Bireysel sporların doğasında kaybedenlere yer yoktur. Çoğu spor branşında üst üste mağlubiyetler alırsanız sahneden hızlıca inersiniz. Boksta ise durum biraz farklı. Üst üste çok mağlubiyet alırsanız hiç beklenmedik şekilde o sahnelerde rol alabilirsiniz.
30 Temmuz 2004 tarihinde boksun gördüğü en büyük şampiyonlardan Mike Tyson, İngiliz boksör Danny Williams'a şok bir şekilde nakavt oldu. Williams, genç yaşlarında hayranlıkla izlediği Tyson'ı nakavt ederek belki de hayatının en mutlu gecesini geçirdi. Şampiyonluk hayallerine bir adım daha yaklaştı. O beklediği şampiyonluk maçına 5 ay sonra Vitali Klitschko karşında çıktı fakat nakavt olarak o hayalini gerçekleştiremedi. O günden sonra bu fırsat için çok çabaladı ama olmadı. 2008 yılından sonra ise mağlubiyetler ardı ardına gelmeye başladı. O andan itibaren şampiyonluk hayalleriyle dövüşmeyecekti, sadece bunu para kazanmak için yapacak ve Mike Tyson'ı nakavt etmiş olmanın prestijini kullanacaktı.
2010 yılına kadar genellikle İngiltere'de dövüşen Danny Williams, Avrupa'nın her yerinde dövüşmeye başladı. Bazen yeni yeni yükselen boksörlerle dövüştü, bazen ise amacı olmayan bir maçta para kazanmak için dövüştü. 8 maç üst üste kaybettiği de oldu, 5 maç üst üste kazandığı da. Hatta bu 5 maçlık galibiyet serisini 46 yaşında yaptı. O galibiyet serisinde 24-0'lık namağlup bir boksörü de nakavt etti. Tabii ki bu kadar maç yapmak sağlığını da etkiledi. 2016 yılında Ali Eren Demirezen ile Almanya'da yapacağı maç federasyonun Williams'a sağlık raporu vermemesi sebebiyle iptal edildi. Ali Eren, "Ben hasta bir adama yumruk vuramam." diyerek iptal kararını destekledi. Bu yine Williams'ı durdurmadı. Günümüze kadar boksa devam etti. 49 yaşındaki dövüşçü en son Nisan ayında Estonya'da bir maça çıktı ve rakibini ilk raundda nakavt etti.
Bir diğer kaybeden boksörümüz Kristan Laight. Onun hikayesi Danny Williams'dan daha farklı. O kaybetmeyi meslek haline getirmiş birisi. 300 profesyonel maça çıktı. bu maçların sadece 12'sini kazanabildi, 279 mağlubiyet aldı, 9 maçı berabere bitti. Emekli olduğu 2018 yılına kadar nerede ilk maçlarına çıkan yetenekli bir boksör varsa onunla eşleşti ve çoğunu kaybetti. Normal bir boksör en fazla 3-4 ayda maça çıkarken o neredeyse her hafta maça çıktı ve böylece 15 yıllık kariyerine 300 maç sığdırdı.
Kristan Laight, kaybetmesine rağmen bu kadar maça çıkmasının geçim sıkıntısından dolayı olduğunu söylüyor. Laight, emekli olmadan önce Sky Sports'a verdiği röportajda; "Tabii ki boks açısından büyük bir başarısızlık. Fakat küçük oğlum büyüdüğünde insanlar onun beslenip beslenmediğine, sırtında çantası olup olmadığına bakacaklar. Ben bunu ailemi geçindirmek için yapıyorum." diyerek o dönemde bu kadar sık maça çıkmasının sebebini anlattı. Laight'i ilginç kılan bir detay da az nakavt olması. 279 mağlubiyetin sadece 5'i nakavt. Kendisi bu nakavtların hiç birinde yere düşmediğini söylüyor. Verdiği röportajda; "Ben hiç başarılı olamadım. Sanırım boksta da olamadım. Fakat 300 maça çıkmak da bir başarıdır. Hiç bir zaman hiç bir yerde nakavt olmadım. Ayaklarımın üzerinde durdum. En kaliteli isimlerle dövüştüm. Çocuğum büyüyünce benimle gurur duyacak." ifadelerini kullandı. Ünlü İngiliz boksör Tonny Bellew, Laight emekli olunca şöyle bir yorum yaptı; "Onun gibi adamlar olmadan profesyonel boks olmazdı."
Bu insanların bu kadar mağlubiyet almasına rağmen dövüşmesinin sebebi basit; para. Peki bu kaybeden boksörleri niye dövüştürüyorlar? Menajerler kendi boksörlerinin galibiyet sayısını yükseltmek için bu boksörleri kullanıyor. Yetenekli olduğu düşünülen bir boksör ilk maçlarında daha zayıf isimlerle dövüştürülür. Bu artık bir kurala dönüşmüştür. Hem o yetenekli boksör insanlara tanıtılır hem de iyi bir galibiyet derecesi yakalanmaya çalışılır. Genellikle alt kart maçlarında olduğu için yenilen boksörün pek de galibiyet mağlubiyet derecesine bakılmaz. Eğer Danny Williams gibi geçmişinde başarılı olan biri rakipse bu durum o gelecek vaadeden boksör için daha prestij kazandırıcı bir durum olur.
Bazı menajerler için bu maçlar, yetenekli olduğunu düşündükleri boksörleri test etmeye de yarar. Zayıf boksörlere, maçta dayanabildiği kadar dayanmasını söylerler. Maçı puanlamaya götürdüğü veya kazandığı taktirde ekstra para vereceklerini taahhüt ederler. Bu maçtaki performansa göre kendi boksörlerine yatırım yapıp yapmayacaklarına karar verirler.
Ringde kaybedenler kulübünün üyeleri, adlarını pek bilmesek de boks dünyasında önemli bir rol alırlar. Fakat en ağır yumrukları onlar yerler. Onlar kemer kazanmayı bırakın maç kazanmayı bile bir hayal olarak görürler ama yine de evlerine para götürmek için bu işi yapmaya devam ederler.