Merhaba! Bugün sizlere nam-ı diğer "The Money Man" yani Mehmet Okur’dan bahsedeceğim. Hepinize iyi okumalar diliyorum, haydi başlayalım.
26 Mayıs 1979’da o zamanlar Bursa’nın bir ilçesi olan Yalova’da doğdu. Dünyaya 60 cm civarında bir boyla merhaba diyen bu bebek için doktoru 2 metrenin üzerine çıkacaktır tahmini yapmıştır ve bugün kayıtlara 2.11 olarak geçen boy uzunluğuyla Mehmet Okur doktorunu da yanıltmamıştır.
13-14 yaşlarına kadar spor branşları içinde en çok futbolla ilgilendi ve kalecilik konusunda hünerlerini sergiledi. Daha sonra babasının ısrarları üzerine yaşıtlarına göre geç sayılan bir yaşta, Oyak Renault için girdiği denemelerle birlikte basketbol topunu eline ilk defa almıştı. O zaman hiç kimse tahmin etmese de bu ilk topla karşılaşma ilerleyen yıllarda hem kendisine hem de ülkemize çok büyük başarılar getirecekti.
1997 yılında henüz 17 yaşındayken ve basketbola sadece 3 yıl önce başlamışken kendisinden beklenenlerinde üzerine çıkarak Oyak Renault takımını yeniden 1. lige çıkardı. Aynı zamanda oynanan Türkiye Şampiyonası’nda takımıyla büyük bir başarı göstererek 3. oldular. Yurt içindeki ve yurt dışındaki takımlarının dikkatini çekmeye başlayan genç oyuncu hemen ertesi sene Avrupa’da başarı için güçlü bir takım kurmaya çalışan Tofaş’a transfer oldu.
Tofaş’ta bir çok yıldızın yanında olmasına rağmen 12.4 dakikada 4.6 sayı, 4.3 ribaund ve %52.6 üç sayı isabet yüzdesiyle oynadı. Burada geçirdiği yıllarda 2 Türkiye Ligi Şampiyonluğu ve 2 tane de Türkiye Kupası kazandı. İkinci sezonunda oynanan Türkiye Kupası’nda Finaller En Değerli Oyuncusu ödülünü kazandı. Türkiye Ligi’nde alınan kupalara rağmen asıl amaç olan Avrupa’da başarıların gelmemesi sonucunda 2000 yılında ani bir kararla Tofaş takımı kapatıldı. Bu olayın ardından özellikle yurt içinde kendini zaten kanıtlamış olan Mehmet Okur, Efes Pilsen takımına transfer oldu.
İlk yılında oynadığı Türkiye Ligi final serisinde takımı kaybetmesine rağmen kendisi en değerli oyuncu seçildi. 2001 yılı bu kayba rağmen onun hayatında bir dönüm noktasının tam kendisi oldu. Önce 2001 yılında Türkiye’de düzenlenen Eurobasket turnuvasında Türkiye Basketbol A Milli Takımı ile ilk madalyası olan gümüş madalyayı kazandı ve ardından 2001 NBA Draftı’na girmeye karar verdi.
Etrafındakiler ve kendisi her ne kadar ilk turdan seçileceğine inansa da işler öyle olmadı ve ikinci tur 38. sıradan Detroit Pistons tarafından seçildi. Bu süreçte NBA’de kalıcı olmak için kendisini daha çok geliştirmesi gerektiğini fark etti ve Efes Pilsen takımında maçlara ilk beş başlamak sözünü de alarak kıtada kaldı.
2002 yılında Indianapolis’te oynanan FIBA Dünya Şampiyonası’nda 17.3 sayı, 6.6 ribaund ve %55 üç sayılık isabet oranı ortalamalarıyla oynadı. Şampiyonanın en iyi 10 oyuncusu arasına seçilme başarısını gösteren genç yıldız; 3 Türkiye Ligi, 4 Türkiye Kupası, 2 Türkiye Süper Kupası madalyalarını kişisel müzesine ekledikten sonra hayatındaki en büyük başarıları kazanmak üzere kıtaya veda etti.
Detroit Pistons takımına katıldığı ilk sezon olan 2002-2003 sezonunda, 19.0 dakikada 6.9 sayı, 4.7 ribaund, %33.9 üç sayılık isabet yüzdesi ortalamalarıyla oynadı. Takımı o yıl Doğu Konferansı Finallerinde New Jersey Nets takımına kaybetti. Ertesi sene takımda yapılan değişikliklere rağmen süresi arttı ve 22.3 dakikada 9.6 sayı 5.9 ribaund %37.5 üç sayılık isabet yüzdesi ortalamalarıyla oynadı. NBA Finallerinde, LA Lakers takımıyla karşılaştılar ve 5 maçın sonunda 4-1 galip gelerek NBA Şampiyonu oldular. Bu başarı Mehmet Okur’a NBA şampiyonluğu kazanan ilk Türk oyuncu unvanını getirdi ve bugün -2023 yılında- hala daha şampiyonluk yüzüğü kazanan tek Türk oyuncu olarak tarih sayfalarında yer almaktadır.
Şampiyonluğun ardından kariyerinin altın çağlarını yaşayacağı Utah Jazz takımına 6 yıl 50 milyon dolarlık bir sözleşmeyle katıldı. Dönem şartlarına bakıldığına bu sözleşmenin epey kazançlı bir sözleşme olduğu rahatlıkla söylenebilir. 2004 yılında başlayan bu yolculuk bir çok güzelliğin yanı sıra kritik anlarda elinin asla titrememesi ve o dönemde Mehmet Okur’la aynı pozisyonda oynayan pivotların aksine üçlük yüzdesinin her zaman %30’un üzerinde olması; Utah Jazz taraftarlarının sevgilisi olmasına ve asla eskimeyecek, duyan herkesin aklına başka bir kritik şutun geleceği The Money Man lakabına sahip olmasını sağladı.
