top of page

Voleybolda Pasörlerin Oyuna Olan Etkisi

Herkese merhabalar. Bu yazımda sizlere pasörlerin takım oyununa olan etkisini anlatmaya çalışacağım. Bunu yaparken de A Milli Kadın Voleybol Takımımız’dan yola çıkarak yapmaya çalışacağım. Bunun nedeni ise; sizlerin ve benim bu yaz boyunca sıklıkla izlediğimiz takım olması ve daha önce de sitede bolca yazmamdır. Tabii yazı içerisinde kulüp takımlarından da örnekler olabilir. Hazırsanız başlayalım…


Öncelikle bildiğimiz üzere voleybolda temel olarak pasör çaprazı, orta oyuncu, smaçör, pasör ve libero olmak üzere beş farklı mevki var. Her birinin görevi birbirinden farklı olmakla beraber, pasörün görevi de; hücumda ikinci topu alarak takımın hücumunu yönlendirmektir. Bu sebeple de servis karşılarken smaçörler ve libero takımın pasörünü ve pasör çaprazını servisten korurlar ve bu iki oyuncunun hücumda daha konforlu olmasını sağlamaya çalışırlar. Bu sebeple de antrenörler savunması iyi smaçörler ile oynamayı severler ki bunun en büyük örneklerinden biri Vakıfbank’ın antrenörü olan Giovanni Guidetti diyebiliriz. Tabii bununla birlikte kimi antrenörler de risk alarak hücum gücü yüksek smaçör kullanmayı da tercih edebiliyor. Bunun bir örneği de şu anki A Milli Kadın Voleybol Takımımız’ın antrenörümüz olan Daniele Santarelli. Çünkü yazın asıl mevkisi pasör çaprazı olan Ebrar Karakurt’u smaçöre çekerek Melissa Vargas ile aynı anda kullanmayı amaçladı ve bunu yaparken de savunmada sorunlar yaşamayı göze aldı.


Cansu Özbay
Cansu Özbay

Daniele Santarelli yaz boyu turnuvalarda sık sık pasör değişikliği de yaptı. Yaz boyu turnuvalarda Cansu Özbay ve Elif Şahin ile oynayan İtalyan antrenör bu turnuvalarda da bu iki oyuncuyu sık sık kendi aralarında değiştirdi. Cansu Özbay ve Elif Şahin oyun yapıları itibariyle birbirinden farklı iki pasör olarak ele alabiliriz. Cansu oyunu daha hızlı oynatan ve orta oyuncuları daha çok kullanan bir pasörken, Elif ise oyunu daha yavaş oynatan, daha fazla 1 ve 5 numara ataklarını kovalayan bir pasör diyebiliriz. Tabii bunun yanında Elif’in Cansu’dan daha uzun olması ve bloklarda daha aktif olması, Cansu’nun ise arka turda iken savunmaya daha fazla katkı vermesi ve arka turdayken bile çok iyi bir şekilde top dağıtması nedeniyle pasörün arka turda olduğu zamanda Cansu’nun, ön turda olduğu zamanda da Elif’in oynadığı görebilmekteydik. Bunun haricinde bu olayın sadece pozisyona bağlı değil, aynı zamanda rakibe bağlı olduğunu da görebiliriz. Mesela hızlı oynayan bir rakiple oynuyorsanız, sizin blokta iyi olmanız gerekir ancak rakibinizin güçlü smaçörleri ve pasör çaprazı varsa sizin arka oyuncularınızın manşetlerinin iyi olması gerekir. Bunun gibi etmenler de oyun içerisinde kullanılacak olan pasörün kim olduğunu etkileyebilir.


Elif Şahin
Elif Şahin

Ligimizde de bu şekilde oynayan takımlar elbette mevcut. Eczacıbaşı Dynavit, Vakıfbank, Nilüfer Belediyesi aklıma ilk gelen takımlar. Eczacıbaşı Dynavit takımında Naz Aydemir Akyol ile Elif Şahin, Vakıfbank’ta Cansu Özbay ile Sarah Van Aalen ve Nilüfer Belediyesi’nde de Nazlı Eda Kafkas ile Lila Şengün değişmeli olarak oynayan oyunculardır. Bu oyuncular da yine o anlık takım taktiğine bağlı olarak birbirleri ile değişebiliyorlar. Bu kimi zaman ikili değişiklik ile, kimi zaman da tek değişiklik olarak görülebiliyor. Bu tür değişiklikler de as pasörü dinlendirmek de önemli olabilir ancak bu durum sürekli oluyorsa bu dinlendirmeden daha çok taktik ile ilgilidir diyebilirim.


Lila Şengün
Lila Şengün

Son olarak söylemek istiyorum ki bir pasör takımın beynidir, antrenörün sahadaki gölgesidir. Antrenörün vermiş olduğu taktiğin başarılı bir şekilde uygulanabilmesi için öncelikle pasörün doğru seçilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle takımlar kadroda pasör değişikliği yapmasının ardından oyunlarında kısa süreli bir gerileme görülebilir bunun nedeni takıma yeni katılan pasörün takıma alışma süresidir.


Yazım burada son bulmaktadır. Sonuna kadar okuduysanız çok teşekkür ederim. Yeni yazılarda görüşmek üzere. Sağlıkla kalın, Linesman’le kalın…

bottom of page