Ya Galatasaray ya da A Milli Takım
13 Mart 1993 tarihinde kazandığı Koraç Kupası ile ülke basketbolunda bir devir açan, altyapısına verdiği önemle A Milli Takım ve NBA’e oyuncu ihraç eden, yaptığı yatırımlarla kupalara ambargo koyan bir kulübün dibe doğru gidişini izledik 2017 sonbaharında. İstanbul’da oynanacak Final Four’u tek maçla kaçıran Anadolu Efes, aynı senenin sonbaharında ligin dibine demir almak üzere rotasını oluşturdu. Kurulan vasat kadro, alınan seri mağlubiyetler, Abdi İpekçi Spor Salonu’nun yıkılmasından sonra iç saha atmosferinin kaybolması… Her şey üst üste gelmişti Efes cephesi için. Bir kan değişimi şarttı ama sezon ortasında bu enkazı kim alabilirdi? Aynı süreçte düşüş trendinde olan bir antrenör; Halil Ergin Ataman! 2016’da Galatasaray Odeabank’ı çalıştırdığı dönemde EuroCup şampiyonluğu yaşamıştı koç Ataman. Beşiktaş’tan sonra Galatasaray’ı da yarıştığı Avrupa kupasında zirveye taşıyan Ergin Ataman, kariyerinin üçüncü Avrupa kupasını kazanmıştı. Saporta, EuroChallenge, EuroCup… Üç tane Avrupa kupası kazanan bir koç için artık hedef EuroLeague şampiyonluğu olmalıydı ama 2016-2017 sezonu hiç parlak geçmedi kendisi için. Russ Smith kumarıyla sezona başlayan koç Ataman, sezon boyunca ne BSL’de ne de EuroLeague’de istikrar yakalayabildi. O dönemde yeni seçilen TBF yönetiminin “Ya Galatasaray ya da A Milli Takım” baskısına “Galatasaray” yanıtını verip milli takım seviyesinden kopması da düşüş trendinin parametrelerinden biri olmuştu. Maaş almadan Galatasaray’da kalmak istese de o dönemki Galatasaray yönetimi, kendisiyle yolları ayırma kararı aldı. Bu ayrılık sonrası soluğu ABD’de alan Ergin Ataman, yaptığı iş gezisinde belki de Avrupa’da oluşturacağı dominasyonun hazırlığını yapıyordu.
EuroLeague’de Sonunculuktan Final’e
Takvim yaprakları 17 Aralık 2017’yi gösterdiğinde yoğun bir yağış vardı İstanbul’da. Bu yağmurlu günde İstanbul Atatürk Havalimanı’na iniş yapan Ergin Ataman, soluğu hemen Cebeci Spor Salonu’nda aldı. Efes’in rakibi İBB idi ve maçı 84-58’lik bir skorla kaybetmişti. Koraç Kupası şampiyonluğunda yardımcı antrenör olan, 2000’li yılların başında Efes’i Suproleague’de F4’a taşıyan Ergin Ataman ise genel menajer Alper Yılmaz ile çaresizce izliyordu devraldığı enkazı. Josh Adams, Ricky Ledo ve Eda Murić’i kadroda düşünmeyen Ataman, Sony Weems ve Zoran Dragić’i takıma dahil etti. Saha içinde de birtakım değişiklikler yapsa da EuroLeague’deki sonunculuktan kaçamadı. Kulüp tarihinin en kötü süreci yaşanmış oldu bu dönemde. O sezon adına yaşan tek olumlu durum, Türkiye Kupası şampiyonluğuydu. Alınan bu kupa, ilerleyen yıllarda kazanılacak nice kupaların habercisi oldu.
2018 yazında ise bir kadro revizyonu oldu. Hırslı, başarıya aç, motive, seviye atlamak isteyen ve zirveyi hedefleyen oyuncu grubu oluşturmak için kollar sıvandı. Sezona Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu ile başlayan Ataman, EuroLeague’e de güzel bir giriş yaptı. Üst üste alınan kritik galibiyetlerle adeta öz güven tazeleniyordu ve Abdi İpekçi ruhu bir anda Sinan Erdem Spor Salonu’na taşınmıştı. İç saha maçlarında sahayı rakibe dar eden, deplasmanlarda kimseden çekinmeyen bir takım oluşturmuştu koç Ataman. 8 Mart 2019 Cuma gününe kadar Shane Larkin krizini çok iyi yöneten Ergin hoca, Larkin’in Barcelona maçında yeniden dirilmesiyle birlikte gözünü Final Four’a dikti. Zorlu bir Barça serisinden sonra Vitoria-Gasteiz’deki Final Four’un yolunu tutan Efes, 5 senedir üst üste Final Four’a kalan ve bu süreçte EuroLeague şampiyonu olup Türk basketbol tarihinde bir ilke imza atan Fenerbahçe Beko’yu yenip finale kaldı. Bir önceki yıl EuroLeague sonuncusu olan takımı finale taşımak kimsenin harcı değil. Hem saha içinde hem de saha dışında takıma bir ruh kazandırdı koç Ataman, Sinan Erdem’in bir şölen alanı olmasına vesile oldu.
