22/23 sezonunda lig şampiyonluğu yaşadığı kadroyu bozmadan, bu kadroya bazı eklemeler yapan yönetimin hedefi elbette Avrupa’da başarılı olmak. Okan hoca ve ekibi, takımın hücum gücünü kaliteli ayaklarla donattı. Bu kaliteli ayaklarla takımın mevcut yapısını ve kimyasını fazla bozmadan, farklı profil ve farklı stillerle hücum repertuarını artırmayı amaçladı. Devler liginde başarı istiyorsanız statik olmamanız tam tersine sürekli bir devinim içinde olmanız gerekir. Tek bir formasyona bağlı kalmadan saha içinde pek çok işi hibrit model ile gerçekleştirmeniz önemli bir faktördür. Bir City ve bir Madrid gibi dominant değilseniz stabil olarak ilerleyebileceğiniz tek bir yapının geçerliliği sizi pek ilerletmeyebilir.
Elindeki kadroyla kamp dönemi geçiren Okan hoca, ortalamanın altında bir oyunla futbola merhaba dedi. Takıma geç katılan isimlerle birlikte oyunun oturmasının biraz zaman alacağı belli. Fakat bu zamanı olabildiğince kısa tutmak ve bu süreçte oynanan maçları kazasız atlatmak gerekli.
Temsilcimiz Galatasaray, ön elemelerde Litvanya ekibi Zalgris ve Slovenya ekibi Olimpija engellerini atlattıktan sonra Şampiyonlar Ligi play-off rakibi Norveç’in deneyimli ekiplerinde Molde oldu. Maçın ilk ayağı ise Norveç’te Aker Stadyumu'nda yani Molde’nin evinde oynandı.
KADROLAR
Okan hoca Barış Alper yerine Yunus’u tercih etmiş. Burada rakibin hücumda üçlü savunmada beşli olduğunu ve Yunus’un bu yüzden tercih edildiğini düşünüyorum. Sağ çizgide ters ayaklı olabilmek Molde gibi rakiplere karşı doğru oynandığında büyük avantaj sağlayabilir. Hem sizi daha asiste meyilli yapabilir hem de rakibin tandeminde oluşacak defoları ortaya daha rahat çıkartabilir.
Onun dışında alıştığımız bir ilk 11 tercihi görüyoruz Okan hocadan. Sergio – Berkan ikilisini devam ediyor ki Torreira’nın Olimpija maçında gördüğü kırmızı karttan dolayı cezalı olduğunu söyleyelim. Kerem Demirbay’ın tercih edilmeme sebebi: Berkan – Sergio tandeminin zaten bir süredir kullanılmasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Böylesine kritik bir maçta çok iyi olmasa bile bir anda tandemi bozmak işleri daha kötü yapabilir ki zaten yedek kulübünde Kerem’e sahipsin, istediğin zaman sahaya sürebilirsin.
İLK YARI
Maça doğru oyunla başlayan taraf Molde oldu ki ilk dakikalarda kurduğu üstünlük sonucu aldığı köşe vuruşundan gol yapmayı başardı. Merkezde çok adam kaçırdığımız gibi çizgilerde de rakibe fazla genişlik sağlama imkanı verdik.
Boey’in ilk yarı özelindeki ileride yakalanışları geri dönüşlerde zorlanmasına sebep oldu. Ek olarak rakibin orayı daha fazla kullanmasına olanak sağladı.
Yunus’un oyuna zenginlik katması kaleye yakın mesafeden serbest vuruş imkanı doğurdu. Bu serbest vuruşta şansta yanımızda oldu ve skora denge geldi. Artık oyunun ritmini bulmamak için herhangi bir sebep kalmamıştı. Maçın devamında hala zaman zaman boşlukları rakiplere versek bile Yunus’un muazzam topunda aynı güzellikte bir yanıt geldi Icardi’den. Ek olarak Yunus’un iptal olan golü de hafife alınacak türden değildi. Sezon başından beri belki de en net oynadığı oyun.
Zaman zaman rakibe gereksiz konfor alanı sağladık fakat son bölümlerde daha şeffaf bir oyun kurgusu vardı sahada. Ne oynamak istediğimiz belliydi. Adam adama baskıdan vazgeçip alan korumaya başladığımız bölümler bizim için çok kıymetli pozisyonlara dönüştü.
İKİNCİ YARI
Tıpkı ilk yarı gibi dominant başlayan taraf Molde oldu ama bu sefer bu dominantlığı az çok 45 dakikaya yayabildiler. Fazlasıyla dinamik aynı zamanda kompakt olmaları bizi fazlasıyla yordu açıkçası.
Yediğimiz 2. golde Boey tarafında arka tarafta tamamen boş kalan oyuncu topu ağlarla buluşturdu. Yani Molde bizim yapmamız gerekeni yaptı. Bizi sağa ve sola çekmeyi, tabiri caizse çalkalamayı çok iyi yaptılar.
Pas trafiğini sağlayamadık dolayısıyla oyun akışına bir türlü dahil olamadık. Çok basit pas hatalarıyla oyunun için dahil olamamakta rakibin daha fazla kompaktlık oluşturması demek.
Tam kötü oyundan beraberlik almakta iyidir diyecekken Tete’nin uzun topunu Barış indirdi, Icardi yıkılmadan devam etti ve Midstjö’ye yuvarladı ve ona sadece topu yuvarlamak kaldı. Böylesine zorlu deplasmandan galip çıkabilmek çok ama çok önemliydi.
Şimdi ise gözleri maçın 2. ayağı İstanbul'a çevirdik.
Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!