A Millilerimiz EURO 2024 yolculuğuna devam ediyor. Ermenistan galibiyetinden sonra Bursa’da rakibimiz son Dünya Kupası’nın üçüncüsü Hırvatistan…
Türkiye ile Hırvatistan arasında oynanacak maç öncesinde basın toplantısı düzenlendi.
Bir gazetecinin, "Artık eskisi gibi genç Hırvat oyuncuları göremiyoruz. Hâlâ Modric'i biz genç olarak görüyoruz. Yeni gençler geliyor mu?" sorusuna verdiği yanıtla bizim en acı ama en gerçek yerimizden vurarak, "Biz, 3.5 milyonluk ülkeyiz, siz ise 80 milyonluk bir ülkesiniz. Bizim için oyuncu çıkarmak daha zor. Bursa, 3 milyonluk bir şehir. Biz ise 3.5 milyonluk bir ülkeyiz. Biz Dünya Kupası'nda 3. olduk. Şimdi bunun nasıl olduğunu kendinize sorun." söylemlerinde bulunarak bizleri kızdırdı ama gerçeği daha net görmemiz için bu söylemler bizlere çok şey kattı.
Kadrolar
Şöyle kadromuza baktığımız zaman Ermenistan maçından farklı olarak Zeki, Salih ve Kerem’i ilk 11’de görüyoruz. Açıkcası bu hamleler gayet yerinde hamleler. Özellike Ermenistan maçında Onur’un silik performası ve Cenk’in efektif olamayışı Zeki ve Kerem’i ilk 11 oyuncusu yaptı. Ek olarak oyuna sonradan giren Salih çok ekstra bir performans vererek göz doldurmuştu. Dolayısıyla hoca onu da 11’de tercih etmiş. Böylece tekrardan dörtlü savunma anlayışına dönmüş oldu Kuntz ve ekibi… Ermenistan maçında ilk yarıda istenilen oyun oynanamayınca ikinci yarı hemen Kerem ve Salih oyuna dahil olmuştu ve dörtlü sisteme dönmüştü Kuntz. İkinci yarı biraz daha istenilen oyun oynandı diyebilirim. Geçtiğimiz maçı da referans alarak bugün böyle bir kadro tercihi geldi Kuntz’dan.
Hırvatistan cephesinde ise çok usta ayak olan Modriç tehditi olmakla beraber Kovacic ve Brozovic gibi oyunculara da sahip Hırvatistan. Bunun yanında Dünya Kupası’nda gözlerimizi performansıyla dolduran Gvardiol de ilk 11’de.
İlk Yarı
Kuşkusuz herkes net bir şekilde özellikle ilk 20 dakika yoğun ve başarılı pressimizi görmüştür. Bu doğru uygulanan preste sanki bir Alman elinin değdiği gerçek. Tabii bunun yanında Hırvatistan’ın normalde de fazlaca top kaybı yaparak oynaması dikkat çeken bir durum. Aslında bakarsak Modric-Brozovic-Kovacic gibi pas organizasyonunu başarıyla yapabilecek oyunculara sahip bir takım Hırvatistan. Fakat hem bu maçın ilk yarısı özelinde hem de Dünya Kupası’nda çok fazla pas hatası yaparak oynadılar. Özellikle orta alanda yapıldı bu pas hataları. Bunun en büyük sebeplerinden birisi ise kesinlike Salih’in orta alana kattığı dominant oyun. Ek olarak Hakan, çıkana kadar defansif anlamda iyi müdahaleler yapmakla beraber iyi bir parsel kontrolü de sağladı takıma.
Ancak Ferdi’nin tarafına doğru şişirilen topu Ferdi iyi bir şekilde karşılayamadı ve ceza sahasında da istediğimiz gibi hamle yapamadık ardından topu ağlarımızda bulduk. İlk yarının sonlarına doğru 45 +4 olduğunda ise bu sefer orta alanda bizim yaptığımız top kaybının cezasını Modric’in klas pası ve Kovacic’in tamamladığı gol vuruşu kesti.
Hücum anlamında baskıdan sonraki kazandığımız topları açıkçası doğru değerlendiremedik. Kerem’in dinamo etkisinden bazı anlarda faydalandık (Gerek hücum gerek baskı anlamında.) Cengiz'le girdiğimiz pozisyonda ve Kerem’in plasesinde Hırvat kaleci Livakovic 2 güzel kurtarış yaptı.
Tüm bunların sonucunda ilk yarıda iyi bir oyun oynasakta 2-0 geride bitirdik.
İkinci Yarı
Açıkcası yine baskı ile başladığımız bir ilk yarıydı ama bu sefer daha savruk bir görüntü içindeydik. Özellikle Hakan – İsmail değişikliği bence saçma bir değişiklikti. Çünkü Hakan gibi şutör, pasör, saha görüşü olan bir oyuncuyu çıkarıp daha defansif adamı yani 6 numarayı koyuyorsun. Üstelik bunu skor olarak gerideyken yapıyorsun. Oraya kesinlikle Arda hamlesi gelmeliydi. Kadroda olsaydı Abdülkadir de gayet iyi olurdu. Maçı savruklaştıran ve bizi etkisiz kılan en önemli faktör Hakan’ın eksikliği ve ondan dolayı İsmail’in oyuna girmesi oldu diyebilirim. Tabii hepsini buna bağlamak hatalı olur. Onun dışında Cengiz, maalesef çizgide top aldıktan sonra hiç efektif olamadı. Hep işin zor kısmına girişti, başarısız oldu. Cengiz’in çıkması daha erken gerçekleşebilirdi.
Cenk Tosun, oyuna daha erken dahil olabilirdi en azından profil olarak daha derine gelip oyun kurulumuna destek sağlayacak bir oyuncu. Ek olarak Zeki’nin neredeyse maç içinde hiçbir ekstrası yoktu. Bugün iki bekimizde sınıfta kaldı diyebilirim.
Ve maalesef 2-0 mağlup olduk.
Son Değerlendirme
Kısaca iyi başladığımız mücadeleyi bireysel hatalar sonucu yıprattık. Daha sonra yapılan mantıksız değişiklikler ve geciktirilen değişiklikler ile tamamen kendi bacağımıza sıktık. Aslında kurgu olarak ve felsefi anlayış olarak sahaya doğru çıktık ve belli bir süre etkisini de gösterdik ama sonrasında bizim lehimize değil aleyhimize olacak hamleler yaptık.
Ne zaman işi "haydi oğlum yaparsınıza" bırakmadan bitireceğiz bunun merakı içinde yaşıyorum. Umarım o güzel günlerde gelecek ve bizler gururlu, mutlu bir şekilde uyku uyuyacağız…