Ülkemizde Fatih Karagümrük ve Alanyaspor takımlarını çalıştıran Francesco Farioli, yeni sezon öncesi Nice'in başına geçmişti. Kendisini, Süper Lig’de oynatmak istediği oyunla iz bırakan bir teknik direktör olarak hatırlıyoruz. Farioli, ülkemizde hedeflediği başarıya ulaşamamış olabilir ama benimsetmek istediği oyun mentalitesi, Nice takımıyla şu ana kadar gerçekleşmiş durumda. Bu sezon Ligue 1’de 12 maç sonunda Nice, 7 galibiyet 5 beraberlik elde ederek namağlup bir şekilde lider konumunda yer alıyor.
Genel olarak ligimizde teknik direktörlük yaptığı dönemde sisteminden ne olursa olsun ödün vermediği için eleştirilerin odağı oluyordu. Biz futbolseverlere futbolun modernleşen sistemlerinden olan kaleciden itibaren oyun kurulumunu izlettirerek alışılmışın dışına çıkmıştı. İlk golü bulup direkt derin blokta savunmaya çekilen Anadolu kulüplerine nazaran bizlere daha ilgi çekici bir oyun izlettirdiğini söyleyebiliriz. Yüzde 60-70 civarı topa sahip olarak geçirdikleri maçlar oluyordu. Önde baskı taktiği uygulayan takımlara karşı bazen sıkıntılar yaşayabiliyorlardı. Ülkemizdeki statların zeminlerinde istenilen düzeyde olmaması bu oyunu oynamak için bir engel oluşturuyor. Şu an Fransa’da zeminlerin pas oyununa daha elverişli olduğu ve bu sebeple oyuncularında bu sistemi benimsemesi daha rahat oluyor. Farioli’nin Türkiye’deki gibi başarıya kısa yoldan ulaşma gibi bir stres yaşadığını düşününüyorum. Aslına bakılırsa kendisi de bu stresi yaşamıyordu fakat ülkemizde geleceğinin parlak olmadığını biliyordu. Her şeye rağmen ülkemizde çalıştığı takımlar olan Karagümrük ve Alanyaspor’un çok taraftar baskısı altında bırakan kulüpler olduğunu düşünmüyorum. Kendisi geçmişte verdiği bir röportajda İtalya’nın teknik direktörlüğe başlamak için kolay bir yer olmadığını söylemişti. Bu kararı verdikten sonra Türkiye serüveni başlamıştı. Bu sebeple Nice takımının başına geçene kadar ki süreçte iyi bir staj yaptığını belirtebiliriz. Fakat, Türkiye’de ilk başarısızılıkta medyanın ve kamuoyunun eleştirilerinden kaçamazsın.
Nice ile 12 maçlık bir yenilmezlik serisi oluşturdu. Sırasıyla, Ligue 1 devleri olan; PSG, Monaco, Marsilya ve Rennes takımları karşısında sahadan galip ayrıldı. Ek olarak değinilmesi gereken bir başarı daha var o da sezon başından bu yana kalelerinde yalnızca 4 gol görmeleri. Süper Lig’de özellikle çalıştığı takımlarla beraber kalelerini pek gole kapatamayan Farioli takımları görüyorduk. Ligde oynanan 12 maçta skor olarak hiç geri düşmediler. İlk golü bulduktan sonra takımın rahatlayıp daha rahat bir şekilde oynadıklarını düşünüyorum. Şu ana kadar cidden alkışları hak eden bir Nice takımı var fakat önemli olan bunu devam ettirebilmek.
KADRO YAPISI
2017 yılında Roberto De Zerbi’nin teknik ekibine dahil olan Farioli, Benevento ve Sassuolo dönemlerinde De Zerbi’nin ekibinde kaleci antrenörü olarak çalıştı. O zamanlarda, kafasındaki oyun şablonun şekillendiğini düşünüyorum. Pas odaklı bir oyun benimsemesinde en temel sebeplerden biri De Zerbi ile çalışmış olması olabilir. Faroli oyun sisteminde oyun kurulumu kaleden başlayan ve kısa paslarla beraber rakip 3. bölgesine geçiş yaparak sonuç almaya çalışan bir takım görüyoruz. Top kaybında agresif bir pres gerektiren bu sistemde hem oyunun toplu yönünü hem topsuz yönünü iyi koordine etmek gerekir. Bu sezon Nice takımında 4-3-3 formasyonuyla sahada dizilen bir takım var. Takımın en önemli isimlerinden biri de ligimizde top oynayan Youssouf Ndayishimiye, 6 numara pozisyonunda görev alıyor. Todibo-Dante oluşan stoper tandemiyle beraber Ndayishimiye’nin o alanda iyi bir uyum yakaladığını belirtebiliriz. Ndayishimiye, beklerin verdiği pozisyon açığını da iyi kapatıyor. Kısacası, aldığı sorumluluk itibariyle takım adına büyük önem taşıyor.
Takımda en çok isabetli pas yapan oyuncularında stoperler olması, ayağı iyi stoperlerin Farioli için önemini gösteriyor. Hücum kısmında kadroya bu sene takviye edilen Moffi ve Boga’da büyük fark yaratan isimlerin başında geliyor. Moffi, oyun kurulumunda gezen forvet görevini üstleniyor ve orta alana gelip pas trafiğine katılıyor. Farioli, kanat oyuncularından daha çok çizgide yerleşmesini daha sonra rakip bek oyuncuları 1v1 eşleşerek içe kat etmesini istiyor. Jeremie Boga, bu görev için tam biçilmiş kaftan bir oyuncu. Boga’nın boşalttığı alanı sol kanatta sol bek oyuncusu Bard dolduruyor ve hücum organizasyonlarında atağa katılıyor. Orta alandaki oyuncular, oyunun iki yönünde de doğru konumlanan isimler. Thuram, zaman zaman Moffi’nin yanında konumlanıp 4-4-2 formasyonunda en uçta konumlanan iki oyuncudan biri oluyor. 22 yaşındaki oyuncu takım için çok değerli.
Farioli’nin bu oyun sisteminde takımdaki oyuncuların başarıyı devam ettirebilmesi kendileri için de büyük önem taşıyor çünkü bu performansları ile gelecekte kendilerini bu benzer sistemi benimseyen büyük kulüplerde görebilirler.
Comments