Süper Lig’in bu sene futboluyla ve aldığı sonuçlarla dikkat çeken iki takımı karşı karşıya geldi. Maç fazlasıyla liderlik koltuğunda oturan Adana Demirspor ve uzun süre kalesini gole kapatmayı başaran Konyaspor puanları paylaştı. Bu maç özelinde Adana Demirspor’u ele aldık.
Herkesin ligin bu haftası özelinde sonucunu merakla beklediği 2 karşılamadan biriydi bu maç ve ayrıca ligin üst sıraları için oldukça önemli bir maçtı. İki takımın da şu anda birbirlerinin tam zıttı olarak bir kurguya sahip olduğu istatistiklere de yansımış durumda. Adana Demirspor attığı 22 golle ligin en çok gol atan 2. takımıyken, Konyaspor yediği 5 golle ligin en az gol yiyen ikinci takımını konumunda.
Vincenzo Montella yönetiminde Adana Demirspor bu sene gösterdiği performansla ligin zirvesine oturmuş durumda. Ofansif olarak ellerindeki geçen sene tabiri caizse takımı sırtlayan 3 oyuncusunu kaybetmiş olmalarına rağmen skor üretme konusunda sıkıntı yaşamıyorlar. Yunus, Vargas, Balotelli gibi 3 önemli ismin takımdan ayrılmasıyla, aklımda bu takımın hücum hattı nasıl şekillenecek düşüncesi oluşmaya başlamıştı. Ancak Montella buna çok iyi bir çözüm bulmuş gibi görünüyor. Geçen sezona baktığımızda 4-2-3-1 formasyonuyla şekillenmiş bir oyun görüyorduk ve bu oyunda bir hedef adam vardı; Balotelli. Şu an ise 4-4-2 veya bana kalırsa daha çok 4-2-4 gibi dizilen ve sürekli rollerin değiştiği bir oyun görüyoruz.
Stoper tandemine baktığımızda ayakları çok iyi olan bir sol stoper ve boy avantajı olan bir sağ stoper görüyoruz. Bu ikili işin savunma kısmında fiziksel güç ve hava topu avantajı sağlarken, işin hücum ve oyun kurulumu kısmında da oyun kurulumunda katkı sağlıyor. Rakitskiy’nin vurduğu uzun toplar zaten maçları dikkatli izlediyseniz gözünüzden kaçmamıştır. Kanattaki hızlı oyunculara attığı uzun toplar sayesinde, Adana Demirspor hızlı bir şekilde rakip sahaya geçip tehlike yaratıyor. Bunun dışında Samet ile birlikte bazı anlarda topla birlikte ileriye çıkışları var. Bu belki pozisyon gereği gerçekleşiyor olabilir çünkü geriden oyun kurarken pas seçeneği göremediklerinde bunu yaptıklarını düşünüyorum. Bu maçta bunu özellikle ikinci yarı çok fazla yapmak zorunda kaldılar. Bunun sebebiyse Konyaspor’un yaptığı oyuncu değişiklikleriydi. Her iki beke baktığımız da ise ikisinin de sprinter özelliklerinin olduğunu görüyoruz. Top teknikleri iyi olan ve görevlerini şu ana kadar muhteşem yapan oyuncular. Keza direkt oyunu benimsemiş bir takımda sürekli olarak ileri sprint atmaları gerekiyor ve bu sprintler geri koşuları, savunma koşularını da beraberinde getiriyor. İşin bu kısmında da ilk 10 maça baktığımızda ne Svensson’un ne de Kevin R.’in sırıttığını gördük.
Orta saha merkezine baktığımızda Ndiaye ve Stambouli ikilisini görüyoruz. Stambouli ayakları temiz, top tekniği yüksek bir oyuncu ve Adana Demirspor oyun kurarken onun üzerinden işlerin başladığını gördük. Geriden oyun kurulurken stoperlerin arasına girip orayı üçlediğini görüyoruz. Stambouli’nin topu aldıktan sonra da tek düşüncesi ilerideki dörtlüye topu ulaştırmak olduğunu pas tercihlerinden de net bir şekilde anlaşılıyor. Ndiaye ise iki yönlü orta saha rolünde. Hücuma çıkarken her zaman rakip ceza sahası çevresinde konumladığını hatta içeriye girdiğini görüyoruz. Top rakipteyken de merkezde ikili mücadeleyi, baskıyı yapan ilk oyuncu oluyor. Tabii Ndiaye’nin yorulmak bilmezliği, sürekli kondisyonunun olması bu rol için olmazsa olmazlardan. Sürekli ileri ve geri koşu atmak zorunda olması zaman zaman oyundan düşmesine neden olsa da o açığı Stambouli iyi kapatıyor.
Forvet hattına baktığımızda santrafor özellikleri taşıyan, net bir 9 numara görmüyoruz. İşin ilginç ve heyecan yaratan kısmı da burada başlıyor. Önceden 8 ve 10 numarada çok fazla izlediğimiz ve alışık olduğumuz rollerinin dışında Belhanda şu anda bu takımda sahte 9 konumunda bulunuyor. Yanında Emre Akbaba da neredeyse aynı rolde. Bu ikili ileri hat için fazla önem taşıyor. Neden?
