İlklerin Kupası Başladı!
Bugün itibariyle 22. FIFA Dünya Kupası organizasyonuna giriş yapmış bulunuyoruz. Bizleri şimdiye kadar alışagelmişin dışında birçok olayla karşı karşıya bırakan turnuvanın daha nelere gebe olacağı da merak konusu.
Biz de Linesman ailesi olarak siz değerli okurlarımıza, hem saha dışında yaşanılan bu ilkleri hem de saha içindeki rekabeti aktarmakta yardımcı olacağız. Dünya Kupası’nda yaşanan aksiyonları anbean sosyal medya hesaplarımızda bulabilir, maçların analizlerini ve turnuvanın gidişatını da buralardan takip edebilirsiniz.
Bendeniz bugün sizlere turnuva öncesinde yaşanılan ilkleri anlatmaya çalışıp söz konusu ilklerin de futbolun ruhuna ne kadar uygun olduğu hususunu sizlerin takdirine bırakıyor olacağım. Bununla birlikte saha dışındaki ilklerden saha içindeki ilklere geçiş yapıp turnuvanın ilk maçı olan Katar – Ekvador maçını değerlendireceğim.
Futbol yeşillerin oyunu mu?
Aralık 2010, İsviçre’nin Zürih kentinde gerçekleşen oylama sonucu 2022 Dünya Kupası’nın ev sahipliği Katar’a verildi. Söz konusu tarihin 1 yıl öncesine kadar "futbol geleneği olmayan, stadyumlar gibi temel altyapıdan yoksun bir ülke olan Katar’ın dünyanın en büyük spor etkinliğini düzenlemesine izin verilmesinin bir felaket olacağı” düşüncesine hâkim olan FIFA’nın süreci buralara nasıl getirdiğini de sorgulamak şart!
Söz konusu olaya ilişkin dönemin FIFA Başkan Yardımcısı Platini’nin yaşadıkları da oldukça ilginç. Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy ile yemekli bir toplantıya katılan Platini’nin, Cumhurbaşkanının şeref misafirleri Katar Şeyhleriyle muhabbeti de burada başlıyor. Bu toplantıdan sonra yeşillerin futbolumuza girdisi de bir hayli artıyor.
Katar’a bir şekilde mevcut organizasyonun verilmesi, ilgililere de bir hayli getiriyi beraberinde sağladı. Basına düşen kadarıyla bu olaydan sonra Fransa’nın Katarlılarla askeri ve ticari ilişkileri oldukça artmış, bununla birlikte Fransız Devi Paris Saint – Germain’in Katarlılara satışı gerçekleşmişti. Avrupa’nın büyük liglerinin yayın haklarını da teker teker tekeline alan yeşil sahipleri, para akışını her geçen artırmaya devam etti ve ediyor.
Sırasıyla futbolun tüm ilkelerinin ve doğallığının yerle bir edildiği bu ortamda Basra Körfezi’nde de yapay Dünya Kupası ortamı oluşturulmaya çalışıldı. Bu esnada ihlal edilen insan hakları, göçmen işçilerin maruz kaldığı problemlerde de sırasıyla basına yansıdı. İklim koşulları nedeniyle her geçen gün yeni tartışmalara sebebiyet veren bu organizasyonun en nihayetinde kış aylarında yapılması kararlaştırıldı. Alışagelmişin dışında bir tarihte, ligler yarıda bırakılıp gerçekleştirilen bu Dünya Kupası, benim adıma “İlklerin Kupası” niteliğinde.
Bu süreçlerden sonra FIFA’da yolsuzluk iddiaları nedeniyle birçok isim görevinden ayrılsa da verilen karar değiştirilip organizasyonun ev sahipliği Katar’dan alınamadı. Belki de turnuvadan sonra asla kullanılamayacak stadyumlar, bu süreçte hiçe sayılan insan yaşamları ve yapılan yolsuzluklarla buna göz yuman insanlar… (Futbol asla sadece futbol değildir.)
