Galatasaray, bu hafta evinde Trabzonspor’u ağırladı. Ev sahibi ekip maçtan 2-1 galip ayrılırken golleri, Galatasaray’da Mertens ve Icardi, Trabzonspor’da ise Maxi Gomez attı.
Maçın ilk 15 dakikasına baktığımızda, Trabzonspor'un iyi hazırlanmış bir görüntü verdiğini söyleyebiliriz. Öyle ki maçın hemen 12. saniyesinde buldukları gol bunun en iyi göstergesi. Galatasaray’ın geriden oyuna başlarken veya oyunu kurarken Torreira’nın üzerinden kurduğunu anlamış ve buna göre bir önde baskı planı oluşturmuş. Trabzonspor’un attığı golde üç kişiyle birlikte, hem Muslera’nın hem de Torreira’nın pas açılarını kapattılar. Muslera topu alışkanlık gereği olsa gerek Torreira’ya oynadı ve pas opsiyonu kalmayan Torreira zeminin de azizliğiyle bir hata yaptı. Bu önde baskı Trabzonspor’un aslında oyun anlayışını ortaya koydu. Önde, pas opsiyonlarını kapatarak bir baskıyla Galatasaray’ın geriden oyunu başlatmasına müsaade etmemek ana hedefti. Tabii bunu attıkları golde ve ilk 15 dakika yapsalar da Galatasaray’ın uzun toplarını da çok fazla engelleyemediler. Galatasaray bu uzun topları indirmeyi başardığı durumlarda ise beklerin atak desteğini Trabzonspor çok durdurdu. Bu merkezde sol ve sağ içteki oyuncuların savunma katkısıyla Galatasaray’ı bir süre durdurabilseler de bu sadece 18 dakika sürdü.
Trabzonspor önde rakibe baskı kurarken merkezde bir boşluk bırakıyordu. Bu boşluğu Mertens ve Oliveira iyi değerlendirdi. Oliveira’nın aldığı topları boş alanlara dağıtıp oyunu rahatlattığını çok rahat bir şekilde gördük. Galatasaray yine bu şekilde oyunu rahatlatıp rakip sahaya geçerken, aslında sene başı hazırlık maçlarında ve yaklaşık son 8-9 maçtır çokça gördüğümüz bir senaryo gerçekleşti. Kerem yine kendini merkeze attı ve ceza alanına bir koşu gösterdi. Bu koşu, rakip savunmanın dengesini bozan ve birebir eşleşmelerinin kaymasına neden olan bir koşu. Böyle olunca Kerem’i karşılayacak birini bulamıyorsunuz. Savunma böyle dağılınca, Icardi’nin pasıyla topla buluşan Mertens topu ağlara gönderdi. Bu golden sonra Galatasaray daha rahat ve daha oturaklı bir oyun sergiledi diyebiliriz. Trabzonspor ise oyuna yine aynı şekilde devam etti. Önde baskıyla birlikte rakibi çıkartmamaya çalıştılar. İlk yarı 1-1’lik eşitlikle sonuçlandı.
İlk yarı için Trabzonspor daha doğru olan oyunu oynarken, Galatasaray’da Barış Alper’in bu maçta gösterdiği performans Galatasaray’ın oyununu çok etkiledi. B. Alper’in aldığı topları etkili kullanamaması ve yaptığı top kayıpları, Galatasaray’ın etkinliğini azalttı ilk yarı.
İkinci yarı ise Galatasaray işlemeyen Torreira yerine Berkan, yine işlemeyen Alper yerine Yunus’la sahaya çıktı. Trabzonspor ise ilk yarı pek aktif göremediğimiz Lahtimi yerine Gbamin’i sahaya sürdü. Böylelikle Galatasaray’ın merkezde sağladığı üstünlüğü önlemeye, oyun direncini de arttırmaya çalıştılar. İkinci yarı Trabzonspor ilk yarıdan farklı olarak oldukça konsantrasyon kaybı yaşamış gibi bir görüntü verdi. İlk yarı bu kadar doğru bir oyun oynarken, ikinci yarı ise bunun tam zıttı bir oyun sergilediler. Önde baskıyı bırakıp daha çok rakibi karşılamaya dönmüş bir oyun vardı. Galatasaray ise Yunus ve Berkan’ın oyuna girmesiyle biraz daha rahatlamış, hücumda topları daha etkili kullanabilen bir görüntü çizdi. Trabzonspor’un Lahtemi çıktıktan sonra, formasyonu 4-2-3-1 veya 4-4-2 diyebileceğimiz bir sisteme geçişi de oyun planlarını etkilemiş olmalı. Hatlar arasında Siopis tek adam olarak oynarken daha rahat bir görüntü vardı Trabzonspor’da ancak Siopis’in yanına Gbamin girip ve üstüne birçok bireysel hata yapınca işler pek de istendiği gibi gitmedi.
Galatasaray yine çok adamla hücum ederken, Yunus’un ceza alanında buluştuğu topta yerde kalmasıyla penaltı kazandı ve Icardi penaltıdan topu ağlara gönderdi. Bu golden sonra özellikle son 25 dakika gibi bir sürede Trabzonspor oyundan çok düştü. Üstüne yoğun kar yağışı da eklenince oyun işlemez oldu. Zemin giderek ağırlaştı ve kar yağışı oyuncuların belki de görüşlerini çok etkiledi. Oyuna sonradan giren oyuncuların, her iki takımda da oldukça basit pas hataları yaptığını gördük ki bu her iki takımında eksik yakalanmasına ve golle sonuçlanmasına neden olabilirdi.
Genel olarak hava durumunda kaynaklı son 30 dakikası, her iki takımında oyun planından bağımsız bir futbol sergilediğini düşünüyorum. Keza yağış ve zemin topla oynamaya pek imkan sağlamadı. Galatasaray yine Icardi’nin gösterdiği performansla kazanmayı bildi. Bir parantez de Muslera’ya açalım. Muslera, Bartra ile girdiği pozisyonda sakatlanarak oyundan çıktı. Son yıllarda şampiyonluk kazandıran bir profil olması sebebiyle Galatasaray adına üzücü bir haber. Onun eksikliği Galatasaray’ı daha önce etkilemişti. Ne zaman döneceğini şu anda bilmiyoruz ama geçmiş olsun diyelim.
Galatasaray liderliğine devam ediyor. Zorlu Trabzonspor maçından da galip ayrıldılar. Okan Buruk da ligde 12’de 12 galibiyet alarak lig tarihine geçti. Bakalım bu galibiyet serisi daha ne kadar sürecek?