19 Mayıs 2019’da oynanmıştı final. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak basıp Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı tarihin 100. yıl dönümüydü. Bu önemli tarihte EuroLeague şampiyonu olmak büyük bir gurur kaynağı olurdu ancak tecrübe faktörü çok ağrı bastı o gün. Finalden sonra verdiği bir röportajda, finalden önce çok heyecanlı olduğunu söylemişti Ergin Ataman. Herkes tarafından soğukkanlı olarak bilinen bir koç bile dipten zirveye giderken heyecan yapabiliyormuş demek ki!
Finalden sonra kadrosunu koruyan Efes, Ergin Ataman önderliğinde bir kez daha dominasyon kurdu. Finalden sonra vites küçültmeyip EuroLeague’de fırtına gibi esen, rekor üstüne rekor kıran takımı ancak doğal bir felaket durdurabilirdi; o da gerçekleşti. Tüm dünyayı esir alan bir Covid-19 pandemisinin ardından sezonun iptal edilmesi kararlaştırıldı. Otoriteler tarafından şampiyonluğun en büyük favorisi olarak gösterilen, parkede rakiplerine merhamet etmeyen bir takımın şampiyonluğu başka bir bahara kalmıştı.
Yarım Kalan Görev
Ergin Ataman’ın en önemli özelliklerinden birisi, şartlardan bağımsız olarak hedeflediği noktaya büyük bir hırsla yürüyebilmesi. Kaybettiği final, pandemi; hiçbir faktörü engel olarak görmedi kendisine. 2020-2021 sezonunda kadro yine korundu ama CSKA deplasmanındaki 100-65’lik mağlubiyete kadar kimse motive olamadı kulüpte. Ergin Ataman ne kendisini ne de takımını motive edebilmişti pandemi şartlarında! Alınan bu mağlubiyetten sonra takım toplantısı yapıldı soyunma odasında ve bu toplantı, kulüp tarihinin dönüm noktası oldu. Seri galibiyetlerle sezonu üçüncü bitirerek saha avantajını kapan Efes, “Yarım Kalan Görev” parolasıyla Final Four’a sert adımlarla yürüdü. Hazırladığı saha içi planla ilk iki maçta Real Madrid’i sahadan silen koç Ataman, üçüncü maçın bitimine dört buçuk dakika kala Pablo Laso’nun taktik değişikliğine cevap veremedi. Madrid’deki iki maçı da son periyotta kaybeden Efes, seride zorlanmaya başladı. Son maç Sinan Erdem’deydi ama atmosfer epey gergindi. Kıyasıya bir mücadele vardı sahada ve günü kurtaran isim, şok bir üçlükle maçın seyrini değiştiren Krunoslav Simon oldu.
Efes, zor da olsa kendisini Final Four’a attı ancak Ergin hoca için epey eleştiri yapılmıştı. Kendisi hakkında “In-game coaching anlamında sınıfta kaldı, yıldız oyuncuların günlük performansına bağlı her şey!” gibi ifadeler kullanıldı. Yarı finalde CSKA’yı ilk üç periyotta sahadan silecek bir plan sundu Ergin hoca ancak yine son periyot kabusu yaşandı. Yirmiye yakın sayı farkı bir anda kapandı ancak maçın sonunda Clyburn’ün denediği kritik üçlük isabetli olmayınca Efes tekrardan finale kalma başarısı gösterdi.
