Herkese merhabalar. Beşiktaş, Galatasaray, Darüşşafaka, Türk Telekom vb. takımlarda forma giymiş milli sporcumuz Mehmet Yağmur ile bir röportaj gerçekleştirdik. Değerli vaktini bize ayırdığı için sevgili Mehmet Yağmur'a şahsım ve Linesman ekibi adına çok teşekkür ediyorum. Herkese keyifli okumalar dilerim!
Sizi tanımayanlar için kendinizden bahseder misiniz?
1 Temmuz 1987, İzmir doğumluyum. Basketbola 7 yaşında, Karşıyaka altyapısında başladım. 7 yaş bence oldukça ideal bir yaş. 15.5 yaşında a takım serüvenim başladı. 100'ün üzerinde milli takım forması giydim. Gerek alt yaş kategorilerinde gerekse a milli takımda. Şu anda da 20. sezonumu oynuyorum.
Bireysel olarak insan ve sporcu eğitimine çok önem veriyorsunuz. Bu konu ile ilgili projelerinizi anlatabilir misiniz?
İnsan ve sporcu eğitimine çok önem veriyorum, ülkemizde olması gereken bu. Basketbolu bıraktıktan sonra bu konu üzerinde çalıştığım projelerimi hayata geçireceğim. İki yıldır bu proje üzerine kafa yoruyorum. Bu yaz hem Avrupa da hemde Amerika da yer alan basketbol akademilerini gezeceğim. Kafamdaki projeyi netleştirmek için oldukça önemli olduğunu düşünüyorum. Zamanında Banvit harika işler yaptı. O organizasyona benzer ve orada görmüş olduğum eksikleri kapatarak daha faydalı olacak bir proje amacım.
NBA'de 4 temsilcimiz var, bunlardan birisi de sizinde çok yakından tanıdığınız ve bildiğiniz Alperen Şengün. Alperen'in draft edildiği geceden biraz bahsedebilir misiniz?
Hem benim hemde Alperen için inanılmaz bir süreçti. Hep diyorum, torunlarımıza anlatacağımız kadar fazla anılar biriktirdik. Tabii ki draft gecesi öncesi başladı stres ve heyecan. Ben zaten uyuyamadım. New York'ta bir ileri bir geri geceyi geçirmeye çalışıyordum. Sonra Alperen aradı, "Bende uyuyamıyorum abi." dedi. Devamında ortak bir yerde buluştuk.
Tabii Alperen'in bana güvenini biliyorum, hala da konuşuyoruz. O süreçte Alperen'in stresini azaltmak için NBA'de çalışan genel menajer arkadaşlarım, antrenör arkadaşlarım, psikolog arkadaşlarım ile görüşüp, aldığım duyumlarla onu rahatlatmaya çalıştım. Onun haricinde pandemi sürecindeydik. Oyunculara bulaştırmamak adına ben 3 saatte bir test oluyordum, o şartlarda zordu.
Sonrasında gece bitti, o güne geçtik. Alperen, önceden seçmiş olduğu o yeşil renkli takımı giydi. Güzelce ekip olarak hazırladık ve Alperen'i gönderdik. Yakınları, ailesi vs. daha sonra katılıyor ortama. Biz gittiğimizde Alperen fotograf çekimindeydi. Ama stresi asla azalmamış durumdaydı. Orada bile beni görüntülü arayıp "Abi nasılım, iyi miyim?" diye soruyordu.
Sonra draftlar başladı. Alperen, 16. sıradan seçildi ama oraya gelene kadar stres doluydu. Draft içerisine bir uzun daha vardı, o ne kadar erken giderse Alperen'de erken gider diye duyumlar almıştım. O uzun erkende gitti ama Alperen gitmiyordu. Alperen'in stres arttıkça bende geriliyordum.
O sırada Oklahoma, Alperen'i seçti. Devamında ise Houston'a takaslandı bildiğiniz gibi. Oklahoma'yı duyunca biraz üzüldü. Şehir ve basketbol ortamı, orada geçirdiği süreçte hoşuna gitmemişti. Houston Rockets'ı duyunca sevindi çünkü Alperen'e yatırım yapacakaları belliydi, o da bunun farkındaydı. Gururumuz diyebilirim.
Bu süreçte bize, takipçilerine, basın kuruluşlarına görev düşüyor. Alperen'i çok iyi oynadığında göklere çıkarmayıp, çok kötü oynadığında yerin dibine sokmazsak yıllarca NBA'de gururla bizi temsil edecektir. Şu ana kadar göstermiş olduğu performanslar beni şaşırtmıyor. Dahası da Alperen'de var.
Bu sezon ligde çekişmeli bir mücadele var. Normalde fark açılır ve rekabet göremeyebilirdik. Bu sezonu lig özelinde ele alır mısınız?
