Beşiktaş camiası son 4 yıldaki 4. seçimine hazırlanıyor. İki adayın yarıştığı seçime 24 saatten az bir süre kaldı. Hasan Arat ve Serdal Adalı’nın başkanlık için iddiasını koyduğu seçimde durum tam olarak baş başa. Son saatlere girilirken iki adayın da yönetim kurulu listeleri ve projeleri hazır durumda. Bundan sonra söz kongre üyelerinde olacak.
SEÇİM ÖNCESİ BEŞİKTAŞ'IN DURUMU
2019 yılının sonlarına doğru göreve gelen Ahmet Nur Çebi, 4 yılın sonunda erken seçim kararı alarak başkanlıktan çekildi. 2020-2021 sezonunda aldığı 3 kupa dışında başarısızlıklar ile geçen 3 yılın ardından olağanüstü seçim kararı alındı.
2021-2022 sezonunda Sergen Yalçın’ın ayrılışı, Önder Karaveli ve Valerien Ismael hamleleri, ertesi sezona da Ismael ile başlanması ve son olarak bu sezon başı alınan kötü sonuçlardan dolayı siyah beyazlı ekip tam 3 yıldır Kasım - Aralık aylarını göremeden lige havlu atıyordu. Avrupa kupalarına 2 yıl katılım sağlanamaması, gruplarda mücadele edilen diğer 2 yılda alınan skandal sonuçlar ise işin diğer bir tarafı.
Kısacası Beşiktaş camia olarak geç kalınmış bir seçime doğru giderken, özellikle son birkaç aydır yaşanan gelişmeler ve belirsizlikler oyuncu grubunu da bir hayli kötü etkiliyor. Bu belirsizliklerin, hangi başkan seçilirse seçilsin son bulacağını ve Beşiktaş’ın kısa vadede de olsa kış transferleri ile birlikte toparlayacağını düşünüyorum.
Bu belirsizliği yaratan ise mevcut yönetimin seçim kararı almasından yaklaşık 2 ay sonra seçim tarihini belirlemesi de oldu diyebiliriz. Beşiktaş başkanını ve yönetimini daha erken değiştirmiş olsaydı Avrupadan elenip liderden 9 puan fark yer miydi, bu da bambaşka bir tartışma konusu tabi.
HASAN ARAT
Seçimlerden yaklaşık 1 yıl önce istifa çağrılarına başlayan ve seçim kararı alındığı gibi adaylığını açıklayan Hasan Arat, camia içinde güçlü bir figür. Arat, efsane başkan Süleyman Seba döneminde as başkanlık yapmış, daha sonra ise 2000 ve 2002 seçimlerinde Serdar Bilgili karşısında en güçlü aday olarak çıkan ancak iki seçimde de kıl payı kaybetmiş bir isim.
Arat aynı zamanda Beşiktaş kulübünün lisanslı basketbolcusu. Bundan dolayı özkaynak, altyapı ve amatör branşlara sıkça vurgu yapıyor. Önemli firmalarda yönetim kurulu üyeliğini devam ettiren Hasan Arat, ‘’paralı başkan’’ tabirine tamamen karşı.
Paralı başkanların kulübü getirdiği durumu eleştirirken, Süleyman Seba’ya atıfta bulunarak itibarın paradan daha önemli olduğunu belirtiyor. Hasan Arat’ın Özyeğin ve Koç ailesi ile de yakın ilişkileri olduğu biliniyor. Yani itibar ve iyi ilişki ile paranın zaten geleceğini, önemli olan şeyin liyakat ve işini bilen insanların o işi yapması gerektiğini vurguluyor.
20 yıl boyunca kulüp siyasetinden uzak duran ve geri planda kalmayı tercih eden Hasan Arat, belki de kendisi için en doğru zamanda adaylığını koydu.
Ne kadar camiadan uzak gibi görünse de muhalefet tarafında her zaman yerini aldı. ‘’Matruşka’’ olarak tabir ettiği, 2000 yılındaki Bilgili yönetiminden beri hep bir sonraki başkanın önceki yönetimin içinden çıkma durumunu Serdar Adalı için de dile getiriyor. Kendine göre bahsi geçen bu düzeni yıkma ve Beşiktaş’ı kuruluş ayarlarına döndürme iddiasında Hasan Arat. Bu konuya Serdar Adalı’yı anlatırken açıklık getireceğim.
Hasan Arat, kulüp siyasetinden uzak kalması sebebi ile özellikle genç Beşiktaşlılar için tanıdık bir yüz değil. Ancak sosyal medyada çok güçlü. Bunun en büyük nedeni yaklaşık 1 yıl önceden seçim çağrısı yapması, başkan adaylığı sinyalini vermesi ve bu sayede Çebi yönetimine karşı bir muhalefet lideri konumuna gelmesi.
