Yunan ekibi Panathinaikos ile bu sezon yeni bir yolculuğa çıkan Koç Ergin Ataman’ın sezon öncesi yeni takımı ile alakalı gelecek planlarını bir önceki yazımızda derlemiştik. Bu yazımızda ise Panathinaikos, geçen sürede Ergin Ataman ile neler yaşadı hep birlikte bakalım.
Sezonu resmi olarak Yunanistan Süper Kupa maçlarıyla açan Panathinaikos, yarı finalde PAOK’u 77-64 mağlup etmiş ancak finalde ezeli rakibi Olympiacos’a 75-51’lik ağır bir skorla mağlup olmuştu. Maçtan sonra Ergin Ataman’ın basın toplantısına katılmaması da dikkat çeken olaylar arasına girmişti. Bu maçtan 1 hafta sonra ise iki takım bu kez Euroleague’in ilk haftasında karşı karşıya geldi. OAKA’da oynanacak maç öncesi Ergin Ataman “işler bu kez Süper Kupa’daki gibi olmayacak” açıklamasında bulunmuştu. Her ne kadar uzatmalar sonucu Olympiacos’a 88-78 mağlup olsalar da Süper Kupa’daki performanstan tamamen uzak ve rakibine kolay kolay teslim olmayan bir takım izlemiştik. Ancak uzatmalarda Olympiacos’un bütün kontrolü eline almasıyla Pana için mağlubiyet kaçınılmaz olmuştu.
Yunanistan Ligi’nde ise şu ana kadar 8 haftayı geride bıraktık ve Panathinaikos yenilgisiz bir şekilde liderliğini sürdürüyor. Bu 8 haftalık periyotta Olympiacos ile yine karşılaşan Ergin Ataman’ın takımı, bu kez parkeden galip ayrılmış ve bunu deplasmanda yapmayı başarmıştı. Galibiyetin yanı sıra takımın deplasman dönüşünde taraftarlar tarafından coşkulu karşılanması ve Ergin Ataman tezahüratları yapılması harika görüntüleri ortaya çıkarmıştı.
EuroLeague’de 10 Maç - 6 Galibiyet, 4 Mağlubiyet
EuroLeague’e tekrar dönecek olursak Ergin Ataman burada yeni takımıyla 10 maçı geride bıraktı. Bu maçlar sonucunda 6 galibiyet ve 4 mağlubiyetle şu an ligde 4. sırada yer alıyor. EuroLeague’e derbi mağlubiyetiyle başlayan Pana, 2. hafta karşılaşmasında ise Bayern’i mağlup ederek ilk galibiyetini almayı başarmıştı. Ancak sonrasında çift maç haftasında oynanan Fenerbahçe Beko ve Maccabi Tel Aviv maçlarının kaybedebilmesi bu sezon için birçok insanın kafasında soru işaretlerinin belirmesine neden olmuştu. Her ne kadar bu düşünceler için erken olsa da yeni kurulan bir takım ve yeni bir koçla bu sezonu belki de birbirlerine alışma sezonu olarak izleyebiliriz düşünceleri hâkimdi.
Bu mağlubiyetlerin üstüne Baskonia galibiyeti geldi ancak sonrasında Barça deplasmanında bir mağlubiyet daha Pana hanesine yazılmıştı. Bu süreçte büyük beklentilerle transfer edilen Juan Hernangomez’in bir türlü kendini gösterememesi de takımın inişli çıkışlı performans göstermesine neden oluyordu. Hatta Ergin Ataman kaybedilen Barça maçı sonrası şu açıklamalarda bulunmuştu: “Hücumda bazı oyuncularımızdan düşük verimlilik alabildik. Özellikle de çok iyi bildiğiniz bir oyuncudan. Oyunumuzu geliştirmenin tek yolu, oyuncuların bireysel performanslarının gelişmesinden geçiyor. Umarım bunu yapmanın bir yolunu buluruz. Özellikle de büyük isimler için zira kendileri şu ana kadar kendi kalitelerinin ve bizim onlara dair beklentilerimizin karşılığını veremediler.” Koç her ne kadar isim vermese de burada Juancho’yu kastettiği apaçık ortadaydı çünkü o maçı da Juancho 0/2 şut isabeti, 2 ribaund ve 2 top kaybıyla bitirmişti. Ergin Ataman bunu ilk kez yapmıyor. Anadolu Efes döneminde de kötü performans sergileyen oyuncular üzerinden bu tarz açıklamalarda bulunmuştu. Hatta kaybedilen bir Panathinaikos maçı sonrası Vasilije Micic’i profesyonel olmamakla ve kabul edilemez bir performans sergilemekle eleştirmişti.
