top of page
Emre Şahinoğlu

Newcastle United'ın Dünü ve Bugünü!

Günümüzde en çok izlenilen futbol organizasyonlarının başında yer alan İngiltere’nin en üst futbol ligi olan Premier Lig, birbirinden farklı hikayelere konu olmaya devam etmektedir. İşin aslı, sadece Premier Lig değil, İngiltere futbol ikliminde yer alan tüm ligler ve kulüpler kendine has özel hikayeler barındırmaktadır. Bu durum futbolseverlere farklı yönden dokunmakta, hitap etmektedir. Günümüz futbolunun güçlü sermayeler tarafından ele geçirilip, devasa paralarının harcandığı bir endüstri olarak görülmesi mümkündür. Özellikle Arap topraklarındaki iş insanları tarafından satın alınan ve son yıllara damga vuran futbol kulübü sayısı epey fazla. Ancak bu durumla paralel başlayan ve henüz diğer Arap sermayesi ile yönetilen takımlar gibi bir yol haritası çizmeyen, İngiltere’nin en köklü ekiplerinden olan Newcastle upon Tyre şehrinin takımı Newcastle United Futbol Kulübü futbolseverlere farklı bir hikâye anlatmak istiyor gibi. Rota Newcastle!


Newcastle United
Newcastle United Taraftarları

Newcastle şehrinin kaynaklarda geçen tarihi Roma dönemine, yani MS. 2. yüzyılın başına kadar uzanmaktadır. Bu dönemde Romalıların “Pons Aeulius” adlı köprüyü inşa ederek geçtikleri nehir olan Tyne Nehri’nin etrafından kurulan kent, o dönem Romalıların ufak çaplı bir garnizon olarak konuşlandıkları yer idi. Aynı zamanda Romalıların Tyne Nehri’nde iskele kurdukları ve güvenli bir liman olarak gördükleri bilinmektedir. Bunlarla beraber Roma döneminde kentte iskân oldukça az durumdaydı ve düzenli bir yerleşme yoktu. Roma yerleşimleri genelde York ve Corbridge bölgelerinde olmaktaydı. MS 7. yüzyılda ise bölgeye Anglo-Saksonların indiğini ve Tyne Vadisini manastırlarla kapladığını kaynaklar yazmaktadır. Günümüz Newcastle bölgesine de o dönem “Monkchester” denilmekte idi. Ancak MS 9. yüzyılda Vikinglerin bölgeye gelip, talan etmesi ile bölgedeki manastır ve nüfus sayısında ciddi bir azalma meydana gelmiştir. Kent, Orta Çağda, 11. yüzyılda Normanların idaresi altında olmuş ve günümüzde ismini aldığı kale bu dönemde, William’ın oğlu Robert Curthouse tarafından İskoçlara karşı savunma mekanizması olarak yapılmıştır. Yapılan ilk kale, yüksek bir noktada kurgulanmış ve ahşaptan yapılmıştır. 12. yüzyılda ise Henry II bu ahşap kaleyi, yıktırarak taştan ve yeni planlanmış bir kale yaptırmış ve kale günümüzde Newcastle kentinde halen daha ayaktadır. Kent, sanayi devrimine kadar çok yoğun nüfusun yaşamadığı, sürekli İskoçların sınır saldırılarına maruz kaldığı bir kenttir. Ancak aynı zamanda Roma yollarının da bozulması ile deniz yolunun öneminin artması kenti olumlu etkilemiş ve limanı olan kent yün, deri ve kurşun ihraç eden bir bölge olarak rol oynamıştır. İskoçlarla olan savaşlar dolayısı ile Orta Çağ boyunca kent, aynı zamanda İngiliz ordularının toplanma merkezlerinden biri idi.


Kent Orta Çağ sonrasında ise kömür üretimi ve liman sayesinde oldukça önemli bir hale gelirken, Sanayi Devrimi ile birlikte bu önemi giderek artmış ve İngiltere’nin en önemli liman ve ticaret kentlerinden biri haline gelmiştir. 19. yüzyılda ise kentte gemi üretimi iyice artmış ve kentin refah seviyesini oldukça arttıran bir gelişme olmuştur. Günümüzde ise kent tüm bu üretimlerini devam ettirmekte, aynı zamanda turizm ile de çeşitli imkanlar yaratmaktadır.

