İngiltere’nin Sussex kentinin takımı olan Brighton & Hove Albion, son yıllarda özellikle yaptığı satışlar ile gündeme geliyor. Caicedo, Mac Allister, Cucurella ve daha niceleri. Sadece geçtiğimiz 2 sezonda toplam 324 milyon Euro satış yapan mavi beyazlı ekip, artık Premier Lig’de hatrı sayılır bir takım haline geldi. Brighton aynı zamanda 22/23 sezonunu 6. bitirerek tarihinde ilk kez Avrupa kupalarına katılma hakkı kazandı. Her açıdan bir kulübün yükselişene tanıklık ediyoruz. Brighton önümüzdeki yıllarda çok daha fazla adından söz ettirecek. Peki 6 sene gibi kısa bir sürede gelen başarının sırrı ne?
Brighton’un Doğuşu ve Tony Bloom
İngiltere futbol tarihinde çok da bir yeri olmayan Doğu Sussex ekibi, ilk kez 2017 yılında Premier Lig’e yükseldi. 6 yıldır hayatımızda ve Premier Lig severlere maç izlerken çok büyük keyif veriyor Brighton.
Mavi beyazlı ekibin bu yükselişinin arkasındaki isim Anthony Grant Bloom. İş adamı ve yatırımcı kimliğinden çok profesyonel bir poker oyuncusu olarak karşımıza çıkıyor Bloom. İngiltere’de bir Brighton taraftarı olarak dünyaya gelen Tony Bloom, dünya çapında başarılı bir poker oyuncusu ve lakabı da “The Lizard”. Bloom’un aynı zamanda StarLizard isiminde bir veri analiz şirketi var. Şirket, bahis ve spor verilerinin analizi konusunda danışmanlık hizmeti veriyor. İşte tam burada Brighton kulübü devreye giriyor.
Tony Bloom, Brighton’un transferlerinde bu verileri kullanıyor. Günümüzde veri analizi önemli bir araç ve futbol sektörüne de giriş yaptı. Bir çok büyük kulüp “Yapay Zeka ve Veri Uzmanı” olarak değerli isimleri işe alıyor. Yapılacak transferler de bu verilere göre yapılıyor. Kulüp kültürüne ve takımın taktiğine uygunluk veya oyuncunun transfer olacağı ülkeye uyum sağlaması gibi konularda bu veriler oldukça yardım sağlıyor. Aslında scoutluk ile paralel bir yöntem. İkisi de birbirini besliyor.
Tony Bloom ise veri analizini futbola entegre etmekte zorluk çekmiyor çünkü hem veri şirketi hem de bir futbol takımı sahibi. Bloom, 2009 yılında Brighton’ı yaklaşık 100 milyon Pound karşılığında satın aldığından beri bu yöntemi kullanıyor. Giden oyuncunun yerine gelen oyuncu, her zaman aynı tarz da bir isim oluyor. Bu şekilde kulüp içinde bir kültür oluşuyor ve her zaman ne oynadığını bilen ve üstüne koyarak yoluna devam eden bir takım meydana geliyor. Örneğin 2022 yılında Cucurella, 65 milyon Euro karşılığında Chelsea’ye satıldıktan sonra Villareal’den Estupinan 17 milyon Euro karşılığında satın alındı. Brighton hem transferden ciddi bir miktar para kazandı hem de gidenin yeri mükemmel şekilde dolmuş oldu. Veya yine 2022 yılında Spurs’e transfer olan Bissouma’dan sonra orta saha bölgesinde şans verilen Caicedo, Bissouma ile benzer bir oyuncu olmasının yanı sıra kulübüne de 116 milyon Euro'luk gelir sağladı. Mavi beyazlı ekip oyuncu transferinin yanı sıra hoca seçimlerinde de benzer isimlere gidiyor. Graham Potter’ı Chelsea’ye verdikten sonra De Zerbi’yi getiren Brighton’ın oyun kalitesinde bir geriye gidiş olmuyor.
Kısacası bu başarının en büyük sebebi istikrar. Gelenlerin gidenleri aratmaması ve transferlerin bilinçli şekilde yapılması başarıyı kaçınılmaz kılıyor. Tony Bloom bu kulüp kültürünü yaşatmaya devam ettiği sürece Brighton & Hove Albion’ı İngiltere’nin baş altı takımı olarak görmeye devam edeceğiz.
Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!