Geride bıraktığımız Premier League sezonunda harika işlere imza atan, oynadığı oyunla tüm futbolseverleri memnun eden Arsenal, mutlu sona ulaşamayıp şampiyonluğu Manchester City’e kaptırdılar ve sezonu 2. tamamladılar. Mikel Arteta ve öğrencilerinin geçen sezonki performansları kimileri tarafından başarısızlık olarak görülse de son 6 Premier League sezonunun 5’ini şampiyon tamamlayan Manchester City karşısında şampiyonluk şanslarını son haftalara taşımak bile başarılı bir durumdur. Sezonun çoğunluğunda lider devam etmelerine rağmen iki City maçında da rakiplerine diş geçirememeleri rakiplerine karşı olan psikolojik üstünlüğü kaybetmelerine sebep oldu. Manchester City hariç diğer büyük karşılaşmalarda gayet başarılı bir grafik çizdiklerini söyleyebiliriz. Kadro genişlikleri de yeterli olmaması Arsenal’i son haftalarda zora soktu ve puan kayıplarını beraberinde getirdi. Dünyanın en zor ve tempolu liginde özellikle Manchester City gibi ligi domine eden bir ekip karşısında neler yapılmalı, nasıl süreç yönetilmesi gerektiğini kaleme alacağım.
NASIL BİR PLANLAMA VE TRANSFER SÜRECİ YÖNETİLMELİ?
Arsenal, Mikel Arteta önderliğinde bu sezon kompakt bir oyun anlayışı ve set oyununa dayalı bir taktik izlettirdi. Bu oyunu oynarken en çok orta alanda gördüğümüz isimlerden verim aldı. Martin Odegaard, Granit Xhaka ve Thomas Partey üçlüsünü bu alanda görüyoruz. Lig maratonunda bu üçlüden 27 gol katkısı alabilmek başarılı istatistiktir. Seneye bu üçlüyü kesinlikle koruması ve devam edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yalnız değinilmesi gereken bir konu var ki Arsenal ligin en az 11 değiştiren takımı konumunda bulunuyor. İstikrar adına gerçekten çok önemli bir durum fakat rotasyon açısından sıkıntı yaratıyor. Fabio Vieira, Jorginho gibi rotasyon oyuncuları bulunsa da ne kadar yeterli oldukları tartışılır. Jorginho, oyun kurma meziyetleri bulunan bir oyuncu ama Partey kadar dinamizme sahip değil. Rekabeti güçlendirmek adına orta saha rotasyonunu bir tık arttırabilirler.
Rakipleri Manchester City, 38 maçın hiçbirine aynı 11 ile çıkmamış. Doğru rotasyon kullanımından bahsediyorum burada. Her maça farklı 5-6 oyuncu değiştirerek çıkılmaz. 1-2 oyuncu değiştirilmesi duruma göre en sağlıklı olandır. Aynı şey defans hattında da geçerlidir. Tüm sezon sağ bek pozisyonunda Ben White oynadı. Ayağını en iyi kullanabilen defans oyuncusu olduğundan dolayı bek mevkiinde tercih edildi. Stoperler Gabriel ve Saliba iyi idare etseler de rotasyon oyuncularının yetersizliği önemli maçlarda sıkıntı yarattı. Holding gibi isimler yerine daha dinamik ve kontrollü isimler tercih edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Sağ bek pozisyonuna da mutlak bir transfer gerekiyor. Ben White’dan istediği verimi aldığını düşünüyorum aslında Arteta’nın fakat yedekte Tomiyasu’nun yeterli olmadığı kanaatindeyim. Galatasaray’da forma giyen Sacha Boey, Arsenal takımıyla adı anılıyor ve hiçte fena bir transfer olmaz. Kendini geliştirebilen bir ismin Arsenal’de daha büyük bir sıçrayış yapabileceğini düşünüyorum.
Hücum bölgesine bakacak olursak kanat oyuncuları Martinelli ve Saka’nın yaptıkları ortada, iki oyuncu da kariyer sezonlarını geçirdiler. Yeri geldiğinde liderliği aldılar ama şampiyonluk için yetmedi. Seneye bu isimlerle devam edilmeli, Trossard gibi yetenekli ve zeki bir oyuncu da kanat bölgesinde büyük fayda sağlamaya devam edecektir. Santrfor pozisyonunda Gabriel Jesus ve Nketiah bulunuyor. Nketiah, forma verildiği zaman elinden geleni yaptı ve rotasyon açısından verim alınabilecek bir oyuncu. Bu yüzden seneye de kadro da kalmasında bir sakınca görmüyorum. Gabriel Jesus ise sakatlıktan önce inanılmaz bir performans sergiliyordu fakat sakatlıktan döndükten sonra Arteta’nın beklentilerini karşılayamadığını düşünüyorum. Sezon öncesi kampla beraber eski formunu yakalayabilir ama yine de Arsenal’in oynadığı oyuna yönelik bir takviye yapması gerektiğini düşünüyorum. Kai Havertz ismi geçiyor ve ben doğru bir hamle olabileceğini düşünüyorum. Arteta, santrfor bölgesinde duruma göre serbestlik isteyen bir hoca. Havertz, kanat oyuncuları ile beraber iyi bir momentum yakalarsa takıma çok katkı verebilir. Eldeki oyuncular korunarak doğru takviyeler ile Arsenal seneye de şampiyonluk adaylarından olabilir.
MIKEL ARTETA
Hoca, bu sezon büyük bir başarı hikayesinin sonunu getiremese de hiçte fena olmayan işlere imza attı. “Trust the process” sloganını anlamsız bırakmadı ve süreci ilerletmeye devam etti. Kendisinin ders çıkarabilen ve hataları görebilen bir teknik adam olduğunu düşünüyorum. Takımını yeniden başarıya inandırabilirse sonuç alabilir. Şampiyonlar Ligi’nde de mücadele edecekleri için seneye teknik adamı zorlu bir süreç bekliyor. Hedefler çoğalacak ve çalışmalar bu doğrultuda devam edecektir. Oyun anlayışından vazgeçmeyerek bunun üstüne katarak devam edilmesi gerekiyor. Genç oyuncular ile iletişimin ne kadar kuvvetli olduğunu gördük. Seneye bu oyuncularında olgunlaşacağı ve tecrübeleneceği bir gerçektir. Bu yüzden seneye Arteta önderliğinde şampiyonluk adayı bir Arsenal izleyebileceğimizi düşünüyorum.
Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!
תגובות