UEFA Avrupa Konferans Ligi’nde temsilcimiz Beşiktaş, Club Brugge karşılaştı. Beşiktaş maçını sizler için ele aldık.
Maçın ilk çeyreğini oldukça kötü geçiren temsilcimiz, ilk yarıyı 0-0 eşitlikle tamamladı. Deplasmanda oynanan bir Avrupa maçında rakibin maça baskılı başlamasını normal karşılayabiliriz. Ancak Beşiktaş savunması maçın ilk 15 dakikalık bölümünde rakibine karşı oldukça cömert davrandı. Keza savunma konusunda hem merkezde hem de defans hattında ciddi sıkıntılar yaşadık. Club Brugge kanat oyuncularıyla birlikte oyuna genişlik kazandırırken, santrafor ve merkez oyuncularıyla da buna bir derinlik kattı. Bunu da hem merkez hem de defans hattımız karşılayamadık. İlk 15 dakikada oyuncularımızın çok fazla sıkıştığını ve dar alanda savunma yapmaya çalıştığını gördük. Bu da Club Brugge’ın sağladığı genişlikle birlikte daha rahat pozisyon almasına sebep oldu. Bu 15-20 dakikalık baskı ortadan kalktığında maçın daha dengede gittiğini söyleyebiliriz. Tabii oyun dengeye geldikten sonra daha rahat hücuma çıksak da oyun kurulumunda efektif kaldığımızı düşünmüyorum. Amir’in daha fazla topla buluşması ve oyun kurulumunda rol alması Beşiktaş adına daha iyi olabilirdi. Oyunu genel olarak kanatlardan oynamayı tercih etmemiz de alan ve adam bulmakta bizi zorladı. Muleka ve Rashica istediği topları zaman zaman alsa da ileride çoğalma konusunda da sıkıntımız vardı. Aboubakar’ın bu noktada daha yakına gelip takıma nefes aldırması ve ileri çıkışları kolaylaştırması gerekirdi. Bir parantez de Demir Ege’ye açmak lazım. Oyun olarak şu anda Beşiktaş’a ayak uyduramıyor bana kalırsa. Savunma da ve hücumda yaptığı hatalar belki onu oyundan düşürmüş olabilir ama ilk yarı performansı vasat altı kaldı diyebilirim. Pas konusunda tercihlerinde sıkıntı var diye düşünüyorum. Amir ve Demir Ege’nin merkezde geride kalması az önce söylediğim ilerde çoğalma konusunda da Beşiktaş’ın elini zora sokuyor. Keza bu durumda sürekli git-gel yapan Gedson’u kondisyon olarak oyundan düşürüyor. İlk yarı adına bunları söyleyebilirim.
Maçın ikinci yarısına bir göz atarsak, aslında maçın ilk çeyreğinde ne gördüysek, ikinci yarısının ilk 15 dakikası için de aynı şeyi söylemek mümkün. Daha baskılı ve efektif oyun sergileyen takım Club Brugge oldu. Bu kadar baskı yerken Beşiktaş’ın da geriye bir hayli fazla yaslandığını söylemek gerek. Belki bu doğal bir durum olabilir ama merkezde rakibin karşılayamadığımız çok açıktı. İlk 25 dakika da net bir pozisyona giremedik, üretkenlik konusunda çok kötüydük. Bu dakikalarda rakibin önüne geçen oyuncumuz Mert Günok oldu. Rakibin iki net pozisyonunu çok iyi çıkardı Mert. Club Brugge’un derin topları bir türlü çare bulamadık. Sahaya yayılım ve pozisyon alma konusunda çok kötü bir 25 dakika oynadık. Rakibin ataklarına baktığımızda Rosier’in olduğu bölgede sürekli bir boşluk olduğunu da gördük. Keza rakibin golünü de 78. dakikada bu bölgeden yedik.
Rakibin üstümüze çok rahat geldiği dakikalarda, bir şans topuyla Aboubakar’ın önüne düşen topu çok temiz bir pasla Cenk’in önüne bıraktı. Cenk de düzgün bir aşırtma vuruşla golü buldu. Maçın son anlarında gelen bu gol Brugge deplasmanında alınacak bir puan için çok önemliydi. Buradan eli boş dönmemek önemliydi. Ancak Beşiktaş’ta oyunun ciddi sorunları olduğunu söylemek gerek. Bana kalırsa Cenk Tosun’un bir şekilde oyuna monte edilmesi gerek diye düşünüyorum. Oyunun sadece savunma kısmında değil, hücum konusunda da sıkıntılar. İlerde çoğalamıyor Beşiktaş. Bir noktada Cenk buna bir çözüm olabilir diye düşünüyorum. Temsilcimize Avrupa’daki gelecek maçları için başarılar dileyip yazıyı noktalayalım.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Tüm futbol haberleri için bizi takipte kalın!
Comentarios