Galatasaray’ın yeni yıldız transferi Zaniolo oldu. Bu transfer aslında beraberinde getirdiği pozitif unsurlar kadar negatif soru işaretlerini de barındırıyor. Takıma ve kulübe yapacağı muhtemel pozitif-negatif etkileri üç ana başlık altında irdelemekte fayda var; Ekonomik, sosyolojik, teknik-taktik.
Ekonomik
Zaniolo şu anda Transfermarkt’ın belirlediğine göre 30 milyon Euro gibi bir piyasa değerine sahip. Böyle bir kalitede ve yüksek seviye oyuncuyu hele de 23 yaşında transfer etmek, tartışmasız takdire şayan bir iş. Oyuncunun yapılan açıklamaya göre transfer maliyeti 15 milyon Euro. Bu 15 milyon Euro da 5 yıllık taksitler halinde ödenecek. Ayrıca oyuncuya maaş olarak yıllık 2.750.000 Euro ödeneceğini de biliyoruz (Bu sezon sonuna kadar 900.000 Euro). Bu maliyetleri Türk lirasına çevirdiğinizde oldukça yüksek meblağlar olsa da herhangi bir takımın maliyetlerine Euro üzerinden bakmak daha sağlıklı sonuçlar verecektir. Hal böyleyken, ülkemizde takımların gelirlerin Euro olarak oldukça düşük seviyelerde kalması bu tarz transfer hamleleri için takımları borç batağına sürükleyebiliyor. Ancak Zaniolo transferi bunun karşıtını bize gösterebilecek gibi duruyor.
Henüz 23 yaşında İtalya’nın milli oyuncusu olması, geçmişte gösterdiği performansla birlikte gelecekte vaat ettikleri, Zaniolo’nun geldiği maliyete satışını mümkün kılabilir. Bu ne demek? İtalya’dan çok uzak olmayan bir sürede yıldızını daha da parlatacak bir oyuncuyu alıyorsunuz. Ligimizin oldukça üstünde bir yetenek olduğu herkesin malumu. Zaniolo’dan maksimum verimi alıp, bu verimin karşılığı olarak da sadece maaşını ödemiş olarak ayrılmak mümkün. Oyuncuya oluşan ve oluşabilecek ilginin de fazla olması Galatasaray’ı bu yönde oldukça rahatlatır vaziyetti. Buradaki tek soru işareti şu olabilir: Ligimiz oyuncunun piyasasını düşürür mü? Böyle bir ihtimal her zaman var ama Avrupa’da son dönemde transfer politikaları doğuya kaymış durumda. Ucuz pazar gözüyle baktıkları paralar bizim için uçuk meblağlar. O nedenle çok fazla bir düşüş sağlayacağını düşünmüyorum.
Sosyolojik
Zaniolo hakkında söylenen en büyük sorun psikolojik olarak içine kapanık bir oyuncu olduğu. Bu sorunu ortadan kaldırmak için Galatasaray şu anda oldukça müsait bir durumda. Nedir bu durum/durumalar?
Galatasaray’ın şu anda şampiyonluk yarışında en büyük avantaja sahip takım olduğu ve gösterdiği performans, takımdaşlık duygusunun ortaya çıkmasını sağlıyor. İşte bu takımdaşlığa dâhil olabilirse bu sorunu ortadan kaldırabilir Galatasaray. Ayrıca takımda İtalya bağlantısı olan çok fazla oyuncu olması -kaldı ki bu oyuncuların her biri dünya yıldızı- Zaniolo’nun yaşayabileceği uyum sorununu ortadan kaldıracaktır. Okan Buruk’un da İtalya geçmişi olması ve İtalyanca bilmesi hem oyuncuyla kuracağı ilişkiyi kolaylaştıracak hem de kolay bir adaptasyon süreci geçirmesini sağlayacaktır.
Teknik-Taktik
Zaniolo şu anda ne kadar hazır durumda bilmiyoruz. Lige verilen arayı takımla birlikte mümkün olduğunca iyi geçirecektir. Hazır duruma geldiğinde ise Galatasaray’ın sağ kanat rotasyonunda olan tüm oyunculara göre Zaniolo’nun iki büyük artısı var. Bunlardan biri fiziksel üstünlüğü, diğeri ise top tekniği.
