Sevgili Linesman takipçileri, EuroBasket 2022 rehberimizin 2. bölümüne hoş geldiniz. Bu bölümde İspanya-İtalya ikilisinin kadrolarını, oyun tarzlarını, güçlü ve zayıf yönlerini değerlendireceğiz.
İspanya, 12 Dev Adamında yer aldığı A grubunda mücadele edecek. İspanya’nın hazırlık maçlarında ve Dünya Kupası elemelerinde daha fazla süre alarak göze çarpan isimleri şunlardı; Dario Brizuela, Lorenzo Brown, Rudy Fernandez, Xabi Lopez, Juan Hernangomez, Willy Hernangomez, Usman Garuba ve Jaime Fernandez. Eğer sakatlanmasaydı bu isimler arasına Sergio Lull’de girecekti. Fakat yıldız oyuncu kas sakatlığı sebebiyle kadrodan çıkarıldı.
Geçtiğimiz yıllara nazaran daha kısıtlı bir kadroya sahip olan İspanya’nın şampiyonluk ihtimali birçok otoriteye göre düşük görülüyor. İtalyan koç Sergio Scariolo’nun, “Herkes bizim madalya mücadelesinden uzak kalacağımızı düşünüyor. Tek yapmamız gereken madalya mücadelesine yaklaşmak için çalışmak ve sonrasında da rekabetin bizi nereye götüreceğini görmek.” açıklaması, içinde bulunulan durumun farkında olunduğunu gösterdi.
Öte yandan jenerasyon değişikliğine gidilmesi beraberinde belli bir uyum sürecini getirdi. Özellikle Yunanistan ve Litvanya’yla oynanan hazırlık maçları onlar adına epey zorlu geçti ve dört karşılaşmanın hepsinden mağlubiyetle ayrıldılar. Dolasıyla kısa süre içinde oyunun iki yönünün de gelişmesinin zor olduğunu gören Scoriolo, hücum ağırlıklı mı yoksa müdafaa ağırlıklı mı bir oyun tarzı benimsenmesinde tercih yapmak zorunda kaldı. Sonrasında oynanılan iki maçta yedikleri sayı ortalamasının 60.5’da kalması tercihin savunmadan yana olduğunu gösterdi.
İspanya’da, Lorenzo Brown oyun kurucu pozisyonu için devşirildi. EuroBasket 2022 öncesi oynanan maçlardaki performansıyla bu formülün tutma ihtimalinin yüksek olacağını söyleyebilirim. Lorenzo Brown’un verimliliği genelde sabittir. Asist de, ikili oyunda ve sürpriz sayılarda haneye “+” yazar tabiri caizse zaman zaman şapkadan tavşan çıkarır fakat maç içerisindeki başarısız otokontrolünden doğan top kayıpları “-“ getirebilir. Mevcut kadro içerisinde en büyük iş JuanWilly Hernangomez kardeşlere düşüyor. Hiç şüphesiz İspanya’nın Gasol kardeşlerle yarattığı pota altı hegemonyasını sürdürmek isteyeceklerdir. Evet, atletik ve enerjileri yüksek bir ikili fakat bu turnuva özelinde aynı baskınlığı sürdürme ihtimalleri oldukça düşük. Öte yandan Rudy Fernandez işinin ehli olan bir şutör olarak yıllardır olduğu gibi bu turnuvaya da damga vuracaktır. İspanya’nın “x faktörünün” Xabi Lopez olacağı düşüncesindeyim. Onu denge kelimesiyle tanımlamak yanlış olmaz. Hücum opsiyonu zengin olan Lopez’in, Boğaların başı sıkıştığı anda devreye girmesini bekliyorum.
Şimdi gelelim turnuvanın en zevkli 2-3 takımından biri olacağını düşündüğüm İtalya’ya. C grubunda Yunanistan ve Hırvatistan gibi iki zorlu takımla yanı sıra turnuvanın sürpriz takımı Ukrayna ile mücadele edecekler. Marco Spissu, Tonut, Nicola Melli, Achile Polonara, Luigi Datome, Danilo Gallinari, Simon Fontecchio ve Mannion takımın dikkat çeken isimleri. Bireysel yetenek açısından geniş yelpazeye sahip olan İtalya, bu durumu yüksek skorlara çıkarak lehine kullanmayı başarıyor. Takımın en formda oyuncusu Simon Fontecchio. Bu sene Baskonia’daki çıkışının karşılığını NBA takımı Utah Jazz’e transfer olarak aldı. Kısa forvet pozisyonunda görev alan bir oyuncunun nasıl özellikleri olmalı, sorusunun cevabı niteliğinde performans sergiliyor. Potaya süzülmelerini korkusuzca smaçla bitirmesi ve step back üzerinden kaydettiği üçlükler hücum stilindeki renkliliğin göstergesi. Dolasıyla kendisi, takımın şu an bir numaralı skor yükü çekicisi. İtalyan yıldız turnuvaya hazırlık öncesi oynanan 5 maçın dördünde en çok sayı atan isim oldu. Onun ardından gelen 3-4 oyuncu çift hanelere çıkarak skor dağılımını kolektifleştiriyor. Bu durumda takımının yüksek skorlara çıkmasını sağlayan bir başka faktör. Son 4 maçta attıkları sayıların ortalaması 92,5. Verdiğim istatistik de bir önceki cümlemin kanıtı niteliğinde.
Oyun kurucu pozisyonunda Spissu-Mannion ikilisi değişmeli olarak görev alıyor. İki oyuncuda pozisyonlarının hatrı sayılır kalitedeki isimleri. Özellikle Mannion’un milli formayla performansı şaşırtıcı. Yıl içerisinde Virtus Bologna’da pek de süre alamayan genç oyuncu, Milli takımda aldığı süreleri çok iyi değerlendirdi ve koç Gianmarco Pozzecco’nun turnuva içerisindeki bir başka kapısı oldu. İtalya, turnuvanın en büyük yıldızlarından birisine sahip: Danilo Gallinari. Orta mesafe öncelik olmak üzere takımına müthiş bir zenginlik getiren Gallinari, son maçta sakatlanarak soyunma odasının yolunu tuttu. Tecrübeli oyuncunun turnuvada forma giyip giymeyeceği MR sonucundan sonra belli olacak. Keyif veren takımın temel taşının oynaması en büyük dileğimiz. Öte yandan İtalya’daki “x faktör” beklentim Stefano Tonut. Ateşleyici stile sahip olan Tonut, enerjisiyle savunmada takımının taşıyıcısı olacaktır.
İtalya, Türk basketbolseverlerin yakından tanıdığı üç isme sahip: Datome, Melli ve Polonara. Üç oyuncu da kendisini Avrupa’ya kanıtlamış ve süregelen performanslarıyla adlarından çokça söz ettirmişlerdir. Keza bu yapı içerisinde verimliliklerinin 2 kat daha artacağını düşünüyorum. Özellikle Datome’nin son turnuvalarından birisi oluşu onu ekstradan motive edecektir. Soğuk kanlılığıyla birlikte kritik anlarda daha fazla söz sahibi olmasını bekliyorum.
Sevgili Linesman takipçileri, EuroBasket 2022 rehberinizin ikinci bölümünde basketbol ekolü olan İspanya ve İtalya hakkında değerlendirmelerimizi yaptık. Bir sonraki yazımızda ise Fransa ve Sırbistan’dan söz edeceğiz. Okuyup desteklediğiniz teşekkür ederiz. Linesman’la kalın
Detaylı ve güzel bir analiz...👏👏