ligi 6. sırada bitirip play-off'a kalmaya hak kazanmıştı. Taraftarların alışık olduğu bu play-off senaryosu, herkesin aklında yine koru ama içinde bir o kadar da umut barındırarak başlamıştı. Hatayspor ile oynadıkları yarı final maçında, play-offlarda kaybetmek yeteri kadar trajik değilmiş gibi, yarı finalin ikinci ayağında Hatay'da oynanan maçta 90+'da attığı golle finalin kapısını aralamış, tüm camia final hayalleri kurarken, 90+'da yediği golle bütün hayaller suya düşmüştü. Bu trajik son, mazisi birçok zorlukla geçen Demirspor taraftarının ilk yaşadığı trajedi olmasa da, Başkan Sancak'ın Demirspor başkanlığında yaşadığı ilk trajediydi.
Üstünden hemen ölü toprağını atan Sancak ve Demirspor camiası, 2019-2020 sezonunun hazırlıklarına daha güçlü başladı. Birçok yıldız transfer yapan Demirspor, sezona bu sefer fırtına gibi başlayamasa da, ligin ilerleyen dönemlerinde toparlamayı başardı. İnişli çıkışlı giden sezonda zirve takibini bırakmayan Demirspor, pandemi sebebiyle lige ara verilmesinin ardından liderlik yarışını kovalamaya devam ediyordu. En büyük dezavantajı ise o coşkulu taraftarı, her takıma deplasmanı zor eden Mavi Şimşekler, pandemi yüzünden tribündeki yerlerinde olamayacaklardı. İlk iki mücadelesini sürdürürken, ligin bitimine 4 hafta kala, ligin ikincisi Erzurumspor ile tabiri caizse erken final maçına çıktı. Bu maçta 1-0 geriden gelip 2-1 kazanması ile ilk ikideki yerini almış ve bir üst lige çok yaklaşmıştı. Ama Demirspor için hiçbir şey öyle kolay olmayacaktı. 1 hafta sonra kendi sahasında Altay ile berabere kalmasının ardından Süper Lig hayalleri sadece 1 hafta sürmüştü. Ligi 3. sırada bitiren Demirspor'a yine korkulu rüyası play-off yolu gözükmüştü. Bursaspor ile oynadığı yarı final maçını takılmadan geçen mavi-lacivertliler, finale kalmış ve önlerinde o hayallerini kurdukları Süper Lig için 90 dakika kalmıştı, rakip Karagümrük'tü. 120 dakikası 1-1 biten maç, uzatmaların ardından penaltılara gitmişti ve nefesler tutulmuştu, ama Demirspor yine o play-off şansızlığını kıramamış ve seri penaltı atışlarında mağlup olmuştu. Yine play-off, yine hüsrandı Demirspor için. Tabiri caizse o gece, Karagümrük değil, Demirspor taraftarları ve Murat Sancak üzüntüden yanıyordu. Yapacak bir şey yoktu, başkan Sancak ve taraftar aklına koymuştu bir kere, bu takımı hak ettiği yere getirecekti. 2020-2021 sezonuna daha güçlü hazırlanan mavi şimşekler, bu sefer play-off'ları asla düşünmeden direkt üst lige yükselmek istiyorlardı.
Sezona iyi başlayan Adana Demirspor, devamını o kadar iyi getirememişti. Ligin bitimine 11 hafta kala lider Giresun'un 12, ikinci Samsun'un ise 8 puan gerisindeyken teknik direktörlük koltuğuna camianın yakından tanıdığı bir isim olan Samet Aybaba'yı getirmişti. 11 hafta kala ilk 2'den bu kadar uzakta iken taraftarları yine play-off korkusu sarmaya başlamıştı, ancak Samet Aybaba 11 haftada nerdeyse kusursuza yakın bir performans sergileyerek mavi lacivertli takımı ikinci bile değil, şampiyon olarak bir üst lige yükseltmeyi başarmış ve çeyrek asırlık hasrete son vermişti. Adana şehri, pandemiye rağmen adeta bayram yeriydi. Murat Başkan sözünü tutmuş ve takımını Süper Lig'e çıkarmıştı. Şimdi işler daha zordu, önemli olan Süper Lig'e çıkmak değil, orada kalıcı olmaktı. Ekibiyle birlikte hedeflerini ve 3 yıllık bir projeyi ortaya koyduğunu söyleyen Sancak, artık adım adım önce ligde kalıcı olmayı, ardından Avrupa kupalarını hedefliyordu.
Sezona bomba gibi yıldız transferlerle başlayan Demirspor, yıllarca Türk kulüpleriyle adı anılan Balotelli transferi ile adeta taraftarlarını ve spor basınını şaşırtmıştı. Birçok spor yazarı, iş yapmayacağını, sorun çıkaracağını ve bununla birlikte hem maddi olarak sorunlara sokup olası bir küme düşme durumunda eski karanlık günlerine dönüleceğini söylese de, Balotelli ligi sallamış ve 22 gole doğrudan katkı yapmıştı. Sezona Samet Aybaba yönetiminde başlayan Demirspor, 4. haftada tecrübeli teknik adamla yollarını ayırıp İtalyan futbolunun ikonik isimlerinden Vincenzo Montella ile anlaştı. Kariyerinde hep üst düzey takımları çalıştıran Montella, uzun süredir takım çalıştırmamasının ardından mavi lacivertli kulüple adeta yeniden doğacak bir kariyerin ilk imzasını atmıştı. Geldiği ilk haftadan itibaren takıma sihirli değnek değmişçesine bir futbol sergilenmeye başlandı. Demirspor, son haftalara kadar Avrupa yarışını sürdürdü, ancak başarılı olamadı. Son haftalarda Avrupa kupalarını kaçıran mavi şimşekler, ilk sezondan ligdeki birçok takıma gözdağı vermiş ve yaşayan efsanenin geri döndüğünü göstermişti.
2022-23 sezonuna başlarken yine iddialı olan Demirspor, lige mükemmel bir başlangıç yaparak artık ligin büyüklerine kafa tutan ve mazisine dönmüş bir kulüp olarak görülmeye başlandı. Birçok spor yazarının övgüyle bahsettiği mavi lacivertliler, bu sezon hocası, taraftarı ve başkanıyla adeta aile olup hedeflerine kilitlendi ve ligi 4. sırada tamamladı. Ligi 4. sırada bitirmelerine rağmen Avrupa kupalarına katılmak için kupa finalini beklemeleri gerekiyordu. Final maçında Fenerbahçe'nin galibiyetiyle Avrupa kupalarına katılma hakkı elde eden Demirspor, film gibi bir maziyi ve geri dönüşüyle hem lige renk katmaya hem de herkesin takdirini toplamaya devam ederken başarısını, hak ettiği Avrupa macerasıyla taçlandırdı. Bu zorlu yolda asla takımını yalnız bırakmayan mavi lacivertli taraftarlar ve başkanlığa geldiği günden itibaren takımına sonsuz destek veren Başkan Murat Sancak'ın yaptıklarının meyvesini alması, onlar için en büyük ödül oldu.
Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!