Bir antrenörün taktik zekâsı kadar iletişim becerisi ve stres yönetimi de çok iyi olmalı. Shane Larkin, yarı final maçında adeta yokları oynadı ancak Ergin hoca oyuncusundan hiç vazgeçmedi. Maç sonu röportajında Larkin’in çok kıymetli bir oyuncu olduğunu söyledi ve Barcelona’ya karşı oynanacak final maçında ilk beşte başlattı Larkin’i. Yaşanılan olumsuzlukların ardından takımına sahip çıkması, Ergin hocayı zirveye taşıyan en önemli faktörlerden biri oldu bu süreçte. Artık yarım kalan görevi tamamlamak için uygun bir zemin vardı ortada. Ergin hoca da önceki finalden farklı olarak daha sakindi ve normal sezonda iki defa yendiği Barcelona’yı finalde de yenerek mutlu sona ulaşmıştı nihayet!
“Winner” Etiketi
Sonunculuk, kadro revizyonu, dominasyon, kaybedilen final ve pandemi… Ergin hocayı başarıdan uzaklaştıracak her şey yaşandı neredeyse ama ne o pes etti ne de ekibi! Fenerbahçe Beko’dan sonra bir Türk takımı daha EuroLeague’in zirvesinde yer almıştı. 2003’te Saporta, 2012’de EuroChallenge ve 2021’de Turkish Airlines EuroLeague… Koleksiyonu tamamlamıştı Ergin Ataman, kazanması gereken bir Avrupa kupası kalmamıştı artık.
Sadece EuroLeague ile yetinmedi koç Ataman, BSL’de ayrı bir dominasyon sağladı. En son 2008-2009’da, Ergin Ataman’ın önderliğinde şampiyon olmuştu Anadolu Efes. Bu süreçten itibaren Fenerbahçe 6 kez şampiyon oldu; Beşiktaş, Galatasaray ve Karşıyaka da birer kez zirvenin sahibi oldu. Lig şampiyonluğunu adeta rakiplerine teslim etmişti Efes ancak Ergin hocayla birlikte 2018-2019 ve 2020-2021 yıllarında üst üste iki kez şampiyon oldu. Lig kupası, Türkiye Kupası, Cumhurbaşkanlığı Kupası; her kupayı kazanan bir takım hüviyetini kazanmıştı Anadolu Efes.
Ergin Ataman, eski adıyla Efes Pilsen’den 2010 yılında ayrılmıştı ve ilerleyen yıllarda Ufuk Sarıca, Ilias Zouros, Oktay Mahmuti, Dušan Ivković ve Velimir Perasović gibi önemli antrenörler bu kulüpte görev aldı. Anadolu Efes yönetimi yatırım konusunda hep cömertti ancak saydığımız bu koçların hiçbirisi Ergin Ataman kadar başarılı olamadı Efes kariyerlerinde. Ergin Ataman, bu antrenörlerden farklı olarak saha dışı etkenleri de çok iyi yöneterek camianın “winner” etiketine sahip olmasını sağladı. Bu sayede hem parkede ortaya yürek koyan bir takıma hem de bu takımı can-ı gönülden destekleyen bir kitleye sahip oldu Anadolu Efes.
“Rusya-Ukrayna krizi bir yol açtı Efes’e…”
2021 yazına kadar bir EuroLeague, iki BSL, bir Türkiye Kupası ve iki Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğu yaşamıştı Ergin Ataman. Yarıştığı her alanda kupalar kazanan ve hedeflerinin hepsini gerçekleştiren bir antrenör olmuştu ama bu durum, beraberinde başarıya olan doygunluğu getirmişti. Sezona istediği gibi bir başlangıç yapamamıştı yine Efes ve bu sefer durum hiç iyiye gitmiyordu. Önceki sezon şampiyon olan takım için tehlike çanları çalıyordu ancak bir kriz patlak verdi Avrupa’da: Rusya-Ukrayna savaşı. Tüm spor branşlarında olduğu gibi basketbolda da bu savaşın etkisi hissedildi. EuroLeague takımlarınca yapılan oylamanın sonucunda Rus takımları ligden ihraç edildi ve galibiyet/mağlubiyet sayıları sıfırlandı. Bu oylamadan sonra kendisini Playoff potasında gören Efes, parkedeki aksaklıkları gidererek yeniden TOP 8 yolunu tuttu.
Hocanın sivri çıkışlarını da es geçmemek gerek tabii ki. Özellikle Barcelona deplasmanında iki teknik faul alıp oyundan atıldıktan sonra soyunma odasına giderken sergilediği davranış adeta imza bir hareketti. Yumruklarını havaya kaldırıp “I won the cup!” diye bağırarak 2021 finalini hatırlatması ise koçun ne derece hırslandığını yansıttı kamuoyuna. Rusya-Ukrayna krizi bir yol açtı Efes’e, bunu kabul etmek gerek ama öncesinde de koç Ataman’ın bu şekilde motive olmaya başladığını da göz ardı etmemek lazım.
