Tüm futbol liglerinde 2023/24 sezonunun şüphesiz en iyi takımı olan Bayern Leverkusen, ligde ve Avrupa’da oynadığı toplam 27 maçta 23 galibiyet ve 4 beraberlik alarak yenilgi yüzü görmedi. UEFA Avrupa Ligi'nde H grubunda 6'da 6 yaparak 18 puanla lider çıktılar. Bundesliga'da ise Bayern Münih gibi bir takımı son maçta 3-0 mağlup ederek 5 puan farkla lider konumdalar. Geçtiğimiz sezon ligde ilk 12 maçta yalnızca 9 puan toplayan bu ekip nasıl yaklaşık 17 ay içerisinde bulunduğu bu hale geldi, gelin inceleyelim.
Takımın başına getirilen eski futbolcu Xabi Alonso, Leverkusen’den önce Sociedad B takımını çalıştırıyordu. Kendisi bu takıma geldiğinde daha önce bir tecrübesinin olmaması insanlarca soru işareti oluşturmuştu. Ancak Alman futbolcunun futbolculuk zamanındaki saha içindeki duruşu, takım arkadaşlarını yönlendirmesi ve karizması ile Alman disiplini ve zekasının birleşmesiyle adeta komple bir profildi. Bu sebeple iyi bir teknik direktör olacağı şüphesiz bekleniyordu.
Takıma geldiği günden bu yana nadiren değişiklik gösterse de genellikle takımının saha içerisinde 3-4-3 şeklinde dizildiğini gördük. Kale, takımın 6 yıldır kalesini koruyan Hradecky’e emanetti. 3’lü savunma hattına baktığımızda Jonathan Tah bu üçlünün ortasında adeta savunmanın bel kemiği ve komutanı konumunda. Hava toplarındaki etkinliği, gücü ve pasör özellikli bir stoper olması, kademe ve pozisyon bilgisinin kuvvetli oluşu sayesinde takımın geri kalanının adeta sırtını bir duvara yaslamasını sağlıyor. Solunda ise çoğunlukla Tapsoba’yı görsek de zaman zaman Hincapie’de forma giyiyor. Bu iki futbolcu da ayağı düzgün olmalarının yanı sıra aynı zamanda bir savunma oyuncusuna göre oldukça atlet isimler. Takım rakip yarı alana yerleştiğinde olası bir top kaybında eşleşme durumuna göre rakip orta sahalara veya kenar oyunculara şok pres yaparak onlara topla rahat çıkma imkanı vermiyorlar. Hincapie sol ayaklı olduğu için zaman zaman saha içerisinde Grimaldo’nun merkeze devrildiği veya sol içten rakip ceza sahasına bindirdiği durumlarda onun açığını kapatarak sol bek gibi yerleşebiliyor. Bir diğer stoperimiz Kossounou da ayağı ortalama düzeyde olmasına karşın çok atletik ve mücadeleci bir yapıya sahip. 2. bölgede rakibine basan, tıpkı Hincapie gibi bekinin yerine geçebilen bir isim. Bayern Münih’den kiralanan Stanisic pozisyon açısından oldukça çeşitli bir isim. Hem stoper hem bek oynayabilen Hırvat oyuncu hocasının elini oldukça rahatlatıyor. Ligde oynanan son Bayern maçında oldukça iyi iş çıkararak attığı golle kiralık geldiği takımını üzdü.
Takımın, sistemin zannımca en önemli 2 parçası olan kanat beklere geldik. Sol kanat bekinde Barcelona çıkışlı, yıllar boyunca bir oyuncunun kendini geliştirmek için Avrupa’da forma giyebileceği en iyi takımlardan olan Benfica’da forma giyen Grimaldo yer alıyor. Muhteşem sol ayağı, tekniği, oyun zekası, duran toplardaki etkinliği ve skorer kimliğiyle bir sol kanat bek olmasına rağmen bu sezon 10 gol 10 asistlik skor katkısı verdi. Rakip ceza sahasına half-spaceden yaptığı bindirmeler ile savunma oyuncularına zor anlar yaşatan İspanyol futbolcu, kornerler ve frikiklerde de topun başına geçen isim. Bu sezon ligin ilk yarısında Bayern Münih ile oynanan maçta attığı muazzam frikik golü hala hafızalarımızda tazeliğini koruyor.
Sağ kanat bekimiz ise yıllarını Man City akademisinde harcamış, 2 sezonluk Celtic macerası sonucu Almanya yolunu tutan Jeremie Frimpong. Olağanüstü atletizmi, dripling kabiliyeti ve 171 boyuna rağmen hiçbir ikili mücadeleden kaçınmayan Hollandalı sağ bek, oyunun her iki alanında da son derece etkin bir şekilde formasını terletiyor. Son 2 sezondur prime dönemini yaşayan Frimpong, bu sezon 8 gol 9 asist gibi sıradışı bir skor katkısı verdi. Rakip ceza sahasına çizgiden, merkezden, sıfırdan kısacası her yerden koşu atabilen Hollandalı, rakip savunmacıların adeta korkulu rüyası.