Tüm bu yaşanılanlar doğrultusunda, Dünya Kupası başlamadan birçok tartışma ve problem de gündeme geldi. Futbolun ruhuna ve kimliğine aykırı bir dizi faaliyet olarak
nitelendirebileceğimiz olaylar saha içerisine şimdiden gölge düşürdü diyebiliriz. Bazı kesimler tarafından asla Dünya Kupası niteliğinde geçeceği düşünülmeyen turnuvanın, beklentileri de hiçbir şekilde karşılamayacağı varsayılıyor. Biz de saha dışına burada veda edip saha içine geçelim ve açılış maçının beklentileri karşılayıp karşılamadığını değerlendirelim.
Açılış Maçı “Katar – Ekvador”
Ev sahibi Katar’ın açılış mücadelesindeki rakibi Güney Amerika’nın son zamanlardaki yükselen ekibi Ekvador’du. Kâğıt üzerinde Latin ekibinin güçlü gözüktüğü karşılaşma, Ekvador’un 2-0’lık üstünlüğüyle sonuçlandı. Maçın yıldızı takıma adına iki golü de kaydeden Fenerbahçeli Enner Valencia oldu. Katar ise tarihte ev sahibi apoletiyle açılış maçını kaybeden ilk takım oldu. Genel itibariyle beklentileri karşılamayan bir açılış maçı olduğunu söylemek lazım. Her ne kadar maç öncesinde çok heyecan uyandırmayan bir eşleşme olarak gözükse de oynanan müsabaka da bu tezi pekiştirdi.
Daha da Fazlası
Güney Amerika elemelerinden çok ciddi kazanımlarla gelen Ekvador’un, maçın ilk yarısında ve akabinde ne oynadığını pek bilmeyen rakibi karşısında daha hırpalayıcı olmasını beklemek abartı olmazdı diye düşünüyorum. Oyuncu kalitesi ve oynadığı oyun itibariyle kurduğu üstünlük neticesinde daha da etkileyici bir skorun sahadan çıkmaması için hiçbir neden yoktu. Tabi burada Katar’ın düşük profilini ve hatta bu profilini göstermekte dahi yetersiz kaldığını söylemek lazım. Oyuncuların ne yaptığını bilmediği sekansları da maç esnasında gözlemledik. Zaten bu sekanslarda bir avcı gibi beliren Valencia’nın da hemen sahneye çıktığını belirtmek lazım. Ekvador adına turnuvanın yıldızı olması beklenen Enner, sahada yapılabilecek her şeyi yapıp görevini layıkıyla yerine getirdi.
Tarihlerindeki en önemli müsabakaya çıkan Katar’ın da neden kendi seviyelerinin de altında kaldığını sorgulamak lazım. Yazımızın başında anlattığımız olaylar, maçtan birkaç gün önce ortaya çıkan şike iddiaları ve heyecanı da katarsak oyuncuların bunlardan etkilenmiş olduğunu düşünsek yanılmış olmayız diye düşünüyorum. Saha içinde kalsalar gerçekten bu kadar kötü bir ekip olmadığını göstereceğine inandığım Katarlı oyuncuların, mental olarak saha dışında kaldıklarını düşünüyorum.
Ne olur?
Genel olarak, açılış maçı baskısını tam olarak kaldıramayan iki takımın mücadelesini izlediğimiz müsabakada oldukça değerli olan 3 puan Ekvador’a gitti. Bu iki takımın da sonraki maçlarında bugün olduklarından daha iyi bir performans sergileyeceklerini düşünüyorum. Özellikle gruptan çıkma hususunda önemli bir puanı hanesine yazan Güney Amerika takımının, bu avantajını devamındaki maçlarda koruyacağını ve gruptan çıkmayı sonuna kadar zorlayacağını düşünüyorum. Katar’ın ise sonraki maçlarda en iyi ihtimalle bugünden iyi olmalarını beklesek yeridir diye düşünmekteyim. Grubun diğer maçlarını merakla izliyor olacağız!
Siz değerli okurlarımıza turnuvanın bu zaman kadarki sürecini ve akabinde açılış maçının yorumlarını aktarmaya çalıştım. Umarız daha da keyifli maçlara ev sahipliği yapmasını ümit ettiğimiz Dünya Kupası’nda saha dışından çok saha içinde kalırız. Saha içindeki güzelliklerle de dünyadaki en büyük spor organizasyonun keyfini doyasıya çıkarabiliriz.
Bir sonraki yazılarda görüşmek üzere, esen kalın...
Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!