Hikayeler, futbol sahnesini pekiştiren ve futbolseverleri cesaretlendiren en temel unsur olarak hayatın her alanında olduğu gibi futbolda da oldukça önemlidir, hatta kimilerine göre en önemlisidir. Yolculuklar her zaman olumlu seyretmez, düşülen anlarda da yanında olanlarla yolculuğun değeri anlaşılır. Yaklaşık 100 yıllık bir çınar olan Girona FC, bu konuda sermaye etkili bile olsa en keyifli hikayelerden birine sahiptir. Katalonya’nın mütevazi cennetinin futbol yolculuğuna bakalım. Rota Girona!
İber yarımadasının kuzeyinde, Onar Nehri ile Dels Angels dağları arasında yer alan Girona kenti, antik dönemde İber sakinlerinin yaşadığı ve “Gerunda” olarak adlandırılan bir bölgedir. İber halklarından Ausetani halkının kenti olan Gerunda kenti, Romalıların egemenliğine kadar bu halklara yurt olmuştur. Romalıların bölgeyi alması ile kent “Oppidum Gerunda” adında bir Roma kenti oldu ve Vizigotların kenti ele geçirmesine kadar Romalıların hâkimiyetinde kaldı. MS. 6. yüzyılda ise Vizigotlar kenti ele geçirmiş ve burada MS. 8. yüzyılın başına kadar hüküm sürmüşlerdir. Ancak 714 yılında Müslüman akınları sonucu kent Müslümanlar tarafından fethedilmiş ve Müslüman kaynaklarında “Jerunda” olarak geçerek, Müslüman nüfus barındırmıştır. 785 yılında Kutsal Roma İmparatoru Charlamagne tarafından kent Müslümanlardan alınmış ve Katalonya bölgesinin önemli kentlerinden biri haline getirilmiştir. Ancak Müslüman Magribliler kenti yağmalamaya devam etmiş, MS. 9. yüzyıl ve 10. yüzyılda birçok defa kenti yağmalama girişiminde bulunmuşlardır. Bunun sonucunda Katalonya Kontu Wilfred The Hairy (Kıllı Wilfred) 878 yılında Gerunda’yı Barcelona’ya bağlı bir bölge haline getirmiştir.
Girona bölgesi MS. 11. yüzyıldan itibaren, Katalonya bölgesinde önemini hissettirmeye başlamıştır. Barcelona Kontu II. Alfonso, Girona’yı Barcelona’dan ayrı bir kent olarak ilan etmiş ve 14. yüzyıl – 15. yüzyılda Katalonya Prensliği içerisinde, Aragon Kralı’nın Girona Prensine Dük unvanı vermesi ile bölge Dükalık haline gelmiştir. Aynı zamanda Girona kenti,
Orta Çağ’ın baskıcı dönemleri içerisinde Yahudi halkının toplandığı ve birlikte yaşadığı önemli kentlerden biri olmuştur. Şehirde açılan “kabbalistik” okul da bunun en büyük göstergesidir. II. Bayezid döneminde göç etmeye zorlanan Yahudilerin bir kısmı, gemilerle Osmanlı topraklarına getirilmiştir. Bu yüzyıllardan itibaren genel olarak istikrarlı biçimde görülen kent, düzenli saldırılara maruz kalmıştır. Bunların en önemlilerinden birisi ise Üçüncü Girona Savaşı esnasında 1809 yılının Mayıs ayından Aralık ayına kadar süren 35.000’e yakın Napoleon Bonaparte askeri ile Fransız ordusu tarafından kuşatılmıştır. Burada güçlü bir direnç gösteren Gironalılar, bunun anısına bugün hala sıklıkla ziyaret edilen meydanlardan olan Place de Independencia’da yer alan Bağımsızlık Anıtı yapmışlardır.
Girona ve Futbol
Girona kentinde futbol ışıkları 20.yüzyılın başlarında yanmaya başladı. Günümüzde ise etrafa ışık saçan bu kulübün kurulması ise 1930 yılını bulmuştur. Hikâyenin başında, kentte 1900lü yılların başında kurulan Strong Esport, Youth Grouping, Girona Sport Club Patronage isimli kulüpler 1930 yılına kadar başarısız, istikrarsız ve borçlu bir dönem geçirmişlerdir. Futbolla tanışan Girona kenti başarı ile imkânsız bir aşk içine düşmüşlerdir. 1920 yılında kurulan Unio Deportivo Girona kulübü, 200.000 peseta borç olduğu için kapatıldı, sahneden çekildi ve ardından çeşitli taraftarların desteği ile Café Norat de la Rambla’da Girona FC kuruldu. Takımın ilk resmi maçı Artigas Colony’i konuk etmesi ile gerçekleşti ve takımlar sahadan 1- 1’lik beraberlik ile ayrıldı. Girona yüksek mertebeden futbol hayatına başlamasa da 1935-36 sezonunda 2. ligde (günümüzde Segundo Division) sezonu 1.sırada bitirerek yükselme hakkı kazandılar. Kent ve takım için eşsiz bir başarı olan bu durumun sevinci kursakta kaldı; İspanyol Sivil Savaşı! 1939-40 sezonuna kadar savaş nedeni ile futbolun istikrarlı olarak oynanamadığı yılların ardından tekrar başlayan futbol ligleri Blanquivermells için çok iç açıcı gelişmemiştir. Kulüp için 2008 yılına kadar olan süre içerisinde en parlak husus, güncel stadyumun yapılması idi. Estadio Municipal de Montilivi’nin açılışı 1970 yılında yapılmış ve 14.624 kapasite ile küçük şehrin küçük stadı olarak, yıllarca Kırmızı – Beyazlılara hizmet vermiş, vermeye de devam etmektedir.
