Bugün sizlerle geçtiğimiz sezon ligin en çok gol yiyen takımlarından biri olan, ligde kalmayı sondan bir önceki hafta garantileyen Everton'un bu sene ilk 8 haftada en az gol yiyen takım haline gelmesini anlatacağım. Keyifli okumalar dilerim.
Geçtiğimiz 21/22 sezonu Everton için oldukça sancılı geçti. Bunun temel sebebi ise kadronun yetersizliği ve nitelik bakımından yoksun olmasıydı. Stoper rotasyonundaki oyunculardan Yerry Mina'nın bir türlü sakatlıklardan kurtulamaması, Michael Keane'nin ve Holgate'nin formsuzluğu, Godfrey'in kısmen diğer isimlere nazaran daha iyi olduğunu söyleyebiliriz ancak Everton sezon boyu kesinlikle çok yetersiz bir stoper tandemiyle oynadı. Sürekli olarak yapılan bireysel hatalar, takımın uyum sorunu ve duran toplardaki zaafiyeti belkide küme yarışı içerisinde olmasına sebep oldu. Orta sahada ise tabiri caizse pasör bir orta saha oyuncusunun olmaması takımın hücumdaki etkinliğini ve yaratıcılığını da kısıtlıyordu. Allan ve Doucoure tam olarak savaşçı ve hızlı hücumda takımda katkı sağlayacak isimler. Andre Gomes, Fabian Delph ve Gbamin'in sakatlıklardan başının kurtulmaması Everton takımı tam bir kontra atak takımı haline getirdi diyebiliriz. Hücum hattında Richarlison ile beraber belki de takımın en etkili silahlarından olan Calvert Lewin'in henüz sene başında yaşadığı sakatlık ise Benitez ve Everton'un elini iyice zayıflattı. Rondon'un istenen seviyede olmaması ve Lewin'in sakatlığı tüm sezonun yükünü Richarlison'un üstüne yıktı desek yanlış olmaz. Gordon ve Gray ise zaman zaman parlasalar da istenilen seviyede değillerdi. Ancak ligin 2. yarısında Lampard'ın da gelişiyle Gordon kesinlik büyük bir gelişim gösterdi. Şimdi gelelim takıma yapılan takviyelerle.
Teknik direktör Frank Lampard, takımdaki defans hattının ne kadar yetersiz olduğunun farkındaydı. İlk olarak küme düşen Burnley'in stoperi Tarkowski bedelsiz şekilde takıma katıldı. Wolves'ten Coady kiralık olarak geldi ve stoper tandemine 2 savunma takımının 2 iyi oyuncusu katıldı desek yeridir. Daha sonra gözünü orta sahayı güçlendirmeye çeviren Merseyside ekibi eski oyuncusu Gueye'yi kadrosuna kattı. Lille'den büyük beklentilerle ve 35 milyon Euro gibi bedelle Onana transfer edildi. Genç Garner de orta saha rotasyonuna katıldı. İleri hatta ise Burnley'den McNeil ve Brighton'dan Neal Maupay katıldı. Böylece geçtiğimiz sezonki eksikleri büyük ölçüde kapattı Everton. Ancak Richarlison'un satışı sonrası onun yerine yıldız bir oyuncu gelmemesini büyük bir eksik olarak görüyorum.
Everton sezona Goodison Park'taki Chelsea maçıyla başladı. Her ne kadar Jorginho'nun penaltıdan bulduğu golle tek farkla yenilmiş de olsalar hücum anlamında etkisiz bir maç geçirdiler. 2. hafta rakip Steven Gerrard'ın ekibi Aston Villa idi. Sezona kadrosunu koruyarak ve Sevilla'dan stoper Diego Carlos' u kadrosuna katan Aston Villa, eksik bir hücum gücüne sahip Everton için oldukça zor bir deplasmandı ve öyle de oldu. Everton maçtan 2-1 mağlup ayrıldı. Sıradaki maç ligin yeni ekibi Nottingham Forest karşısındaydı. Maç boyu yine fena olmayan bir savunma performansı gösteren ev sahibi ekip uzaktan gelen şuttan seken topta topu ağlarında gördü ve hala 3 puanla tanışmadı. 4. haftada rakip Manchester United'e daha ilk yarıdan 4 gol atan Brentford idi. Gordon'un savunma arkasında sarkmasıyla golü bulan Everton kalan 70 dakika savunmaya çekildi desek yeridir. 3 kez direkten dönen top ve Pickford'un kurtarışlarına rağmen Everton maçtan 1 puanla ayrıldı. Diğer haftaysa rakip kendi evinde Chelsea'yı üçleyen Leeds United idi. Tıpkı Brentford maçı gibi Gordon'un erken bulduğu golle öne geçti Everton. Ancak yine üstünlüklerine koruyamadılar ve 1 puana razı oldular. Ancak bu maç, son maça nazaran kalesini daha iyi savundu. Sırada Merseyside derbisi vardı. Her ne kadar fena olmayan savunma performansına rağmen hücum hattındaki etkisizlik Everton taraftarının canını sıkıyordu.
