Herkese merhabalar. Altınordu FK Kurumsal İletişim Direktörü Can Erbesler ile bir röportaj gerçekleştirdik. Değerli vaktini bize ayırdığı için sevgili Can Erbesler'e şahsım ve Linesman ekibi adına çok teşekkür ediyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim!
Sizi tanımayanlar için kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Tam bir İzmir aşığı olduğumu söyleyebilirim öncelikle… Alsancak Gazi İlkokulu, Özel Türk Koleji, İzmir Atatürk Lisesi, 9 Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi… 12 yıllık İstanbul serüvenimi saymazsak her adımımı şehrimde attığımı belirtebilirim… Çocukluk yıllarımdan itibaren en büyük ilgi alanlarım spor ve televizyon-sinema olduğu için, mesleki yönelişimin de farklı olması düşünülemezdi…
Altınordu haricinde Galatasaray ve Altay’da da görev aldınız. Oradaki deneyimlerinizden de bahsedebilir misiniz?
2007 Ocak ayında sarı kırmızı ekran yayın hayatına anonsumla başladı ki bu benim adıma çok değerli ve çok özel. Rahmetle andığımız Özhan Canaydın ile başlayıp tam 6 başkan döneminde Galatasaray TV’ye hizmet ettim. 12 yıla yakın zaman, dile kolay… Spikerlik, muhabirlik, sunuculuk ve yöneticilik dönemlerinin ardından son 4 sene kanalın Genel Yayın Yönetmenliği ve yaşadığım yüzlerce güzel anı… Biriktirdiğimiz dostluklar, arkadaşlıklar… 29 yaşımda İzmir’den İstanbul’a giderken bu kadar uzun süre Galatasaray ailesinde olacağımı çok da düşünmemiştim. Sarı kırmızı camianın bana çok büyük deneyim ve birikim kazandırdığını söyleyebilirim. 12 yılın sonunda yaşanan ayrılık süreci; Altay’dan aldığım teklifle beni yeniden memleketime sürükledi. Tabi İzmir’e ve çocukluk aşkım Altay’da görev yapmak üzere şehrime; bu denli donanımla dönmek heyecan vericiydi. 2 sene boyunca gerek medya gerekse mağazacılık alanında Altay armasının ilk kez tanıştığı çok şeyi, üretmeye çalıştık. Kurumsal yönetim ilkelerinin izin verdiği ölçüde yapabileceklerimizi yansıttık ve oradaki sürecimiz de tamamlandı.
Spor medyası her zaman öncelikli hedefiniz miydi?
Evet. Sporun her dalına bu kadar aşık olan birinin medyanın başka sektöründe olması düşünülemezdi. Futbol tabi ki hep önde olsa da; Sutopu, Artistik Patinaj, Tenis, Basketbol, Voleybol, Atletizm yayınlarını saatlerce televizyon başında seyrederek; imkan bulduğum oranda da bu tip branşların önemli organizasyonlarını yerinde izleyerek sürekli geliştirmeye çalıştım kendimi… Hem D-Smart hem de GS TV’de bu branşların anlatım ve sunumlarını da yaptım ki gerçekten eşsiz deneyimlerdi.
Altınordu gibi özel bir oluşum içerisinde yer almak size nasıl hissettiriyor?
Cumhuriyetin ilk kulübü… 100 yaşında koca bir çınar Altınordu… 2012’de Seyit Mehmet Özkan’ın girişiminden sonra bugün tüm “Türkiye’nin Altınordu’su” konumunda… Bu toprakların çocuklarına spor yaptırma çabası ve “İyi Birey, İyi Vatandaş, İyi Futbolcu” mottoları bile hepimizi fazlasıyla heyecanlandırmaya yetiyor. Her ne kadar 2 senedir çatısı altında olsam da İstanbul yıllarımda dahi büyük takdirle takip ettiğim kulübün armasını taşımak büyük gurur vesilesi benim adıma. Mesleki anlamda Başkanımızdan hemen her gün yeni bir şeyler öğreniyor olmak ve bunları hayata yansıtmak tarifsiz mutluluk…
Altınordu, son yıllarda inişli çıkışlı bir performans gösteriyor Spor Toto 1. Lig’de. Kulübün uzun vadeli planı nedir?
Altınordu’nun birinci misyonu akademimizde bilimsel veriler eşliğinde üst düzey antrenman programı sunduğumuz gençlerimizi, Avrupa’nın 5 büyük ligi olarak kabul edilen İngiltere, İspanya, Almanya, İtalya ve Fransa’ya hazırlayabilmek. Çağlar Söyüncü, Cengiz Ünder ve Burak İnce son dönemde bunu başaran gençlerimiz. Ay yıldızlı milli formamızı da giymeleri açısından bu sayıları arttırmamız şart. Altınordu’nun U14-U21 arası milli takımlarda tam 72 futbolcusu forma giymiş durumda ki; bu da bizi ülkenin değil Avrupa’nın en iyi akademilerinden birisi haline getiriyor. Tabi sorunuzda da belirtildiği şekilde aslında bu gençlerimizin büyük hedeflere ulaşmaları için önce A takımın da formasını başarıyla terletmeleri önemli. Altay’a karşı kaybedilen final sonrası A takımda yaşanan bir eksen kayması, son 2 sezonun sıkıntılı geçmesine yol açtı maalesef. Bu sezon ligde mutlaka kalıp gelecek yıl 100. yılımızın farklı olması için büyük çaba harcayacağız.
