NBA’de takas dönemi geride kaldı. Birçok rekabetçi takım kadrosunu veteran rol oyuncularıyla güçlendirirken, iddiasız ve yeniden yapılanan takımlar da bolca draft hakkı ve genç oyuncunun peşine düştü. Mavericks, Knicks ve Sixers en önemli eklemeleri yapan rekabetçi takımlardı. İddiasız konumdaki Pistons bolca oyuncu ve draft hakkı alırken Raptors da kadrosunu resmen sil baştan yaptı.
Takas döneminde ne yaptığını kestiremediğimiz takımlar da yok değil. Hangi yöne gittiklerini, yaptıkları hamleler ve performanslarından anlayamadığımız takımlar da var. Bazen böyle takımların yöneticileri de ne yaptıklarını bilmezler. O takımlardan biri hakkında yazacağım bugün. Konumuz Brooklyn Nets’in ne yapmaya çalıştığı…
Nets güncel olarak 20-31’lik derecesiyle Doğu’da 11. sırada, play-in hattının 2 galibiyet arkasında konumlanmış durumda ve yaklaşık 2 aydır çok kötü gidiyor. Sezonun ilk üçte birlik kısmında %50 galibiyet oranı veya üstünde olsalar da sakatlıklar ve yetersiz kadro, Nets’i %40’ın altına getirdi ancak Doğu play-in yarışı o kadar kötü ki takım hala play-in yarışının içinde.
Bir süredir takıma All-Star kalibresinde bir top yönlendirici katma çabası içinde oldukları biliniyordu ve markette alabilecekleri yegane isim Dejounte Murray idi. Ancak Lakers’ın da işin içine dahil olması ve Hawks’ın istediği takas paketlerin bir türlü oluşturulamaması, Murray’i Hawks’da tuttu. Yanlış anlaışlma olmasın, Dejounte Murray asla bu Nets takımını ilk 6’ya sokamaz veya ciddi bir şampiyonluk takımı yapamazdı çünkü bu işi sırtlanmak için çok da yeterli bir oyuncu değil. Nets cephesi ikiye ayrılmıştı. Murray’i alıp gidebildiğimiz yere kadar gidelimciler ve eldekinden çok da farklı bir şey olmayacağını bildikleri için gereksiz bulanlar…
Dejounte Murray’i alamadıktan sonra bir şekilde markette olmak isteyen GM Sean Marks, son gece 2 takasa imza attı. Royce O’Neal ve Spencer Dinwiddie giderken Dennis Schröder, Nets efsanesi (!) Thaddeus Young ve üç tane 2. tur seçim hakkı Nets’e geçti. Yapılan takaslar Nets’i ne öne taşıdı ne de bu sezondan ümidin kesildiğini gösterdi ve Nets neredeyse orada kalmış oldu.
Marketteki ölü toprağından da bahsetmek gerek. Her şey Nets yönetiminin suçu da değil. Peşinden gidilmeye layık bir yıldız veya All-Star, yok. Bu sezonu mümkün olan en yukarıda şekilde bitirip off-season’ı beklemek en mantıklısı. Sean Marks da dün gece buna parmak bastı ve yapılan takaslar için "gelecekteki hamlelerde daha güçlü" olacaklarını ve daha esnek parçaların kontrolünde olduklarını vurguladı. Asıl amaç hala Bridges-Thomas-Johnson-Claxton çekirdeğinin yanına bir yıldız çekmek. Ancak bu sezon tamamen yönetime yazar ve kalan 31 maç için de çok umutlu değillerdir. Nets’deki son 365 günlük kaos bakalım yazın netliğe kavuşacak mı ve Sean Marks’dan 2017-2021 arası yaptığı gibi bir yöneticilik görebilecek miyiz…