Yaptığı yıldız transferlerin ardından kamuoyunun gözünde giderek şampiyonluk favorisi haline gelen Galatasaray, evinde Giresunspor’a 1-0 mağlup oldu.
Maç öncesi favori olarak gösterdiği ve maçı farklı kazanması beklenen Galatasaray, maç içerisinde Hakan Keleş’in yaptığı hamlelere karşılık veremedi. Geçen sene Giresunspor’la oynattığı futbolla büyük takdir toplayan Hakan Keleş geçen sene olduğu gibi bu sene de Galatasaray’ı yenmesini bildi. Modern. futbolun gerekliliklerini yapan ve tabiri caizse “taktik modasını” iyi takip ettiğini göstermiş oldu. Her ne kadar buldukları gol Abdülkerim’in yaptığı hatadan da gelmiş olsa da, sahada savunmayı takım halinde yapan bir izlenim bıraktılar. Galatasaray ise bu takım savunmasını maç içerisinde bir türlü geçemedi.
Galatasaray maç içerisinde topa hükmetti. Sofascore verilerine göre ilk yarıyı %64 gibi bir oranla tamamladılar. Bu topa sahip olmanın en büyük sebebi bana kalırsa sonuca gidememek oldu. Hücum hattında Emre’nin yaratıcılığından faydalanılamadı. Hakan Keleş’in doğru tercihleri sayesinde Emre ilk yarıyı oldukça etkisiz geçirdi. Hamidou Traore’yi Emre ile eşleştirip, Traorenin fiziksel üstünlüğü sayesinde Emre’yi hem toplu hem de topsuz oyunda etkisiz bıraktı. Bunu gören Okan Buruk da ikinci yarı Emre’yi doğal olarak oyundan aldı. Emre’nin hücum anlamında etkisiz olduğunu söylesek de işin savunma boyutunu düşündüğümüzde ileride baskı yaptığını, özellikle toplu oyunda rakibi rahatsız ettiğini
söyleyebiliriz. Emre-Gomis değişikliği bu baskının ortadan kalkmasını sağladı. Ve Galatasaray’ın merkezde direnci azaldı.
Yukarıdaki resimde görebileceğiniz üzere Emreyi etkisiz bırakıp üstüne Mejia’yı ön libero gibi kullanarak Emre’nin yapacağı alan boşaltmaların da önüne geçmiş oldu.
Galatasaray maçın başında birkaç kez tehlikeli gelince yazının başında bahsettiğim gibi Hakan Keleş oyuna müdahale etti. Okan Buruk golü bulamayınca her iki bekin de çizgiye inmesini istedi. Hakan Keleş de bu hamleye şöyle karşılık verdi; beklerini merkeze çekip ceza alanında 4'lü bir stoper hattı oluşturdu ve kanat oyuncularını da geriye çekerek onları beke çevirdi. Yani günün sonunda Giresunspor Galatasaray’ın 5'li hücum hattına karşılık 6lı bir savunma hattı kurdu. Üstüne bir de Traore’nin Emreyi deaktif bırakışı Galatasaray’ın pozisyon üretmesini kısırlaştırdı. Az önce değindiğim Emre-Gomis değişikliğine geçelim.
Maçın ikinci yarısı Galatasaray adına hiç şüphesiz etkisiz geçti. Topa sahip olsa da 3. bölgede yaratıcılık konusunda sıkıntılar boy gösteriyordu. İkinci yarının başında gerçekleştirilen Emre-Gomis değişikliği de zaten merkezde etkisiz olan yaratıcı oyuncuyu da ortadan kaldırdı. Giresunspor’un kurduğu 6’lı hat için belki Gomis hamlesi doğal karşılanabilir. Ancak Emre’yi oyundan alarak merkezde de sayısal olarak Galatasaray azaldı. Bu nedenle Oliviera ve Midtsjo’nün daha fazla koştu ve yoruldu ki 60. dakikada Oliviera-Torreira değişikliği geldi. Ceza sahasında bir adam fazla olmak elbette sizi gole daha çok yaklaştıracaktır ancak Galatasaray topu oraya getirmekte sıkıntı çekiyordu. O nedenle Emre-Mertens hamlesi bana kalırsa en doğru tercih olacaktı. Mertens’in özellikle Sarri döneminde sahte forvete evrilişi
ve merkezde daha verimli oluşu Galatasaray’ın bu maçta ihtiyaç duyduğu hamleydi.
Bu maçtan bağımsız olarak Galatasaray’ın bu sene nasıl bir 11’le sahaya çıkacağı ve neler yapabileceği adına şunları da söyleyebiliriz. Okan Hoca’nın gerek maç içerisinde gerek de maçtan maça formasyonda değişikliğe gidebilen bir teknik adam olduğunu biliyoruz. Galatasaray’ın elinde de şimdilik bunu sağlayabilecek bir kadro var. Bazı maçlarda en azından Mertens hazır olana kadar Galatasaray’ın 4-2-3-1’i bozacağını sanmamakla birlikte Mertens’in gelişiyle birlikte bu formasyonun 4-4-2’ye evrileceğini düşünüyorum. Mertens’li ve Mertens’siz formasyonlara göz atalım.
Hazırlık maçlarında sıkça gördüğümüz Kerem ve Yunus’un yaptığı iç koridor koşuları ve oraya
konumlanmaları sayesinde, hücum forvet hattını üçlediğini sıkça gördük Galatasaray’ın. Kerem ve Yunus gibi çizgiye basarak oynamayı seven iki oyuncuyu böyle kullanmak ne kadar doğru tartışılır. Özellikle Kerem açısından çok fazla verim alınamayacağı kanaatindeyim. Yunus kendisini içeri atmayı seven bir oyuncu olduğu için bu konuda çok fazla zorlanmayacaktır. Seferovic’in de bağlantı oyunu sayesinde verim alınabilir ancak geçen seneki Kerem’in performansını bir süre göremeyeceğimizi düşünüyorum. Diğer opsiyonsa şu formasyon.
Burada da Mertens’in katılımıyla hücum hattının ciddi anlamda gol tehditi oluşturacağını düşünmek yanlış olmaz. Mertens’in kalitesiyle birlikte, kilitlenmiş oyunlarda atacağı bir şutla oyunu açabilecek, skora her türlü yakın olan bir oyuncuyla golü rahat bulabilirsiniz. Ancak Mertens’in yaşı beni düşündürüyor. Emre’nin ileride yaptığı baskıyı sağlayabilecek mi ciddi soru işareti. Merkezde oluşan sayısal dezavantajı Torreira-Oliviera ikilisi ne kadar kapatabilecek bunları zamanla göreceğiz.
Okuduğunuz için teşekkürler.
Yorumlar