Galatasaray’ın kanat oyuncularında genel anlamda en büyük eksikliklerden birisi fiziksel anlamda yetersiz olmaları. Tabii ki bir kanat oyuncusunun fiziğinin, gücünün çok üst düzey olması beklenemez ama Galatasaray’ın özellikle sağ kanadındaki oyuncuları dikkatle izlerseniz, girdikleri iki mücadelelerde oldukça zorlandıklarını görebilirsiniz. Özellikle Rashica ve Yunus rakip defans oyuncularıyla fiziksel olarak mücadele edemiyor izlenimi veriyor. Zaniolo’nun Galatasaray’a katacağı en büyük pozitif özellik bu olacaktır diye tahmin ediyorum. Keza oyuncunun bir kanat-forvet veya kanat oyuncusuna göre oldukça uzun boylu (190cm) olduğunu da biliyoruz. Bunun da doğal olarak getirisi hava toplarını alabilme ihtimalinin artması. Her rakibe kendi oyununuzu oynayamadığınız, hücuma çıkmak için uzun topları tercih ettiğiniz durumlarda, size ileride hava toplarını almayı sağlayabilecek tek oyuncunun santrafor olmaması ekstra bir alternatif sunması ciddi bir avantajdır. Hava toplarına sadece hücuma çıkış olarak da bakmamak gerekir. Duran toplarda tehdit olabilir, rakip tehdidini savunabilir, taç atışlarında avantaj sağlar.
Diğer özelliğiyse bu fiziğine karşı teknik becerisinin de bir o kadar fazla olması. Burada kastettiğim şey sadece attığı paslar ve şutlar değil topla birlikte yapabildiği tüm aksiyonlar. Top sürme, adam eksiltme, uzun top gibi meziyetleri de oldukça gelişmiş bir oyuncu.
Yukarıdaki görselle birlikte bunu biraz daha açayım. Zaniolo genel olarak belli bir kalıba sokabileceğimiz bir kanat oyuncusu değil. Neden değil? Topla birlikte sadece tek yönlü bir oyun anlayışı yok. Dikine top sürüp çizgiye inebiliyor, ceza sahası içine doğrudan top sürebiliyor, kendisini topla birlikte çizgiden merkeze atıp cepheden şutlar çıkarabiliyor. Bu saydığım bütün özellikler sarı alan için geçerli. Buna ek olarak rakibi savunurken, özellikle Roma’da son dönemde, orta sahanın merkezinde kaptığı toplarla birlikte dikine uzun mesafeli dribblingler yaptığını da sıkça gördük. Tabii bunları herkes izliyor, biliyor. Bu noktada konuşmamız gereken şey Galatasaray’da nasıl bir rol alacağı.
Galatasaray, sezon başı hazırlık sürecinde, Fiorentina’yla yaptığı maçta şu anda oynadığı oyunun içinde bulunan bir sekansı bizlere göstermişti. Bir kanat oyuncusu merkeze koşu atarken, diğer kanat oyuncusu çizgide topla birlikte içeriye pas atıyordu. Bunu o maçta Kerem ve Yunus sıkça yaptılar. Şu an ise Galatasaray hücum yerleşimi yaptığında her iki kanat oyuncusunu da merkeze daha doğrusu iç koridora yerleştiriyor. Özellikle Kerem top sağ kanattayken kendisini direkt olarak Icardi’nin yakınına konumlandırıyor. Kerem’den böylelikle oldukça fazla verim alınırken, sağ kanat oyuncularında ise sezon başından beri bir dalgalanma vardı. Zaniolo hücumun her alanında verimli olması, merkezde oluşturulacak bu üçlünün elini daha kuvvetlendirecek. İç koridorda topla buluştuğunda sol beke atacağı bir uzun top, Icardi veya Kerem’in göstereceği koşuya atacağı derin topu hayal edebilirsiniz. Bunun yanında geçiş hücumunda çizgiden yaya, penaltı noktasına ve altı pasa çıkaracağı topları da hayal edebilirsiniz. Yine geçiş hücumunda topla birlikte uzun mesafeli dribblinglerle birlikte Icardi’ye alan açacak ve onu topla buluşturacak pozisyonları da izleyeceğimizi tahmin ediyorum. Tabii ki bunları söylemek kolay diyebilirsiniz. Ancak şu da var ki, İtalya gibi sert ve zorlu bir ligde rahatlıkla bunları yapabilen bir oyuncu bizim ligimizde bunları çok daha rahat yapar gibi duruyor.
Özetle...
Galatasaray, bu hamleyi sadece gelecek yıllar için değil, bu ligi bu sene kazanmak için yaptı. Bu transferde oldukça ısrar edilmesinin sebebi de sanıyorum budur. Maddi olarak harika bir iş olduğunu söylemeye gerek bile yok. Hücum hattıyla birlikte rakiplere sadece oynanan oyunla değil psikolojik olarak da bir baskı olacağını düşünmüyor değilim. Sürekli değişen sağ kanat rotasyonuna kesin bir çözümü, yine bir potansiyel dünya yıldızını getirerek yaptılar. Zaniolo ile birlikte takımın teknik ve fiziksel üstünlüğü de daha da artmış oldu. Bir futbol sever olarak, oynayacağı ilk maçı sabırsızlıkla bekliyor olacağım. Bakalım ligimizde nasıl bir performans sergileyecek, beklentileri aşabilecek mi, beklentilerin altında mı kalacak, izleyip göreceğiz.
コメント