top of page
Melih Kirici

Efsanevi Stadyumlar!

Bugün sizlerle beraber çok sevdiğimiz futbol oyunun ayrılmaz parçası, birçok futbolseverin evinden farksız gördüğü, babadan oğula miras anıların yaşandığı, sevinçlerin, üzüntülerin ve nice karmaşık duyguların yaşandığı, kimisinin mimarisiyle, kimisinin atmosferiyle ön plana çıktığı dünyanın en göz alıcı efsanevi stadyumlarına, o stadyumların tarihlerine, kültürlerine, taraftarlarına kısacası futbolu futbol yapan her etmeni inceleyeceğimiz bir yazı olacak şimdiden herkese keyifli okumalar dilerim.


Maracana Stadyumu

İlk durağımız Brezilya’nın başkenti Rio de Janeiro’da yer alan, bir dönem “futbolun kalbinin attığı” Maracana Stadyumu. Bu stadyum şüphesiz futbol dünyasının en efsanevi ve ikonik stadyumlarından birisi olmakla bilinir. Dünya genelinde biz futbolseverler arasında büyük bir hayranlık uyandırdığı su götürmez bir gerçektir. Bunun sebebi gerek dönemine göre alışılmadık büyüklüğü ve gerekse içinde barındırdığı mükemmel tarihidir. Tarihinden kastım bilmeyenler için Maracana, futbol tarihindeki unutulmaz maçlara, zaferlere ve dramatik anlara ev sahipliği yapmıştır. Gelin birazcık bu efsanevi stadyumun tarihine hep birlikte göz gezdirelim.


Maracana Stadyumu
Maracana Stadyumu

Maracana’yı tarihte önemli yere koyulmasını sağlayan ilk olay 1950 FIFA Dünya Kupası finaline ev sahipliği yapması olmuştur. 16 Temmuz 1950 tarihinde gerçekleşen bu final maçı, Brezilya ile Uruguay arasında oynandı. 200.000’e yakın seyircini doldurduğu stadyumda gerçekleşen maç, dünya futbol tarihindeki en ikonik maçlarından biridir. Maça 6-1’lik İspanya galibiyeti ile favori olarak çıkan Brezilya, maç içinde öne geçmiş olsa da maç sonunda, beklenmedik bir şekilde Uruguay, Brezilya'yı 2-1 yenerek büyük bir sürprize imza atmıştır. Bu sonuç, “Maracanazo” olarak anılan olayın ortaya çıkmasına neden olmuştur. 2014 yılına geldiğimizde ise Maracana, tekrardan Brezilya’da düzenlenen FIFA Dünya Kupası’nda 64 sene sonra final maçına ev sahipliği yapmış ve futbolseverlere unutulmaz bir deneyim yaşatmıştır. 64 senenin ardından bu kez de finalde Almanya, Arjantin’e karşı normal süresi berabere biten karşılaşmada çok dramatik bir şekilde, 113. dakikada oyuna sonradan giren Mario Götze’in attığı golle 1-0 kazanarak Lionel Messi’li Arjantin’i kupadan etmiş ve kupaya uzanmıştı. İşte hepimizin bildiği bu dramatik maçta Maracana’da oynandı.


Diğer yandan Maracana’ın özel olmasının bir diğer sebebi uzun yıllar boyunca dünyanın en büyük stadyumu olarak kabul edilmesi olmuştur. Ancak, yapılan yenileme çalışmaları ve güvenlik düzenlemeleri nedeniyle kapasitesi azaltılmıştır. Günümüzdeki kapasitesi yaklaşık 78.000 kişidir, ancak özellikle büyük maçlarda ve derbilerde bu sayı daha da artabilir.


Maracana Stadyumu
Maracana Stadyumu

Maracana, sadece futbolun kalbi olarak kabul edilmez, aynı zamanda Brezilya futbolunun da sembolüdür. Ülkenin en büyük kulüplerinden Flamengo ve Fluminense, bu stadyumu ev sahibi olarak kullanmaktadır. Ayrıca, milli takım maçları ve diğer önemli turnuvalar da Maracana’da düzenlenmektedir.


Stadyumun mimarisine baktığımızda da kendine özgü bir tasarımı olduğunu görürüz. Devasa kubbesi ve dışarıdan görülebilen büyük bir beton iskeleti, Maracana'yı diğer stadyumlardan ayıran özelliklerdir. Stadyumun içindeki atmosfer, maç günlerinde coşkulu taraftarlarla doludur. Taraftarların şarkıları, tezahüratları ve tribünlerin renkliliği, Maracana deneyimini benzersiz kılar.


