Teker teker geçiyoruz turları bestesinin ilk adımı atıldı. Galatasaray, zayıf rakibine acımadı demek isterdim fakat hiç de öyle olmayan bir rövanş maçı yaşandı. Neticede tur atladık. Bunu konuşacağız. Keyifli okumalar!
Maç öncesi yapılan muhtemel ilk 11 tahminlerinden sadece bir tane değişiklik ile Galatasaray sahaya çıktı. Okan Buruk’un söylediğine göre dün yapılan taktik idmanın son bölümünde kasığında ufak bir sakatlık hisseden Zaniolo, oynamak istemediğini teknik ekibe bildirdi. Kariyerinin henüz başında 2 tane ağır sakatlık yaşayan bir oyuncunun böyle endişeler duyması da normal.
Maça geçecek olursak, geçen maç Galatasaray, 2 tane sorundan çok çekti. Birincisi suni çim, ikincisi Oyewusi. Rövanş maçında dikkat edilmesi gereken şeyler bunlardı. Zaten yazın sıcağında oynanan ve gerçekten büyük fiziksel efor isteyen bir maçta Galatasaray, arasında siklet farkı olan bir takım için önlem alsa bile yeterdi ve bence maçın hikayesi de önlem almakla geçti. Zemin sorunu ev sahibi avantajlığı ile kısmen ortadan kalktı. Kısmen diyorum çünkü Ali Sami Yen’in çimlerini çok iyi analiz edemeyen Galatasaray yönetimi, henüz üç gün önce üzerinde 10 yıldır konser dahi yapılmayan ve sarı-kırmızılıların bir şampiyonluğuna mal olmuş o zeminde imza töreni gerçekleştirdi. Ve yazın da etkisiyle zemin istenilen seviyede değildi.
İkinci sorun olan Oyewusi’yi de çözmek Nelsson ile Abdulkerim’e kaldı. Özellikle ilk maçta çok az yapılan ikinci toplara agresif basma işlemini bu iki oyuncu bugün kusursuza yakın gerçekleştirdi. Tabii Oyewusi’nin Mbappe modu açtığı birkaç pozisyon dışında. Sacha Boey’in de ilk maça göre daha da iyi bir savunma performansı göstermesi Galatasaray’ı rahatlattı.
Tabii sol taraf için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Herkes bu transferde çok heyecanlıydı, evet farkındayım. Çift haneli skor katkısı yapıp bu kadar üst düzey liglerde iz bırakan bir oyuncunun Türkiye’ye gelmesi gerçekten çok güzel bir olay. Fakat Angelino, savunma yapmayı gerçekten bilmiyor. Caner Erkin ekolü diyebiliriz kısaca. Yani gerçekten bir bek oyuncusunu andırmıyor. Evet oyun tarzının böyle olduğu biline biline alındı fakat doğru oyuncu tipi tercihi değil. İkinci yarının ortalarında gerçekleşen bir kontra atakta “savunmaya çok yardım etmez dediğimiz” Kerem bile döndü, beyefendi yürüyor. Bu konu baş ağrıtacak gibi gözüküyor ve geleceğini çok parlak görmüyorum.
Onun dışında Galatasaray’ın önlem alma dışında pek bir planı yok gibiydi. Mertens’in attığı olağan dışı gol haricinde hücumun estetizmi açısından çok bir şey göstermedi. Ve çok haklı sebepleri var. Rakip, Oyewusi dışında 9 kişiyle savundu. Yazın ortasında, dışarı çıkarken bile iki kez düşündüğümüz bu havalarda tempoyu arşa çıkarmamak normal gibi. İkinci yarı kendini kanıtlamak için giren ve göz dolduran Yunus Akgün haricinde Galatasaray hücum hattı bu maçta o kadar çok sivrilmedi.
Neyse, hayırlı olsun. Rakibimiz Ljubljana. Daha ciddi bir takım. Galatasaray da daha konsantre çıkar. Yaz aylarının o ölümcül etkisi biraz olsun diner tabii ki o dönemlerde. Yani umarım daha konsantre çıkar. Çünkü bu transfer dönemi gösteriyor ki. Ön elemelerin, play-off’ların sonu isteniyor. Ve hayaller dünyalardan daha büyük.
Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!
Comments