Herkese merhabalar. Eski milli yüzücü ve antrenör sevgili Bengisu Avcı ile güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Değerli vaktini bize ayırdığı için Bengisu Avcı'ya şahsım ve Linesman ekibi adına çok teşekkür ediyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim!
Sizi tanımayan arkadaşlarımız için kendinizden bahsedebilir misiniz?
İzmir doğumlu Ultra Maraton yüzücüsü ve antrenörüm. 20 yıldır yüzme branşıyla uğraşıyorum, bunun özellikle son on yılı Açıksu branşı üzerine.
Açıksu; deniz, göl ve kanallarda; bazen belli parkur içerisinde bazen de ada-anakara arası gibi parkurları yüzdüğümüz, yüzmenin daha ekstrem ve doğa ile iç içe olan versiyonu. Ben bu branşa Ege Üniversitesi’nde antrenörlerimin yönlendirmesi ile başladım. Önce 3k, 5k, devamında 7.5 ve 10k mesafelerinde yarıştım. 2011-15 yılları arasında milli forma ile ülkemi temsil ettim. O yıllar ciddi antrenman yükü alıyorduk, bazı haftalar 80-90k yüzüyorduk. Halen faydasını görüyorum. 2016 yılında ilk defa Napoli-Capri (İtalya) arasındaki 34k parkuru yüzmek isteyen Türk ekibi “Çılgın Türkler” beni de içlerine dahil ettiler ve ilk ultra mesafesini orada gördüm. Sonraki sene Manş denizi (İngiltere-Fransa) arasını yüzmek için yola çıktık. Tek başıma solo olarak 36k parkuru yüzecektim. O sene 16°C olan suda hipotermiye girdiğim için 7 saat sonrasında sudan çıktım.
2018'de, yeniden hazırlandım ve 11 saat 29 dakika sonunda karşıya ulaşmayı başardım. Bu şu ana kadar Türk kadınları içindeki en hızlı derece. Hayalim 7 Okyanus parkurlarını yüzerek aşmak. Tüm dünyada bunları yüzebilmiş sadece 13 kişi var.
2022 Eylül ayında, bu parkurlardan birisi olan Catalina-Los Angeles arasını (34k) yüzdüm. 12 saatlik, yarısını karanlıkta yüzdüğüm zorlu bir parkurdu benim için. Ve bu parkuru yüzen ilk Türk kadını oldum.
Yüzmede zorlandığınız anlar nelerdi?
Yüzdüğümüz parkurların hep biri “challenge” olarak kabul ediliyor. Deneyenlerin yarısı karşıya ulaşamadan sudan çıkıyor. Soğuk, karanlık, akıntılar bizi zorluyor. Parkurlar hakkında edineceğiniz bilgi de kısıtlı. Annem ve babam benimle olsalar da aslında tek başımaydım. Onlar teknedeydi. Yanımda beni gözlemleyen kano ile tekneden on metre uzaktaydık.
Beslenmemiz tekneden belli aralıklarla alınan besinler ile sağlanıyor. Shaker içine koyup alıyoruz bunları ve yüzerken durup içiyoruz. Tekneye, kanoya dokunmamız kesinlikle yasak.
Zorlu anlar haricinde “İyi ki bu işin içerisindeyim.” dediğiniz anlarınız nelerdi?
Karanlıkta yüzerken yunusların sesini duyuyordum. İnce bir sesleri vardır, antrenmanda bir kaç defa karşılaşmıştım. Eğer yunuslar varsa şanslısınız, köpek balıklarını uzaklaştırdıkları söylenir. Bir yandan sürekli alarm halindeydim, öte yandan yıllardır beklediğim bir şeydi ve sonunda oradaydım. "Korkup durmayı bırak ve anı yaşa.” dedim kendime. Gözlüklerimi çıkarıp gökyüzüne baktım, öyle karanlıktı ki yıldızların altında yüzüyordum.
İyi ki buradayım dedim.
Sizi genelde yüzme ile ilgili içeriklerden ve başarılarınızdan tanıyoruz. Yüzme haricinde takip ettiğiniz, sevdiğiniz bir spor dalı var mı?
Fanatik olduğum bir takımım yok. Doğa sporlarını seviyorum. Dalga surfü yapmayı çok istiyordum, yüzdüğümün ertesi günü Los Angeles’ta tam yerinde denedim. Kollarım kalkmasa da acayip keyifliydi. Trail koşuları, dalış ve bisiklet de ilgimi çeken diğer spor dalları arasında.