Özetle Maracana Stadyumu, futbol tarihinin en büyük anılarına ve duygusal anlarına tanıklık etmiştir. Bu efsanevi mekan, futbolseverler için bir kutsal alan olarak kabul edilir ve hala dünyanın en büyük futbol stadyumlarından biri olarak saygınlığını korur. Maracana, futbolun büyüsünü ve tutkusunu yansıtan bir sembol olmaya devam etmektedir.


Old Trafford

Old Trafford, futbolun en efsanevi mekanlarından biridir ve İngiltere'nin Manchester şehrinde bulunan bu stadyum, dünyanın en ünlü futbol kulüplerinden biri olan Manchester United'ın iç saha maçlarını oynadığı yerdir. Old Trafford, futbolseverler arasında büyük bir hayranlık ve saygıyla anılır ve kulüp tarihinde birçok unutulmaz anı barındırır. Şimdi gelin sizle beraber Kırmızı Şeytanların efsanevi stadyumunun tarihine bakalım.


Old Trafford
Old Trafford

Old Trafford'un tarihi 1910 yılına kadar uzanır. İlk olarak "Bank Street" adıyla tanınan bir stadyum olarak inşa edilen stadyum, zamanla Manchester United'ın ikonik evi haline geldi. 1910'da kulüp, Bank Street'teki stadyumun sınırlamaları nedeniyle Old Trafford'ı inşa etmeye karar verdi. Ancak, stadyumun inşası bir dizi finansal ve teknik zorluklarla karşılaştı ve tamamlanması uzun zaman aldı. Nihayet 19 Şubat 1910'da Old Trafford, Burslem Port Vale'ye karşı oynanan bir maçla resmi olarak açıldı.


Old Trafford, yıllar içinde birkaç kez yeniden inşa edildi ve geliştirildi. En son büyük yenileme çalışmaları 1990'lı yıllarda gerçekleştirildi. Bu çalışmalar, stadyumu modernize etti, kapasitesini artırdı ve daha iyi tesisler ekledi. Günümüzde Old Trafford, yaklaşık 75.000 kişi kapasitesiyle İngiltere'nin en büyük kulüp stadyumlarından biridir.


Öte yandan bu büyük stadyum, Manchester United'ın büyük zaferlerine ve başarılarına ev sahipliği yaptı. Sir Matt Busby ve Sir Alex Ferguson gibi efsanevi menajerlerin liderlik ettiği dönemlerde, kulüp büyük başarılar elde etti. UEFA Şampiyonlar Ligi zaferleri, Premier League şampiyonlukları ve diğer ulusal ve uluslararası başarılar, Old Trafford'ın sahnesinde gerçekleşti. Ayrıca, stadyum, 1966 FIFA Dünya Kupası ve 1996 Avrupa Şampiyonası gibi büyük turnuvalara da ev sahipliği yaparak biz futbol severler için unutulmaz bir yer oldu.


Old Trafford
Old Trafford

Ancak Old Trafford, futbolseverler için sadece bir stadyum değildir, çok daha fazlasıdır. Burası, Manchester United taraftarlarının bir araya gelip takımlarını destekledikleri bir mabettir. Stadyumun eşsiz atmosferi, taraftar şarkıları ve coşkulu tezahüratlar, maç günlerinde unutulmaz bir deneyim sunar. Ayrıca, stadyumun etrafında yer alan "The Theatre of Dreams" (Rüyalar Tiyatrosu) heykeli, kulübün büyük isimlerine saygı duruşunda bulunur.


Özete gelecek olursak Old Trafford, futbol tarihindeki önemli bir sembol olup, futbolseverlerin kalbinde özel bir yere sahiptir. İkonik yapısı, zengin geçmişi ve büyüleyici atmosferiyle Old Trafford, Manchester United ve futbolun dünyadaki kültürel önemini yansıtan bir simgedir.


Anfield

Hazır İngiltere’ye elimizi atmışken bu keyifli yolculuğumuza Ada’dan devam edelim. Yeni durağımız Anfield. Anfield Stadyumu, İngiltere'nin Liverpool şehrinde bulunan ve dünyanın en ünlü futbol stadyumlarından biridir. Bu efsanevi stadyum, Liverpool’un ev sahibi olduğu maçlarda taraftarlarıyla oluşturduğu inanılmaz atmosferiyle meşhurdur ve Anfield denilince akla başta bu meşhur atmosfer ve altında yatan mükemmel tarih gelir. Şimdi gelin bu tarihe birlikte bakalım.


Anfield
Anfield

Anfield'ın kökenleri 19. yüzyılın sonlarına dayanır. 1884 yılında açılan stadyum, başlangıçta Merseyside’ın diğer yakasına yani Everton’a ev sahipliği yapmaktaydı. Ancak, 1892 yılında Everton ve sahibi John Houlding arasındaki anlaşmazlık nedeniyle Everton, stadyumdan ayrıldı ve Liverpool burayı kendi evi olarak benimsedi.


