Dün akşam lider Galatasaray deplasmanda Alanyaspor ile karşı karşıya geldi. Çoğu insan bu maçın Galatasaray açısından zor geçeceğini düşünüyordu. Ancak alınan sonuç bunun tam tersini izleyenlere gösterdi.
Hatırlarsanız deprem felaketinden sonra Alanya’da Alanyaspor ve Galatasaray arasında bir hazırlık maçı oynanmıştı. Bu maç Alanyaspor’un Farioli’nin yönetiminde son maçıydı. Bu maçtan bahsetmemin bir sebebi var. Farioli’nin geriden pasla oyun kurulumu ve set oyunu oynama ısrarı Galatasaray’ın o maçtaki ön alan baskısını çok iyi kırmıştı. Her ne kadar bir hazırlık maçı da olsa Galatasaray’ın baskısını paslarla kırabilindiği nadir maçlardan biriydi. Dün akşamsa bunun tam tersi bir aksiyon aldı Ersun Yanal. Normal şartlarda geriden pasla çıkarken oldukça fazla pas opsiyonu bulan Alanyaspor, bu akşamki oyunuyla bir dönemin yine Ersun Yanal yönetimindeki Antalyaspor’unu bana hatırlattı. Rakibini orta sahada karşılayan, Galatasaray’ın set oyununa müsaade etmeyen ve oyun 3. bölgeye geldiğinde de oldukça kalabalık olan bir Alanyaspor izledik. Özellikle maçın ilk 17-18 dakikasına bir parantez açmak lazım. Aslında bu ilk çeyrek bize Alanyaspor özelinde nasıl bir oyun oynanacağının sinyalini verdi. Merkezde Galatasaray’ın oyun kurulumunu engellemek isteyen Ersun Yanal, Oliviera-Torreira ikilisine karşı birebir eşleşmelerle bir çözüm bulmaya çalışmış ki bu çözüm ilk çeyreği oldukça iyi götürdü. Çünkü Galatasaray golü bulana kadar kenarlara sıkça uzun top attı. Bunun nedeni Oliviera ve Torreira’nın topla oynamasını engellemeleri ve topla buluştukları anda da Alanyaspor’un pas opsiyonu göstermemesi oldu. Hal böyleyken stoperler topları uzun vurmak veya derine oynamak durumunda kaldı. Bunu engellemenin yollarından birisi stoperlerin top taşıması olabilirdi ancak Alanyaspor rakibi 4-1-4-1 gibi karşıladığı için topla çıkarken bir anda 3 kişinin baskısıyla karşı karşıya kalınabilirdi.
İlk gole kadar olan süreçte durum böyleydi. İlk golden önce Boey’in doğru pozisyon alıp Rashica’ya alan açması ve tek topla Rashica’yı görmesiyle Galatasaray bir duran top fırsatı yakaladı. Bu Alanyaspor’un isteyeceği en son şeylerden biri olacak ki ligde duran toptan en fazla gol yiyen (18 Gol - Comparisonator verisi) takımlarından biri, Galatasaray bu duran toptan Kerem’in ortası ve Abdülkerim’in kafa vuruşuyla golü buldu. Golden sonra Alanyaspor için beklediği fırsatlardan biri geldi. Galatasaray, rakip geriden çıkarken önde baskı işini çok adamla yapan bir takım. Bunun için de Torreira’nın sıkça stoperlere kadar baskıya çıktığını görüyoruz. Bu anlardan birinde de Torreira ve Oliviera’nın merkezi boşalttığı anda merkeze baskıyı kıran bir pasla Alanyaspor çok iyi bir geçiş hücumu yakaladı. Ardından da penaltı kazandı ve golü buldular. Burada Galatasaray’ın defolarından biri aslında gün yüzüne çıkmış oluyor. Galatasaray bu hücum gerçekleşene kadar rakip yarı sahada 6 kişiyle baskı yapıyor, bu baskı verimli olmadığı sürece Galatasaray’ın gol tehdidi yaşaması çok yüksek ihtimal çünkü önde baskıda olan oyuncuların geriye dönüşü Galatasaray’ı savunmada çok zorluyor. Örnek olarak dün Alanyaspor’un penaltı kazandığı anda gol tehdidi yaşanabilecek bölgede 5v4 Alanyaspor’un sayısal üstünlüğü olduğunu söylemek lazım. Penaltının kazanılmadığı senaryoyu düşünürsek, ceza sahası köşesinden içeri giren Pedro Pereira var ve top o bölgeye çıkarılsa %100’lük bir gol pozisyonu olacak. İlk yarı biterken Galatasaray bana kalırsa tamamen kaliteden doğan bir gol buldu. Keza golün hazırlanışında 2 aktör var; Mertens ve Icardi. Oliviera’nın uzun topunda, savunmadan düşen topu Mertens tek dokunuşla Icardi’nin koşu yoluna bıraktı. Icardi’de doğru yere doğru koşuyu attı ve seken bir top olmasına rağmen çok düzgün bir vuruşla golü buldu. Bu gole kadar işler aslında Alanyaspor için iyi gidiyordu ama ben de Ersun Yanal’a katılarak bu golden sonra Alanyasporlu oyuncularda bir düşüş olduğuna katılıyorum. Çünkü Alanyaspor bu gole kadar istediği geçişleri yakaladı ama son tercihler daha sağlıklı olsa şu an muhtemelen farklı bir şey konuşuyor olacaktık.
