Wimbledon öncesi herkes tek bir noktaya kanalize olmuştu: Nadal-Djokovic mücadelesi. Daha henüz 31 Mayıs'ta toprağın kralına kaybeden Novak Djokovic, Grand Slam sayılarında 22-20 geriye düşünce, kendi evi diye nitelendirilen Wimbledon’da hata yapmamalıydı.
Kuralar çekildiğinde Djokovic’in final yolu Nadal’a göre bir tık daha rahat gözüküyordu; ta ki turnuva içinde birtakım gelişmeler yaşanıncaya dek. Nadal’ın takvimindeki en güçlü muhtemel rakipleri Cilic ve Berrettini’nin covid yüzünden çekilmesiyle turnuva Nadal’a dönebilirdi. Federer’in uzun süreli yokluğuyla beraber bu ikili harici dark horse olarak nitelendirilebilecek sürpriz adaylar Yunan Tsitsipas, harika bir toprak sezonu geçiren Carlos Alcaraz, eski dönemlerde burada güzel günler geçiren Andy Murray ve yeni jenerasyonun diğer üyeleri final yolunda güzel karşılaşmalar izletmeyi planlıyorlardı.
Djokovic ilk turda Koreli Kwon’u 3-1’le zorlanmadan geçerken, Nadal’da Cerundolo’ya aynı tarifeyi uyguluyordu. İlk turda Holger Rune ve Aliassime’nin elenmeleri Wimbledon'un ne denli zorlu bir turnuva olduğunu kanıtlıyordu.
Novak Djokovic, çeyrek final yolunda zaman zaman zorlansa da sırasıyla Kokkinakis, Kecmanovic ve Van Ritjhoven’i geçiyordu. Nadal ise Berankis, Sonego ve Van de Zandschulp engellerini geçiyordu rahatlayan fikstüründe. Bu turda en dikkat çeken maç Nick Kyrgios - Tsitsipas maçıydı. ‘Taşlar ve sopalarla’ oynanan bu mücadele sonrasında finale yürüyecek olan Kyrgios adını çeyrek finale yazdırıyordu.
Çeyrek final eşleşmelerinde Kyrgios, Garin’i 3-0'la; Norrie ise Goffin’i 3-2'le geçiyordu. Djokovic ise Sinner’le oynuyordu. 2-0 geriye düştüğünde mola alan Djokovic maç sonu açıklamasında 'Ayna karşına geçip bir şeyler değiştirmem gerektiğini kendi kendime söyledim.' diyordu. Kendi söylediklerini dinlemiş olacak ki çok zor anlar yaşamasına rağmen 3-2 ile yarı finale yükseldi. Rafael Nadal'da ecel terler döküyordu. İlk setin sonunda tribünde olan babası dahil herkes çekilmesi gerektiğini düşünüyordu. Rafa malum karın kaslarından yaşadığı sakatlık sebebiyle 2 defa sağlık molası alıyor ve maç içinde çok kez kayıp noktasına geliyordu. Acı eşiği en güçlü sporculardan olan Rafa inanılmazı başarıyor Taylor Fritz’i 3-2 ile evine gönderiyordu. Yarı finalde nispeten rahat şekilde Norrie’yi 3-1'le geçiyordu Djokovic ve hedefi olan 21. şampiyonluğa bir adım daha yaklaşıyordu. Nadal ise Kyrgios maçı öncesi çok büyük bir talihsizlik yaşadı. Karın kaslarında 7 mm yırtık tespit edildi ve turnuvadan çekilmek zorunda kaldı.
Final günü geldi çattı ve Novak Djokovic ‘yaramaz çocuk’ Nick Kyrgios ile eşleşiyordu. İlk Grand Slam finaline çıkıyordu Nick. Djokovic’in amacı ise herkesin konuştuğu 21. Grand Slam...
Çok etkili servisler ile başladı Kyrgios ilk sete. Basit hata sayısını azaltıp, çok etkili servisler ile ilk seti alıyordu. Onun belki de en büyük handikapı mental problemlerdi. Maçı sürekli seyircilerle, kendi ekibiyle söylenerek geçirdi. Bu mental problemlerle birlikte 2. sette 40-0'dan verdiği servis oyunu belki de sonu oldu ve 3-1 kaybetti. En büyük kazancı belki de Djokovic ile temellerini attığı dostluk mesajlarıydı. Finali maç sonundaki yemekle kutlayacaklardı 2 finalist.
Novak 21. Grand Slamini kazanıyordu ve tarihe geçme yolunda çok büyük bir adım atıyordu böylelikle. Önümüzdeki Slam takviminde Eylül’de Amerika Açık'ta Grand Slam sayısını eşitlemek onun en büyük amacı. Biz o döneme kadar dillerimize pelesenk edelim tabi… Çok büyüksün Novak Djokovic!