Ama tabiki sosyal medya ile kongreyi bir tutmak son derece yanlış olur çünkü sosyal medyada yorum yapan insanların çoğu oy hakkına sahip değil.
ARAT YÖNETİMİ VE PROJELERİ
Öncelikle iki başkanın da yönetimleri için açıkladığı isimlerin büyük bir çoğunluğu daha önce Beşiktaş’ta görev almamış yeni isimler. Hasan Arat’ın vaatleri doğrultusunda oluşturduğu yönetimde ‘teknokrat’ olarak tanımlayabileceğimiz işinde uzman kişiler mevcut. Arat, bununla birlikte yedek ve asil üye ayrımı yapmadan herkesin eşit derecede temsil görevinde bulunacağını açıklamıştı. Hasan Arat’ın yönetiminde, alışılagelmiş ‘paralı patron’ profilinden ziyade mimar, akademisyen ve eski sporcu gibi isimler göze çarpıyor.
İlk olarak finansal taraf için Garanti Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Cüneyt Sezgin açıklandı. Yine bankacılık sektöründen bir isim olan Yapı Kredi Bankası İcra Kurulu Üyesi Kaan Şakul’un da Arat yönetiminde yer alması, bu iki ismin ekonomi ve finanstan sorumlu olacağı anlamına geliyor. Açıklanan bir başka isim ise Yalçın Ayaydın. Ayaydın, İpekyolu Group yönetim kurulu başkanı olması ile birlikte tekstil alanında Türkiye'nin önemli isimlerinden. Onun da Kartal Yuvası’nın mağazacılık ve pazarlama alanlarında gelişiminden sorumlu olacağı açıklandı. ARKAS Lojistik firmasının CEO’su olan Onur Göçmez ise yönetim kurulunda spor yöneticiliği açısından tecrübeli isimlerden biri. Bandırmaspor başkanlığının yanı sıra, TFF 1. Lig Kulüpler Birliği Başkanlığı görevini de yürütmüş olan Göçmez’in futbol branşında aktif olması bekleniyor. Spor dünyasını yakından tanıyan ve yönetim kurulundaki tecrübeli isimlerden bir diğeri ise Mete Vardar. Başarılı hukukçu Altın Mimir ise kuruldaki iki kadın üyeden biri olarak karşımıza çıkıyor. Bir başka hukukçu olan Burak Aslan da yönetimde yerini alacak. Seba yönetimlerinde görev almış Ekrem Keçoğlu, mimar Çağlayan Tuğal, akademisyen Işıl Zeybek ve iş adamı Kadir Kılıç da Hasan Arat’ın diğer değerli yönetim kurulu üyeleri.
Kamuoyunda en çok sansasyon yaratan iki üyeyi sona bıraktım. Bunlardan ilki sayın Serdar Adalı’yı desteklemesi beklenen ancak son günlerde yön değiştirip Hasan Arat’ın as başkanlığı görevine gelen Hüseyin Yücel. Bahçeşehir okullarının sahibi olan Hüseyin Yücel'in, seçime çok kısa bir süre kala Hasan Arat’ın yönetiminde yer alacağını duyuruldu. Eski yönetimlerde de görev alan Hüseyin Yücel, Hasan Arat’tan öğrendiğimize göre şu anda başında olduğu Bahçeşehir basketbol takımı ile Beşiktaş basketbol takımını birleştirmeyi de kabul etti. Aynı zamanda Yücel'in Şan Ökten tesislerinin de yapımını üstlendiği ve altyapıya ciddi miktarda finansman sağlayacağı da Hasan Arat tarafından söylendi.
Kamuoyunun ilgisini çeken diğer isim ise Feyyaz Uçar. Türk futbolunda nadiren rastladığımız bir durum. Futbolu futboldan gelenlerin yönetmesi az denenen ve belki de başarının anahtarı olacak bir hamle. Arat yönetiminde bunu da görüyoruz.
Son olarak ise yönetim kurulunda bulunmayacak olsa da Hasan Arat’ın , ‘Feyyaz Uçar ile birlikte futbol aklım olacak’ dediği bir isim daha var: Samet Aybaba. Aybaba, Beşiktaş Futbol Takımları Genel Koordinatörü olarak yönetimin altında görev yapacak.
