“Hiçbir şeye cesaret edemeyen, hiçbir şey umut etmesin.” Geçtiğimiz sezonu, Antalyaspor adına özetleyen en güzel sözlerden birini, Friedrich Schiller yıllar önce söylemiş.
Kulübün hem mali hem sportif anlamda zor günlerden geçtiği dönemde, Ersun Yanal gibi futbolumuzda iz bırakmış büyük bir isimle yollar ayrılmıştı. Başkan Aziz Çetin ve yönetim kurulu cesur bir karar alarak, o dönem kulübün futbolcusu olan Nuri Şahin’i takımın başına getirdi. Nuri Şahin kamuoyunda herkesi heyecanlandıran ve gelecek adına çoğu insana umut veren, futbolumuzun en önemli isimlerinden biri. Keza geçen sezon Antalyaspor ile yaptıklarıyla da bunları kanıtladı. Sadece taktiksel anlamda değil tesiste sağlamış olduğu pozitif havayla da sezon ortası düşecek denen takımı ayağa kaldırmayı bildi. Biz de bu yazımız da Nuri Şahin Antalyaspor’da neler yaptı bunu ele aldık.
Ersun Yanal döneminde Antalyaspor’un planı, maçları kazanmak yerine kaybetmemek üzerineydi. Bunda temel faktörler oyuncu kalitesi ve kadro derinliğinin olmamasıydı. Ancak Nuri Şahin geldikten sonra Antalyaspor, maçları kazanmaya oynayan bir takım haline dönüştü. Bu dönüşümün iki önemli faktörü var. Devre arasında yapılan iki önemli hamle Nuri Şahin’in kafasında oluşturduğu plan için önemliydi. Bunlardan birisi Luiz Adriano. Adriano transferi, geldiği yaş ve alacağı maaş konusundaki soru işaretleriyle gerçekleşti. Ülkemizde gelen 30 yaş üstü ve Avrupa’da isim yapmış oyuncular, genel anlamda çok iyi performans sergileyemediler. Bu nedenle bu transfer konusunda kafalarda soru işaretleri vardı ancak Nuri Hoca’nın Adriano’yu kullanış biçimi ne kadar yerinde bir transfer olduğunu gözler önüne serdi.
İnsanlar Adriano ismini duyunca, skor üretecek bir oyuncu hayal ediyor. Nuri Hoca’nın Adriano’yu kullanış biçimiyse oldukça farklı. Adriano’nun maçlarda yaptıklarına baktığımızda oyun kurulumu, alan açma, savunma katılım gibi önemli temel görevlerinin olduğunu görüyoruz. Adriano’nun oyundaki en önemli görevi Haji’ye alan açıp onu topla buluşturmak üzerine kurulmuş gibi duruyor. Bunları Başakşehir maçından birkaç görselle daha net gösterelim.
Yukarıdaki pozisyonda göreceğiniz üzere, Doğukan’ın kenardan merkeze yani Adriano’ya attığı pası görüyoruz. Adriano’nun görevi stoperlerden birini kendine çekerek Haji’ye uygun boşluğu yaratmak, nitekim öyle de oluyor. Ravil Tagir Adriano’ya hamle yapmak için çıktığı anda Haji’nin ceza alanında bire bir kalışı ve bulduğu alan sayesinde Antalyaspor golü buluyor. Tabii ki burada tek önemli şey alan açmak değil. Adriano’nun teknik bir oyuncu olması da bu plan için kritik keza alan açıldıktan sonra topu oraya göndermek de alanı açmak kadar önemli.
(Nuri Hoca’nın Adriano’yu kullanarak oluşturduğu hücum organizasyonunu yukarıdaki görsellerde daha rahat bir şekilde görebilirsiniz.)
Nuri Şahin için önemli olan bir diğer isimse Fernando. Fernando özellikleri itibariyle ligimiz için üst seviyede bir 6 numara. Tabiri caizse tam bir süpürücü orta saha. Oyunun daha savunma tarafında görev alsa da hücuma geçişlerde ve oyun kurulumundaki rolü, bu başarıyı elde etmesinin temel faktörlerinden. Klasik bir 6 numaraya göre yarım sezonda 8 gole direkt katkı vermesi, Antalyaspor’un ligde bu kadar basamak yükselmesinin ana öğelerinden. Kenar ortalarda genelde ceza yayına yaklaştığını ve ribaundları aldığını bu sezon sıkça gördük. Kazanılan bu ikinci topları da Fernando çok iyi kullandı ki 4 gol 4 asistle sezonu tamamladı.
Nuri Şahin’in Antalyaspor ile başardığı şeyi elbette sadece transfere bağlayacak değiliz. Sadece, devre arası yapılan 2 kritik hamlenin ve doğru oyunun, bir takımı nerelere getirebileceğine dair çok iyi bir örnek olduğunu göstermek istedik. Kulübün son dönemde atmış olduğu teknik adımlar da Nuri Hoca’nın şehri, kulübü ve takımı benimsediğini kanıtlar nitelikte. Göreve geldikten sonra modern futbolun gerekliliklerinden olan, taç ve serbest vuruş antrenörlerini göreve getirmesi takdir edilmesi gereken bir diğer nokta. Taç antrenörü olarak Liverpool’da da görev yapmış olan Thomas Gronnemark gibi bir ismi 2 haftalığına da olsa Antalya’ya getirtmeyi bilmişti Nuri Şahin. Teknik anlamda yapılan işler sadece bununla da kalmadı. Dünyanın en büyük futbol organizasyonlarından biri olan Johan Cruyff Enstitüsü’yle de yapılan iş birliği Antalyaspor’un kurumsal anlamda bir yapılanmaya gittiğini ve gelecek adına hedeflerin büyük olduğunun göstergesi.
Nuri Şahin ve ekibi yaptıkları dokunuşlarla bir şehri tekrar ayağa kaldırmayı başardı. Antalyaspor camiası ve taraftarlarının beklentisi nedir bilinmez ama Adriano’nun yaptığı röportaja göre gözler ligin zirvesine çevrilmiş durumda. Yazımızın başında bahsettiğimiz söz gibi; “ Hiçbir şeye cesaret edemeyen, hiçbir şey umut etmesin.”
Comments