Temsilcimiz Başakşehir deplasmanda NK Celje ile Konferans Ligi 2. haftasında karşı karşıya geldi. Temsilcimizin hiç iç açıcı olmayan performansıyla 5-1 sonuçlandı.
Maçın ilk yarısı kısa bir özetle Başakşehir açısından rezaletti. Rezaletti diyorum çünkü bu kadronun bu performansı göstermesi kabul edilebilir değil. İlk yarıdaki bireysel performanslarla Başakşehir’in sağlıklı bir sezon geçireceğini düşünmek biraz absürt kaçıyor. Maçın ilk 5 dakikasına baktığımızda takımların birbirini denediğini görüyoruz ancak 5. Dakikadan sonra Başakşehir’de sorunlar sinyal vermeye başlıyor. Henüz dakika 5’te rakibin girdiği bir pozisyon var ve sonucu golle sonuçlanıyor. Pozisyonu incelediğimizde, Başakşehir’in oyunun merkezinde etkisiz bir baskı yaptığını görüyoruz. Sonrasında, rakip hatlar arasına yerleşiyor, dikine bir pas, iyi bir dönüş ve seken topun tamamlanmasıyla gol geliyor. Şimdi bu noktada bireysel performanslar işin içine giriyor. Çünkü Çağdaş Atan’ın tercih ettiği hücum oyuncularının, takım savunmasına katkı sağlamadığını net şekilde görüyoruz. Merkezde Crespo-Berat ikilisinin oldukça yalnız kaldığı ve sürekli adam değiştirerek baskıya çıktığını görüyoruz. Burada en azından Pelkas’ın daha geride merkezde rakibi karşılaması gerekirdi.
İlk yarıda buna ek olarak, oyunla alakalı Başakşehir’in sette 3-2-4-1 olarak sahaya dağıldığını görüyoruz. Buna karşılık olarak rakip ise, merkezde Crespo-Berat ikilisine birebir oynarken, derinden gelecek oyuncuya da birebir oynuyor. Derinden gelen oyuncularımız da pasör oyuncular olunca oyun bir noktada tıkanıyor. Burada rakibin dengesini bozacak bizi de rahatlatacak şey, dikine atılacak driblingler olacaktı. Bunu da Opoku’nun yaptığı bir pozisyon var. Ancak orada da takım o kadar yavaş kalıyor ki dengesizlikten pek yararlanamıyoruz.
İlk yarıda Başakşehir’in ilk 20 dakikada birkaç kez geçiş yediğini gördük. Bunların temel sebebi, rakip alana yerleşip geri dönmekte zorlanmamızdı. Ama oyuncu tercihlerine bakınca böyle bir ihtimal de göze çarpıyor. İlk yarıda en azından beni çok sinirlendiren şeyler, kanat oyuncularının geriye yapmadığı destekler oldu. Hücum anlamında bir katkı sağlamadıkları gibi takıma da yardımcı olduklarını pek söyleyemeyeceğim. Maç 2-0 olduktan sonra Başakşehir’li oyuncular oyundan çok koptu. Bunu en azından Ba’nın yaptığı faullerden bunu görüyoruz.
Maçın üçüncü golüne gelince iş yine bireyselde bitiyor biraz. Yanlış hatırlamıyorsam Ba’nın ilerde kaldığı pozisyonda golü yiyoruz. Rakip yine merkezden oynarken, baskı sonuç vermiyor. Top kanata geliyor. Kanatta yapılan ikiye-birle geriye çıkarın topla gol geliyor. Şimdi burada merkezde Pelkas’ın yapmadığı savunma, kanatta Figueiredo’nun yapmadığı savunma, Ba’nın ilerde yakalanması dolayısıyla savunma yerleşiminde sıkıntı yaşanması gibi birçok bireysel hata var. Bunları yaptığınız zaman sonuç iç açıcı olmuyor.
İlk yarı böyle sonuçlanırken, Başakşehir’in ikinci yarıdaki performansıyla alakalı yine iyi bir şeyler söyleyemiyoruz. Takım 3-0’dan sonra oyundan düştü. İkinci yarının ilk 15 dakikasında yapılan pas hataları, bireysel hatalar göze çarpıyor. Yenilen 4. golden sonra bunların olması da normal karşılanabilir mi, bilmiyorum. İkinci yapılan değişikliklere de bir parantez açayım. Burada merkezi tamamen değiştirmek yerine, hücumda ve savunmada hareketlilik sağlamayan oyuncuları oyundan almalıydı Çağdaş Atan. Merkezde sorun yaşanmasın sebebi tamamen hareketsizlikti bence. Daha fiziksel bir yapıya dönmek ne kazandırdı anlamadım açıkçası.
Maçın ikinci yarısıyla alakalı takımımız adına pek olumlu bir şey maalesef söylemiyorum. İkinci sürekli olarak geçiş yememiz, kanata atılan her topun pozisyona dönmesi açıkçası bazı şeylerin sorgulanması gerektiğini gösteriyor. Mevcut kadroyla topa sahip olmayı anlayabilirim. Ancak top kaybı yaptığınızda karşılık veremeyecekseniz, ona göre kadro tercihi yapmanız gerekir. Bazı oyuncuların bireysel performansının gözden geçirilmesi kanaatindeyim. Hem savunma hem hücum oyuncuları için bunu söylüyorum. Keza hücumda üreten bir Başakşehir gördük mi, hayır. Hafızamızda iyi oynanmış bir pozisyon kaldı mı, hayır. Ben hatırlamıyorum. Ama rakibin savunma arkasına özellikle sol bölgeden sürekli top attığını ve pozisyona girdiğini hatırlıyorum.
Başakşehir ve ülkemiz için üzücü bir kayıp. Kalite farkı, oyun olarak sahaya yansımadı. Bu mağlubiyet bir ders olmalı. Temsilcimize kalan Avrupa maçlarında başarılar dileyip, yazıyı noktalayalım. Zaman ayırıp okuduğunuz için teşekkür ederiz.
Futbol ile ilgili tüm içeriklere ulaşmak için bizi takipte kalın!
Comentários