Arsenal – Bayern Münih
7 yıl aradan sonra Şampiyonlar Ligi'ne katılan Arsenal, hasret olduğu bu organizasyonun grup aşamalarını ayrı kaldığı yıllara nazire yaparcasına tamamladı. PSV, Lens ve Sevilla ile aynı grupta yer alan Londra ekibinin kısmen kolay bir kura çektiğini söylemek mümkündü. Arteta’nın ekibi bu beklentileri boşa çıkarmayarak 6 maçta topladığı 13 puanla grubu lider tamamladı. 2. maçta aldıkları Lens mağlubiyeti haricinde sürprize yer vermediler. Son 16 turunda ise Portekiz temsilcisi Porto ile eşleştiler. Dragao’daki maçı Galeno’nun son dakikadaki muhteşem golüyle kaybettiler. Rovanş mücadelesinde tek gol Trossard’dan gelirken bu turun galibini penaltılar belirledi. Raya kurtardığı 2 penaltı ile takımını çeyrek finale taşıdı. Ayrıca Liverpool ve Manchester City ile verdikleri amansız şampiyonluk mücadelesinde averajla da olsa lider konumdalar.
Alman devi Bayern Münih’de ise durumlar Arsenal’in aksine hiç iç açıcı değil. Ligde bir mucize olmaz ise şampiyonluğu Leverkusen’e kaptırmak üzereler. Yıllardır süregelen bu hegomonyanın bitecek olması yönetimde huzursuzluk yarattı. Tuchel de sezon sonunda takımdaki görevinden ayrılacağını açıklamıştı. A grubunda Galatasaray, Manchester United ve Kopenhag ile mücadele eden Panzerler grubu 16 puanla namağlup lider tamamladı. Son 16 turunda ise İtalyan ekibi Lazio ile eşleştiler. İtalya’daki maçı Upamecano’nun yaptırdığı penaltı ve kırmızı kart sonucunda 1-0 mağlup kapattılar. Ancak rövanşta sürprize izin vermeyerek 3-0 gibi net bir skorla turu geçtiler.
Son zamanların en formda en moralli ve Premier Lig lideri Arsenal ile morallerin son derece düşük ve istikrarsız form grafiğine sahip 2 takımın eşleşmesinde kağıt üstünde Arsenal 1 adım önde gözükse de Bayern Münih bu kupanın gediklisi. Büyük maçlarda ekstra performans koyabildiklerini unutmamak gerek. O yüzden bu turda her iki takımın da şansının eşit olduğunu düşünüyorum. Arsenal ilk maçta ev sahibi avantajıyla skoru alıp Almanya’ya ümitli gitmek isteyecektir.
Atletico Madrid – Borussia Dortmund
Diego Simeone’nin Atletico Madrid’i hem başarı hem de oyun olarak son zamanların en iyi halinde bu eşleşmeye geliyor. Ligde her ne kadar 4. sırada yer alsalar da geçmiş yıllara nazaran iç sahada oynadıkları pozitif hücum futbolu izleyenlere keyif veriyor. Şampiyonlar Liginde ise Lazio, Feyenoord ve Celtic’in yer aldığı E grubunda 4 galibiyet, 2 beraberlik alarak 14 puanla grubu namağlup lider tamamladı. Son 16 turunda ise belki de bu sezonun Leverkusen’den sonra en formda takımı olan Inter’i eleyerek son derece sansasyonel bir zafere imza attılar. San Siro’da 1-0 kaybettikleri maçı rövanşta 1-0 geriye düşmelerine rağmen pes etmeyip hızlı reaksiyon vererek skoru dengeye getirdi. 87. dakikada Depay’ın golü maçın uzatmalara gideceğini tescilledi. Uzatmalarda da gol sesi çıkmazken penaltılarda Jan Oblak adeta gövde gösterisine imza attı. 2 penaltı kurtaran Sloven kaleci, Lautaro Martinez’in de üstten auta vurmasıyla 3 penaltıda kalesinde gol görmemiş oldu. Böylelikle Inter’i saf dışı bıraktılar.