Emre Akbaba taraftarlar için etkisiz eleman gibi görünebilir ki bu doğaldır. Bir hücum oyuncusu skor katkısı vermediğinde kötü oynuyor düşüncesi elbette oluşacaktır. Ancak bana kalırsa Montella Emre’den daha farklı yararlanıyor. Emre’nin bileklerine hakim olduğunu, topla ilişkisinin, tekniğinin iyi olduğunu biliyoruz. Ancak Emre’nin bir santrafora göre daha hareketli, sahanın 2. bölgesinde de rahatlıkla oynayabildiğini de biliyoruz. Montella Emre’yi rakibi rahatsız etsin ve kaptığı topları hızlıca kantarlara oynasın diye oynatıyor ve bunu da bu maçta yaptı. Maçın ilk yarısını tekrar izlerseniz orta sahada 3 kere katığı toplarla direkt hücuma çıktığını rahatlıkla göreceksiniz. Bunların ikisinin de faulle sonuçlandığını söyleyelim. Teknik, çabuk ve oyun kurucu özellikleri de olması sebebiyle, takımı hızlıca hücuma çıkarabilecek bir oyuncu olması şu anki oyun için önemini ziyadesiyle kanıtlıyor.
Belhanda ise şu anda tam bir sahte 9 konumunda. Belhanda’nın en önemli özelliği hareketliliği. Bu sahte 9 için en kritik noktalardan bir tanesi. Rakip savunma hattını sürekli olarak rahatsız edip, sürekli ama sürekli olarak pozisyonunu değiştirmesi rakiplerin savunma dengesini bozuyor. Yaptığı iç koridor koşuları, orta sahaya gelerek top alışları, zaman zaman kanada açılmasıyla birlikte bireysel olarak savunulmasını zorlaştırıyor Belhanda. Böyle olunca da rakip oyuncuların sürekli olarak pozisyonlarını kaybettiğini görüyoruz. Bu oyuncular bek ve stoper ise zaten rakip savunmayı eksiltmiş, sayısal üstünlüğü kurmuş oluyor Adana Demirspor. Aşağıda da ligde hücum katkısı en fazla olan oyuncu olduğunu rahatlıkla göreceksiniz. (Opta verilerine göre)
Kanatlarda ise benimsenen “direkt oyun” için gerekli olan iki oyuncu var; Onyekuru & Akintola. Onyekuru’nun bireysel olarak hızlı olduğunu, rakip eksiltebildiğini biliyoruz. Akintola ise daha çok dribling ve fiziksel gücüyle ön plana çıkan bir oyuncu. İleride dengeyi sağlamak adına böyle bir tercih yapmış Montella. Ama oyunun daha çok Onyekuru üstünden geliştiğini de açıkça söyleyebiliriz.
Montella yönetiminde Adana Demirspor şu anda çok iyi bir sezon başlangıcı yaptı. Bu “direkt oyun”un verilere nasıl yansıdığına da bir göz gezdirelim.
Şu anda ligde (10. Hafta itibariyle) en çok xG üreten takım Adana Demirspor ve en çok şut çeken 2. takım da Adana Demirspor. Bu istatistikler Adana Demirspor’un ne kadar üretken bir hücum hattı olduğunun en büyük kanıtlarından biri. Üstte de bahsettik bu hattın da en önemli silahı Belhanda, ancak şu anda bu takımda en büyük eksilik duran top organizasyonu. Her ne kadar Konyaspor maçında golü kornerden de bulmuş olsalar. Duran toplarda üretilen xG’nin totale oranı 0.13 ve ligin en kötü 2. istatistiği. Bu kullanılan serbest vuruş, korner, taç organizasyonu gibi duran topların etkisizliğinin bir göstergesi. Adana Demirspor ligde daha da iddialı olmak istiyorsa acilen Montella’nın bu oyuna ek olarak duran toplara da bir çare bulması gerekiyor. Tabii işin savunma kısmı da var. Her ne kadar ofansif anlamda güçlü ve önemli işler başarmış olsalar da rakiplerine karşı neredeyse her maç 1 gollük şans vermişler. Direkt oyun ve ofansif bir kadronun sonuçları da doğal olarak böyle oluyor. Rakiplerine şu ana kadar en çok şans veren 2. takım konumundalar.
Yazı boyunca sürekli olarak “direkt oyun” tabirini kullandım dikkat ettiyseniz. Adana Demirspor’un bu sene yaptığı şey de tam olarak bu ve bu da istatistiklere yansımış durumda. Ligin en hızlı rakip sahaya geçen takımı şu anda Adana Demirspor. Bunun elbette atılan uzun toplarla, hızlı oyuncularla, dikine dribblinglerle alakası var. Zaten elinizde Ndiaye gibi bir oyuncu varken rakip sahaya geçmek oldukça kolay oluyor. Ligin en fazla “direkt atak” yapan takımının da Adana Demirspor olması da anormal bir durum olmuyor haliyle.
Özetle Adana Demirspor şu anda Montella’nın kurduğu sistemde oldukça başarılı bir oyun sergiliyor. Belhanda’nın sahte 9 olarak oynaması, kanatlardan yapılan direkt hücumlar, ileri hattın çok yönlülüğü, merkezdeki dinamizm ve oyun kurulumu, savunma oyuncularının hücum katkısı derken ligin zirvesine yerleştiler. Oyun olarak oldukça pozitif ve mümkün olan en kısa sürede rakip sahaya geçen ve atağı noktalayan bir yapı var. Bana kalırsa en azından hücum için tek sıkıntıları bitiricilik sorunu. Şutların çoğunun genelde ceza sahası yayı ve çevresinden geldiğini görüyoruz ve bunlar genelde başarı sağlamıyor. Bunları golle sonuçlandıracak bir oyuncuya ihtiyaç var gibi duruyor. Dünya Kupası arası da yaklaşırken ayrıca duran toplara da çalışmaları gerektiğini düşünüyorum. Bakalım Adana Demirspor zirve mücadelesini devam ettirebilecek mi? Merakla izleyip göreceğiz.
Okuduğunuz için teşekkürler! Beğendiyseniz, paylaşmayı unutmayın! Linesman’le kalın!
Comments