top of page

Türk Takımlarının Avrupa Mesaisi

Güncelleme tarihi: 12 Mar 2023

Takımlarımızın Avrupa yolculuğunu mercek altına alıp konuşacağımız bu seriye hoş geldiniz. Umarız serimiz sezon sonuna kadar devam eder ve temsilcilerimiz maceralarında yolun sonunu görmeyi başarabilir. Uzun süre sonra Şampiyonlar Ligi’nde herhangi bir takımımızın bulunmadığı uluslararası rekabet oldukça sıkı bir şekilde başladı. Ülke puanındaki kayıplarımız nedeniyle Avrupa’daki prestijimizin oldukça düştüğü bu dönemde oynayacağımız her maç hayati önem taşıyor. Öncelikli olarak temsilcilerimizi bulundukları grupları sizlere tanıtıp sonrasında ise temsilcilerimiz için ilk haftanın özetini çıkaracağız.


Türk Takımlarının Avrupa Mesaisi

UEFA Avrupa Ligi

B Grubu

- Dinamo Kiev

- Rennes

- FENERBAHÇE

- Aek Larnaca


FENERBAHÇE

Sezona Şampiyonlar Ligi Ön Eleme maçlarıyla başlayan Fenerbahçe, Dinamo Kiev’e elenerek Avrupa Ligi elemelerine düşmüş buradan da gruplara kalmayı başarmıştı. Temsilcimiz için rövanş niteliğinde bir kura çekildi desek yanlış olmaz. Şampiyonlar Ligi hayallerini suya düşüren Ukrayna ekibine karşı oldukça motive olan takım, ilk hafta mücadelesinde de bunu sahaya oldukça iyi yansıttı. Jorge Jesus’la her geçen gün ivmelenen Sarı Kanaryalar, Kadıköy atmosferini de arkasına alıp maça iyi bir başlangıç yaptı. Duran topların etkisini derinlerimize kadar hissettiğimiz müsabaka, yeni transfer Batshuayi’nin attığı son dakika golüyle 2-1 sonuçlandı. Böylece Avrupa’daki mesaisine güzel bir başlangıç yapan Fenerbahçe güven tazeledi.


Kiev’in oyun anlayışı nedeniyle akan oyun görmekte zorlandığımız müsabakanın futbol adaleti açısından bu skorla bitmesi oldukça isabet oldu. Fenerbahçe’nin yoğun pres ve orta sahadaki dinamik oyun yapısına karşın devamlı faul yapıp zaman geçirmeyi benimseyen Ukrayna ekibi, rakibinin ritim bulmasını engelleye çalıştı. Özellikle buldukları gol sonrası daha da motive olan ekip belki de ucuz ama işe yarayan taktiğiyle puana da oldukça yaklaştı.


FENERBAHÇE

Bu kadar faul kazanılan ve duran top şansı elde edilen ortamda temsilcimizin özellikle buralardan gol bulması da ilerleyen maçlar açısından bizlere ümit verdi. Burada da maçı 1 gol, 1 asistle tamamlayan Gustavo Henrique’nin hakkını teslim etmek lazım. Kendisi gibi akan oyunda hücum aksiyonlarını gerçekleştiren takımlara karşı dahi etkili olabilecek bu duran top tehdidi özellikle kendisinden kalite olarak düşük takımlara karşı da oldukça büyük bir silah. Hatta Avrupa arenasında ilerlemek için olmazsa olmaz silahlardan biri diyebiliriz.


Hücumda Joao Pedro’nun fiziksel olarak hazır hale gelip uyum anlamında da arkadaşlarıyla iyi bir bağ kuracağı senoryoyu izlemenin hayali bile Fenerbahçelileri oldukça heyecanlandırıyor. Taraftarları ikiye bölen Batshuayi transferinin ise bu denli önemli maçta kader golünü atması ibrelerin Batshuayi adına olumluya döndüğünü gösteriyor. Taraftar, yönetim ve takım üçlüsünün arasındaki bağı birazcık daha güçlendirmesiyle ortaya nelerin çıkabileceği merak konusu…

Deplasmandaki Rennes karşılaşmasından da iyi sonuç alınması durumunda gruptan çıkmanın kapılarını –henüz kağıt üzerinde olmasa da- aralayacak ekibimizin Avrupa macerasının uzun olacağı tahmin ediyorum.