Newcastle East End ve West End a.k.a Newcastle United Futbol Kulübü! Tarihler 1892 yılını gösterirken, o döneme kadar kentte var olan Kriket takımları Newcastle East End ve Newcastle West End önce rakip oldular, daha sonra ise bu tarihte mali krizler nedeni ile birleşme kararı alarak Newcastle United kulübünün doğuşuna ön ayak oldular. Aslında süreç şehrin Batı kısmının iflas etmesi, daha sonra da Doğu yakasına doğru gelmesi ile birlikte kulüplerin St. James Park’ta birleşmesi şeklinde okunabilir. Kulüp çeşitli denemeler ve mali krizler eşliğinde İngiltere Birinci Futbol Ligi’ne başvuru yapsa da onay alamadı ve 1898-99 sezonuna kadar İkinci Lig’de oynadı. Bahsi geçen sezonda ise yasal onayı ve finansal düzenlemeleri sağlayan Siyah-Beyazlılar, ilk profesyonel Birinci Lig maçına Wolwes’a karşı çıktı ve kendi evinde 4-2 kaybederek hüzünle başladı, sezonu da 13. sırada bitirerek hayal kırıklığı yaşadılar. Ancak bu sadece bir başlangıçtı. The Magpies (Saksağanlar) 1900’lerin başında “kompakt, hızlı ve kısa paslarla zevkli bir oyun” ile (o dönemin savunma oyuncusu Peter McWilliam’ın söylemine göre) 1904-05, 1906-07, 1908-09 yıllarında üç kez ligi, 1910 yılında da FA Cup organizasyonunu kazanarak muhteşem bir dönem geçirdi. Bunlarla yetinmeyen kulüp, 1923 - 24 ve 1931 - 32 sezonlarında iki kez daha FA Cup kazanarak başarılı bir ilk çeyrek geçirmişlerdir. Ancak düşüş yakındı. Newcastle United, 1933 – 34 sezonunun sonunda, 35 sezon sonra İkinci Lig’e düştü...


Newcastle United
Newcastle United - 1923

Savaş Sonrası The Magpies! İkinci Lig’e sert düşüş yaşayan Siyah – Beyazlılar, burada da kıl payı ile ligde kalarak felaketten kurtuldu. 1939’da ise Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle çalkalanan futbol dünyası, kendisini ancak 1940’lı yılların sonunda bulabilmiştir. Newcastle ise 1947 – 48 sezonunda Jackie Milburn, Bobby Cowell ve Tommy Walker gibi isimlerle Birinci Lig’e tekrar yükselerek eski günlerini aramak için üzerindeki tozlu kapağı kaldırmak istiyordu. Nitekim 1950’lerin başında, 5 sezon içerisinde 3 FA Cup kazanarak bunu gerçekleştirdiler. Ama bir kez daha başarılarla dolu sezonların ardından drama yaşayan kulüp 1960 – 61 sezonunda tekrardan İkinci Lig’e dönüş yapmıştı. Kulübün teknik direktörlüğüne eski oyuncusu Joe Harvey getirildikten sonra, takım 1964 – 65 sezonunda İkinci Lig’den emin adımlarla Birinci Lig’e tekrar yükseldi. İkinci Lig’den yükselerek kendini bulan kulüp, hızlı bir şekilde 1968 -69 sezonunda Fuar Şehirleri Kupası’nda (Günümüzde UEFA Avrupa Kupası) finalde Macaristan ekibi Ujpést’i iki ayak sonunda 6-2’lik skorla mağlup ederek Avrupa Şampiyonluğu kazandı. Bunun ardından Malcolm Macdonald’ı yaklaşık 180.000£’luk bir ücret ile, kulüp rekoru olarak transfer eden The Magpies, 1973 – 74 sezonunda FA Cup finaline çıkmış ancak Liverpool’a Keegan (2) ve Heighway’in golleriyle 3-0 kaybetmiştir. Kulüp daha sonraki sezonlarda performans düşüklüğü yaşayarak tarihinde üçüncü kez İkinci Lig’e, 1977 – 78 sezonunun sonunda, düşmüştür. Arthur Cox önderliğinde 1983 – 84 sezonunda Birinci Lig’e geri dönen kulüp, Kevin Keegan, Peter Beardsley, Paul Gascoigne ve Chris Waddle gibi isimlerle bir süre üst sıralarda kalsa da mali istikrarsızlıklar nedeniyle oyuncuları sattıktan sonra 1988 – 89 sezonunun sonunda tarihinde dördünce kez İkinci Lig’e düşmüştür. 1992 yılında John Hall kulüp başkanı olmuş ve The Magpies’in başına eski oyuncuları Kevin Keegan’ı getirerek ve yeni transferler yaparak kulübü Birinci Lig’e, yani artık Premier Lig’e, 1992 – 93 sezonunun sonunda döndürmeyi başarmıştır.


