Süper Lig’de bu hafta, Giresunspor evinde lider Galatasaray’ı ağırladı. Genel anlamda temposuz geçen bir mücadeleye rağmen Galatasaray rakibini 4-0 mağlup etti. Galatasaray puanını 48’e çıkartırken, Giresunspor 21 puanla düşme hattının hemen üstünde bu haftayı tamamlamış oldu.
İki takımda da maç öncesi önemli eksikler vardı. Galatasaray’da Abdülkerim, Giresunspor’da ise milli takıma çağrılan Campuzano ve Alexis Perez, kart cezası bulunan Robert Mejia yoktu. Giresunspor bu akşam bu eksiklerin etkisini görmüş olsa da, Galatasaray’da Abdülkerim yerine bu akşam görev Emin Bayram iyi bir performans gösterdi diyebiliriz. Takımların sahaya dizilişlerine göz atalım.
Giresunspor maça genel olarak Galatasaray’ın kanatlarını durdurmaya odaklı çıkmış. Öyle ki Hayrullah’ın ilk yarı Kerem’in peşinden ayrılmadığını söylememiz gerek. Tabii Kerem bundan kurtulmak için özellikle ilk yarı kendisini sıkça merkeze attı. Genel anlamda oyun anlayışına baktığımızda Galatasaray’ın hücumunu savunup hızlı bir şekilde ileriye çıkmayı hedefleyen bir Giresunspor izledik. Tek ana planları bu değildi tabii ki. Galatasaray’ın şu anda zayıf karnı olarak görünen sol tarafını da sıkça kullanmaya çalıştıklarını görüyoruz. Abdülkerim’in bu maçta oynamayacak oluşunu da bildikleri için bu tarafa daha fazla çalışmış Hakan hoca. İlerde Bajic-Kuwas ikilsinin stoperler ile eşleşmesini sağlayıp, kademeye girmelerini bek oyuncusunun kademesine girilmesini engellemeye çalıştıklarını düşünüyorum. Keza Galatasaray’da özellikle kenar oyuncularının savunma katkısının az olduğunu düşünürsek oldukça makul ve mantıklı bir hamle. Böyle bir durumda santraforların kendilerini ceza alanına atmaktan ziyade, daha çok Serginho-Hayrullah ikilisine daha fazla yardımcı olmaları gerekiyordu. Bu noktada Kuwas’ın daha fazla Serginho’ya yakın oynaması Galatasaray’a sıkıntı çıkarabilirdi ancak olmadı. Genelde kazanılan topları geriden çıkarken Galatasaray’ın sol tarafına doğru da uzun vurduklarını sıkça izledik ilk yarı. Bu topların çoğunu Galatasaray savunması alsa da, ikinci toplar için bir hamle yapılması gerekirdi. Savunma konusunda da kalite olarak karşılık verilemeyecek bir rakip ile oynamak her zaman zordur. Buna karşılık olarak ilk yarı, kanatları iyi kapatan ancak merkezde ciddi bir alan bırakan Giresuınspor izledik. Galatasaray oturmuş oyun refleksleri gereği sürekli olarak kanada yönelmek yerine merkezi daha çok tercih etse, Giresunspor adına skor daha da kötü olabilirdi.
Galatasaray alışık olduğu oyunu bu deplasmanda da gösterdi. Galatasaray aslında iç saha ve dış sahada iki farklı oyun oynuyor. Ev sahibi olduğu maçlarda rakibini boğan, çıkartmayan bir ön alan baskısı yaptığını hepimiz görüyoruz. Dış saha maçlarında ise bu baskı biraz daha geriden başlıyor. Buna sebep olan birçok şey (zemin, hava durumu, sakatlık riski vs.) olabilir ama genel anlamda izlediğim maçlarda bunu fark ettiğimi söyleyebilirim. Bu maçta da oturmuş oyunu izledik Galatasaray’da ama yine göze çarpan birkaç hatadan bahsetmek gerekiyor. Galatasaray oyunu 2. bölgeden kurarken stoperlerin topla çıkışlarına sıkça şahit oluyoruz. Bugün de aynı senaryoyu yanlış saymadıysam 4 kere izledik. İkisini Emin Bayram yaptı, ikisini Nelsson yaptı. Bu aksiyonu gerçekleştiren bu iki oyuncu da bu topları etkili kullanamadı. Nelsson’un yaptığı çıkışların birinde yaptığı top kaybı Galatasaray’ın savunmaya geçerken 4v3-4v4 yakalanmasına sebep oluyordu. Ancak Giresunspor’lu oyuncular pas tercihlerini doğru yapamadı.
Hücum konusunda ise ilk yarı ilk 15-20 dakikada ceza alanında topla buluşmada sıkıntı yaşadığını söyleyebiliriz. Kaldı ki Boey-Icardi-Oliveira’nın uzaktan denemeler yaptığını gördük. Tabii bunlardan etkili olanı Icardi’nin çektiği şuttu. Buna ek olarak kaleci Onur’un ilk yarı iyi bir performans gösterdiğini de söylemem gerekir. İlk yarı Galatasaray bekleri oyuna çok fazla sokmasına karşın çok fazla pozisyona giremedi. İlk yarının sonlarına doğru Kerem’in, Icardi’ye attığı havadan topla birlikte kazanılan penaltıyı Icardi gole çeviremedi. Ancak ilk yarı biterken Galatasaray’ın yakaladığı kontrada Kerem’in yine Icardiye attığı çok iyi bir top var. Icardi kaleciyi geçemese de dönen topu Mertens tamamladı ve ilk yarıyı Galatasaray önde kapattı.
Maçın ikinci yarısı ilk yarısı kadar tempolu geçmedi. Özellikle Giresunspor kanadında oyuna yapılabilecek hamle sayısının azlığı Giresunspor’un oyununu pek değiştirmedi aslında. Galatasaray ise skorun verdiği rahatlıkla oynadı. Hücuma daha rahat çıkan bir Galatasaray izledik ki bunda merkezdeki Torreira-Oliveira ikilisinin payı büyük. Yine beklerin hücuma çıktığı bir organizasyonda, Icardi’nin pasında Dubois çok iyi bir vuruş yaptı ve golü buldu. Giresunpor maça daha fazla asılmaya başlarken, girdiği pozisyonları skora dönüştüremedi ve haliyle yoruldu. Geri dönmekte güçlük yaşayan rakibine karşı da Galatasaray, oyuna aldığı iki kanat oyuncusuyla birlikte maçın bitimine yakın 2 gol daha attı.
Genel anlamda temposuz ama bol gollü bir maç oldu. Ev sahibinin maça çıkarken eksiklerinin olması oyun anlamında onları çok etkiledi. Galatasaray ise şu anda pek göze batmasa da sol bek sorununa bir çözüm bulmak zorunda gibi duruyor. Belki Giresunspor bugün orayı daha efektif kullanamadı ama kullanabilecek rakiplerin olduğunu biliyoruz. Galatasaray 10’da 10 yaparak yoluna devam ediyor, Giresunspor ise şu anda risk altında görünüyor. Galatasaray takılmadan ne kadar devam edebilecek, yeni transferle yapılacak mı, yapılacaksa nasıl etki edebilir, bu soruların cevaplarını ilerleyen süreçte göreceğiz.
Opmerkingen