Son 1 haftadır bütün Türk taraftarlarının yaşadığı gurur tahmin edilemez. Normal alışılagelmiş bir durumu yaşamıyoruz elbette. Bu kadar mutluluğun gerçekleşmesi gayet doğal. Bir Türk futbolcusu için 2 tane dev kulüp savaşacak, o oyuncumuz tarihin en önemli takımına 18 yaşında transfer olacak. Bulutların üstündeyiz elbette. Fakat bulutların üzerinden biraz da aşağıya, yani gerçeğe bakmamız gerekir. Birtakım hatalı bulduğum yaklaşımdan bahsedeceğim. Keyifli okumalar!
Şimdi bu hatalı bulduğum yaklaşım 3 gündür türedi. Arda Güler, Real Madrid ile ilk idmanına çıktığı günden itibaren yani. Arda, ilk transfer olduğu vakit yapılan söylemler, Florentino Perez’in törende söyledikleri, Arda için Modric konuştu falan bunlar zaten her transferde yaşanan ritüeller. Arda Güler’in Bellingham ile lokantada yemek yemesi falan sorun burada değil.
Arda Güler 3 gün önce ilk antrenmanına çıktı. Real Madrid sosyal medya hesabı da etkileşim kaynağını çok iyi tespit etmiş olacak ki Arda’nın yaptığı muazzam hareketleri paylaşıyor. Haliyle herkes de çok etkileniyor. Evet, çok etkileyici. Fakat verilen bazı tepkiler yanlış. Mesela, “Arda Güler büyülüyor”, bu başlıkla paylaşılan gönderler doğru tepkiler. Fakat yanlış tepki şudur: “Arda’ya kadroda yer açın!”
Bu doğru bir yaklaşım değil. Beklentiyi yükseltir. Ancak Arda üzerindeki beklentiyi değil. Arda, zaten o kadar iyi yetiştirilmiş bir futbolcu ki, baskıyla başa çıkma konusunda özel bir yeteneğe sahip. Beklenti o yaklaşımda bulunan insanlar ve ona hak veren insanların üzerinde olur. Ve bu beklenti içine giren insanlar için de çok güzel ısmarlama haberler yapılıyor. Real Madrid, Arda’ya daha yatkın olacak diye 4-4-2 diamond sistemine geçecek gibi bir haber gördüm. Güzel çanak tutuyorlar.
Arda, La Liga’nın ilk haftasından itibaren Real Madrid ilk 11’inin bir parçası olabilir. Ama aksi de olabilir ki daha büyük bir ihtimal. Bu yapılan paylaşımlarda kullanılan dili aksi durumun yaşanması halinde verilecek tepkileri etkileyecek. Oynamadığı, sonradan girdiği maçlar sonrası “Arda’dan da olmuyor” yorumu muhtemel.
Hoş olmaz. Doğrusunu onlar bilir neticesinde. Örnek ararsanız çok uzağa gitmeyin. Bugün Galatasaray kadrosunda bulunan ve “transfer kazığı” olarak adlandırılan Yusuf Demir’i hatırlayın. Barcelona’ya gittiğinde, çıktığı ilk maçta büyüleyici bir performans sergilemişti. Bir Türk futbolcusu olmamasına rağmen, yine aynı güruh tarafından “yeni Messi” olarak adlandırılmıştı. Sonucu herkes biliyor.
Neyse, bazı yorumları yaparken 3-4 kere düşünmek lazım işte. Kısaca. Arda Güler’in önüne umarız ki aşamayacağı bir engel gelmez.
Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!