Catalina Kanalı'nı solo olarak aşan ilk Türk kadını ünvanına sahipsiniz. Aynı zamanda Manş Denizi'ni de yüzerek geçtiğinizi biliyoruz. Bu tür başarılara ulaşırken ne tür yollardan geçiyorsunuz?
Yıllarca aşılan kilometreler, sabah gün doğmadan antrenmanlar. Hedef parkura göre vücudu eğitiyoruz. Soğuksa soğukta, karanlıksa karanlıkta yüzüyorum. Bazen saatlerce mental dayanıklılık antrenmanları yapıyorum. 6 saat durmadan yüzüyorum belli dönemlerde.
Fakat bana sorarsanız en zoru yurtdışında yüzmek istediğimiz için bütçe ve vize problemleri. Çünkü kontrolüm dışı olan şeyler, Catalina için iki yıl bekledim örneğin, 2020'de pandemi nedeniyle iptal edildi, sonraki yıl vize alamadım. Bunlar bizi çok yıpratan engeller. Döviz artışıyla dışarı çıkmamız da zorlaşıyor, her yıl , her parkur için sponsor arayışım oluyor.
Denizleri aşarken "ilk ve en" ünvanlarınız var. Bu başarılar nasıl hissettiriyor?
Sevdiğim işi yaparken bu ünvanları kazandım. Halen de devam etmeye çalışıyorum. Benden sonraki nesillere ilham olduğunu görmek beni mutlu ediyor. Yoksa açık denizde “ilkler ve enler” hava ve deniz durumuna bağlı olarak değişebilen ünvanlar.
Gelecek ile ilgili planlarınız neler? Sizin yeni başarılarınızı paylaşıyor olacak mıyız?
7 Okyanus parkurlarını tamamlamak istiyorum, hayalim bu. Önümüzdeki sene New York Manhattan parkurunu hedefliyorum, 46k.
Bunun yanında ülkemizde de yüzülmemiş parkurlar deniyorum. Ayrıca benim gibi hayali olan mesafe yüzücülerine de koçluk ediyorum, onlar ile gündeme gelmek de beni yüzmek kadar mutlu ediyor.
Fiziksel anlamda bir şekilde alışabilirsiniz. Antrenmanlar ve çeşitli destekler ile hazır olabilirsiniz fakat zihinsel olarak hazır olmak oldukça zor. Yüzerken veya yüzmeden önce ne tür duygular içerisinde oluyorsunuz?
Bu yıl Catalina adasında, tekneden karanlık suya atlamadan önce aklımda onlarca düşünce vardı. Benim için zorlu bir yıl oldu. Suya kendimi bıraktım diyebilirim. Antrenmanlar yaşayacağımız zorlukları simüle etse de açık denizde pek çok şey ters gidebilir. Güçlü bir zihne sahip olmak ve hep bir sonraki kulacı düşünmek gerekiyor.
Yüzerken hem mutlu hem savaş halinde oluyorum. Yarıyı geçtiğimizde tam güneş açmışken sis çöktü denizin ortasında. Karşıyı yeni görüyordum ki tekrar kaybettim. Orada olduğunu biliyordum, aklımdaki resimle devam ettim, bana inanan insanları düşündüm. Kendimi karşıda hayal ettim. Zorlansam da bırakmayacağımı biliyordum.
Kendi sporcu kariyeriniz haricinde bir de eğitmen yönünüz var. Özellikle Türk gençleri ile yakından ilgileniyorsunuz. Antrenör olarak gelecekteki hedefleriniz neler?
Yüzdüğüm parkurların insanların hayatına dokunacağını hiç tahmin edemezdim. Ben yüzerken süreci takip edenler, “Kız saatlerce yüzdü, ben de biraz daha dayanabilirim.” diyen insanları dinlemek inanılmazdı. Vakit buldukça okullara giderek geleceğin sporcularına ilham olmaya çalışıyorum.
Bu yıl antrenör olarak, sporcum ile Manş’a yeniden gittim. Tarifsiz bir duyguydu. Yüzülmemiş parkurlara gitmek, bir antrenör olarak deneyimlerimi paylaşırken açıksu sevgisi ve bilinci kazandırmak en büyük hedefim.
Sevgili Bengisu Avcı ile sizler için bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Umarım beğenmişsinizdir. Eğer beğendiyseniz paylaşarak bize destek olabilirsiniz. Önerilerinizi de yorum kısmına bekliyoruz. Linesman'le kalın!
Comments