Kriz yönetmek kadar ayağınıza gelen fırsatları değerlendirmek de bir o kadar mühim bir yetenektir. Ergin Ataman, bu konuda da çok meziyetli bir antrenör olduğunu kanıtladı 2021-2022 sezonunda. Rus takımlarının ihracından sonra hem Playoff hem de Final Four kokusunu iyice solumuştu. Nitekim saha avantajı olmamasına rağmen Playoff’ta Olimpia Milano’yu 3-1 yenerek Final Four’a kaldı. Gücünü hücumdan alan takımını adeta savunma takımına dönüştüren koç Ataman, arasının çok iyi olduğu ve her fırsatta saygısını belirttiği Ettore Messina’yı devre dışı bıraktı.
“Back to back”
Rota bu sefer Belgrad’dı. Artık bu seviyenin gediklisi olan bir takım olarak Final Four’a kalmıştı Efes. Hem Ergin hoca hem de oyuncular artık “tecrübeli” olan taraftı! Nitekim bu durum da soğukkanlı olmayı beraberinde getirdi ve Vasilije Micić’in son saniye üçlüğüyle Olympiacos’u yenerek bir kez daha finale kaldı Anadolu Efes. Maccabi Tel Aviv ve Olympiacos’tan sonra modern EuroLeague’de “back to back” üçüncü takım olma fırsatını elde etti Ergin hoca ve ekibi.
EuroLeague normal sezonunda çok dramatik bir şekilde Olympiacos’a yenilmişti Anadolu Efes. Uzatmaya giden maçta Vasilije Micić, son topu erken kullanıp isabete çeviremedi ve kalan kısa sürede Kostas Sloukas’ın son saniye üçlüğüyle maçı alan taraf Olympiacos olmuştu. Bu isabetten sonra Pire’de büyük bir coşku yaşanırken Ergin Ataman adeta donup kalmıştı. Belgrad’da ise roller değişti. Son saniye üçlüğünü atan Micić, sevinen Anadolu Efes taraftarı, ince bir tebessüm edip “Sporda bunlar oluyor!” manasıyla kollarını iki yana açarak rakip koçu teselli eden taraf Halil Ergin Ataman oldu.
2019’daki final hariç çıktığı tüm Avrupa kupası finallerini kazanan Ergin Ataman için bir kez daha şampiyon olma fırsatı doğdu. Walter Tavares’in ezici bir pota altı üstünlüğüyle maça güzel bir giriş yaptı Real Madrid ama Ergin Ataman, bu duruma rağmen soğukkanlılığını korudu. Üçüncü periyoda kadar rakibini kovalayıp son periyotta öldürücü vurdu. Önceki yıllarda son periyot kabusu yaşayan Ergin Ataman, bu sefer son periyotta rakibine karşı hamle yapan antrenör oldu. 58-57’lik skorla maçan kazanan taraf Anadolu Efes oldu ve modern EuroLeague’deki en düşük skorlu finali kazanıp “back to back” yaparak tarih yazdı.
2021 yılındaki şampiyonluktan sonra Türkçe röportaj veren Ergin Ataman, bu sefer yine Türkçe röportaj vererek tarih yazdığını ana diliyle vurguladı. Röportajın sonundaki “That’s all, that’s the guy!” ifadesi de EuroLeague tarihinin en ikonik demeçlerinden biri oldu. 2017 yılında sertçe eleştirilen, “EuroCup seviyesinde hoca” imâsında bulunulan bir antrenörün EuroLeague’de tarih yazması, Türk basketbol tarihinde emsali olmayan ve tekerrürü zor olan bir durum olarak kayıtlara geçmiş oldu.
Bu şampiyonluktan sonra yine bir düşüş yaşadı Ergin Ataman. Hiç dinlenmeden BSL Playoff maçlarına odaklanmak zorunda olması, Final Serisi’nde Anadolu Efes’in Fenerbahçe Beko’ya 3-1 mağlup olması ise sezonun final kısmında tat kaçırdı. Ayrıca; TBF yönetimiyle buzların erimesi ve tekrardan A Milli Takım koçu olması, Ergin Ataman için ekstra bir sorumluluk oldu. Kaybedilen lig şampiyonluğundan sonra hemen EuroBasket hazırlığına başladı koç Ataman. Arada Dünya Kupası için eleme maçları oynandı ve son 16 turunda veda edilen bir EuroBasket serüveni yaşandı. Bu süreçte eleştiri oklarından kaçamadı Ergin Ataman, hatta kendisini eleştirenler için sert bir dil kullandı.