2006-2007 sezonunda Steve Nash’in sakatlanmasıyla yedek oyucular içinden NBA All-Star kadrosuna seçildi ve yine bunu başaran ilk ve tek Türk oyuncu olarak tarihe adını yazdırdı. Aynı zamanda All-Star seçilen 10. Utah Jazz oyuncusu da oldu. Bu maçta 14 dakika süre aldı ve 4 sayı 2 ribaund 1 asistle oynadı. Yine bu sezonda Jazz takımıyla ilk ve son defa Batı Konferansı Finalleri’nde yer aldı. O yıl daha sonra şampiyonluk kazanacak olan Spurs takımına 4-1 kaybederek sezonu sonlandırdılar.
12 Ocak 2009 tarihinde Indiana Pacers’la oynanan karşılaşmada rakip potaya 43 sayı atarak kariyer rekorunu elde etti. Aynı yıl takımıyla sözleşmesini 2 yıl 21 milyon dolar karşılığında yeniledi. Takvim yaprakları 2010 yılını gösterdiğinde, daha önce potalarına 6 üçlük atarak kariyer rekorunu elde ettiği Denver Nuggets takımına karşı oynanan normal sezon maçında aşil tendonundan sakatlandı. Sakatlığı o yıl önce NBA play-off'larını sonra Türkiye Milli Takımı’nın gümüş madalya kazandığı FIBA Dünya Basketbol Şampiyonası’nı kaçırmasına sebep oldu. O günlerde kimse bilmese de aslında Okur’un basketbol kariyerinin bitiş noktasına gelmesindeki en büyük dönüm de gerçekleşmiş oldu.
2011 yılında oyuncular ve NBA yönetiminin anlaşamaması sonunda lokavt ilan edildi. Bir çok yıldız gibi Mehmet Okur’da yılını boş geçirmek yerine Avrupa’ya dönmeyi tercih etti. Türk Telekom basket takımıyla sezon sonunda NBA’ye döneceği belli olan bir sözleşme imzaladı.
Lokavt bitince hemen NBA dönse de tam 8 sene giydiği 13 numaralı Utah Jazz formasına veda etti ve New Jersey Nets takımına takaslandı. Geçmeyen bel ağrıları ve ayak tendonundaki sakatlığın ona verdiği zararlar yüzünden sadece 17 maç oynadıktan sonra Mart 2012 tarihinde Shawne Williams ve 1. tur korumalı draft hakkı (ilerleyen yıllarda her ne kadar şimdi takaslamış olsalar da yıllarca takımın mihenk taşlarından olan Damian Lillard’ı seçtiler bu draft hakkıyla) karşılığında Portland Trail Blazers takımına takas oldu. Takasın üzerinde daha 6 gün geçmişken Portland takımı onu serbest bıraktı. Aynı hafta içinde Mehmet Okur basına basketboldan emekli olduğunu açıkladı.
2002 yılından 2012 yılına kadar geçirdiği normal sezonlarda 29.1 dakika, 13.5 sayı, 7.0 ribaund, 1.7 asist ve 0.7 blok ortalamalarına sahip oldu. Bu süreçte oynadığı 6 play-off sezonunda ise 23.6 dakika, 8.1 sayı, 5.9 ribaund, 1.1 asist ve 0.6 blok ortalamalarını tutturdu.
Bugün her ne kadar alışmış olsak da bir pivotun şutör olabileceğinin ilk örneklerinden biri olan Mehmet Okur, 14 yaşında başladığı basketbola 18 yılın ardından bir çok kişi için erken denilebilecek bir yaşta (32) veda etti. NBA’de geçirdiği 10 yılın ardından aklımızda birbirinden güzel sayısız şutun ve heyecanın kalmasını sağladı. Basketboldan kopamayacağını ve çevresindekilere örnek olmaya devam edeceğini bilen bir spor insanı olarak 2016-2017 sezonunda yine bir ilki gerçekleştirerek NBA’de yardımcı koçluk yapan ilk Türk Antrenör olarak Phoneix Suns takımında Oyuncu Gelişim Koçu oldu. Bugün, 2023 yılında, Türkiye A Milli Basketbol takımında yardımcı koçluk yapmakta olan Okur, NBA’de bir takımın başantrenörü olan ilk Türk olma hayalinin peşinde ilerlemektedir.
Özel hayatında işler basketbol hayatının aksine -aman nazar değmesin- yolunda gitmiştir ve 2004 yılında o dönem modellik yapan Yeliz Okur’la evlenerek 1 kız, 2 erkek çocuk sahibi olmuştur. Çocuklarının her zaman sporla ilgilenmesini istese de branşlarına karışmayacağını söylemektedir. Buna rağmen 2007 yılında doğan ve ilk çocuğu olan kızının şu an basketbolda bir kariyer hedeflediğini de bir röportajında sorulan soru üzerine belirtmiştir. ABD’de yaşamalarının da etkisiyle oğullarından birinin beyzbol diğerinin de futbolla ilgilendiğinden yine aynı röportajda bahsetmiştir.
Türk Basketbol tarihinde ilklerin adamı olan The "Money Man" Mehmet Okur’dan kelimelerim yettiğince sizlere bahsetmeye çalıştım. Tekrar görüşünceye dek sağlıcakla kalın, Linesman’la kalın...
コメント