Beşiktaş, son 2 sezondur erkek basketbol şube olarak dibi gördü desek hiç de abartmayız. Alperen Şengün’ün MVP olduğu, genç oyuncularla dolu kadronun 2020-2021 sezonundaki yarı finalinden sonra takım, bu yapılanmayı elinde tutamadı ve arka arkaya 2 sezonda da korkunç dengesiz kadrolarla rekabetin uzağında kaldı. Hatta geçen sezon, son haftaki maçını kazanarak ligde kalabilen Beşiktaş Basketbol için bu yaz çok hareketli geçecekti ki öyle de oldu…
Beşiktaş’taki değişim, isim transferleriyle yaşanmadı. Geçen sezonlarda gelen NBA apoletli isimlerin uyum sorunları da tekrardan hatırlanmış olacak ki, Şube sorumlusu Umut Tahir Güneş ve Genel Menajer Nedim Yücel; yakın zamanda NBA tecrübesinden ziyade Avrupa ve ligimizde kendini ispat etmiş oyunculara yönelmeyi tercih ettiler.
Samet Yiğitoğlu, Kerem Kuthan Konan ve Yağız Aksu gibi altyapıdan çıkan değerli genç oyuncular haricinde geçen sezondan kimseyle devam edilmedi. Nedim Yücel etkisiyle geçen sezon Bursaspor’un saha içi lideri oyun kurucu Derek Needham getirildi. Yine ligimizden Leyton Hammonds ve Angel Delgado bu ikiliyi takip etti. Matt Mitchell ve Jonah Matthews gibi iki genç ve kendini kanıtlamaya hazır kanat oyuncularıyla da yabancı transferi kapandı. Yerlilerdeyse hikaye bambaşka…Beşiktaş belki de ligin en iyi yerli rotasyonunu kurdu desek çok da uçmuş sayılmayız. Berk Uğurlu, belki de en temiz Türk şutör Yiğit Arslan, Efes’den dönen Egehan Arna ve son olarak size ve enerji katması için Berkan Durmaz ile transfer noktalandı. Bu takım, ligimiz ve Avrupa’da Bursaspor’un başında kendini genç yaşına rağmen kanıtlamış 37 yaşındaki Dusan Alimpijevic’e teslim edildi.
Alimpijevic önderliğinde Dünya Kupası’nda oynayan Angel Delgado harici transferler bitmiş şekilde tam kadro sezonu açan Beşiktaş, oyun felsefesinde de çok keskin bir değişime gitti. Son 2 sezonda 4 farklı koçla çalışan Kara Kartal, neredeyse hep aynı oyunu oynuyordu: Koş koş basketbolu.
Alimpijevic’in gelişiyle değişen oyun sistemi ise sağlam savunmadan güç alan ve top trafiğine önem veren bir basketbol. Bu yaz oynadığı neredeyse tüm hazırlık maçlarında en çok göze çarpan şey, takımın izolasyon oyunlarından imtina ettiği ve en azından 3-4 pas yapmadan topu potaya atmadığıdır.
Tabiki bu oyunu oynayabilmek için de Ömercan İlyasoğlu veya Jackson Cartwright gibi averaj veya averaj altı oyun görüşü olan gardlardan ziyade Derek Needham gibi bir generale ihtiyaç var. Alimpijevic de 2 sezondur Bursaspor’la başarıdan başarıya koştuğu gardı olmadan bu denli bir basketbol oynatamayacağı için ilk transferlerden biri o oldu. Arkasına yapılan Berk Uğurlu eklemesiyle de Needham’a dinlenme fırsatı çıktı ve takımın oyun anlayışında da büyük bozulmaların önüne geçildi.
Geçen sezonun en kötü üçlük atan takımına en temiz Türk bileğin de eklendiğini söylemeden geçmeyelim. Muazzam şutunun yanına penetre de ekleyerek Needham-Berk ikilisine bağımlı olmadan da bir şeyler üretebileceği ortada. Aynı mevkideki Jonah Matthews ve Matt Mitchell, kendi şutlarını yaratma konusunda daha becerikli ve savunmayı yukarı çıkaran iki ana oyuncu olacak gibi ki hazırlık maçlarında çok iştahlı savunma yaptılar ve Beşiktaş’ın sete oturmadığı çoğu basket onlar tarafından geldi.
Delgado takıma katılmadan önce genç yetenek Samet ve Berkan Durmaz biraz 5 numara da sırıtsalar da herhangi bir Süper Lig takımı için kilit oyuncu olabileceklerini söylemezsek olmaz ki ikisi de takıma ciddi ribaund katkısı yapacaktır. Kerem Kuthan Konan’ın da alt yaş milli takımdaki performansının üstüne koyarak gelmesi oradaki süreleri bölüştürmeyi zorlaştırabilir ki bu konuşulan her takım, rekabetçi bir kadro kurmuş demektir.
Pota altının olmazsa olmazı Angel Delgado, bu takımın belki öne çıkmayan yapı taşlarından olacak. Israrı ve hırsı, Alimpijevic’in savunmadan güç almak isteyen oyunu için önemli bir malzeme.
Beşiktaş’ın yakın dönem ‘’efsanelerinden’’ Egehan Arna ve Gaziantep’den gelen Leyton Hammonds da bu takıma size ve farklı bir bakış açısı kazandıracaktır. Hammonds, Delgado’dan sonra posttan sayı bulmaya en yakın isim ki hazırlık maçlarında uzun beşlerde onu 3 numarada rakiplerini sırtına almaya çalışırken de gördük.
Bu kadar dengeli dağılan bir kadro planlamasını gerçekten ayakta alkışlamak gerek ancak hiçbir şey gibi bu takım da mükemmel değil…
Evet, takımda kendi skorunu bulabilecek birçok oyuncu var ve her maç başkası çıkıp maçı alacak seviyede bir kadro kuruldu ancak bu takımın büyük de bir zaafı var: Derek Needham.
Bu takım, Derek Needham’ın yerine başkasının çıkıp maçı aldıracağı bir düzlemde kurulmadı. Derek Needham her zaman iyi veya idare eder oynamak durumunda ki takım kafası kesilmiş tavuğa dönmesin. Tam bir general ve generali gününde olmayan ordular, kaybetmeye her zaman daha yakındır…
Birbirini tamamlayan parçalar, savunmadan güç alan bir felsefe, kusursuz bir yerli rotasyonu ve genç yeteneklerin getirdiği heyecan…Beşiktaş gerçekten de çok şey vadediyor ve sonunda kulüp doğru yola girmiş gibi. Ligimizin köklü kulüplerinden birini tekrar yarışmacı halde görürsek bütün Türk basketbolu fayda görecektir. Bakalım Kara Kartallar’ın uçuşu ne kadar sürecek?
Tüm basketbol haberleri için bizi takipte kalın!
Comments