Her hayal de gerçeğe dönüşemiyor.
Hem Efes hem de A Milli Takım ile yaşadığı yoğun ve yorucu süreçten sonra meşhur Çeşme tatilini yapamadan Anadolu Efes ile yeni sezona giriş yapmak zorunda kaldı Ergin Ataman. İkinci EuroLeague şampiyonluğundan Larkin ile Micić’i kadroda tutup Will Clyburn gibi bir yıldızı kadrosuna ekleyen Efes, oluşan bu “Big 3” ile “three-peat” hayali kurmaya başladı. Modern EuroLeague tarihinde bu başarıyı elde eden kimse yoktu ve Ergin Ataman ise gözünü bu başarıya dikmişti.
Hayal kurmadan büyük hedeflere ulaşmak pek mümkün olmasa gerek ancak her hayal de gerçeğe dönüşemiyor. Cumhurbaşkanlığı Kupası şampiyonluğuyla başlayan 2022-2023 sezonu tam anlamıyla bir hayal kırıklığıydı. EuroLeague’de ve BSL’de alınan üst üste basit mağlubiyetler, transfer edilen oyunculardan katkı alınamaması, milli takımda sakatlanan Larkin’in sezonun önemli bir kısmında forma giyememesi, rakiplerin Efes’e özel önlemler alması ve koçun buna taktiksel olarak cevap verememesi… Önceki yıllarda rakiplerine karşı bariz bir üstünlük kuran takımdan eser kalmamıştı.
Nisan ayına gelindiğinde EuroLeague Playoff dönemi başladı ancak Ergin Ataman’lı Anadolu Efes ise bu sekiz takım arasında yer bulamadı. Dört senede üç final oynayıp iki şampiyonluk elde eden, pandemi nedeniyle iptal sezonda rekor üstüne rekor kıran takım artık Playoff heyecanından uzakta tamamlamıştı normal sezonu. Bu durumun yaratmış olduğu psikolojik tahribatı hem oyuncuların performansı hem de Ergin Ataman’ın surat ifadesiyle anlamak mümkündü ziyadesiyle. Önce Ataşehir’de EuroLeague Playoff aşamasına veda eden Ergin Ataman’ın öğrencileri, BSL’de de sezonu üçüncü sırada bitirmişti.
Ergin Ataman, Anadolu Efes kulüp tarihinde yaşanan en önemli başarıların baş mimari oldu bu süreçte. Bu artık yadsınamaz bir gerçek ancak “three-peat” hedefiyle yola çıkılan bir sezonda bu kadar başarısız bir tablo ne koç Ataman ne de oyuncu grubunun içine sinebilecek bir durumdu. Son bir şarkı söyleme fırsatı kalmıştı artık; sezonu BSL’de şampiyon olarak tamamlamak!
EuroLeague’deki başarısızlık sonrası eleştiri okları her zamanki gibi Ergin Ataman’ın üzerindeydi. Öyle ki hocayla artık yolların ayrılması gerektiği bile konuşuluyordu. Bazı kesimler ise hocanın bir sezonluk başarısızlık kredisi olduğunu ve takımda kalması gerektiğini söylüyordu. İlerleyen günlerde ise yol ayrımı kaçınılmaz oldu. 2017 yılında devraldığı enkazı gökdelene çeviren Ergin Ataman, sezon sonunda takımdan ayrılacaktı. Yeni durağı ise ülkemize uzak bir yer olmadı; Atina’ya doğru yol aldı.
Panathinaikos ile kariyerinde beyaz bir sayfa açma kararı almıştı Ergin Ataman. Yunanistan’da antrenörlük yapan ilk Türk olma unvanına erişti Ergin Ataman. Aynı 2017’de almış olduğu sorumluluğun bir benzeri yaşamaya karar verdi koç Ataman. Yıllardır yaptığı yatırımın karşılığını alamayan, hem EuroLeague hem de yerel kupalarda rakiplerinin dominasyonuna maruz kalan, adeta dibi gören Panathinaikos’un küllerinden doğması için kolları sıvama kararı aldı.
