Aylardır merakla beklenen UFC 280, Cumartesi akşamı Abu Dabi’de yapıldı. Islam Makhachev ile Charles Oliveira arasındaki büyük çekişmeden Makhachev galip ayrıldı ve kemeri tekrar Dağıstan’a götürdü. Yan ana maçta Aljamain Sterling, T.J. Dillashaw’ın sakatlığının da yardımıyla rahat bir şekilde horoz sıklet kemerini korudu. Gecenin en tartışmalı maçında ise Sean O’Malley, Petr Yan’ı ayrık kararla mağlup etti ve UFC hakemleri tekrar gündeme geldi.
Bir önceki maçın tartısında kemeri kaybetmesine rağmen herkesin gerçek şampiyon olarak nitelendirdiği Charles Oliveira, bu maçın birçoklarına göre favori ismiydi. Son 4 maçında Dustin Poirier, Michael Chandler, Justin Gaethje ve Tony Ferguson gibi isimleri yenen birisini favori göstermek kadar doğal bir şey yoktu tabi ki de. Ayrıca Islam Makhachev’in iyi bir yenilmezlik serisiyle buraya gelmesine rağmen karşılaştığı isimler sebebiyle zorlu bir test maçına çıkmadığı da ortadaydı. Birçok kişiye göre Makhachev, Khabib Nurmagomedov’un etki alanı sayesinde buralara kadar gelmişti. Fakat maç içerisinde Islam bunun hiç de böyle olmadığını gösterdi.
Maçtan önce Charles Oliveira’nın ayakta Islam Makhachev’e karşı üstün olabileceği, yerde ise Oliveira’nın jiu jitsusunun Islam’ın güreşini bozabileceği yorumları yapılıyordu. Islam, bu konuda onları yanılttı. Charles Oliveira beklenildiği gibi öne adımlayarak başladı fakat Islam hemen karşılık verdi ve onu geri püskürtmeyi başardı. Islam, oyunu çok zaman geçmeden yere aldı. Oliveira’nın da bundan pek rahatsız olduğu görülmüyordu, sonuçta en etkili olduğu yer orasıydı. Fakat Islam’ın güreşi karşısında jit jitsusu etkisiz kaldı. Teknik denemelerini Islam boşa çıkardı. Islam Makhachev’in yerde Khabib Nurmagomedov gibi bir dominasyon kurmasını birçok kişi beklemiyordu ki bunu Oliveira’nın da beklemediği görülüyordu. Oliveira’nın bu performans karşısında şaşkın bir halde olduğu belliydi.
İkinci raundda koçunun da tavsiyesiyle Charles Oliveira mesafeyi uzun tutmaya çalıştı fakat bunda başarılı olamadı. Islam Makhechev, hem ayakta onun boksuna karşılık verdi hem de oyunu tellerde clinch pozisyonuna getirerek baskı kurdu. Raundun son iki dakikasına girerken Islam, Olivieira’nın sıçrayarak diz denemesine müthiş bir sağ ile kontra verip rakibini yatırdı ve ardından yerde arm triangle choke ile rakibini pes ettirmeyi başardı. Charles Oliveira gibi bir rakibini nefis bir kroşe ile yatırıp pes ettirmesi büyük bir mesajdı. Sikleti son iki yılda darma duman eden bir ismi böyle üstün performansla yenmesinin sıkletteki muhtemel rakiplerine büyük bir gözdağı verdiğini söylersek yanlış olmaz.
Islam Makhachev’in sıradaki maçı da kafes içerisindeyken belli oldu. Khabib ve Islam, tüy sıklet şampiyonu Alexander Volkanovski’ye meydan okudular. Gecede yedek dövüşçü olarak orada bulunan Volkanovski, kafese gelip meydan okumayı kabul etti ve Islam ile yüzleşti. Ocak ayında yapılması beklenen maç, Islam için belki de bu maçtan daha zorlu bir sınav olacak. Eğer Volkanovski gibi oyunu sürekli karıştıran, rakibin planlarını bozup onu sindiren birisini yenerse bu sikleti domine edebilecek gücü olduğunu gösterir.
