Birçok konuda olduğu gibi basketbol sektörümüzde de oyuncu yetiştirme konusunda problemler yaşıyoruz. Bu sorunu üç kısımda inceleyelim.
1. Federasyon
2. Kulüpler
3. Antrenörler
Federasyon
Herhangi bir denetim mekanizması olmaması, federasyon tarafından verilen eğitimlerin aşırı derecede yetersiz oluşu, umursamaz ve işine saygısı olmayan bireylerin eğitim vermesi başlıca sorunlar. Bunların yanında hocaların büyük miktarda katılım ücretleri ödemeleri, konaklama ve ulaşım harcamalarının düşünülmemesi de sorunlardan bazıları.
Basketbol salonlarının zemini, yapısı ve azlığı da dikkat çekici. Bu konuya yoğunlaşılmaması ve sürekli prosedürler denilip salonların tadilata girmesi gerekirken hiç aksiyon alınmaması da bazı engellerin olduğunun göstergesi. Okulu, sporla entegre hale getiremediğimiz sürece oyuncu yetiştirmemiz oldukça zor.
Kulüpler
Kulüplerimiz eskiden topluma faydalı bireyler yetiştirirdi, sadece spora odaklanmazdı. Fakat günümüzde bunun dışına çıkarak kulüpler birer ticarethaneye dönmüş durumda. Yetenek, üretkenlik, çalışkanlık, ahlak gibi kriterlerinin yok sayılarak vizyon ve misyondan tamamen uzak hale gelinmesi sporcunun hedef koymasını zorlaştırıyor ve gelişimini etkiliyor.
Sokak basketbolundan uzaklaşıp, spor okullarının ön plana çıkması bir başka büyük hata. Yöneticiler faydalı birey yetiştirmektense aidat almaya odaklanmış durumda. Bunların yanı sıra ailelerin gözünü boyamaya çabası da sporcu gençlerimize zarar vermekte.
Çok az ücretle çalıştırılan eğitimcilerin sigortalarının bile yatırılmaması da büyük sorun. Antrenörlük sertifikası olmayan kişilerin tercih edilip maliyetten tasarruf yapıldığı bilinci, sporcuları ileriye götürmekten çok spordan uzaklaşmalarını sağlıyor.
Antrenörler
Eskiden usta-çırak ilişkisinden iyi antrenörler yetiştiği söylenirken günümüzde artık herkes internet portalından aldığı destek ve gözlemleriyle kopyala-yapıştır sistemiyle antrenörlük yapmakta. En acı tarafıda çağdaş bilgilerin oldukça uzağında kendini geliştirmek yerine ikili ilişkilerini sağlam bir yapıya oturtma çabasıdır. İş korkusu altında tamamen başarıya yönelik sistemde yarışmacılık zihniyetini çocuklara dayatmak, hep başkalarıyla kıyaslamak maalesef sporcu yetişmemesinin en temel sebebi.
Bunun yanında sporcunun psikolojik gelişimi, beslenme düzeni, kendini yeterli antrenman bilgisine sahip görmediği halde öyle sanması, sosyal yaşantısındaki davranışları ev, arkadaş ve çevre ilişkilerinin sporcu gelişiminde çok önem arz ettiğini bilincine hazırlayamamak, bunların hepsini yakından takip eden ve yol gösteren antrenörlerin çok az olması... say say bitmiyor değil mi?
Ülkemizde yaşanan deprem felaketinden sonra genç jenerasyonun önemini dahada yakından hissettiğimiz bir dönemden geçiyoruz. Bu sebeple onlara daha faydalı olacak davranışlarda, onlara örnek olacak işler içerisinde yer almalıyız.
留言