Geçtiğimiz sezon kaybedilen travmatik şampiyonluğun ardından bu sezon istediği gibi performans gösteremeyen Dortmund, Bundesliga’da 5. sırada yer alıyor. Sezon sonunda ise Terzic yerini Nuri Şahin’e devredecek. Şampiyonlar Ligi'nde tabiri caizse ölüm grubundan lider çıkmayı başaran Alman ekibi çoğu kişiyi şaşkına çevirdi. Özellikle Milan ve Newcastle deplasmanlarında alınan galibiyetler oldukça göze çarptı. Son 16 turunda Hollanda temsilcisi PSV’yi 1-1 ve 2-0’lık skorlarla saf dışı bıraktılar.
Bu eşleşmede hem form grafiği hem mental olarak hem de Avrupa Arenalarındaki başarı kriterlerini göz önüne aldığımda net bir şekilde İspanyol ekibi Atletico Madrid’i favori görüyorum. İç sahada rakiplerine korku salan oyunları, deplasmanlarda ise oyunu kitleme ve rakibi oynatmama özellikleriyle turnuva için en doğru oyunu oynuyorlar. Turu geçememeleri benim için bir hayli sürpriz olur.
Real Madrid – Manchester City
Bu kupanın tabiri caizse gediklisi olan Real Madrid, bu eşleşmeye ligde 10 puan farkla lider, gruplarda da 6’da 6 yaparak 18 puan toplamış bir halde geliyor. Son 16 turunda her iki maçta da oldukça zorlansalar da Leipzig karşısında toplam 2-1’lik skorla turu geçmeyi başardılar. Bellingham ve Vinicius'un muhteşem formu, Ancelotti önderliğinde tam bir turnuva takımı olma geleneklerini sürdürmeleri, şüphesiz onları bu turnuvanın en büyük favorilerinden yapıyor.
Guardiola’nın ekibi gruplardan tıpkı Real Madrid gibi grubu süpürerek 18 puanla lider çıktılar. Son 16 turunda Kopenhag karşısında fazla zorlanmadan iki maçı da 3-1'lik skorla kazanmayı bildiler. Premier Lig’de Liverpool ve Arsenal ile kıyasıya bir şampiyonluk yarışına girilirken bu iki takımın birer puan arkasında 3. sırada yer alıyorlar. Foden’in kariyer sezonunu geçirdiği mavilerde, De Bruyne’nin sakatlıktan eski formuyla dönmesi hücum güçlerini son derece etkili kılıyor.
Geçtiğimiz sezonun Şampiyonlar Ligi şampiyonu ile kupanın düzenli şampiyonu olan Real Madrid’in karşılaştığı bu eşleşmede terazinin her iki tarafını da eşit görüyorum. Ancak geçtiğimiz sezona kıyasla City’nin daha az formda olduğu da yadsınamaz bir gerçek. Vinicius’un forvet oynadığı bir yapıda İspanyol ekibinin Etihad’da istediğini alabilmesi pek de sürpriz olmaz. Pep’in ekibinin Leipzig karşısında Openda’yı durduramadığını hepimiz gördük.
PSG – Barcelona
Fransız ekibi PSG, Ligue 1’de beklenildiği gibi açık ara lider. Ancak Şampiyonlar Liginde grup aşamalarının en zorlu grubunda liderliği Dortmund’a kaptırmışlardı. Asıl sorun bu durumdan ziyade 3 deplasman maçından yalnızca 1 puan çıkarmaları oldu. Son 16 turunda ise İspanyol ekibi Real Sociedad karşısında iki maçta da 2 gollü net galibiyetlere imza attılar. Mbappe önderliğinde bu turnuvada gidebildikleri kadar gitmek istiyorlar.
Katalan ekibinde ise sezon sonu Xavi ile yollar ayrılacak. Ligde ise lider Real Madrid’in 8 puan gerisinde 3. sırada yer alıyorlar. Şampiyonlar Ligi'nde kolay sayılabilecek bir gruptan 12 puanla lider çıktılar. Son 16 turunda zorlu Napoli eşleşmesinde İtalya’dan beraberlikle dönerken, rövanşta 3-1’lik skorla turu geçmeyi başardılar. En büyük kozları ise şüphesiz İlkay ve Lewandowski olacak.
Bu eşleşmede PSG’yi bir adım önde görmekle beraber turun kaderini Mbappe’nin performansının belirleyeceğini düşünüyorum. Her ne kadar sezon sonu takımdan bedelsiz ayrılacağı konuşulsa da Şampiyonlar Ligi'nde nasıl bir performans gösterdiğini hepimiz biliyoruz.