Nihayet 2008!
1936 yılından 2008 yılına kadar geçen süre Girona futbolu için adeta bir “Karanlık Çağ” olarak adlandırılabilir. Bu süreç içerisinde 3. ve 4.ligler arasında mekik dokuyan ve adeta bir asansör takımı olan Girona, 2007-2008 sezonunda Segunda Division B’yi 3.sırada tamamlayarak Barakaldo ve Cueta ile Play-Off maçları oynamaya hak kazanmış, bu elemeleri geçerek nihayet, uzun bir aranın ardından Segunda Division’a yükselmeye hak kazanmıştır. Bu tarihten itibaren istikrarlı bir 10 sezon geçiren Girona, Segunda Division’da ilk 4 sezonda sürekli küme düşme tehlikesi ile karşılaşmıştır. 2013-14 sezonunda iflas başvurusunda bulunan Girona takımında işler kötü gitmeye başlamışken, yönetim kurulunu devralan Francesc Rebled, Soria teknik direktörü Pablo Machin’i kulübe getirerek adeta kulübün kaderini değiştirdi. Machin, 2014 -15 sezonunda Segunda Divison’da Girona takımı ile 82 puan toplayarak harika bir sezon geçirdi ancak averaj ile Sporting Gijon’a geçildiler ve 3.olarak Play-Offlara katıldılar. Burada da yerini Las Palmas’a bırakan takım bir sonraki sezonda da Segunda Division’da mücadele etti. 2015-16 sezonunda 4. olan Girona’nın inadı kırılmadı ve 2016 – 17 sezonunda, nihayet, yıllardır hayallerini süsleyen La Liga’ya çıkma hedeflerini Segunda Division’da sezonu 2. sırada tamamlayarak gerçekleştirdiler ve 4 Haziran 2017 günü, 87. yaşına girmek üzere olan kulüp tarihinin en görkemli günü olarak tarihe geçti.
Başka bir dünya!
Tarihler bu kez 23 Ağustos 2017’yi gösterdiğinde City Football Group ve iş insanı Pere Guardiola tarafından satın alınan kulüp, farklı bir profil çizmenin ilk basamağını tamamlamış oldu. Ancak bu başarı basamakları kolay olmayacaktı, nitekim 2017-18 sezonunda La Liga’da 10. sırada sezonu tamamlayan kulüp, gelecek sezonda ise ligi 18. sırada tamamlayarak Segunda Division’a geri döndü. Geri dönüşün ardından 2020 Ağustos ayında Bolivyalı iş insanı Marcelo Claure, Pere Guardiola’nın kulüpteki hisselerini satın alması ile birlikte kulüp üç büyük hissedar tarafından yönetilmeye başlandı; City Football Group %47, Claure %35 ve Girona Football Group %16.
Segunda Division’a dönülen ilk sezonda 5. olarak Play-Off’lara katılan Girona, burada başarısız olmuştur. Bir sonraki sezonda da aynı senaryo tekrarlanmış ve 2021-2022 sezonunun son anlarına kadar Gironistes’ mucizeyi beklemiştir. 2021 yılının başında Madrid doğumlu İspanyol teknik direktör Michel’i takıma getiren kulüp yetkilileri, kulüp tarihindeki en doğru hareketlerden birine de imza atmış olabilirler. Michel önderliğindeki takım 2021-22 sezonunda Segunda Division’u averajla 6. sırada bitirerek Play-Off’lara katılma hakkı elde etmişlerdir. Buradaki ilk rakipleri olan Eibar’a ilk maçta kendi evlerinde 0-1 mağlup olan Kırmızı- Beyazlılar, Michel önderliğinde ikinci maçı deplasmanda 0-2 kazanarak finale yükselmişlerdir. Christian Stuani bu maçta uzatma dakikalarında attığı gol ile takımına adeta “hayat öpücüğü” vermiştir. Finalde ise Tenerife ile karşılaşan Girona, ilk maçı yine kendi evinde kazanamamış ve 0-0’lık sonuçla sahadan ayrılmasına karşın, rövanşta rakibini 1-3 mağlup ederek La Liga’ya yükselmişlerdir. 2022-23 sezonunda Football Manager’in önemli wonderkidlerinden Viktor Tsygankov, Southampton’dan Oriol Romeu, Real Madrid’den Miguel Gutierrez gibi oyuncuları bonservisleriyle, Yangel Herrera ve Castellanos gibi oyuncuları kiralık olarak takıma katan kulüp, sezonu 10. sırada tamamlamıştır.
Rüya sezon 2023-2024 sezonuna ise yine nokta atışı transferler ve yapılanma ile giren Girona, kentin yaklaşık 100 yıldır beklediği başarıyı, tutkuyu, arzuyu ve inancı taraftarına vermiş gibi gözükmektedir. Dovbyk, Gazzaniga, Garcia, Torre, Solis, Daley Blind gibi isimlerle güçlenen kadro ligde uzun süredir ilk iki sırada Real Madrid ile mücadele halindedir. Her ne kadar 27. hafta itibari ile masal şampiyonluk iddiası biraz suya düşmüş gibi olsa da bu süreç esnasında yaşanılan bu duygu durum, Girona kentinde yüksek nabızda cereyan ederken, hissedilenler sanırım beklenilen 94 yıla değmiş gibi gözükmektedir.