Arat’ın en önemli projesi dijital bankacılık ile Beşiktaş'ı birleştirdiği dijital bir uygulama çıkartmak. Bunu yanı sıra Akatlar’da bulunan ve kulübe ait olan araziyi değerlendirip oraya yeni bir basket sahası ve spor kompleksi yapılması yönünde de bir projesi mevcut. Eski Açık tribününün Dortmund stadındaki gibi sandalyesiz yapılması ve stat çatısının değişmesi ise stadyum ile alakalı projeler. Beşiktaş Plaza’yı Beşiktaş Residence’a çevirip ordan kulübe bir gelir kaynağı sağlamak ve Fulya Şan Ökten tesisinin yenilenmesi de Arat’ın gayrimenkul projeleri arasında.
Hasan Arat ilişkiler ağını kullanarak dünyaca ünlü kulüplerden PSG, Chelsea ve Al-Nassr ile oyuncu transferi anlaşmaları yaptığını da kamuoyuna duyurdu. Amatör branşlara ve özellikle basketbola yapılacak yatırım vaatlerinden bahseden Arat, futbol konusunda kamuoyunun kendisini çok görmeyeceği ve sürecin Feyyaz Uçar ile Samet Aybaba üzerinden yönetileceğini her seferinde vurguluyor.
SERDAL ADALI
Hasan Arat gibi Beşiktaş’ta farklı dönemlerde as başkanlık görevinde bulunmuş ve yine Arat gibi katıldığı iki seçimde de başarısız olup seçilemeyen Serdal Adalı, TJK (Türkiye Jokey Kulübü) başkanlığının yanı sıra Adalı Holding yönetim kurulu başkanlığı görevini de sürdürüyor.
Kulübün son 20 yılında aktif olarak görevler almış olan Serdal Adalı, sonradan kumpas olduğu ortaya çıkan şike davasında 1 yıl 3 ay hapis yattı.
Demirören ve Fikret Orman’ın son döneminde as başkanlık yapan Serdal Adalı yukarıda belirttiğim ‘matruşka’ söylemini kesinlikle reddediyor. Peki nedir bu ‘matruşka’?
Matruşka, muhalif Beşiktaşlı’ların geliştirdiği bir söylem. Buna göre 2000 yılında göreve gelen Serdar Bilgili’den beri başkan olan herkes, bir önceki yönetimin içinden çıkıyor ve Beşiktaş’ı aynı isimler döne döne yönetiyor.
Adalı’ya göre kendisi bu yönetimlerin devamı değil. Gerekçesi ise 2 kez devamı olduğu iddia edilen yönetimlerin karşısına aday olarak çıkması.
Adalı’nın savunması kendi içinde tutarlı olsa da şunu da söylememiz gerekiyor ki Beşiktaş'ın eski başkanları ve yöneticileri, açıktan veya gizli olarak Adalı’yı destekliyor. Serdal Adalı bu benzetmeden rahatsız olduğunu dile getirse de eski yönetimlerde görev aldığı için ve onların tercihi Adalı’dan yana olduğu için bu eleştiriden kaçması imkansız.
Yani Serdar Adalı ‘matruşka’ olmayabilir ancak yukarıda belirttiğim sebeplerden ötürü bunu oyuna talip olduğu üyelere kanıtlaması lazım.
ADALI YÖNETİMİ VE PROJELERİ
Net bir şekilde iki yönetimde de ilk kez görev alan isimlerin sayısının çoğunluğu camia açısından sevindirici bir gelişme. Hasan Arat gibi Serdar Adalı da bana kalırsa bu konuda tebriği hak ediyor. Yine de iki tarafta da geçmişten gelen isimler var.
Süleyman Seba döneminde, yönetim kurulu da olmak üzere çeşitli rollerde bulunan Metin Keçeli, Adalı’nın as başkanı olacak. Keçeli daha önce Demirören yönetimlerinde de yer alan tecrübeli bir yönetici ve iş adamı. İş insanı Hakan Daltaban ise bir diğer yönetici. Daltaban 2020 yılında, Serdar Adalı’nın da bulunduğu Fikret Orman yönetimini ibra etmemişti. Buna rağmen Adalı’nın yönetiminde bulunması tepkiye neden oldu. 2019 yılındaki seçimde de Serdal Adalı’nın listesinde yer alan reklam sektörünün deneyimli isimlerinden Uğur Fora’nın iletişim tarafında olması bekleniyor. Adalı'nın listesindeki ekonomi finans alanında geldiğimizde ise karşımıza çok önemli iki isim çıkıyor. İlki üstlendiği Deutsche Bank Türkiye Ülke Müdürü Orhan Özalp, diğeri ise çok değerli bir akademisyen olup Chicago Üniversitesinde ekonomi profesörü olarak görev yapan Ufuk Akçiğit. Bu iki isim tamamen ekonomi ve finanstan sorumlu olacak. Çeşitli büyük firmalarda görev yapmış genç iş adamı Çağatay Abraş da listede bulunuyor. İş insanı Kaan Kasacı ve son olarak da Anadolu Beşiktaşlılar Derneği asbaşkanı Ayhan Aydın, Serdal Adal’nın asil listesinde yer alan isimler.