Anfield, zamanla Liverpool’un kalbi haline geldi ve kulübün büyük zaferlerine tanıklık etti. 1970'lerde ve 1980'lerde Liverpool, İngiliz ve Avrupa futbolunda büyük başarılar elde etti. Bu dönemde Anfield, Liverpool'un dominant olduğu yıllarda muazzam bir atmosfere sahne oldu. UEFA Şampiyonlar Ligi zaferleri, Premier League şampiyonlukları ve FA Cup başarıları, Anfield'da kazanıldı.


Anfield'ın en ünlü tribünü, The Kop olarak bilinen ve Liverpool taraftarlarının yoğun bir şekilde destek verdiği tribündür. The Kop, futbolseverler tarafından şarkıları, tezahüratları ve coşkusuyla ünlüdür. Taraftarlar, Anfield'ı büyülü bir atmosfere dönüştürerek Liverpool takımına destek verir ve maçlarda etkileyici bir deneyim sunar.


Anfield
Anfield

Stadyumun kapasitesi zamanla değişiklik göstermiştir. Günümüzde Anfield, yaklaşık 54.000 kişilik bir kapasiteye sahiptir. Ancak, Liverpool'un büyük maçlarında ve önemli etkinliklerde stadyum dolup taşar ve taraftarların coşkusunu yansıtır.


Anfield, sadece futbol maçları için değil, aynı zamanda konserler ve diğer etkinlikler için de vazgeçilmez bir yerdir. Müzikal performanslar ve özel etkinlikler, stadyumu sadece futbolseverlerin değil, geniş bir kitleyi de çeken bir yer haline getirir.


Özetle Anfield Stadyumu, Liverpool şehri ve kulübü için büyük bir semboldür. Kulübün değerleri, geçmişi ve taraftar kültürü, Anfield'ın kimliğini şekillendirir. Bu eşsiz stadyum, futbolseverler için bir hac yeridir ve Liverpool taraftarları için kutsal bir alandır. Anfield, futbolseverlere unutulmaz anılar ve duygusal deneyimler yaşatan bir stadyumdur.


Camp Nou

Şimdiki durağımız ise bir dönem futbolun kalbinin attığı, başka bir döneme ise akademisinden yetişen ilk 11 ile damga vurmuş Barcelona’ın evi Camp Nou. Gelin hep beraber bu köklü stadyumun tarihine ve altında yatan Katalan kültürüne göz atalım.


Camp Nou
Camp Nou

Camp Nou'nun inşası 1954 yılında tamamlandı ve o zamandan beri Barselona'nın evi oldu. Stadyumun adı, Katalanca'da "yeni alan" anlamına gelen “Camp Nou” kelimelerinden oluşur. Camp Nou, yıllar içinde birkaç kez yenilenmiş ve genişletme çalışmalarına dahil edilmiştir. En son yenileme çalışmaları 2019-2020 sezonunda gerçekleştirilerek, stadyumun kapasitesi artırılmış ve modern tesisler eklenmiştir.


Camp Nou'nun kapasitesi, yaklaşık 99.000 kişiyle Avrupa'nın en büyük stadyumlarından biridir. Bu büyük kapasite, Barcelona'nın muazzam bir taraftar kitlesine sahip olmasını ve maç günlerinde stadyumun büyülü bir atmosfere bürünmesini sağlar. Özellikle El Clasico maçları gibi önemli karşılaşmalarda Camp Nou’dan çekilmiş o fotoğrafları hepimiz görmüşüzdür, sanki Antik Çağ’da bir tiyatro amfisinde izliyormuş gibi tüm çevreyi görmeyi hakim kılan mimarisi bizleri her fırsatta büyüler. Stadyumun mimarisi tamamıyla kendine has şekilde dizayn edilmiştir. Dev çatıları ve devasa tribünleri bahsettiğim amfi havasını yaratıp bizleri büyüler.