Panathinaikos ile anlaşma hamlesi, Ergin Ataman için önemli bir “challenge” olmuştu ama başarısız geçen bir sezonun bitimi beklenmeden bu kararın duyulması belli bir kesim tarafından hoş karşılanmadı. Hocanın bu davranışını etik bulmayan yorumlar yapıldı ve eleştiri dozu daha da arttı. BSL’deki Playoff’un arefesinde bu eleştiriler artarken Ergin hoca ve oyuncuları ise sezonun son kısmında vites artırma kararı aldılar. Yarı final serisinde Fenerbahçe Beko ile oynanan ilk maça kadar galibiyet serisi oluşturan Efes, bu maçta ise çok ağır bir yenilgi almıştı.
Kırk iki sayılık fark ve sonrası
Başarılı olduğunuzda sizi öven insanlar, başarısız olduğunuzda ise sizi ağır bir şekilde eleştirebilir. Sporun doğasında var bu durum ve kırk iki sayılık farkla mağlup olunan Fenerbahçe sonrası buna maruz kaldı Efes bünyesindeki herkes. Ergin Ataman için “Hoca sezonu kafada bitirmiş, zaten Panathinaikos’a gidiyor. Umursamıyor artık takımı!” denilirken oyuncu grubu için de “Erkenden tatile gitmek istiyorlar!” dendi. Hatta Ergin Ataman’ın bu ağır yenilgiyi yaşadığı maçta her şeyi bırakıp maç oynanırken kendisine laf atan taraftarla polemik yaşaması da hocanın ne denli demotive olduğunu sergilemişti bize.
Kırk iki sayılık fark, Playoff aşaması için kabul edilebilir fark değil ve böyle bir mağlubiyet yaşayan takımların genelde bir sonraki maçta reaksiyon vermesi gerekir. Önceki sene BSL Playoff yarı final serisinde Galatasaray NEF’e ilk maçta çok farklı mağlup olan Efes, sonraki maçlarda gereken reaksiyonu verip seriyi kazanmıştı. Bu sene ise aynı performansı kimse beklemiyordu ancak önce Ergin Ataman, daha sonrasında ise oyuncu grubu gereken reaksiyonu vermeyi başardı. Ataşehir’deki ikinci maçta Clyburn’ün son saniye üçlüğüyle gelen galibiyet, takımı adeta yeniden diriltti. Bu andan itibaren serinin üçüncü ve dördüncü maçlarında Ergin Ataman’ın yumrukları Sinan Erdem’de havaya kalktı. Bunun anlamı ise gayet net; şampiyonluk!
Şampiyonluk rüzgarını hisseden Ergin Ataman’ı durdurmak pek mümkün olmuyor. Koç da bu rüzgarı, bilerek teknik faul almak için depar atarken ahenkle uçuşan saçlarında hissettiği gibi arkasına bakmadı bir kez daha. Önce Fenerbahçe Beko’yu, sonrasında da Pınar Karşıyaka’yı eleyen Anadolu Efes’in 16. şampiyonluğuna şahit oldu basketbol kamuoyu.
Ayrılıklar da sevdanın bir unsuru!
Beraber yola çıkmak kadar yol ayrımı yaşamak da bu hayatın es geçilemez gerçeklerinden biri, ayrılıklar da sevdanın bir unsuru! Özellikle hoş vedalar çok güzel bir tebessüm oluşturur çehrelerde. Ergin Ataman da kendisine yakışır bir şekilde şampiyon olarak veda etti Efes’e. Beş buçuk senede kazanılan onca başarıya ancak bu şekilde veda etmek yakışırdı zaten.
Repütasyonunu kaybetmiş, düşüş trendinde olan Anadolu Efes’i tekrardan zirveye taşımış oldu Ergin Ataman. Güzel bir hikâyenin sonu gelmişti ancak her son da yeni bir başlangıç demek. Ergin Ataman, Panathinaikos gibi önceden “powerhouse” olup zamanla bu özelliğini kaybeden takımı zirveye taşımaya çalışacak. Anadolu Efes cephesi ise Erdem Can ile yeni rotalara yelken açacak.
İlerleyen süreçte Ergin Ataman’ın Panathinaikos serüveni başarılı da olsa, başarısız olsa da koçun son Efes dönemde başardıkları basketbol tarihinde yer almaya devam edecek.
Bu yazı, Stop Press Medya ekibi yorumcularından Buğra Topuz'un katkılarıyla hazırlanmıştır.
Tüm basketbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!