Newcastle United
Newcastle United - 1990

“The Entertainers” ile Rota Premier Lig! The Entertainers” tabiri 1993 – 94 sezonunda Premier Lig’i üçüncü olarak tamamlayan Keegan’ın Newcastle’ı için Sky Sports tarafından, takımın pozitif ve hücum gücü yüksek oyunu için kullanılmıştır. Bu durum aslında Newcastle kimliği ile örtüşmekte ve kulübün gerçek kimliğini bulmaya doğru hızla ilerlediğini göstermektedir. 1995 – 96 ve 1996 – 97 sezonlarında Premier Lig’te art arda iki kez ikinci olarak oyunlarının ne derce güçlü olduğunu göstermiş oldular. Bu kadroda Alan Shearer, Les Ferdinand ve David Ginola gibi oyuncuların ise payı oldukça büyüktü. 1997 sezonunun sonunda Keegan’ın takımdan ayrılması ile bir başka kulüp içerisinden isim Kenny Dalglish başa geçse de 1997 – 98 sezonunu 13. bitirerek büyük bir hayal kırıklığı yarattılar. Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde birkaç tur geçmesine rağmen başarılı görülmeyen Dalglish’in yerine getirilen Ruud Gullit de selefi ile aynı kaderi paylaşarak 13.olduğu sezonun ardından kovulmuştur ve 1999 – 2000 sezonunda takım Bobby Robson’a emanet edilmiştir. Tarihler 1999 yılını gösterdiğinde Newcastle United Futbol Kulübü, dünya çapında en fazla gelire sahip olan beşinci, İngiltere’de ise Manchester United’ın ardından ikinci sırada yer alıyordu. Bu kulüp tarihi için unutulmaz bir seviye idi.

Bobby Robson yönetimindeki Siyah – Beyazlılar, 2004 – 05 sezonuna kadar, UEFA Şampiyonlar Ligi katılım hakkı, iki kez şampiyonluk mücadelesi ve bir kez de ligi beşinci bitirerek oldukça başarılı bir dönem geçirdi. Ancak bahsedilen sezon öncesinde yönetim ile anlaşmazlıklar yaşayan Bobby Robson istifa etmiş ve yerine ise Greame Souness getirilmiştir. Souness göreve geldikten sonra kulüp tarihinin en pahalı transferi olan Alan Shearer’ı da (15

Milyon Pound) da geçen Micheal Owen (16.8 Milyon Pound) transferini yaptırmıştır. 2004 – 05 sezonunda bu keyifli takım UEFA Kupası’nda çeyrek final oynamasına ve Alan Shearer’ın turnuvanın oyuncusu ödülünü almasına rağmen 2006 yılında Souness’ın görevine son vermiş ve yerine Glenn Roeder ile anlaşılmıştır. Roeder yönetiminde, Alan Shearer’ın emeklilik sezonunda 2005 – 06 sezonunda Intertoto Kupasını kazanan Newcastle United, 1973’ten sonra ilk Avrupa zaferini yaşamıştır. Bu sezon sonunda ise alan Shearer, 206 gol ile kulüp tarihinin en golcü oyuncusu olarak emekliliğini açıklamıştır. Bunun ardından gelen sezonda karşılıkla anlaşarak ayrılan teknik direktör Roeder’in yerine 15 Mayıs 2007 yılında Sam Allardyce getirilmiştir. Bu tarihe kadar The Magpies, İngiltere Premier Ligi’nin kazanılan puanlar göz önüne alınarak hesaplama yapıldığından en fazla puan toplayan Beşinci takımı olarak dikkat çekmekteydi.