Camp Nou
Camp Nou

Öte yandan Camp Nou, Barcelona'nın büyük başarılarına ve unutulmaz maçlarında ev sahipliği yaptığı yer olmuştur. Öyle ki en başta tanıtırken bir dönem futbolunun kalbinin bu stadyumda attığını söylememin nedeni ise Johan Cruyff, Diego Maradona, Ronaldinho, Lionel Messi gibi efsanevi futbolcular, bu stadyumda bordo mavi forma için ter döküp biz futbolseverlere asla unutamayacağımız anılar yaşatmış olmasıdır. Bunun yanı sıra nice Şampiyonlar Ligi zaferleri, La Liga şampiyonlukları ve diğer ulusal ve uluslararası başarılar.. hepsi Camp Nou’suz düşünülemez…


Camp Nou’yu sadece bir stadyum olarak düşünmek doğru olmaz. Bu stadyumun taşıdığı anlam sıradan bir stadyumdan çok daha fazladır. Katalan halkının simgesi olan bu stadyum Barcelona Katedrali’yle birlikte hem şehrin hem de bir halkın sembolü konumdundadır. Bununla da sınırlı kalmayıp gelen turistler için hem bir turistlik mekan hem de başka özel etkinliklerde çoklu etkinlik alanı olarak kullanılmaktadır.


Santiago Bernabeu

Yeni durağımız ise İspanya’nın diğer yakası, başkent ekibi Real Madrid’in ev sahipliği yaptığı kupa törensiz sene geçirmeyen her futbolseverin evi gibi gördüğü Santiago Bernabeu. Bu stadyumun gördüğü kupa sayısını alayımızın toplansa göremeyeceği gerçeğini göz önünde tutarak gelin dilimiz döndüğünce bu efsanevi stadyumun derin mazisinde keyifli bir yolculuğa çıkalım…


Santiago Bernabeu
Santiago Bernabeu

Aslına bakarsanız Santiago Bernabeu sanıldığı gibi Real Madrid’in ne ilk ne de ikinci stadyumu değil. Kulüp 1900’lü yıllarda maçlarını Campo De O’Donnell stadyumunda oynadıktan sonra 1924 senesinde daha büyük olarak inşa edilmiş Campo de Chamartín stadyumuna geçmişlerdir ancak bu stadyumunda zaman içinde kapasitesi az gelince bu sefer Real Madrid’in efsanevi başkanı Santiago Bernabeu, elini taşın altına koyup başkente yakışır bir stadyum inşa ettirmeye karar verip 100.000 kişilik bir stadyum yapımı için kolları sıvamıştır. Bu stadyumun arsası Campo de Chamartín ile aynıdır. Stadyumun inşasına ise 1945 senesinde başlanırken 2 sene içerisinde tamamlanıp 1947 senesinin Aralık ayında futbolseverlere açılmıştır. Stadyumun adı ilk başta Nuevo Estadio Chamartin olarak konulur ancak 8 sene sonra verilecek adı efsanevi başkanından gelir. Sadece stadyumu yaptırmasından değil, kulübün büyümesinde ve dünya çapında adından söz ettirir hale gelmesinde göz ardı edilemez emeği olan Bernabeu, kulüp için bir değer haline gelmiştir ondan dolayı adı stadyum ile ölümsüzleştirir.


Son zamanlarda ise hepimizin dikkatini çeken şekilde stadyumun yeniden restore edildiğini farketmişizdir. Stadyumda bu restorasyon tamamlandığında sadece futbol stadyumu olmaktan çıkıp bir spor kompleksi haline getirileceğini, boks müsabakaları, konserler vb etkinlikler içinde kullanılıp Real Madrid’in bundan çok ciddi şekilde gelir elde edineceği açıklanmıştır. Futbolda olduğu gibi bu hareketiyle de yeni bir olaya öncülük eden Real Madrid, yaptığı bu yenilikten sonra bir çok kulüp stadyumunu sadece futbol için değil birçok etkinliğine ev sahipliği yapıp buradan gelir elde etme işine ciddi şekilde yönelmiştir.


Santiago Bernabeu
Santiago Bernabeu

Öte yandan stadyum tarihi boyunca dört Şampiyonlar Ligi finaline ev sahipliği yapmış 13 tane Şampiyonlar Ligi kupasını da bizzat müzesinde bulundurmaktadır. Birçoğumuzun hatırladığı Jose Mourinho’un epik Inter’i kupayı bu stadyumda Bayern Münih’e karşı Milito’nun attığı 2 golle beklenmeyen şekilde kupayı müzesine götürmüştü.


Real Madrid’e gelecek olursak, bu stadyumda kaldırdığı kupaları saymaya ne benim ne de sizin takatininiz kalmayabilir, kısacası çok, hem de baya çok kupaya şahitlik ettiğini ve bu kupalarla Real Madrid’in taraftar grubu "Madridistas"ı dünyanın en mutlu taraftar grubu yapıp kale arkasında her maçta efsanevi “Hala Madrid” şarkısını söylettiremeye devam edecek olduğu kesin ve bir kesinlik daha varsa o da Santiago Bernabeu’nun tüm Madridistasların kalbinin attığı yer olarak devam edeceğidir…


Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!

Comments


bottom of page