H Grubu

-Monaco

-Ferencvaros

-TRABZONSPOR

-Kızılyıldız


TRABZONSPOR

Avrupa’daki mesaisine Fenerbahçe gibi Şampiyonlar Ligi elemesiyle başlayan ligimizin son şampiyonu, Kopenhag’a karşı beklenmeyen bir sonuçla dev arenaya veda etti. Bu sonuçla Avrupa Ligi gruplarına direkt olarak katılma hakkı kazanan Trabzonspor, kendisine kıyasla nispeten kolay rakiplerin olduğu H grubuna düştü.


İlk hafta mücadelesinde Macaristan ekibi Ferencvaros ile deplasmanda karşılaşan Bordo-Mavililer ise sezona iyi başlayamamış olmanın etkisini halen kırabilmiş değil. Şampiyon kadronun üzerine birçok takviye yapılan takım halen ritmini bulamadı. Kağıt üzerinde de rahat geçmesi beklenen bu deplasmanda çıkarılması gereken birçok ders var.


TRABZONSPOR

Maçın henüz ilk dakikalarında taraftarlarının da etkisiyle golü atan Ferencvaros, bu dakikadan itibaren istediği oyunu oynamakta zorlanmadı. Ekibimiz ise kalesinde görmüş olduğu gol nedeniyle demoralize olunca maça ortak olması da hayli uzun sürdü. Buna rağmen rüzgar, ev sahibi ekibin görmüş olduğu kırmızı kart ile lehimize dönmüş olsa da akabinde kalemizde bir gol daha gördük. Maçın kırılma anlarında yaşadığımız olumsuz olaylar bir şekilde maçın da sonucunu etkiledi. Her ne kadar sonlara doğru puana oldukça yaklaşsak da 3-2’lik skorla 10 kişilik rakibimize sahasında 3 puanı hediye ettik desek yanlış olmaz.


Başta da söylediğimiz gibi bu maçtan çıkarılacak birçok ders var. Bardağın dolu tarafına bakacak olursak ekibimizin birçok takviyesinin ne kadar iyi ve etkili olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz. Takım ana parçalarından Visca’nın dönmesiyle daha da oturmuş bir oyun oynayacağını düşündüğüm bordo-mavililerin grubun hala favorilerinden olduğu kanaatindeyim. Özellikle iç sahadaki maçlarda 12. oyuncunun desteğini alarak kritik puanlara erişebileceğini düşünmemek içten bile değil.


UEFA Konferans Ligi

A Grubu

-Fiorentina

-Hearts

-BAŞAKŞEHİR

-Rigas Skola


BAŞAKŞEHİR

Avrupa macerasına Maccabi Netenya maçlarıyla başlayan İstanbul ekibi sırasıyla Breidablik ve Antwerp takımlarıyla karşılaştı. Rakiplerini bir bir eleyip gruplara kalmayı başaran Baykuşlar, A grubuna düştü. Grubun şüphesiz favorilerden biri olan ekibimiz ilk hafta İskoç ekibi Hearts ile Edinburgh’da karşılaştı.


İki takımın da birbirini tartarak başladığı mücadele karşılıklı önemli ataklarla devam etti. Futbol adına keyif veren mücadelede de ilk gol Hasan Ali Kaldırım’dan geldi. Rakibin direncini kıran ve takımımızın da güven kazandığı bu golle maçın seyir keyfi de oldukça arttı. Pozisyon bulmakta zorlanmayan ekibimiz son vuruşlardaki şanssız birkaç pozisyonu dışında harika bir oyun ortaya koydu. Buna rağmen deplasmandan 4 gollü bir galibiyetle ayrılmak kesinlikle gövde gösterisi oldu. Bu grupta da temsilcimizin favorilerden olduğunu söylememiz şart. Özellikle bu tarz deplasmanlardan çıkan her puanın önemli olduğu arenada oynanan etkili oyun en çok da teknik direktör Emre Belözoğlu’nu memnun etmiş olsa gerek. Takıma eklenen takviyelerin verdiği katkılar, ayağa pas konusunda geçtiğimiz sezona kıyasla atlanan seviye gözle görülür şekilde belli oluyor.