Ligin kalitesinin yanında pandemi üstüne geldiği için böyle olduğunu düşünüyorum açıkçası. Tabii ligin kalitesi de dediğim gibi günden güne artıyor. Avrupa içerisinde önemli, tercih edilen, oyuncuların gelmek istediği bir lig haline geldik. Bu durum harika bir şey. Eskiden maç oynanmadan sonucu belli maçlar olurdu. İki takım arasındaki fark o kadar büyük olurdu ki kapatamazdınız o farkı. Şimdi ise bu yıl özelinde kimin düşeceği, kimin play-off oynayacağı, kimin 1. olacağı belli değil. 20. sezonumu geçiriyorum. Aşırı keyif alıyorum diyebilirim.
Takım olarak düşünceleriniz neler? Harika bir sezon geçiriyorsunuz. Ana hedefleriniz neler?
Erdem Can önderliğinde şu anda lig lideriyiz, Euro Cup'ta ise grubumuzu 2. bitirdik. Harika bir ortam var. Takım olarak çok konsantreyiz. Sadece antrenmanlarda değil, sosyal hayatta da birlikteyiz. Erdem abi, aşırı detaycı birisi. Bizimde öyle olmamız için çok çabalıyor. "Kaizen" isimli bir anlayışımız var. Bu da her gün ileri demek anlamına geliyor. Her antrenmanda her maçta daha da iyi olmaya çalışıyoruz. Ana hedefimiz Türkiye şampiyonluğu. Ankara'nın başkentin EuroLeague'de olması gerekiyor. Ankara seyircisi de oldukça fazla ve iyi. Tecrübelerime dayanaraktan başarılı olabilecek potansiyelimiz olduğunu düşünüyorum.
Erkek Basketbol takımımız son karşılaşmalarından maalesef kötü sonuçlarla ayrıldı. Milli takımımızı değerlendirebilir misiniz?
Ergin Ataman önderliğinde iyi bir jenerasyonumuz olduğunu düşünüyorum. Evet, işler kötü gidiyor. Haklısınız fakat tamamı takımla ilgili değil bence. FIBA ile EuroLeague arasındaki çekişme son bulmadığı sürece her şey yerinde olmaz. Çünkü takıma kimin gelip kimin gelmeyeceği belli olmuyor. Keza NBA oyuncularınında ne zaman geleceği, gelince tam performans verip, veremeyeceği belli değil. Cedi ve Alperen neredeyse 80-90 maç oynuyor. EuroLeague oyuncularımızında yoğun bir fikstürü var. FIBA ile EuroLeague arasındaki bu rekabet biterse başarılı olacağımıza inanıyorum. 12 Dev Adam ruhunu bu jenerasyon geri getirebilir.
Kariyerinizin geneline baktığımızda buram buram tecrübe kokuyor diyebiliriz. Her yılınızdan eminim bir şeyler öğrenmişsinizdir. Genel olarak kariyerinizden memnun musunuz?
20. sezonumdayım, gerçekten tecrübe kokuyor :) Genel anlamda memnum. Elbette kötü günlerim, kötü performanslarım olmuştur. Fakat bunların hepsi bana bir ders oldu. Oynadığım takımlarda bulunan genç kardeşlerime bu tecrübelerimle yardımcı olmaya çalışıyorum. Genel olarak memnunum.
İnsan ve sporcu eğitimi planlarınızdan bahsettiniz ama emeklilik sonrası koçluk hedefiniz var mı?
Hayır, koçluk yapmayı kesinlikle istemiyorum. Buna net olarak karar verdim fakat bahsettiğim gibi farklı bir eğitim planı ile bu camia içerisinde kalacağım. İnsanların hayatlarına dokunmayı seviyorum. Daha komplike bir sistem ile gençlerimize yardımcı olacağım.
Basketbol haricinde ilgilendiğiniz, takip ettiğiniz spor dalları var mı?
Tenis çok ilgimi çekiyor. Büyük bir Roger Federer hayranıyım. Bu yaz Rafael Nadal'ın kurmuş olduğu akademiyi de gezmeye gideceğim. Tenis ile ilgileniyorum diyebilirim.
Basketbolcu olmak isteyen genç arkadaşlarımıza ne tür tavsiyelerde bulunursunuz?
Ana kelime çok çalışmak bence. Sadece basketbol için değil, her iş için geçerli bu. Bir işe odaklandığınızda ve elinizden geleni yaptığınızda önünüzde ne engel olursa olsun aşabilirsiniz. Ben buna inanıyorum. Herkese de bunu tavsiye ediyorum.
Sevgili Mehmet Yağmur ile sizler için güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyoruz. Umarım beğenmişsinizdir. Eğer beğendiyseniz paylaşarak bize destek olabilirsiniz. Önerilerinizi de yorum kısmına bekliyoruz. Linesman'le kalın!
Comments