Bireysel performansları bir kenara bırakırsak bir de Pana’nın bench oyuncularının da beklenen desteği verememesi bu kötü gidişatın en temel sebepleri arasındaydı. Skor olarak zaten katkı gelmezken savunmada yapılan hatalar takımın bir türlü yükselişe geçmesini engelliyordu. Bir de bunların üstüne Juancho Hernangomez’in antremanda sakatlanıp 2 ay sahalardan uzak kalacağı haberi gelmesi Pana’yı iyice çıkmaza sokmaya başlamıştı. Ancak Pana için korkulan olmadı hatta tam aksine takım buradan itibaren çıkışa geçti. Dinos Mitoglou ve Mathias Lessort’un dümeni ele almasıyla birlikte Euroleague’de 4 maçlık galibiyet serisi yakalamayı başardılar.
200. Euroleague Galibiyeti
Bu 4 maçlık seride Ergin Ataman için de farklı bir önem arz eden bir galibiyet yaşandı. Koç Ergin Ataman’ın takımı Virtus Bologna’yı 90-76 mağlup etmeyi başarırken bu galibiyet tecrübeli koçun Euroleague kariyerindeki 200. galibiyeti oldu. Ergin Ataman; Zeljko Obradovic, Ettore Messina, Xavi Pascual, Pablo Laso ve Dimitris Itoudis’in ardından 200 galibiyeti aşan altıncı koç olurken 200 galibiyete Montepaschi Siena, Ülkerspor, Climmamio Bologna, Galatasaray, Anadolu Efes ve Panathinaikos başında kazandığı maçlarla ulaştı.
Bu galibiyet için Ergin Ataman “200. galibiyet böylesine güzel bir galibiyet, böylesine güzel bir basketbolla geldiği için çok gururluyum.” açıklamalarında bulunmuştu.
“Final Four için şimdiden biletlerini ayırtsınlar”
Ergin Ataman hafta içi sponsorluk anlaşması için düzenlenen imza töreninde de bazı açıklamalarda bulunmuştu. “Çok yakında tüm maçların biletleri tükenmiş olacak. Taraftarlarımız sonraki maçlar, play-off’lar ve belki de Final Four için şimdiden biletlerini ayırtsınlar. EuroLeague şampiyonluğu için savaşacağız” açıklamasını yaptı.
Gelecek Maçlar
10. hafta maçında da Valencia ile karşılaşan Panathinaikos rakibini 90-73 mağlup ederek üst üste 4. galibiyetini almayı başardı. Ergin Ataman’ın takımı, gelecek fikstürde ise bu hafta Partizan’a konuk olurken bir sonraki çift maç haftasında önce Sinan Erdem’de Anadolu Efes ile sonrasında ise OAKA’da Real Madrid ile karşılaşacak. 5 Aralık tarihinde Anadolu Efes’e karşı oynanacak maçta Ergin Ataman, Sinan Erdem’e yıllar sonra rakip takım koçu olarak gelmiş olacak. İki takım sezon öncesi hazırlık döneminde karşı karşıya gelmiş ve Pana 70-69’luk skorla maçı kazanmıştı.
Ergin Ataman ve Spor Medyası
Ergin Ataman’ın Panathinaikos ile yaşadıklarını konuşurken bu konuyu da konuşmadan geçmek olmaz. Ataman her ne kadar 200.galibiyetiyle adını Euroleague tarihinin önde gelen koçları arasına yazdırmış olsa da bazı spor kuruluşları tarafından görmezden gelindiğini de unutmamak lazım. Bu aslında sadece bu galibiyete özel de değil. Koçun yaptığı olumlu işler genelde yok sayılıp en ufak bir olumsuzlukta anında eleştiriler yapılması koçun medya gözündeki değerini bize gösteriyor. Tabii ki koçun x bir kanalda saatlerce konuşulmaya övülmeye ihtiyacı yok. Ancak ülkesini Euroleague gibi bir arenada temsil eden ayrıca ülkesinin takımına üst üste iki kez Euroleague şampiyonluğu yaşatan bir koçun başarılarının basite indirgenmemesi gerekiyor. Koçu sevmeyebilirsiniz, açıklamaları vb. davranışları hoşunuza gitmeyebilir. Bazı açıklamaları zaten onu sevenler tarafından da zaman zaman eleştirilmesine neden oluyor. Ancak şu an takımıyla beraber yükselişe geçmiş bir koçun bu haldeyken değil de düşüşe geçtiği veya yanlış işler yaptığında gündeme getirilmesi tamamen art niyetle yapılmış hareketlerdir. Bir de koç başarılar kazandığında her ne kadar konuşulmasa da röportaj yapmak için sıraya giren kuruluşların yine aynı topluluklar olması işi daha da komik duruma getiriyor.