Bildiğimiz gibi derbi maçların havası ayrı olur. Bu maç hem oyun hem de mental olarak Everton'un çıkışa geçmesi için ideal bir maçtı. Liverpool önceki hafta Fabio Carvalho'un 90+8'de bulduğu golle Newcastle'yi mağlup etmişti. Ancak oynadığı çoğu maçta geriye düşmüş ve taraftarları oyundan memnun değildi. Derbide çıkış arayan iki ekibin kıyasıya mücadelesi sonucu kazanan çıkmadı. Ancak Everton kesinlikle Liverpool'a kafa tuttu. Kaçan pozisyonlar, direkten dönen top ve Coady'nin iptal olan golü taraftarı iştahlandırmıştı. Pickford'un olağanüstü performansı takımına puanı kazandırdı ve maç golsüz eşitlikle sona erdi. Sıradaki maç geçtiğimiz sezondan çok uzakta olan West Ham'dı. 4 maçlık beraberlik serisini artık galibiyet ile sonlandırmak istiyorlardı. Maupay'ın attığı golle maçı kazanan Everton bu sezonki ilk galibiyetiyle tanıştı. Bu maçta da önceliği savunmaya ve gol yememeye veren Merseyside'ın mavi tarafı gün geçtikçe daha da iyiye gidiyor. Son olarak St. Marry'de Southampton karşısına çıkan Everton, 5 dakikada bulduğu iki golle ufak bir geri dönüşe imza atarak zorlu deplasmandan 3 puanla ayrıldı. Yenilmezlik serisini sürdürürken buna bir de galibiyetler ekledi Lampard'ın ekibi. Sıradaki rakip ise bu senenin tartışmalı takımı olan kırmızı şeytanlardı. Maça 5. dakika Iwobi'nin muazzam golüyle öne geçerek başlasalar da bunu koruyamadılar ve 2-1'lik mağlubiyetle sahadan ayrıldılar. Ligde 9 hafta sonunda 10 puanla ligin 12 sırasında yer alan Everton, ligin bu sürecinde yediği 9 golle en az gol yiyen ekiplerinden biri konumunda.
Frank Lampard ve ekibi geçtiğimiz sezonda takımdaki eksikleri iyi gözlemleyerek ve analiz ederek fena olmayan bir transfer dönemi geçirdi. Savunmaya yapılan takviyeler, Coleman yerine Patterson'ın sağ beke monte edilmesi, orta sahadaki ayağı top tutan oyuncu eksikliğe göre alınan oyuncular, forvet hattında kanat ve santrafor mevkisine alınan isimler şu an için yeterli görünse de ben hala Richarlison'un satışı sonrası onun yerinin dolduğunu düşünmüyorum. İşler hücum anlamında kötü gittiğinde ve Everton kısır bir maç geçirdiğinde taraftarlarca gündeme gelecek ilk konu bu olacaktır diye tahmin ediyorum. Her ne kadar geçiş oyununda ve kontra atakta iyi olsalar da toplu oyunda geliştirmeleri gereken bazı etmenler olduğu ise bariz bir gerçek diyebiliriz.
Bu yazımda sizlere Everton'u geçtiğimiz sezonla kıyaslayarak neleri yaptığını anlatmaya çalıştım. Umarım keyifle okuduğunuz bir yazı olmuştur. Başka yazılarda görüşmek üzere!
Tüm futbol ve spor haberleri için bizi takipte kalın!
Comments