Yedek listede ise iş adamı Atilla Bingöl, yine genç bir iş adamı olan Melih Aydoğdu, eski BJK TV program yapımcısı ve sunucusu Hazal Kalkavan Karahan, ve son olarak iş insanları Mustafa Mollaoğlu ve Mahir Kaplan bulunuyor.
Bunlara ek olarak taraftarı ve kongre üyelerini sevindiren başka bir konu da Mehmet Özdilek'in kulüp içinde aktif rol alacak olması. Aynı yukarıda belirtilen Samet Aybaba gibi, Şifo Mehmet'in de yönetim ile futbol takımı arasında bir köprü oluşturması bekleniyor.
Serdar Adalı’nın projelerine değinmek gerekirse de ilk olarak 200 milyon euroluk gayrimenkul projesi karşımıza çıkıyor. İstanbul Havaalanı civarında boş bir araziye yapılacak kent yaşam projesi için Adalı’nın iddiasına göre tek eksik Beşiktaş’ın imzası. Adalı, Şan Ökten tesislerinin yenilenmesi ve Ümraniye tesislerinin genişletilmesinin yanı sıra Akatlar’daki arazi için de GAİN Medya sponsorluğunda Akatlar Spor Kompleksi Dönüşüm Projesi’nin de hayata geçirileceği duyurdu.
Vaat konusunda Serdar Adalı sürekli geçmişe atıfta bulunuyor. Guti ve Quaresma gibi oyuncuların geldiği gösterişli döneme geri dönüleceğini ve futbolda başarının geri geleceğini belirtiyor.
GENEL BAKIŞ
2 Adanalı başkan adayı önümüzdeki gün Beşiktaş başkanlığı için yarışacak. Son derece çekişmeli bir yarış bizleri bekliyor. Durum tam olarak başa baş. Yaklaşık 15 bin kişinin oy hakkına sahip olduğu Beşiktaş’ta genellikle oy veren sayısı 6-7 bini geçmez. Ancak bu seçimde katılımın artması bekleniyor.
Son 1 aylık sürece baktığımız zaman kavgasız dövüşsüz bir seçim süreci geçirdiğimizi düşünüyorum. Serdar Adalı’nın adaylığa geç karar vermesi kesinlikle Hasan Arat’a yaramış gözüküyor. Arat tarafı her konuda çok daha hazırlıklı.
Serdar Adalı daha çok Hasan Arat’ın söylemlerine kontralar üretmeye çalışıyor gibi.
Arat'a göre Adalı'nın listesi kamuoyunda ciddi bir heyecan yaratmadı. Ancak Serdal Adalı'nın listesi daha çok kongreye yönelik. Tekrar dile getirmekte fayda var ki kamuoyu ve sosyal medya Beşiktaş kongresinin %30'unu bile temsil etmiyor.
İki tarafta geçmişe atıfta bulunuyor. Hasan Arat Seba dönemine, Serdar Adalı da Demirören yönetiminde görev aldığı döneme. Bu durumda Adalı’nın çok büyük bir iletişim hatası yaptığını düşünüyorum çünkü o dönem yapılan transferler taraftar tarafından hala sevilse de Beşiktaş taraftarı o dönemi pek de iyi anmıyor.
Aslında iki tarafta görev aldıkları yönetimlere atıfta bulunuyorlar ancak iki tarafından görev aldığı dönemlerde Beşiktaş sportif açıdan oldukça başarısız. Bu da işin ironik kısmı.
Seçimlerde iki farklı zihniyetin yarışını görüyoruz. Bunu geleneksel ve yenilikçi olarak ikiye ayırabiliriz. Hasan Arat’ı 20 yıldır kulüp siyasetinde olmamasında dolayı ve farklı söylemlerinden ötürü yenilikçi tarafa koyuyorum. Serdar Adalı’yı ise geleneksel tarafa.
Zaten Serdal Adalı’nın ‘Matruşka’ eleştirilerine maruz kalmasının bir sebebi de bu. Söylem ve profil olarak Beşiktaş'ın son 20 yıldaki başkanlarına benzediği için ister istemez insanlar Sayın Adalı’yı bu şekilde kodluyor. Geleneksel derken de kast etmeye çalıştığım husus aslında bu.
Türkiye'nin gündemi son 1 haftadır Beşiktaş. Bu gündem yarın başkanın seçilmesi ile son bulacak. Her iki ihtimalde de Beşiktaş’ın özellikle son 2 yıldır yaşadığı bu belirsizlik bitecek ve kara bulutlar dağılacak.
ความคิดเห็น