Aljamain Sterling – T.J. Dillashaw karşılaşması, geceyi S Sport’ta sunan Yücel Tuğan’ın da söylediği gibi garip bir maçtı. Zaten bu maç için heyecan fazla oluşmamıştı. Ana maçı geçtim, Petr Yan – Sean O’Malley maçı bile daha fazla merak ediliyordu. Maç başlar başlamaz ilk dakika içerisinde T.J. Dillashaw’ın sol omuzunun çıkması karşılaşmanın sonucunu belli etti. Sterling, ilk raundda sakatlanan rakibini yerde domine etti fakat maçı bitiremedi. Dillashaw da büyük bir yürek ortaya koyarak savaştı. Raund arasında Dillashaw’ın omuzunu koçları ilginç bir şekilde yerine oturttu. Fakat ikinci raundda yine omuz yerinden çıktı. Sterling, maçı fazla uzatmadı ve hakemin de araya girmesiyle karşılaşmayı ikinci raundda teknik nakavtla kazanmış oldu.
Dillashaw, maçtan sonra kamp sürecinde en az 20 kez omuzunun çıktığını söyledi. Kemer şansını kaybetmek istemediği için ne olursa olsun kafese girdi ama sakatlık peşini bırakmadı. 36 yaşındaki dövüşçü için belki de son kemer umudu şanssız bir şekilde son bulmuş oldu. Sterling’in ise kemerle yürüyüşü sorunsuz bir şekilde devam ediyor. Gelecek maçta Sean O’Malley ile karşılaşacağını düşünürsek hem maddi olarak hem de görünürlük olarak en önemli maçına doğru gidiyor.
Gelelim gecenin en tartışma yaratan maçına. Eski şampiyon Petr Yan ile UFC’nin göz bebeği Sean O’Malley, bir nevi UFC horoz sıklet kemer maçı elemesine çıktı. 3 raundluk nefis mücadeleyi Malley, ayrık hakem kararı (29-28, 28-29, 29-28) ile kazandı. Bu karar otoriteler tarafından skandal olarak yorumlandı. Malley de maçtan sonra kazanmasına rağmen bu sonuca şaşırdığını, maçı tekrar izlemesi gerektiğini söyledi. Sonuç tartışmalı olsun veya olmasın Malley’in bu sonuçla birlikte kemer yolu açılmış oldu.
Maçı izlerken herkes gibi ben de kendime göre puanlama yaptım. Maçın net raundları ikinci ve üçüncü raundlardı bana göre. İkinci raundu Yan’a, üçüncü raundu O’Malley’e verdim. Üçüncü raundun sonucuna itiraz edenler olsa da bence o raundda ayakta Malley daha net ve etkili yumruklar attı. Yan, son anlarda maçı yere almaya çalışsa da Sean O’Malley’nin savunması iyiydi. UFC’nin resmi istatistikleri de bunu gösteriyor. Bu raundda Petr Yan 26’da 15 isabet bulurken, Sean O’Malley ise 71’de 40 isabet buldu.
Maçın kritik raundu ilk raunddu. O’Malley, raundun ayakta geçen bölümünde üstünlük kuran taraftı. Kol uzunluğu avantajını iyi kullandı. Yan, içeri girip isabetli yumruklar bulamadı. Bir süre sonra Yan, güreşini kullanmaya başladı. Maçı yere aldı. Malley burada savunma yapmaya ve jiu jitsusunu kullanmaya çalıştı fakat etkisiz kaldı. Petr Yan da dominasyon kuramadı.
Yerdeyken rakibinize ya yumruklarla üstünlük kurarak zarar vermelisiniz ya da pes ettirmeye çalışmalısınız. Yan zaten pes ettirmeye hiç çalışmadı, yumruklarla zarar verme konusunda da çok başarılı olamadı. Ayrıca yerde geçen süre toplam 1 dakika bile değildi. UFC’nin istatistiklerine göre bu raundda Yan 31’de 19, O’Malley ise 55’de 23 etkili vuruş yaptı.
Yukarıda açıkladığım sebeplerden dolayı ben ilk raundun Sean O’Malley’e verilmesinde bir sakınca görmüyorum. Çok ortada bir raunddu. Belki de ilk raundun puanlamasında yapılacak en doğru şey beraberlik kararıydı. Bu maç berabere bitse, bu ikili arasında 5 raundluk bir rövanş maçı izleyebilsek çok daha güzel olurdu. Umarım bu ikilinin yolu bir kez daha kesişir ve bu sefer 5 raundluk bir mücadelede tartışmasız bir kazanan görürüz.
Dövüş sporları ile ilgili içerikler için bizi takipte kalın!