Spor sektör dışında bireysel hedefleriniz var mı?
Spor benim genlerime işlemiş durumda. Günün aktif olduğum saatlerinin nerdeyse tamamını sinema ile birlikte spor dolduruyor. 1995’de sinema-tv bölümüne giriş yapmamla adeta hayatım yeniden şekillendi. Sinemanın büyüsü, kitaplarla da birleşince o sihirli ışık huzmesi beni içine çekti. Çeşme ilçesinde 8 sene boyunca hem kışlık hem de yazlık sinema işletmeciliği de yaptığım için aktif spor yöneticiliği sonrası en azından butik bir yazlık sinema-cafe işletmesi düşüncem var. Yaşadığım yerde mutlaka deniz olmalı, o yüzden de bu hedef umarım en sevdiğim ilçede gerçekleşir…
Bireysel olarak futbol dışında ilgilendiğiniz alanlar var mı?
Her gün uzun yürüyüşler gerçekleştiriyorum müzik eşliğinde… Vakit bulabildiğim kadarıyla tenis oynamaya gayret ederim. Pandemi dönemi dizi-film izleme rekorları kırdığım periyottu.
Umarım asla tekrar yaşanmaz; ancak kendimizi bulma ve yeni kitaplar, içerikler keşfetme açısından en azından bir artı kazandırmıştı. Oscar adayı olan ve büyük festival seçkilerinde yer alan tüm filmleri izlemeye çalışırım. Ödül töreni gecesini şimdiye kadar hiç kaçırmadım. Ve Eurovision şarkı yarışmaları benim için olmazsa olmazlardır sosyal hayatımda. İnşallah bir gün bir finali yerinde izlemek kısmet olur.
Üç büyük kulübümüz yeni medyada oldukça etkili. Dünya çapında da büyük takımlardan bile fazla etkileşim alıyorlar. Bu durumu neye bağlıyorsunuz?
Konvansiyonel medya ülkemizde çok hızlı gelişti ve büyük kulüplerimiz de buna ayak uydurdu. Artık kimse evinde televizyonunu açıp dizi, film ve spor canlı yayınları hariç uzun soluklu programları izlemiyor. Hayat akıllı telefonlarda, tabletlerde ve bilgisayarlarda geçiyor. Buna uygun süreli ve canlı formatta içerik üretme konusunda da bu sektördeki herkes sürekli yeniliklere açık olmalı. Olmak zorunda. Yenilenmeyen kaybolmak durumunda kalacaktır.
Başta Galatasaray olmak üzere Fenerbahçe de Beşiktaş da hatta Başakşehir de tabi biz de Altınordu olarak kulüp hesaplarımızdan ekip arkadaşlarımızla her gün yeni ve etkili neler yapabiliriz diye kafa yoruyoruz. İnanın Bayern Münih, PSG ve Juventus gibi dev kulüplerin bu alanda bizlerden tek fazlaları, yıllar öncesine dayanan marketing başarılarıyla dünya kulüpleri olmaları…
Yakın zamanda düzenlenecek olan U12 turnuvası ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
2019'dan beri pandemi dolayısıyla yapılamayan organizasyonumuz bu sene zirve bir etkinlik olacak. Yaşadığımız büyük deprem acısı dolayısıyla yaralarımız çok taze olsa da dünya devi kulüpler bizi bu etkinliği iptal etmememiz için o kadar yüreklendirdiler ki… Hepsine huzurunuzda tek tek teşekkür ederim.
21 ülkeden 41'i yabancı toplam 72 üst düzey takım boy gösterecek ve hepsi imzalı A takım formalarını İzmir’e getirecek. Bayern Münih, Ajax, Marsilya, Chelsea, Porto, Benfica, Juventus, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor… Bu formalar açık arttırma esasına göre satılarak tüm kaynak deprem bölgelerimize aktarılacak. 7-9 Nisan arası 3 gün boyunca tam bir karnaval yaşanacak Selçuk tesislerimizde…
Medya sektörüne girmek isteyen arkadaşlarımıza ne tür tavsiyelerde bulunursunuz?
Benim GSF Sinema-Televizyon bölümünde okuduğum yıllar medya, gazetecilik ve televizyonculuk olarak keskin çizgilerle ikiye ayrılmaktaydı. Sinema-dizi sektörü de yükseliş trendindeki farklı mecralardı. Şimdi herkes biraz da olsa her şeyi yapmak zorunda. Ben sadece yazarım, sadece kameramanım, sadece grafikerim demek çok doğru değil diye düşünüyorum. Tabii ki arkadaşlarımızın uzmanlık alanları olacaktır ve olmalıdır da, ancak bir telefon üzerinden hem çekim yapıp hem kurguladığınızı hem de paylaşım yaptığınızı düşünecek olursanız, genç arkadaşlarıma branşlaşmadan önce “Ben medya sektöründe her şeye açığım ve her dalda bilgi sahibi olmalıyım” demeyi kendilerine şiar edinmelerini öneriyorum. Çok çalışsınlar ve yüzlerini batıya çevirsinler…
Sevgili Can Erbesler ile sizler için güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Umarım beğenmişsinizdir. Eğer beğendiyseniz paylaşarak bize destek olabilirsiniz. Önerilerinizi de yorum kısmına bekliyoruz. Linesman'le kalın!
Comments