BAŞAKŞEHİR

3 kulvarda mücadele edecek ekibimizin kadro rotasyonu da birbirini tamamlayan kaliteli oyunculardan oluşuyor. Rakiplere karşı değişen ve lazım olan oyun anlayışına göre kadronun şekillenebilmesi Emre Belözoğlu’nun elini bir hayli rahatlatıyor. Ligde de henüz gol yememiş ve attığı gollerin hepsinin farklı oyunculardan gelmiş olması durumu da şimdilik Başakşehir’de çarkların doğru işlediğini kesinlikle gösterir nitelikte. Bu uzun ve yorucu maraton için olumlu sinyaller aldığımız İstanbul ekibinden umudumuz da bir hayli yüksek. Umarız gruptaki diğer maçlarında da bu etkili oyunu sürdürüp ülke puanına katkı verebilirler.


G Grubu

-CFR Cluj

-Slavia Prag

-SİVASSPOR

-Balkani


SİVASSPOR

Avrupa macerasına UEFA Avrupa Ligi play-off’larıyla başlayan Yiğidolar, Malmö yenilgileriyle Konferans Ligi gruplarına düşerek yoluna devam etti. Eşleştiği grup itibarıyla makul bir kura çeken ekibimizin ülke puanına katkı yapması beklenebilir. Fizik kalite ve Avrupa kültürü oluşmuş iki büyük takıma karşı oynamak her ne kadar zor olsa da grubun kaderini belirleyecek takım olduğumuzu düşünüyorum.


Açılışı Slavia Prag maçıyla yapan Sivasspor maça istediği gibi giriş yapamadı. Özgüven ve telaşın etkisiyle maçın ilk dakikalarında zor anlar yaşayan ekibimiz henüz 4. dakikada kalesinde golü gördü. Savunmanın büyük hatasını iyi değerlendiren Çekya ekibi, baskısının da meyvesini almış oldu. Özellikle duran toplarda kalemizi yoklayan rakip, bizlere ve kalecimiz Ali Şaşal Vural’a zor anlar yaşattı. Bu büyük baskıya rağmen reaksiyonu hızlı veren ekibimiz Gradel’in hazırladığı pozisyonda yeni transfer Sabi'A ile eşitliği yakaladı. Bu dakikadan sonra topu ayağımızda daha çok tutup daha az hata yapmaya başladık. Rakibin yakaladığı kontralar dışında ağırlığımızı koyduğumuz maçın son dakikaları ise adeta aksiyon filminden alınmış bir kesit gibiydi. Kontrolü kaybetmeye başladığımız bu kısımda baskı altında oynamanın reaksiyonu olsa gerek ceza sahası içinde penaltıya sebebiyet verdik. 90+’da maçın skorunu belirlemek üzere kullanılan penaltı ise kalecimiz Ali Şaşal’ın kurtarışıyla sonuçlandı. 1-1.


SİVASSPOR

Puan dengesinin oldukça farklı olabileceği bu grupta alınacak her bir puanın dahi altın değerinde olduğunu bilmek lazım. Bu nedenle temsilcimizin bu skoru bir kayıp olarak görmeyip kalan maçlarında biraz daha özgüvenli oynayıp puanlara erişebileceğini düşünüyorum.


Neler olmuş?

Sonuç olarak takımlarımız adına pozitif diyebileceğimiz bir Avrupa haftasını geride bıraktık. 4 takımımızın kazandığı 7 puanın ülke puanına etkisi de oldukça yüksek. Bu denli kritik ortamda ne olursa olsun ülke takımlarımıza Avrupa arenasında destek vermemiz ligimizin popülerliği açısında da şart. Takımlarımıza geride kalan maçlarında başarılar diliyor, bol puanlı Avrupa haftaları geçirmelerini temenni ediyoruz.


Elimden geldiğince sizlere güzel bir yazı çıkarmaya çalışıp takımlarımızın Avrupa’daki durumlarını aktarmaya çalıştım. Umarım keyifle okuduğunuz bir yazı olmuştur. Bir sonraki yazılarda görüşmek üzere, esen kalın…

bottom of page