İkinci yarı Icardi oyundan çıktı ve yerine Barış Alper dahil oldu. Bunun avantajını Galatasaray hemen gördü. Barış Alper’in hareketli oyunu ve sürekli kendini kanatlara atıp top istemesinden kaynaklı olarak Galatasaray hızlı bir şekilde 3. bölgeye geçti. Ceza yayının ön bölgesinden ilk yarıda 3 deneme yapan Mertens, Kerem’in pasında ayağı kayıp düşerken düzgün bir vuruş yaptı ve skoru 3-1’e getirdi. Bu gol Alanyaspor’un oyun disiplinini tamamen kaybetmesine neden oldu. Maçın bitmesine neredeyse 45 dakika kala böyle bir düşüş, oyun kontrolünü tamamen Galatasaray’da kalmasını sağladı. Alanyaspor’un skorun da baskısıyla birlikte daha çok rakip yarı alanda baskıya çıkmaya başladı ve Galatasaray’ın sayısal olarak üstün olduğu geçiş hücumları görmeye başladık. Bu hücumlardan birinde Adekugbe’nin tam kıvamında pasıyla -açıkçası benim beklemediğim bir pastı- Rashica golü buldu ve skor 4-1’e geldi. Galatasaray sahadan galip ayrılan taraf oldu.
Galatasaray zorlu bir fikstüre girdi. Alanyaspor bunlardan biriydi ve bunu atlattı. Oyun tamamen oturmuş gibi görünse de halen defolar mevcut. Galip geldiğiniz sürece bu sıkıntılar göze batmayabilir. Ancak bunlardan faydalanabilecek rakiplerle oynayacaksınız. Buna karşı bir önlem almak elzem gibi görünüyor. Ön alan baskısında merkezde bırakılan alan normal değil. Bu baskıyı takım halinde yapmak gerekiyor. Aksi halde takım ikiye bölünmüş bir görüntü veriyor ve bu büyük bir tehdit Galatasaray adına. Ek olarak dün akşam Alanyaspor karşısında bireysel olarak yapılan hatalar var. Bunların çoğu Barış Alper ve Zaniolo ikilisinden geldi. Tabii bunlara hata demek çok doğru olmayabilir. Daha fazla topla buluşup skor katkısı vermeye çok çabalıyor bu ikili ancak takımın yakaladığı veya yakalayacağı tehditlerin bir noktada önüne geçiyorlar. Bu noktada daha basit ve akıllıca oynamak lazım. Takımın genel anlamda yükselen performansına bireysel olarak katkı vermek isteyebilirler ama fırsatları tepmek de çok sağlıklı değil.
Ligin kritik haftalarına geldik. Şampiyonluk düğümünün, küme hattının çözüleceği ve rekabetin artacağı haftalar bizleri bekliyor. Her maç her takım için ayrı bir final olacaktır. Galatasaray zorlu fikstürü kayıpsız geçip ipi göğüsleyebilecek mi, izleyip göreceğiz. Okuduğunuz için teşekkürler.