Newcastle United
2004'te Man City mücadelesi

2007 – 2021 Mike Ashley Hanedanlığı Mike Ashley 7 Haziran 2007 yılında kulübü tamamen satın aldığı dönemden itibaren 2021 yılı 7 Ekim’de Suudi Arabistanlı Fon Grubuna satıncaya kadar olan süreç, kulüp için başarıdan uzak ve çok fazla acı çekilen bir dönem olarak dikkat çekmektedir. Alan Shearer teknik direktörlüğünde 2008 – 09 yılında Premier Lig’ten düşen kulüp ilk acıyı çekmeye başlamıştır. Siyah – Beyazlılar 2009 – 10 sezonunda tekrardan Premier Lig’e dönerek nefes alma imkânı bulsa da önlerinde çok parlak günler yoktu. Bu süreç içerisinde Newcastle United kimliği ile örtüşen tek sezon olarak görülmesi mümkün olan sezon 2011 – 12 sezonu idi. Alan Pardew önderliğindeki takım ligi 5. bitirerek Avrupa kupalarında mücadele etme hakkı kazanmıştır. Ancak 2014 – 15 sezonunda sezona 7 maçta 0 galibiyet ile başlayan Pardew, kovulmuş ve yerine asistanı Carver getirilmiştir. Bu sezonda son maçta aldıkları galibiyet ile tekrar Championship’e düşmeyi engellemişlerdir. Ancak bu sadece bir kereliğine olan bir engelleme idi, sonuç kaçınılmazdı. İstikrarsız yönetim sonucu 2015 – 2016 sezonunda Championship’e düşmeyi engelleyemeyen The Magpies, aynı sezon takımın başına Rafael Benitez’i getirmiş ve tekrardan Premier Lig’e yükselmişlerdir. Tarihler 30 Haziran 2019’u gösterdiğinde Rafael Benitez “idari ve mali istikrarsızlıklar” nedeni ile istifa etmiş ve yerine Mike Ashley Hanedanlığı’nın son hatası olan Steve Bruce getirilmiştir.


Mike Ashley
Mike Ashley

Eski Günleri Canlandırmak! 7 Ekim 2021 yılında kulübü Mike Ashley’dan satın alan ve St. James Park’a yeniden zaferler getiren Suudi Grup, The Magpies’in başarılı tarihine bir fener tutarak kulübün genlerini hatırlamasına yardımcı olmaktadır. İlk iş olarak teknik direktör Steve Bruce’u görevden alan

yönetim, Eddie Howe ve ekibine güvenerek takımı teslim etmiş ve küme düşme potasında aldığı takımı 2021 – 2022 sezonunda 11. bitirmesini sağlamış, 2022 – 2023 sezonunda ise sükseli bir performans ile takımı Premier Lig’te 4. bitirmiştir. Bu sayede UEFA Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalan Siyah Beyazlılar, tarihindeki beyaz sayfalardan bazılarını okumaya niyetli gibi gözükmektedir. Güncel olarak 2023 – 24 sezonunda Paris Saint Germain, Milan ve Borussia Dortmund’un yer aldığı grupta ilk iki maçta 4 puan toplayarak Avrupa özlemini en tepeden gideren The Magpies, bu süreçte mabet St. James Park’ta PSG’yi 4 – 1 yenerek adını tüm Avrupa’ya tekrardan söyletmiştir.

Eddie Howe ve Jason Tindall önderliğinde Alexander Isak, Kieran Trippier, Sandro Tonali, Bruno Guimares, Nick Pope, Miguel Almiron, Callum Wilson, Joelinton, Anthony Gordon ve kadroda bulunan diğer oyuncular ile kulübün başarısı için ter dökmeye devam edeceklerdir. Genel kulüp tarihine bakıldığı zaman “gri” anları bulunmayan ve “siyah” ile “beyazı” direkt olarak yaşayan Newcastle United, renklerinin hakkını veriyor diyebiliriz!

Comments


bottom of page