Böylesine iyi bir geçiş takımı olup, aynı zamanda da set oyununda etkili bir takımın şüphesiz merkez orta sahası da kuvvetli olmalıdır. Granit Xhaka-Palacios ikilisi takımının orta sahadaki bel kemiğini oluşturan ikilisi. Xhaka şüphesiz kariyeri itibariyle Palacios’dan daha farklı bir konumda ancak saha içindeki rolleri ve profilleri oldukça benzer. Ayaklarının düzgün oluşu sebebiyle oyun kurulumunda rol alabilen, sert, mücadeleci ve çalışkan yapılarıyla rakibin merkez oyuncularıyla adeta savaşan bu ikili 2. bölgede takımı için sahada her şeyi yapıyor. Palacios ile değişmeli oynayan Robert Andrich de tıpkı bu oyuncular gibi agresif ve kesici rolde bir profil.
Bu takımın hücum hattını oluşturan ileri üçlüsüne bakalım. Kağıt üstünde bu takımın sol içi olarak gözüken ancak saha içerisinde her yerde olan, top ayağına inanılmaz yakışan, takımının hücum aksiyonlarını bir orkestra şefi gibi yöneten yalnızca 20 yaşındaki bir çocuk Florian Wirtz. Genç yaşına rağmen 4 yıldır bu takımın formasını terleten Alman oyuncu, ülke jenerasyonunun son zamanlarda yetiştirdiği en büyük yetenek. Oyun kurabilen, top sürebilen yüksek seviyedeki yeteneği ve takımının beyni olan bu çocuk bu sezon 8 gol 15 asist gibi inanılmaz bir skor katkısı verdi. İleri hattın sağında ise yıllarını Gladbach forması altında geçiren Hofmann forma giyiyor. İlerleyen yaşına rağmen oldukça enerjik olan Alman futbolcu Hradecky ile beraber takımının abisi gibi diyebiliriz. Bu sezon 7 gol 7 asist ile oynayan Hofmann, takıma her şeyiyle katkı sağlayabilecek bir isim.
Gelelim bu takımın en ucundaki isme. Geçtiğimiz sezon U.S Gilloise formasıyla kaydettiği 17 gol 10 asist ile dikkatleri üzerinde çeken 23 yaşındaki Boniface takımının gol yollarında başı çekiyor. 190 boyuna ve güçlü fiziğine rağmen hızlı ve fuleli bir oyuncu olan Nijeryali oldukça komple bir isim. Sırtı dönük oynayabilen, savunma arkası koşu atan, duran toplarda ciddi bir kafa topu tehdidi oluşturan Boniface takımının bitiricilik konusunda en güvendiği isim. 16 gol 8 asist ile sadece atmayı değil, takım arkadaşlarına yaptığı servislerle de attırmayı seven pivot özellikli full paket bir isim olduğunu da görebiliyoruz.
Geçirdiği ağır sakatlık sonucu ilk 11'deki yerini kaybeden Patrik Schick ve uzun boyuna rağmen hızlı ve bitirici olan Hlozek takımının hücum hattındaki alternatifleri. Bu ikiliye nazaran Alonso’nun daha çok şans verdiği Faslı Amine Adli harika sol ayağı, hızı ve yeteneğiyle as takıma göz kırpan bir isim. Hofmann’ın ilerleyen yaşı ve Adli’nın oyuna girdiği maçlarda skor katkısı yaparak 6 gol 6 asiste ulaşması beni onun önümüzdeki sene ilk 11’e yerleşme fikrine yakın kılıyor.
Takımdan bireysel olarak bahsederek oyuncu profillerini sizlere tanıttım. Biraz da saha içindeki oyun anlayışlarına bakalım. Alonso’nun takımının 3-4-3 şeklinde dizildiklerini söylemiştik. Oyun kurulumunda 1. bölgede ana etmenler Tah ve Tapsoba oluyor. 2 kanat bekinden Frimpong genelde ileri fırlarken Grimaldo’yu zaman zaman sol içe yerleşmiş bir şekilde görebiliyoruz. Takım boyunu kısa tutan Leverkusen, hücuma takımca kalkıyor. Merkez ikili Xhaka ve Palacios top aldığında Wirtz ve Hofmann ikilisi onlara yaklaşıyor. Merkezde bu yoğunluk sağlandığında rakip orta alanı kapatmak istiyor doğal olarak. Ancak bu durumda kenardan adeta ok gibi giden Frimpong ve Grimaldo oyunun yönünün bir anda değiştiği bu durumlarda rakip savunmayı hazırlıksız yakalayabiliyor. Topa hakimken set oyunu ve planı olan, aynı zamanda kaptığı toplarla da Wirtz ve 2 kanat bekinin yanı sıra kenar stoperlerinin de bindirmesiyle çok çok iyi bir geçiş takımı olan Bayer Leverkusen, Xabi Alonso ile birlikte rakiplerinin toplu topsuz korkulu rüyası haline geldi.
Tahmin ediyorum ki çoğu futbolsever bu peri masalının mutlu sonla sonlanmasını ve Bayern hegemonyasının böylesine güzel bir hikaye ile sonlanmasını bekliyor. Futbolun içinde yakın tarihte Leicester City ve Lille gibi kendi liginde tarih yazan örnekler var. Bir yenisinin daha futbol literatürüne eklenmemesi için hiçbir sebep göremiyorum. Özellikle oynadıkları son lig maçında Bay Arena’da Bayern Münih’i 3-0 gibi bir hezimete uğratmışken…